Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/827
KARAR NO :2023/961
DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/12/2021
KARAR TARİHİ:07/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili bankanın …şubesi ile dava dışı asıl borçlu … Şirketi arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının ise bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, bahse konu sözleşmelere istinaden, asıl borçlu dava dışı firma adına … karton numarası ile … kefaleti ile taksitli ticari kredi tahsis edildiğini, asıl borçlu müvekkili bankadan kullandığı kredi borcunu ödemediğinden, asıl borçlu şirket ile takip borçlusu kefile, borçlarını ödemeleri için …. Noterliği’nin 25/09/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamenin sözleşmede yer alan adreslere keşide edilmesine rağmen, borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu firma ile müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan icra takibine, davalı borçlu tarafından herhangi bir borç bulunmadığı ve alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle takibe, borca, ferilerine ve faiz oranına itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, yapılan itiraz üzerine taraflarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, icra takibine yapılan itirazların usul ve yasalara aykırı olduğunu, takibe konu kredi kullandırım tarihinin Haziran 2018 olduğunu, takip tarihinin ise 08/10/2018 olduğunu, bu nedenle zamanaşımı iddiasının yersiz olduğunu, faize ilişkin itirazların da yersiz olduğunu, kredilerin … kefaleti ile kullandırılmış olması nedeniyle, … tarafından müvekkili bankaya yapılan ödemelerin bilirkişi incelemesi ve takibin devamı kararı esnasında dikkate alınması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibe konu alacak rakamı olan 799.212,98-TL ve ferileri üzerinden takibin devamını ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu icra dosyasında müvekkili … vekili olarak taraflarından itiraz edilmiş olduğundan, dava dilekçesinin, icra takip dosyasında vekil olması nedeniyle tarafına tebliğ edilmesi gerekirken, dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı asile tebliğ edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, anılan davanın yasal süresinde açılmadığını, açılan davayı kabul etmemekle birlikte, davacının talepleri hususunda zamanaşımı itirazında bulunduklarını, takibe konu davacı alacağına yönelik olarak 6 katlı bina, 1 adet … cip(…), 1 adet … 520 araç(…), 1 adet … kamyonet(…) ve 1 adet … cip(…)’in davacı bankaya teminat amaçlı olarak ipotek ve rehin verildiğini, ipotek ve rehinle teminat altına alınmış olduğunu ve bu malların, banka alacağının çok çok üzerinde olduğunu, rehine başvuru zorunluluğu yerine getirilmeden müvekkili hakkında dava ikame etmenin hukuki yararının bulunmadığını, rehin ve ipoteklerini işleme girmesi sonucunda davacı alacağını rahatlıkla karşılayabilecek iken, anılan icra takibini başlatmasının, davacının alacağını tahsil etmesini engellediği gibi, müvekkilinin de mağduriyetine sebebiyet vermekte olduğunu, yine bu rehinler ile ipotek için işlem yapılmaması sonucunda arada geçen sürelere ilişkin olarak da ciddi derecede faiz tahakkuk etmekte olduğunu, bu durumun sonlandırılması ile rehin takibi ile satışların yapılmasının, davacının alacağını tahsil etmesini sağlayacağını, tüm bu nedenlerle davanın reddini ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası öncelikle…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sırasına tevzi olunmuş olup, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/12/2021 tarihli, …sayılı kararıyla dosyanın görevli İstanbul 6, 7, 8, ve 9. Finans İhtisas Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş olup, mahkememize tevzi edilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilerek yargılamaya mahkememizce devam olunmuştur.
Dava, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Şirketi arasında akdedilen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine dayalı alacağın, asıl borçlu şirket ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalı tarafından ödenmediğinden bahisle, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce taraflar arasında akdedilen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi ile ekleri, kullandırım dekontu, taksitlendirme tablosu, … yararlanıcı beyan formu, davacı bankaca TCMB’ye bildirilen faiz oranları, …. Noterliği’nin 25/09/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile tebliğ mazbataları, ödeme planları, hesap özetleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, takas usulü satış sözleşmesi, asıl borçlu şirketin ticaret sicili kayıtları vs. dosyamız arasına alınmış, bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişilerden raporlar temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı banka tarafından 08/10/2018 tarihinde … Şirketi(V.K.N.: …), …(T.C.K.N.: …) ve …(T.C.K.N.: …) aleyhine genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi, hesap özetleri, ihtarnameler ve bankaları ile imzalanan sözleşmelere dayalı 770.974,21-TL asıl alacak, 26.894,07-TL işlemiş temerrüt faizi ve 1.344,70-TL BSMV olmak üzere toplam 799.212,98-TL alacağın, asıl borçlu ve kefiller için belirtilen tüm borçların ve sorumlu oldukları asıl alacak tutarlarına takip tarihinden alacağın tamamen tahsiline kadar, yine belirtilen hesap tablolarındaki oranlardan işleyecek temerrüt faizleri, faizlerin gider vergisi, avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak ve kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceği kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu … tarafından 11/01/2019 tarihinde borcu olmadığı gerekçesiyle takibe, borca ve borcun ferilerine itiraz edilmesi üzerine borçlu … yönünden takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyası kapsamına sunulan 12/09/2023 tarihli rapor ile; davacı bankanın takip tarihi olan 08/10/2018 tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlu şirket lehine tahsis edilerek kullandırılan kredilerden … referans numaralı … kaynaklı taksitli ticari krediden kaynaklı olarak, davalı/kefil …’dan talep edilebilecek nakdi alacağın 775.291,67-TL olabileceği, söz konusu krediden talep edilen 770.974,21-TL asıl alacak yönünden talebin yerinde; işlemiş faiz ve feriler yönünden fazla olduğu nedenle yerinde olmadığı, takipten itibaren 770.974,21-TL asıl alacak için %45,60 temerrüt faizi ve faizin %5’i BSMV talebinin yerinde olacağı ve hesaplanan banka alacağının kefalet limiti içerisinde kaldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı bankanın …şubesi ile asıl borçlu … Şirketi arasında 04/03/2015 tarihinde 475.000,00-TL bedelli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşme limitinin sırasıyla 29/07/2015 tarihinde 1.150.000,00-TL’ye, 08/06/2017 tarihinde 1.300.000,00-TL’ye ve 12/06/2018 tarihinde ise 1.950.000,00-TL’ye yükseltildiği, şirket temsilci ve ortaklarından davalı … ve dava dışı …’un da kredi sözleşmesini, sözleşme limiti kadar limitle müşterek müteselsil kefil sıfatı ile ayrı ayrı imzaladıkları, asıl borçlu şirkete taşıt rehin sözleşmesi ile davalı şirket lehine taksitli ticari taşıt kredisi kullandırıldığı, imzalanan sözleşmeler kapsamında dava dışı borçlu şirket lehine BCH, ticari kredili mevduat hesabı ve ticari taksitli krediler, gayri nakdi çek kredisi tahsis edilerek kullandırıldığı, davalının kefaleti ile kullandırılan nakdi kredilerin geri ödenmemesi üzerine, davacı banka tarafından tüm kredi hesapları kat edilerek asıl borçlu ve müşterek ve müteselsil kefillere …. Noterliği’nin 25/09/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderilerek 10 ayrı kredi hesabından toplamda 1.721.650.98-TL tutarındaki nakdi kredi alacağın ödenmesi ihtaratının yapıldığı, ihtarnamede bahse konu edilen bir kısım kredilerin teminatına taşıt rehni ve taşınmaz ipotek rehinleri alındığı, davacı bankanın, taşıt rehni ve ipotek rehinlerin paraya çevrilmesi yoluyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile … plakalı, … plakalı ve … plakalı araçlar üzerindeki rehinlerin paraya çevrilmesi yoluyla İcra takibi başlattığı, satışı yapılan … ve … plakalı araç satışlarından yasal kesintilerden sonra … plakalı araç satışından 117.220,97-TL’nin(… hesap nolu kredi hariç) 9 ayrı kredi hesabı borcuna mahsup edildiği, … plakalı araç satışından yasal kesintilerden sonra(… nolu kredi hesabı hariç) … nolu, … nolu ve … nolu kredi hesaplarına mahsup edildiği, davacı bankanın ayrıca …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından ipoteklerin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığı, takibe konu taşınmazların İstanbul ili, … ilçesi, … Mh., 579 ada, 65 parsel sayılı, 326,42m² yüzölçümlü arsa niteliğindeki taşınmaz üzerindeki rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde, taşınmazın sulh ile haricen satışının yapıldığı ve bu satıştan sağlanan net 708.355,36-TL’nin(… hesap nolu kredi hariç) … nolu, … nolu, … nolu ve … nolu kredi hesaplarına 14.01.2020 tarihinde mahsup edildiği, takipler sonucunda yapılan tahsilatların, dava dışı kredi borçlusunun davacı bankadan kullandığı kredi risklerini kapatmada yeterli tutarda tahsilat sağlanamadığı, davacı alacaklı banka tarafından asıl borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine tahsilde tekerrür olmamak üzere, bu davanın da dayanağı olan … kaynaklı … hesap nolu
taksitli ticari krediden kaynaklı alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibinde, asıl borçlu şirket lehine kullandırılan tüm kredilerden değil; sadece 14/06/2018 tarihinde, … kaynaklı olarak tarihinde kullandırılan 750.000,00-TL anapara limitli krediden kaynaklanan borçların ödenmesinin talep edildiği, takibe borçlulardan davalı … tarafından yapılan itiraz üzerine bu borçlu yönünden takibin durduğu anlaşılmıştır. Söz konusu rehinli taşınır ve taşınmazlardan sağlanan bedellerin … hesap nolu kredi alacağına hiç mahsubunun yapılmadığı, diğer kredilerin de bir kısmının( … nolu, … nolu, … nolu … nolu kredi
hesaplarından bankanı alacağının bulunduğu) kapatılmadığı ve banka alacaklarının bulunduğu, bu rehinli kıymetlerle ilgi yapılan takipler ve yapılan tahsilatlar ile banka alacaklarının tamamen tahsil edilemediğinin anlaşılmasını müteakip bu davanın dayanağı olan …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi ve takibe davalı müteselsil kefil …’un itirazları akabinde eldeki davanın ikamesinde hukuki olarak herhangi bir isabetsizlik bulunmaması göz önünde bulundurularak, davalı tarafın, önce rehinlere başvurulması gerektiği yönündeki beyanlarına itibar edilmemiştir. Yine davalı tarafça takipte zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, takibe konu kredi sözleşmesinin 14/06/2018 tarihli olması, alacağın 6098 Sayılı TBK’nun 146. Maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olması, kredi sözleşmesinin tanzim tarihi üzerinden dahi 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmemiş olması dikkate alınarak davalı tarafın zamanaşımı def’ine itibar edilmemiştir. Davalı borçlunun kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması, kredi türü ve kefaletin türü dikkate alındığında, alacaklı tarafından asıl borçlu yerine müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden de borcun ödenmesinin talep edilebilmesinin mümkün bulunması, kredi sözleşmesinin şekli bakımdan usulüne uygun olup, herhangi bir eksiklik içermemesi, davalının şirket ortak ve temsilcisi olması nedeniyle eş muvafakatına gerek bulunmaması dikkate alındığında, davalının ödenmeyen borçtan kefalet limitleri oranında sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı borçlu tarafından borçları bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz edilmişse de, dosya kapsamında bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi …’tan temin edilen rapor ile, …. Noterliği’nin … yevmiyeli hesap kat ihtarında ödenmesi ihtar edilen toplamda 1.721.650,98-TL’lik nakit alacak toplamı içinde yer alan … hesap nolu … kaynaklı 750.000,00-TL limit üzerinden kullandırılan nakdi kredinin hiçbir taksitinin ödenmediği ve bankanın, talep edebileceği asıl alacak tutarı tespit edilmiş; Mahkememizce de takip konusu … kaynaklı taksitli ticari kredinin akdi faiz oranın aylık %1,90–yıllık %22,80 (maliyeti yıllık % 26,75) olduğu, temerrüt faizinin ise sözleşmenin 10. maddesi hükmüne göre %42 olan cari faizin 2 katı tutarında %84 olarak talep edildiği, ancak Yargıtayın yerleşik içtihatlarında, kredi borcunun muaccel hale geldiği temerrüt tarihi itibariyle aynı tür kredilere uygulanan fiili faiz oranları esas alınmak suretiyle temerrüt faizi talep edilebileceği yönündeki kararları gözetilerek, davacı bankanın aynı tür kredilere fiilen uyguladığı faiz oranlarına ilişkin herhangi bir bildirim yapılmaması karşısında, bu krediye uygulanan yıllık %22,80 akdi faizin, sözleşmenin 10.5’inci maddesine uygun olarak %22,80×2=%45,60 temerrüt faiz talep edilebileceği hususu da göz önünde bulundurularak işlemiş faiz ve BSMV hesaplanmıştır. Davalı borçlu tarafından söz konusu borcun ödendiği veya başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu hususlar dikkate alınarak, temin edilen bilirkişi raporu ve rapor esas alınarak yapılan faiz ve BSMV hesaplamaları doğrultusunda, davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı banka tarafından dava dışı şirketle arasındaki arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalı/borçluya noter aracılığıyla kat ihtarnamesi de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın; 770.974,21-TL asıl alacak, 14.648,51-TL işlemiş faiz, 732,42-TL BSMV olmak üzere toplam 786.355,14-TL alacak talebi bakımından İPTALİNE, takibin, 770.974,21-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 45,60 oranında(bu oranın artması halinde artan oranlarda) temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin alacak talebinin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 157.271,03-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 53.715,91-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 9.652,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 44.063,41-TL harcın, davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına; Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 9.652,50-TL harcın, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(…)’a 1.320,00-TL ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’e göre davanın kabul oranına göre belirlenen 1.298,76-TL’sinin davalıdan; ret oranına göre belirlenen 21,24-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 1.500,00-TL+2.000,00-TL=3.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 195,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.762,80-TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre hesap edilen 3.702,26-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine; kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden belirlenen 116.089,72-TL vekâlet ücretinin, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden belirlenen 12.857,84-TL vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzlerine karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır