Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/395 E. 2021/418 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/395
KARAR NO:2021/418

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:27/05/2003
KARAR TARİHİ:03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili bankanın … Şubesince dava dışı … A.Ş.’ye kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin geri ödenmediğini, davalıların, şube müdürü, genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu üyeleri sıfatlarıyla oluşan zarardan usulsüz kredi kullandırmaları sebebiyle sorumlu olduklarını, dava dışı … A.Ş. ile kredi ilişkisi devam ederken, müvekkili banka … Şubesince firma lehine kredi artırım teklifinde bulunulduğunu, yönetim kurulu tarafından da kredi artırımının aynen onaylandığını, aynı kararla kredi türleri değiştirilerek dava dışı firma limitlerinin arttırıldığını, yönetim kurulu kararından önce, dava dışı firma hakkında son olarak düzenlenen ve firma hakkında olumsuz değerlendirmeler içeren 16/03/1998 tarihli mali tahlil ve istihbarat raporuna rağmen, şube önerisi doğrultusunda kredi limitlerinin arttırıldığını, firmanın mali yönden sıkıntı içine düştüğünün şube tarafından istihbarat edinilmesi üzerine 27/04/1998 tarihinde, firmanın acilen piyasa istihbaratının yaptırılarak sonucun şubeye bildirilmeksizin 3.500.000,00-DEM tutarında harici … mektubu kredisinin 12/05/1998 tarihinde dava dışı işletmeye kullandırıldığını, 14/05/1998 tarihli istihbarat raporuna göre de 27/03/1998 tarihli yönetim kurulu kararından önce dava dışı işletmeye aleyhinde icra takibine başlandığının anlaşıldığını, yeterli güvenceler alınmadan limitlerin arttırıldığını, verilen kredilerin kullandırımında kefalet yeterli görülerek ipotek tesis edilmediğini, kredi verilen dava dışı işletmenin kredileri geri ödeyemediğini, işletme aleyhinde bankaca yapılan icra takiplerinin sonuçsuz kaldığını, firma hakkında kredi arttırım önerisinde bulunan … Şubesi müdürü …, kredi teklifi olurunu genel müdür ile birlikte yönetim kurulunun onayına sunan genel müdür yardımcısı …, kredi talebini aynen kabul eden ve firmanın mevcut kredi limitlerini arttıran banka yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü … ve yönetim kurulu üyeleri …, …, …, …, ve … … ile ilgili olarak teftiş kurulu tarafından haklarında yasal kovuşturma yapılması ve mali sorumlulukları için dava açılmasına karar verildiğini, davalıların eylemleri sonucunda oluşan banka zararının tahsilde tekerrür olmamak, munzam zarar ve hakları saklı kalmak kaydıyla 6.632.590.000,00-TL’nin kredi ödendiği tarihten itibaren işleyecek kamu bankalarının en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden faizi ve 1.836.440,00-USD ve 5.702.265,00-DEM nakdi ve 328.674,00-DEM gayri nakdi kredi alacaklarının fiili ödeme günündeki TL karşılığının, kredinin ödendiği tarihten itibaren kamu bankalarının 1 yıl vadeli döviz hesaplarına uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar farklı tarihlerde dosyaya sundukları cevap dilekçeleri ve beyanlaı ile; kredilerin yasal prosedüre uygun olarak açıldığını, davacının asıl kredi borçlularından alacağını tahsil etmeden davalılara yöneldiğini, dava dışı işletmenin henüz aciz vesikasına bağlanmadığını, dava tarihi itibariyle davacı bankanın doğmuş bir zararından bahsedilemeyeceğini, her firmanın sıkıntıya girebileceğini, firmanın 1996’da 15.000.000,00-USD yatırım yaptığını, yatırımın geri dönüşünün ve nakit yaratmasının zaman alacağını, sektörün ilk 5 firmasından birisi olduğunu ve otuzun üzerinde banka ile çalıştığını, firmaya tahsis edilen yeni kredinin 3.500.000,00-DEM tutarlı kısmının firmaya verilmeyip firmanın bankadaki risklerini kapsamasında kullanıldığını, firmaya kullandırılan gayri nakdi kredinin daha evvel kefaletle onaylanmış limitinin iptal edilerek 2.000.000.000.000,00-TL ipotek teminat alındığını, firma kredilerinin orta vadeye yayılarak riski orta vadeye yayıldığı, riskin bir önceki yönetim kurulunca onaylanan limitlerin de altında olduğunu, firma finansal göstergelerinin makul olduğunu, kredinin bir süreç olduğuna ve banka icra organının en altından başlayarak yönetim kuruluna kadar taşındığını, bu makamların kredi ile ilgili bir olumsuz görüşünün bulunmadığını, aksi takdirde teklifin yönetim kurulunun huzuruna gelmeyeceğini, zarar veya zarar olasılığının hazırlanan teftiş raporu ile öğrenilmiş sayılması gerektiğini, bu nedenle de davanın 2 yıllık süresinde açılmayarak zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava, ilk olarak 27/05/2003 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası olarak açılmış, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2006 tarih ve … Esas,… Karar sayılı kararı ile; “Davanın mevsimsiz açılmış olması nedeni ile REDDİNE;” karar verilmiş, verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/06/2008 tarih ve 2007/6257 Esas, 2008/8250 Karar sayılı ilamı ile; “Davacı taraf, davalıların dava dışı … A.Ş.’ye kredi kullandırılması e4snasında görevlerini gereği gibi yerine getirmeyerek bankayı zarar uğrattıklarını, bankanın bu krediden kaynaklanan alacağını tahsil edemediğini ileri sürerek işbu davayı açmıştır. Davacı bankanın, ekonomik durumu bozulmuş olan dava dışı kredi borçlusu ile yaptığı protokol, zarardan müteselsilen sorumlu olan davalılar aleyhine açılan bu davanın dinlenmesine engel teşkil etmez. Bu itibarla mahkemece, davacı bankanın davalıların eylemleri nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı araştırılarak, zarara uğramış ise miktarının belirlenip, davalıların kusur ve sorumluluk dereceleri de tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan bu hususlar gözden kaçılarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, dosya … esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Akabinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, …. Asliye Ticaret Mahkemesi ile birleşmesi neticesinde dosya … Esas numarasını almış ve yargılamaya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas numarası üzerinden devam olunmuştur.
Sonrasında …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, Mahkememiz ile birleşmesi neticesinde dosya Mahkememizin 2014/395 Esas numarasını almış ve yargılamaya bu esas numarası üzerinden devam olunmuştur.
Dava, usulüz kredi kullandırımı iddiası ile, oluşan zararın, zarara neden olduğu belirtilen banka yöneticilerinden tazmini talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, davacı banka tarafından dava dışı … A. Ş.’ye kullandırılan krediye ilişkin kredi sözleşmeleri ve ekleri, yapılan ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler, kredinin teminatı olmak üzere sunulan teminatlara ilişkin bilgi ve belgeler, istihbarat ve teftiş raporları, dava dışı … A. Ş.’ye davacı banka dışında kredi kullandıran diğer bankaların kullandırdıkları kredilere ilişkin bilgi ve belgeler, davalılar tarafından yapılan işlemlere ilişkin bilgiler dosyamı arasına alınmış, tarafların beyanları değerlendirilmiş, dosya kapsamında değişik tarihlerde bilirkişi rapor ve ek raporları temin edilmiştir.
Davalılar beyanlarında dava konusu alacağın …. Noterliği’nin 08/01/2018 tarih ve … yevmiye nolu temliknamesi ile … A. Ş.’ye devredildiğini, benzer nitelikte …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile görülmekte olan davada, temin edilen bilirkişi raporu ile alacağın varlık yönetim şirketine devredildiği, bu nedenle davanın usul yönünden reddine karar verildiğini belirterek, eldeki davada da davacı tarafın alacağını devretmiş olması nedeniyle davanın usul yönünden reddine karar verilmesini talep etmişlerse de, …. Noterliği’nin 08/01/2018 tarih ve … yevmiye nolu temliknamesinin incelenmesinden, temlikname ile devredilen alacakların davacı bankanın dava dışı … A. Ş.’den kredi sözleşmeleri nedeniyle tahsil edememiş olduğu alacaklar olduğu, eldeki davanın konusunun ise banka yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminat talebine ilişkin olduğu, dolayısıyla temliknamenin, eldeki dava konusu yapılan alacağı kapsamadığı anlaşıldığından, davalıların davanın usul yönünden reddine karar verilmesi yönündeki talepleri uygun görülmemiştir.
Mahkememiz dosyası kapsamında davanın açıldığı 27/05/2003 tarihinden itibaren bir çok bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor temin edilmiş olup son olarak bilirkişiler …, … ve … 20/07/2020 tarihli raporlarını dosyaya sunmuşlardır. Söz konusu 20/07/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi, konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenmiş olması, daha önce düzenlenen tüm rapor ve ek raporları da değerlendirerek düzenlenmiş olması, davalıların sorumluluklarının belirlenmesinde sadece davacı banka tarafından kullandırılan krediler değil, dava dışı bankalar, finansal kiralama şirketleri ve faktoring şirketleri tarafından kullandırılan krediler de esas alınmak suretiyle mukayese yapılarak değerlendirme yapılması hususları dikkate alınarak Mahkememizce 20/07/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; 20/07/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile de tespit edildiği gibi, davacı bankanın, dava dışı … A.Ş. ile geçmişe dayanan bir kredi ilişkisi bulunduğu, bu işletmeyle 1991 yılından itibaren (7 yıldır) kredili çalıştığı, dava dışı işletmenin, davacı bankanın ana statüsünde ifadesini bulan ve hedef (öncelikli) sektör olan konut yapı, yapı endüstrisi ve ihracat sektör işletmelerinden birisi olduğu, davacı bankanın, dava dışı bu işletmenin evvelce de (1996-97 ve 98 yıllarında) en büyük risk taşıyıcısı (ana bankası) konumunda olduğu, davacı bankanın, dava dışı bu işletmeye, dava konusu yapılan yönetim kurulu kararından önce (daha önceki dönemlerde), pari passu da olunmayan, maddi teminatsız krediler kullandırdığı ve mevcut kredilerinin zaten teminatsız olduğu, dava konusu yapılan yönetim kurulu kredi tahsis kararına konu kredi teklifinin, tahsis makamının (davalı yönetim kurulu üyelerinin) önüne bu olgularla geldiği (yaklaşık 4 Milyon USD tutarlı maddi teminatsız kredi), hem işletme nezdindeki kredilerin teminatsız olması ve hem de bu işletme nezdindeki en büyük kredi alacağına sahip, işletmenin ana risk taşıyıcı bankası olunması nedenleriyle davalı yönetim kurulunun hareket yeteneğinin ve önündeki seçeneklerin zaten sınırlı olduğu, işletmenin yaşatılması ve faaliyetlerine devam etmesinin alacakların güvenle tahsili için en başta en büyük alacaklı davacı banka için gerekli olduğu, seçeneklerden birisinin ve en idealinin hiç limit artışı yapmadan limiti risk seviyesine çekerek teminatlamak olabileceği, ancak borç baskısı altında ve likidite ihtiyacı içinde olduğu anlaşılan firmanın bu ihtiyacını yeni ve/veya ek ve ilave kredi limiti ve vade (orta/uzun) elde ederek gidermek istediğinin değerlendirildiği, bu durum dikkate alındığında ilave ve kısmi bir limit tesisi ile ipotek teminatı almanın da bir diğer seçenek olduğu, davalı yönelim kurulunun bu seçeneği tercih ettiğinin değerlendirildiği, davalı yönetim kurulunun, dava konusu yapılan kredi limit tahsisi kararı ile tarihi kurdan 6.4 Milyon USD değerinde ipotek alarak 2.750.000 USD ek ve ilave limit açılmasına karar verdiği, davalı yönetim kurulu üyelerinin kredi tahsis kararının, davacı banka ana statüsü, 3182 Sayılı Bankalar Kanunu ve 399 sayı KHK hükümlerince yasaklanan veya bunlara aykırı bir yönünün bulunmadığı, dava dışı işletme hakkında olumsuz istihbari bilgilerin gelmeye başlamasına rağmen, her ne kadar firma lehine yurtdışına 12/05/1998 tarih ve 3.500.000 DEM üzerinden bir Harici … Mektubu düzenlense de, yurtdışından gelen Harici … Mektup bedelinin dava dışı işletme serbest kullanımına bırakılmayarak, tamamının işletmeye evvelce (dava konusu yapılandan bir önceki yönetim kumlu kararı limitleri dahilinde) kullandırılmış olan davacı banka kredilerinin geri ödemesinde (mahsubunda) kullanıldığı, bu yönü ile işletme nezdindcki riskin büyüdüğünden değil, sadece yer ve tür değiştirdiğinden bahsedilebileceği, tahsis ve kullandırım yapıldığı sırada firma hakkında bankalarca başvurulmuş bir tedbir veya ihtiyati haciz karan bulunmadığı, bankalar tarafından ilk ihtiyati haciz kararının 14/05/1998 tarihli … Bankası A. Ş. haczi olduğu, dava konusu yapılan yönetim kurulu ilk kararının bu tarihten yaklaşık 1,5 ay önce (27/03/1998) ve revize onayının 9 gün önce (05/05/1998), en son kredi kullandırımının ise 2 gün önce (12/05/1998) olduğu, dolayısıyla davalı yönetim kurulu üyelerinin takipten bilgi sahibi olmadıkları, işletme hakkında yasal takip yoluna önce teminatsız ve/veya riski küçük fınansal kurumların baş vurduğu, riski büyük ve teminat da elde etmiş bankaların en son olarak yasal takip yoluna başvurduğu, yapılan takipte en büyük ipotek alacaklısı sıfatı ile davacı bankanın 2 Trilyon TL tutar ile yine en büyük tahsilatı yaptığı, tahsil edilen bu tutarın, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte tüm garame banka toplam tahsilat tutarına neredeyse denk olduğu, icra takibi sonucu yapılan satışın değer azaltıcı yönüne rağmen, davacı banka lehine tesis edilmiş olan ipotek tutarının tamamının tahsil edildiği, tahsis kararı sırasında, riske edilmiş tüm tutarı karşılayabilecek seviyede bir teminat oluşturulmuş iken, TL’nin yıllar itibarı ile aşınan değeri ile 5 yıl sonra bu teminatın riskin 1/3 ünü ancak karşıladığı, anılan dönemde 2000 ve 2001 krizinin TL ve genel olarak tüm varlık ederlerinde büyük kayıplara yol açtığı, teminat tutarı (değerindeki) aşınmayı önlemek için Yabancı Para(YP) türünden kredi riskleri için yine YP cinsinden ipotek teminat alınması akla gelse ve bu gün için doğru bir tedbir olarak değerlendirilse de, eski Medeni Kanununda yabancı para cinsinden ipotek tesisinin sadece 5 yıl ve daha uzun vadeli ve yurt dışı kaynaklı krediler için mümkün olması nedeniyle yasal olarak mümkün olmadığı, bu nedenle TL üzerinden ipotek tesisinin zorunlu olduğu, diğer tüm finansal kurumların da istisnasız TL üzerinden ipotek tesis ettiği, dava konusu yapılan kredi tahsis ve kredi kullandırımı kararı öncesi 4 Milyon USD seviyesinde var olan ve teminatsız olan kredi stoğunun dava konusu tahsis ile limit teminat yapısının değişmesi ile ortaya çıkan yeni duruma ve kredinin takip de görüp aşınan teminat değerlerinin varlığına rağmen 2 Trilyon TL (2.298.162 DEM) olarak yapılan tahsilat ile tahsis öncesi risk seviyesine (yaklaşık 4 Milyon USD) riskin indirilmiş olması durumu da nazara alındığında tahsis ve kullandırım kararının bankacılık/kredi piyasası uygulamaları açısından basiretsizlik olarak nitelendirilemeyeceği, farklı alternatifler arasında bir tercihte bulunmanın özensizlik olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle doğmuş zararın bankacılık faaliyetinin doğal riskleri arasında yer aldığı, anılan tüm bu gerekçelerle 6762 sayılı TTK m. 336 vd. gereğince davalı Yönetim kurulu üyeleri ile diğer davalılara kusur atfetmenin objektif koşullarının oluşmadığı ve bu nedenle anılan zarardan sorumlu tutulamayacakları sonucuna varılarak tüm davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2- Davacı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalılar … …, …, …, … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT 13/4. maddesi gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; Davacı Vekili Av. … ile Davalılar …, … ile davalı … vekili Av. …’nın yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır