Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/403 E. 2021/549 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/403 Esas
KARAR NO:2021/549

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılardan … …’ın müvekkili şirketin … rafineri irtibat müdürlüğünde operasyon şefi olarak görev yaptığını, davalı …’in akdedilen sözleşmeler gereği akaryakıt istasyonu işlettiğini, müvekkili şirket ile … arasındaki sözleşmenin sona erdiğini, istasyonun davalı şirket … San. ve Tic. A.Ş. tarafından işletildiğini, 15/01/2008 tarihli devir taahhütnamesi ile davalı şirketin diğer davalı … in …’ ye karşı doğmuş doğacak tüm borçları kayıtsız şartsız üstlendiğini, yapılan iç denetim ve raporunda gerçek dışı hareketlerin olduğunun tespit edildiğini, buna göre;

TARİH VADE NUMARA MİKTAR
07/06/2007 06/08/2007 … … 53.113,24
12/06/2007 10/08/2007 … … 66.622,30
29/06/2007 27/08/2007 … … 27.858,61
29/06/2007 27/08/2007 … … 18.907,63
29/06/2007 27/08/2007 … … 18.979,60
03/074/2007 31/08/2007 … … 18.930,91
12/07/2007 10/09/2007 … … 69.391,82
20/07/2007 17/09/2007 … … 47.390,06
08/02/2007 07/04/2008 … … 23.143,07
08/02/2008 07/04/2008 … … 23.131,28
08/02/2008 07/04/2008 … … 59.002,93
11/02/2008 10/04/2008 … … 23.588,92
12/02/2008 11/04/2008 … … 48.704,00
14/02/2008 14/04/2008 … … 25.394,98
14/02/2008 14/04/2008 … … 61.705,30
16/02/2008 07/04/2008 … … 44.191,46
29/11/2008 29/12/2008 … … 24,97
Faturalardan, 555.643,00 bedelli faturalardan sistemde yapılmış gösterilen tahsilatların, şirket banka hesaplarına hiç yansıtılmadığını, davalı …’ın kendi el yazısı ile çekleri zamanında bankaya ibraz etmediğini, hesaplarda oynama yaptığını, bayiinin durumdan haberdar olduğunu ikrar ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 555.643,00-TL fatura bedelinin vadelerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili dosyaya sunduğu 04/03/2021 tarihli dilekçesi ile dava tarihi olan 12/03/2010 tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
Davalı …. ve Tic. A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; yetki ve zamanaşımı itirazları olduğunu, müvekkili şirketin iddia edilen usulsüz işlemlerden haber olmadığını, diğer davalı … ile ilgisi olmadığını, çalışanın usulsüz işlemleri nedeniyle davalı şirketin de mağdur olduğunu, diğer davalının kusurlu eylemleri nedeniyle sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, devirden sonra müvekkili şirketin mal alımı yaptığını, borcu olsaydı mal alımlarını davacının durduracak olduğunu, bu eylemden haberi olmadığı gibi hiçbir menfaat de elde etmediğini, herhangi bir borç bakiyesinin de bulunmadığını, diğer davalının da işlemleri kendi başına üstlendiğini söylediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; yetki ve zamanaşımı itirazları olduğunu, müvekkilinin alacakla hiçbir ilgisi olmadığını, yetkili temsile sahip diğer davalı …’ın kusurlu eylem ve işlemlerden dolayı müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkili …’e 3 ayda bir cari hesap mutabakatı gönderildiğini, söz konusu mutabakat formlarında müvekkilinin muaccel borcu bulunmadığının belirtildiğini, daha sonra söz konusu haksız fiilin farkına varıldıktan sonra müvekkiline 346.752,51-TL borç çıkartıldığını, müvekkili tarafından TTK 92. maddesine göre süresinde itiraz edildiğini, ayrıca her defasında çelişkili borç çıkartıldığını, en son dava dilekçesinde 555.643,00-TL borç çıkartıldığını, 14/11/2008 tarihinde davacının … … Bankası hesabına davalı … … tarafından 65.000,00-TL yatırıldığını, ayrıca müvekkilinin … …ya ait 100.000,00-TL tutarındaki teminat mektubunun 05/01/2009 tarihinde paraya çevrildiğini, 100.000,00-TL’nin … tarafından ödendiğini, tek sorumlunun … olduğunu, ayrıca borcu olması halinde … tarafından mal verilmeyecek olduğunu, müvekkilinin mal alımına devam ettiğini, ayrıca salt müvekkili değil diğer bayilerin hesaplarında da oynamalar olduğunu, davacı şirketin iç denetim raporunda sonuç bölümünde … San. Tic. A.Ş.’nin cari hesap kayıtlarında rapor tarihi itibariyle borcunun olmadığının tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … davaya cevap vermemiştir.
Dava, alacak talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı kesinleşmiş kararı, İstasyonlu Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin bilgi ve belgeler, ödemelere ilişkin dekontlar, faturalar, makbuzlar dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden 25/06/2014 tarihli rapor temin edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davalılardan … …’ın davacı şirketin … rafineri irtibat müdürlüğünde operasyon şefi olarak görev yaptığı, davalı …’in akdedilen sözleşmeler gereği akaryakıt istasyonu işlettiği, davacı şirket ile … arasındaki sözleşmenin sona erdiği, istasyonun davalı şirket … San. ve Tic. A.Ş. tarafından işletilmeye başlandığı, 15/01/2008 tarihli devir taahhütnamesi ile davalı şirketin diğer davalı … in davacı şirkete karşı doğmuş doğacak tüm borçları kayıtsız şartsız üstlendiği, davacı şirket tarafından yapılan denetimde dava dilekçesinde belirtilen 17 adet faturanın usulsüz işlemler yapılmak suretiyle sisteme yansıtılmadığı, hesaplarda oynama yapıldığının tespit edildiği, davalı … …’ın gerçekleştirmiş olduğu ve aynı zamanda suç teşkil eden eylemi nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı ve son olarak … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarih ve … E., … K. Sayılı kararı ile dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın …. Ceza Dairesi’nin 21/01/2020 tarih ve… E., … K. Sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği bu anlamda davalı … …’ın gerçekleştirdiği usulsüzlüklerin sabit olduğunun tespit edildiği, bu nedenle meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğu, 25/06/2014 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile söz konusu usulsüz işlemler nedeniyle davalı …’in davacı şirkete borçlu olduğunun tespit edildiği, yine rapor ile her ne kadar davalı … tarafından davaıc şirket ile cari hesaplarda mutabık kalındığı iddia edilmişse de böyle bir mutabakatın olmadığının tespit edildiği, davalı …’in davacı şirkete 555.643,21-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı …. ve Tic. A.Ş.’nin 15/01/2008 tarihli devir taahhütnamesi ile davalı …’in davacı şirkete karşı doğmuş doğacak tüm borçları kayıtsız şartsız üstlendiği, bu durumun borcun üstlenilmesi anlamına geldiği, bu nedenle davalı …. ve Tic. A.Ş.’nin’de davacıya karşı sorumlu olduğu anlaşıldığından davacı tarafından açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE, 555.643,00-TL alacağın dava tarihi 12/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 37.955,97-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 8.251,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 29.704,67-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 8.251,30-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan ve başvurma harcı 17,15 TL, posta gideri 331,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.900,00-TL olmak üzere toplam 2.248,15-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 44.832,15-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı … davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2021

Başkan …
e-imzalıdır .
Üye …
e-imzalıdır .
Üye …
e-imzalıdır .
Katip …
e-imzalıdır .