Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/460 E. 2021/180 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/460 Esas
KARAR NO: 2021/180

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:18/12/2012
KARAR TARİHİ:10/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; müvekkili şirketin 08.06.1998 yılından itibaren yaklaşık 14 yıl kadar … A.Ş’ nin … ilinde yetkili satıcılığını/ bayiliğini yaptığını, taraflar arasında son olarak 21.12.2006 tarihinde imzalanan Yetkili Satıcılık Sözleşmesinin 7.1. maddesi uyarınca, beş yıl süreyle müvekkili şirket ile davalının … ilindeki bayilik ilişkisinin devam ettiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin akdedildiği 21.12.2006 tarihinden dava tarihine kadar sözleşmeye uygun şekilde … markalı araçların yetkili satıcılığı ve satış sonrası hizmetleri faaliyetine devam ettiğini, davalı tarafından bu süre içerisinde konulan her kategorideki (satış, satış sonrası) hedeflerini eksiksiz bir şekilde, çoğunlukla da hedeflerin üzerinde gerçekleştirdiğini ve istikrar arz eden bir şekilde davalının … İlindeki pazar payını arttırdığını, müşteri portföyünü genişlettiğini, davalı tarafın, …. Noterliğimin 10.02.2011 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “Yetkili Satıcılık Sözleşmesinin 7.2. maddesi uyarınca sözleşmeyi yenilememe hakkını kullandığını, sözleşme hitamı sonrasında sözleşmeyi yenilemeyeceğini, sözleşmenin 7.3. maddesine göre sözleşmenin 21.12.2011 tarihinde otomatik olarak fesih edilmiş sayılacağını ve bayilik ilişkisinin sona ereceğini ihtar ettiğini, müvekkili şirketin davalı firma ile yapmış olduğu görüşmelerde davalı tarafından fesih ihtarnamesinin bayi ağı içerisindeki tüm bayilere usulen gönderildiğini, sözleşmenin hitam tarihi itibariyle yeni sözleşme imzalamak için bayilerin davet edileceğinin ifade edildiğini, ancak müvekkili şirket ile yeni sözleşmenin imzalanmadığını, müvekkili şirketin, davalı firmanın yeni sözleşme yapılacağı yönünde beyanlar ile kendisini oyaladığını düşündüğünden, davalı ihtarnamesine cevaben … 16. Noterliğinin 11.11.2011 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshin haksız olduğunu, bayilik ilişkisi ve sözleşmesine uygun davranılarak davalı tarafından konulan tüm hedeflerin gerçekleştirilerek fazlasıyla aşıldığını, davalı tarafça … bayiliği faaliyetinin gerçekleştirildiği tesislerde yapılması istenen konsept değişikliği kapsamında 500.000-TL’yi aşkın yatırım masrafı yapıldığını, ancak yatırımların geri dönüşünün henüz sağlanamamış olduğunu, davalının marka bilinirliğinin ve pazar payının …’da geçmiş yıllar ile kıyaslandığında 10 kat arttırılmasına karşılık bayilik ilişkisine devam edilmemesinin haksız olduğunun belirtildiğini ve sözleşmenin yenilenmesini, ayrıca yetkili servis ve yedek parça satıcısı olma şartlarını haiz olduğundan … yetkili servis ve yetkili satıcılık sözleşmesi akdedilmesini talep ettiğini, davalının cevaben …. Noterliği’nin 23.11.2011 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 21.12.2006 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesinin kesinlikle yenilenmeyeceğini ve yetkili servis ve yetkili satıcılık sözleşmesi akdedilmesi talebinin 21.12.2011 tarihinden sonra yani yetkili satıcılık sözleşmesinin hitamından sonra yapılması gerektiğinin belirtildiğini, davalının fesih hakkını kötüye kullandığını, haksız fesih nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketin bahse konu yatırımları yapabilmek için 01.09.2013 tarihine kadar ödenmek üzere 24 ay vadeli olarak davalıya borçlandığını, borcun geri ödemesinde vadenin 01.09.2013 tarihi olarak belirlenmiş olmasının, yapılan yatırımların geri dönüşünün 21.12.2011 tarihine kadar geri dönüşünün sağlanamayacağını davalının da öngördüğünü gösterdiğini, müvekkili şirketin de bayilik sözleşmesinin devam edeceğini ve buna paralel olarak yatırım bedelinin karşılanacağı konusunda haklı bir güven oluştuğunu iddia ederek, davalının fesih hakkını kötüye kullanmak suretiyle 21.12.2006 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesini feshetmesi sebebiyle şimdilik 1.000,00-TL müşteri (portföy) tazminatının, 1.000,00-TL karşılanmayan yatırım bedeline karşılık gelen maddi tazminatın davalıdan, fesih hakkının kötüye kullanıldığı 10.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili; müvekkili şirketin, … marka araçlar ile yedek parçalarının Türkiye distribütörü olduğunu, bunun yanında … marka araçlar için bakım ve onarım servisleri verilmesinin de müvekkili şirketin sorumluluğunda olduğunu, … araç ve yedek parça satışı ile araçlara verilen bakım ve onarım servisleri işini Türkiye genelinde verdiği bayilikler ile yürüttüğünü, söz konusu bayilerin münhasır bölge bayileri değil, Türkiye’nin tamamında faaliyet gösterme hakkına sahip bayiler olduğunu, yani bir bölge için belirlenmiş tek satıcı ve tekel hakkına sahip bayiler olmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ilk bayilik ilişkisinin 08.06.1998 tarihli Yetkili Satıcılık Sözleşmesi ile başladığını, ülkemizde …’nın üretim ve satış şirketleri olarak ikiye ayrılması nedeniyle 02.10.2000 tarihinde ve son olarak 21.12.2006 tarihinde imzalanan sözleşmeler ile bayilik ilişkisinin devam ettirildiğini, söz konusu sözleşmelerin tamamının 5 yıl süreli olarak imzalandığını, davacının 08.06.1998 tarihinde imzaladığı ilk sözleşme ile 5 yıl süre ile … Bayisi olacağını bildiğini, söz konusu sözleşmelerin her birinin 5 yıl sonunda sona erdirilerek bayilik ilişkisinin sona erdirebileceğinin davacı tarafından açık olarak bilindiğini, davacının bayilik ilişkisinin 5’er yıllık periyotlarla kontrol edileceğini ve devam edilemeyeceğini bildiğini, davacının bu bilgi çerçevesinde sözleşmeleri imzaladığını ve … Bayiliği faaliyetlerini yürüttüğünü, taraflar arasındaki bu ticari ilişkinin herhangi bir yerinde davacıya … Bayiliğinin süresiz olarak verildiğine ilişkin bir taahhüt bulunmadığı gibi, müvekkili şirket yetkilileri tarafından da bu yönde bir beyanda bulunulmadığını, bayilik sözleşmelerinin süresinin sona ermesinden en az 6 ay önce sözleşmenin yenilenip yenilenmeyeceği konusunda bildirimde bulunulması hususunun sözleşmenin 7.2. maddesi ile belirlendiğini, bu çerçevede Bayilik Sözleşmesinin yenilenmeyeceği ve 21.12.2006 tarihinde imzalanan sözleşmelerin sona ereceğinin tüm bayilere bildirildiğini, bayilerin değerlendirileceği ve sonucunda bazı bayiler ile bayilik ilişkisinin kesin olarak sona ereceği, bazı bayiler ile yeni sözleşmelerin imzalanabileceğinin tüm bayi teşkilatına açıklandığını, bu nedenle davacının kendisinde sözleşmenin yenileneceğine yönelik bir kanaat oluşturulduğu iddiasının gerçek olmadığını, davacının fesih bildiriminden sonrada yeni yatırımlar yapmaya zorlandığını iddia ettiğini, bunun da gerçekle ilgisi olmadığını, ilk sözleşme imza tarihi olan 1998 yılında ve son olarak da 21.12.2006 tarihinde imzalanan sözleşme ile … servis standartlarının davacıya bildirildiğini ve eksikliklerin tamamlanması için bir geçiş süresi tanındığını, bu standartlar içinde servis işini yapacağı yere ilişkin standartlar olduğu gibi araç onarımı için gereken ekipmanlar da bulunduğunu, bu ekipmanların … servis işinin yürütülmesi için gereken ve bulundurulması standartlar içinde yer alan ekipmanlar olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirket ile olan sözleşmesi sona erdikten hemen sonra 2 ayrı otomobil markasının bayiliğini aldığını, halen bir otomotiv markasının bayisi olarak faaliyetine devam ettiğini, davacının, kazandırdığını iddia ettiği müşteri portföyünü ve yaptığı yatırımları bu yeni markalar için de kullandığını, davacının sözleşmenin sona ermesi ile bir zarara uğramasının söz konusu olmadığını, taraflar arasında imzalanan 21.12.2006 tarihli sözleşmenin 7.6 maddesinde sözleşmenin sona ermesi nedeniyle bayinin herhangi bir tazminat talep hakkı kazanamayacağının açık olarak düzenlendiğini savunarak davanın reddini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan yatırım bedeline ilişkin maddi zararlar ile denkleştirme tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı yanca, dava dilekçesi ekinde taraflar arasında akdolunan 21/12/2006 tarihli Yetkili Satıcılık Sözleşmesi, …. Noterliği’nin 10/02/2011 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, … 16. Noterliği’nin 11/11/2011 tarih ve … sayılı ihtarnamesi, …. Noterliği’nin 23/11/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından alınan rapor, … 3. Noterliğİ’nin 28/11/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, 2008 yılı konsept değişikliğine istinaden yapıldığı bildirilen harcamalara yönelik listeler ve bir kısım faturalar, 2011 yılında alınan ekipmanlara yönelik liste ve bir kısım faturalar ibraz edilmiştir… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına ilişkin kayıtlar dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların sunduğu dilekçeler ve belgeler ile dosyaya celbolunan kayıt ve belgeler incelenmiş, …Derneği’nden uyuşmazlık konusuna ilişkin bilirkişilik yapabilecek kişilerin isim ve adresleri celbolunmuş, iddia ve savunmaya konu taleplerin değerlendirilmesi ve taraf şirketlerin ticari defterlerinin incelenmesi noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacı şirketin dosyamıza yansıyan adresi itibariyle öncelikle … Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine talimat yazılarak; davacı yanın ticari defter ve belgeleri incelenerek sözleşmenin yenilenmediği tarih öncesi son 5 yıllık kazancının ortalamasının hesaplanması ile 2008 yılında … tarafından yapılan konsept değişikliği nedeni ile taşınmaz alımı, inşaat dekorasyon reklam malzemesi, bilgi işlem ve makine gibi mallara yapılan harcamaların kalem kalem tespiti ve ne miktarda harcama yapıldığı, halen kullanılıp kullanılmadığı, … firması ile çalışılmaması durumunda da bu malzemelerin ve binanın davacı yanca kullanılma imkanının bulunup bulunmadığı hususunun irdelenip değerlendirilmesi noktasında 1 mali müşavir, 1 inşaat mühendisi ve 1 elektronik mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına inşaat bilirkişisi … tarafından sunulan 18/07/2016 tarihli raporda; davacıya 2008 yılında konsept değişikliği adı altında yaptırtılan imalat kalemlerinin metraj ve tutarlarının ayrıntılı olarak hesaplandığı, 2008 yılında yaptırtılan bu imalatlardan dış cephe giydirmesi ile ayaklı reklam panosunun dış görseli dışında herhangi bir imalat değişikliğinin yapılmadığı ve diğer imalatların sözleşmenin feshinden sonra da kullanılmasında herhangi bir sakıncası olmadığı, 2014 yılı olan dava tarihindeki toplam harcama tutarının arsa bedeli dahil 515.014,63 TL olabileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 22/08/2016 tarihli raporda; davacının yıllara göre kurumlar vergisi beyannameleri incelendiği, davacının 2007 – 2011 yılları arası toplam 28.252.659,20 TL satış hasılatı elde ettiği, 5 yıllık ortalaması alındığında yıllık ortalama 5.651.531,90-TL satış hasılatı elde ettiği, davacının 2007-2011 yılları arası toplam 128,447,62 TL dönem karı/ kazancı (vergi öncesi) elde ettiği, 5 yıllık ortalaması alındığında yıllık ortalama 25.689.52 TL dönem karı/ kazancı elde ettiği tespitlerinde bulunulmuştur.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 24/08/2016 tarihli raporda; davacıya 2008 yılında konsept değişikliği adı altında yaptırılan imalat kalemlerinin dava tarihi itibariyle metraj ve tutarlarının hesaplandığı, diğer imalatların sözleşmenin feshinden sonra da kullanılmasında herhangi bir sakınca olmadığı, 2014 yılı olan dava tarihindeki elektrik tesisatına ait toplam harcama tutarının 46.162.92-TL olabileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazları kapsamında … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyasına inşaat mühendisi bilirkişi … ve elektrik elektronik mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 29/12/2017 tarihli ek raporda; davacı vekili dilekçesinde belirtilen 07/07/2011 tarihli faturanın incelendiği, bahse konu liftli şase düzeltme tezgahı ve ölçüm devresinin bedelinin 1 adet Ö-ŞDT liftli şase düzeltme tezgahı(ölçüm devresi dahil) 25.000,00-TL birim fiyatı olduğu, dava konusu arsanın dava tarihi itibari ile değerinin: 285,00m2 x 1.145,15 TL/m2 = 325.227,75-TL olduğu, 1 adet otomotiv bayi giydirme tabela fiyatının 178.757,69-TL olduğu, dava tarihi itibari ile yapılan toplam harcama tutarı ile … tarafından istenen totem ve reklam giydirme maliyet tutarlarının 752.676,08-TL olabileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyasına SMMM bilirkişi …, inşaat mühendisi bilirkişi … ve elektrik elektronik mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 28/02/2018 tarihli heyet raporunda; dava tarihi itibari ile yapılan toplam harcama tutarı ile … tarafından istenen totem ve reklam giydirme maliyet tutarlarının 752.676,08 TL olabileceği, davacının 2007 – 2011 yılları arası toplam 28.252.659,20 TL satış hasılatı elde ettiği, 5 yıllık ortalaması alındığında yıllık ortalama 5.651.531,90 TL satış hasılatı elde ettiği, davacının 2007-2011 yılları arası toplam 128.447,62 TL dönem karı/ kazancı (vergi öncesi) elde ettiği, 5 yıllık ortalaması alındığında yıllık ortalama 25.689,52 TL dönem karı/ kazancı elde ettiği tespitlerinde bulunulmuştur.
Davalı yanın ticari defter ve dayanak kayıtlarının da incelenmesi bakımından 21/06/2018 tarihli ara kararla Mahkememizce bilirkişi görevlendirmesi yapılmış, bilirkişi heyeti tarafından 02/07/2019 tarihinde sunulan raporda; davacının denkleştirme talebine hak kazanabilmesi için diğer şartlar bir yana her şeyden önce sözleşmesel ilişki sona erdiği halde bulduğu müşterilerle müvekkili davalı şirketin ilişkiye devam etmesi, böylelikle önemli menfaatler elde etmesi gerektiği, esasen denkleştirme talebinin çıkış noktasının, acentenin emeği ve çalışması ile sağladığı müşteri çevresinden sözleşmesel ilişki sona erdikten sonra da yararlanılmaya devam edilecek olması dolayısıyla acenteye bir karşılık ödenmesinin hakkaniyete uygun olacağı düşüncesi olduğu, ancak somut olay bakımından bu şartın gerçekleştiği yani müvekkili davalı şirketin davacının meydana getirdiği müşteri çevresinden yararlanmaya devam ettiğini ve onlardan önemli menfaatler sağladığının somut olarak ispatlanamadığı gibi, davacının aynı sektörde devam ederek müşteri portföyünü kullanmaya devam edebileceği göz önünde bulundurulduğunda denkleştirme tazminatına hak kazanamadığı, aksi kanaatte olunması halinde, talimat yoluyla alınan raporda davacının vergi öncesi yıllık dönem dönem karı 25.689,52 olarak hesaplanmış olmakla ve davacının anılan tutara itirazı olmamakla, uygulamada hesaplamaların brüt satış karları ve faaliyet karları ortalamalarına göre yapıldığından, denkleştirme tazminatı üst sınırının, brüt satış karları ortalamasına göre 215.372,34 TL, faaliyet karları ortalamasına göre 54.782,16 TL olacağı, 2011 yılında yapılan yatırım harcamaları faturalarının, genel araç bakım onarımında kullanılabilecek alet, takım, tezgah ve makineler ile ilgili olduğu, … marka araçların onarımına özel bir ekipman olmadığı, davacı şirketin ticari olarak servis işine devam etmesi durumunda kullanacağı/ yaptırması gereken işlemler olduğu tespit ve değerlendirmelerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur. Davacı vekilinin rapora itirazları ile dosyaya sonradan yansıyan bilgi ve belgelerin ayrıntılı olarak irdelenip değerlendirilmesi bakımından ek rapor tanziminin istenilmesi yönünde karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda; davacı vekili itiraz dilekçesinde kök raporun teknik açıdan değerlendirme kısmında “lift ve balans makinesi” gibi servis ekipmanı satın alınmasının, müvekkilinin ticari olarak araç servis işine devam etmesi durumunda kullanacağı ekipman olarak değerlendirilmesinin ve bu noktada yatırım borcu talebinin olamayacağı değerlendirmesinin yerinde olmadığı, çünkü dava dosyasına mübrez 02.11.2016 tarihli dilekçelerinde, davalı …’nın bayilik sözleşmesinin feshettiği tarihten sonra müvekkili nezdinde bayilik ilişkisinin devam edeceği yönünde haklı bir beklenti yaratması sebebiyle 2011 yılında ihbar süresi içerisinde müvekkiline aldırılan 07.07.2011 tarih ve … nolu faturaya konu “liftli şase düzeltme tezgahı ve ölçüm sistemi”nin müvekkili şirket tarafından kullanılamadığı, davalının bayilik sözleşmesini yenilememesi sebebiyle … marka araçlara özgü olarak kullanılabilen liftli şase düzeltme tezgahının müvekkili şirket tarafından bayiliği alınan … markası için kullanılamadığı, mezkur sözleşme ile müvekkili şirketin 07.07.2011 tarih ve … nolu faturaya konu “liftli şase düzeltme tezgahı ve ölçüm sistemi”ni kullanamadığı için yeni bir liftli şase düzeltme tezgahı ve ölçüm sistemi almak zorunda kaldığı belirtilmişse de, davacı yanın … bayisi ve servisi olarak ticari hayatına devam ettiği sunmuş oldukları itiraz dilekçesinde belirtilmekle birlikte bilirkişi heyetince de yapılan araştırmadan anlaşıldığı, davacı tarafın 07.07.2011 tarih ve … nolu fatura ile satın aldığı Liftli şase düzeltme tezgahı ve ölçüm sisteminin ve dava dosyasına sunulmuş diğer servis ekipmanlarının kök raporda belirtildiği üzere servis faaliyetine devam edildiği sürece kullanılabileceği, markaya özel tezgah/ekipmanlar olmadıkları yönündeki görüşlerinin devam ettiği, dava dosyasına sunulmuş … ili araç tescili dökümü incelendiğinde, anlaşma feshinden sonra … ilinde tescili yapılmış olan 270 adet aracın listelendiğinin görüldüğü, davacı tarafın talep ettiği portföy tazminatı hakkında değerlendirme yapılabilmesi için bayilik sözleşmesi süresince gerçekleştirdiği satış adedi, Türkiye genelinde ve … ilinde …’nın yıllara göre pazar payının ne olduğu, davacı tarafından ne oranda arttırıldığı bilgilerine ihtiyaç duyulduğu, bu bağlamda sunulmuş … ili tescil dökümü belgesinin tek başına yeterli olmayacağı, kök raporda belirtildiği üzere somut olay bakımından davalının, davacının meydana getirdiği müşteri çevresinden yararlanmaya devam ettiğinin ve onlardan önemli menfaatler sağladığının somut olarak ispatlanamadığı gibi, davacının aynı sektörde devam ederek müşteri portföyünü kullanmaya devam edebileceği göz önünde bulundurulduğunda denkleştirme tazminatına hak kazanamadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
Davacı vekili, 27/01/2021 tarihli dilekçesi ile 28/02/2018 tarihli bilirkişi raporu kapsamında geri dönüşü sağlanamayan yatırımlara ilişkin taleplerini 402.448,33 TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiş ve arttırılan miktar üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 08/06/1998 tarihli Yetkili Satıcılık Sözleşmesi imzalandığı ve ticari ilişkin bu şekilde başladığı, son olarak 21/12/2006 tarihinde 5 yıl süreli olarak imzalanan Yetkili Satıcılık Sözleşmesi ile ticari ilişkinin devam ettirildiği, anılan sözleşmelerde davacı şirketin yetkili satıcı, davalı şirketin de şirket olarak anıldığı, iddia ve savunma kapsamında ve sözleşme hükümleri kapsamında aradaki sözleşmenin bayilik sözleşmesi niteliğinde olduğu, davalı şirketin …. Noterliği’nin 10/02/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Yetkili Satıcılık Sözleşmesinin 7.2 maddesi uyarınca sözleşmeyi yenilememe hakkını kullandığını, sözleşme hitamı sonrasında sözleşmeyi yenilemeyeceğini, sözleşmenin 7.3 maddesine göre sözleşmenin 21/12/2011 tarihinde kendiliğinden feshedilmiş sayılacağını bildirdiği ve sözleşme yenilenmeyerek taraflar arasındaki bayilik ilişkisine son verildiği anlaşılmıştır.
Davacı yan, açmış olduğu işbu davada, sözleşmenin 7.2 maddesinde davalı tarafa tanınan yenilememe hakkının geçersiz olduğunu, fesih hakkının davalı yanca kötüye kullanıldığını iddia ederek haksız fesih nedeniyle geri dönüşü sağlanamayan yatırım harcamalarının tazmini ve portföy tazminatı isteminde bulunmuştur. Tarafların serbest iradesiyle imzalanan 21/12/2006 tarihli Yetkili Satıcılık Sözleşmesinin 7.2. maddesinde davalı şirkete sürenin sona ermesinden en az 6 ay öncesinde yazılı ihbarda bulunma koşuluyla sözleşmeyi yenilememe hakkı tanınmıştır. Davalı şirket tarafından da sözleşme hükmüne uygun olarak …. Noterliği’nin 10/02/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin yenilenmeyeceği bildirilmiş olmakla olağan fesih hakkı kullanılmış, davacı yanın sözleşmenin hasız olarak feshedildiği yönündeki iddiası yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili tarafından, 20/05/2014 havale tarihli dilekçesi ile geri dönüşümü sağlanamayan yatırımların 2008 yılında davalı tarafından yapılan konsept değişikliği kapsamında …’ya özgü konsept ile ilgili yapılan gayrimenkul alımı, inşaat, dekorasyon, iç- dış reklam malzemeleri, bilgi işlem ve diğer makine, ekipman yatırımları, davalının bayilik sözleşmesini feshettikten sonra bayilik ilişkisinin devam edeceğine yönelik davacı nezdinde haklı bir güven oluşturması nedeniyle satış ve satış sonrası hizmetleri için … markasına özgü taşınır nitelikte malzeme, ekipman ve makine alımına ilişkin yapılan yatırımlar olduğu bildirilmiş ve 27/01/2021 tarihli dilekçesi ile 28/02/2018 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda ıslah talebinde bulunulmuştur. Davalı yanca ise konsept çalışması sonucunda mobilya ve dekorasyon malzemelerinin mülkiyeti …’da olmak kaydıyla sadece kullanım bedeli karşılığında davacıya tahsis edildiği, davacının konsept çalışması yapacağı plazada elektrik, yer döşemesi gibi altyapı ihtiyacı için harcama yaptığı, bunların sökülerek götürülmesi mümkün olmadığı gibi davacının plazasına artı değer kazandırdığı ve halen başka bir markanın bayiliğinde kullanıldığı savunulmuştur. Dosyaya 02/07/2019 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda, teknik bilirkişi tarafından; dava dosyasına ibraz edilmiş servis ekipmanı faturaları incelendiğinde genel araç bakım onarımında kullanılabilecek alet, takım, tezgâh ve makineler oldukları, … marka araçların onarımına özel bir ekipmanın listelenmediği, dava dosyasına ibraz edilmiş kalibrasyon/ makine bakım faturaları incelendiğinde servislerde kullanılmakta olan kaynak makinesi argon saati, manometre, gaz analiz cihazı ekipmanlarının kalibrasyonlarının yapıldığı, klima, jeneratör, lift ve balans makinelerinin ise bakımlarının yapıldığı, bahsi geçen kalibrasyon ve bakım kalemleri periyodik yapılan işlemlerden olup servis işletmesine devam edildiği sürece yapılması elzem olan uygulamalardan olduğu, yine aynı işlemlerin herhangi bir markanın servis hizmetinin verilmesinde veya markadan bağımsız servis işletmesinde uygulanıyor olması gerektiği, bu bağlamda yukarı bahsedilen servis ekipmanı satın alınması, kalibrasyon ve makine bakım uygulamalan davacı şirketin ticari olarak araç servisi işine devam etmesi durumunda kullanacağı/ yaptırması gereken işlemler olarak değerlendirildiği, davacı şirketin hâlihazırda … markasının yetkili servisi olduğu göz önüne alındığında yapılan servis ekipmanı yatırımının kullanıldığı ve davacının davalı yandan servis ekipmanları ile ilgili bir yatırım borcu talebinin olamayacağı tespitlerinde bulunulmakla davacının servis ekipmanlarına ilişkin talebinin yerinde olmadığı, öte yandan Talimat Mahkemesinden alınan raporlarda, davacının … bayiliğini de kapsar şekilde yapılan imalatlara ilişkin bir kısım hesaplamalar yapılmışsa da inşaat bilirkişisi tarafından 2008 yılında yaptırılan bu imalatlardan dış cephe giydirmesi ile ayaklı reklam panosunun dış görseli dışında herhangi bir imalat değişiklik yapılmadığının ve diğer imalatların sözleşmenin feshinden sonra da kullanılmasında herhangi bir sakınca olmadığının, yine elektrik elektronik mühendisi bilirkişi tarafından da imalatların sözleşmenin feshinden sonra da kullanılmasında herhangi bir sakınca olmadığının tespit edilmiş olması, davalının davacı şirkette sözleşme ilişkisinin devam ettirileceği noktasında haklı beklenti oluşturduğu yönündeki iddianın ispatlanamaması, davacının davalı şirketin bayiliğini imalat tarihinden fesih tarihine kadar 3 yıl, toplamda ise 13 yıl sürdürmüş olması, halihazırda ise …’nın bayiliğini yapıyor olmakla imalatların kullanılıyor olması ve sözleşmenin 7.6 maddesinde “Bu sözleşmenin haklı bir sebeple fesih olunması veya bu belgenin sona ermesi yetkili satıcıya, bu belgenin süresi boyunca yetkili satıcı tarafından kurulan itibar ile ilgili olarak bu belge gereği herhangi bir fesih ve ayrılma tazminatı veya ödemesi yetkisi vermeyecek veya yetkili satıcı tarafından kendi acentelerine veya çalışanlarına yapılan ödemeler de dahil olmak ve yalnızca bunlar ile sınırlı olmamak üzere yetkili satıcı tarafından maruz kalınan veya yapılan harcamalar, yatırımlar veya mükellefiyetler için veya beklenen kar kaybı için olan zararlar için şirketi sorumla duruma getirmeyecektir. Yetkili satıcı bu fesih veya ayrılma tazminatı veya zararları ile ilgili olarak yerel kanunlar, kurallar ve yönetmelikler ile yetkili olabileceği bütün haklarından feragat etmeyi bu belge ile kabul eder.” şeklinde düzenleme bulunması nedeniyle geri dönüşümü sağlanamayan yatırım bedellerine ilişkin talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Denkleştirme tazminatı, 6102 sayılı TTK’nun 122. maddesinde düzenlenmiş olup, kural olarak acentelik sözleşmelerinde uygulanmaktadır. Aynı Yasa’nın 122/5. maddesinde de denkleştirme isteminin, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi halinde de uygulanacağı düzenlenmektedir. Davacı yanca taraflar arasındaki 21/12/2006 tarihli Yetkili Satıcılık Sözleşmesinin feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı isteminde bulunulmuşsa da, sözleşmenin 5 yıl süreli olarak akdedilmiş olması, konusu ve içeriği itibarı ile hukuki niteliğinin acentelik sözleşmesi, tek satıcılık sözleşmesi veya benzeri tekel hakkı veren bir sözleşme niteliğinde olmaması, taraflar arasında salt bayilik ilişkisi bulunması ve münhasır bölge bayiliği şeklinde tesis edilmemesi, diğer yandan Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından sunulan kök ve ek raporda davalı şirketin davacının meydana getirdiği müşteri çevresinden yararlanmaya devam ettiğinin ve onlardan önemli menfaatler sağladığının somut olarak ispatlanamadığı gibi, davacının aynı sektörde devam ederek müşteri portföyünü kullanmaya devam edebileceği göz önünde bulundurulduğunda denkleştirme tazminatına hak kazanamayacağının tespit edilmiş olması ve davacının sözleşmenin feshinden sonra …’nın bayiliğini yapmaya başlamış olması nedeniyle denkleştirme tazminatına yönelik istemin de yerinde olmadığı sonucuna varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak alınan 6.902,52-TL’ndan mahsubu ile fazladan yatan ‭6.843,22-TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, davalı yanca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu yönde hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. maddesi de dikkate alınmak suretiyle hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair;taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/03/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .