Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/391 E. 2021/52 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/391
KARAR NO:2021/52

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:01/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı yanca sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının … İnş. Mak. Tur.Kimya San.ve Tic.Ltd.Şti. ortağı olduğunu, davacı ile… ın şirketi 27.02.2004 tarihinde kurduklarını, şirketin müşterek imza ile temsil edildiğini, Şirket muhasebesinin diğer ortak …’ın ikamet adresinde tutulduğunu, davacının şirket muhasebesinin kendi adresi …Merkezi’nde tutulmasını talep ettiğini, ancak diğer ortağın bu talebi kabul etmediğini, veşirket muhasebe kayıtlarının eskisi gibi … ın adresinde tutulmaya devam edildiğini, bu nedenle davacının muhasebe kayıt ve bilgilerinden zamanında ve yeterli olarak bilgi sahibi olmadığını, 2007 yılının 8. ve 9. aylarında şirket avukatının davacıyı arayarak çok sayıda şirket çekinin piyasada dolaştığını ifade etmesi üzerine davacının diğer ortak ve muhasebe sorumlusuna çeklerin çift imzalı olması gerektiğini belirterek kendi imzası olmaksızın çeklerin nasıl düzenlendiğini sorduğunu, sonuçta imzasının taklit edilerek çeklerin tanzim edildiğini, bankalara nakit ödeme talimatları verildiğini öğrendiğini, diğer taraftan bilançolarda anlaşılmaz şeklide şirketin zarar ettiğinin gösterilmesi sonucu davacının şirketten ayrılmak istediğini bildirdiğini ve 14.09.2007 tarihinde şirketteki hissesini devrettiğini, devir işleminin 09.10.2007 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, Davacının bilgisi ve imzası olmaksızın keşide edilen çeklerin bazılarının karşılıksız çıkması sonucu davacı hakkında yasal işlemler yapıldığını ve bu nedenle takiplere muhatap olduğunu, Bilirkişi raporları ile verilen mahkeme kararlarında çeklerdeki imzaların davacıya ait olmadığının ortaya çıkmaya başladığını, olmayan bir borç için çek bedellerinin cebir icra tehdidi altında davacı tarafından davalı bankaya ödendiğini, Karşılıksız çekler dolayısı ile davacının ticari itibarının zedelendiğini, daha önce ticari ilişki de bulunduğu firmaların davacıyla ticaret yapma konusunda çekingen davrandıklarını, davalı bankanın kredi kullandırırken ve çek karnesi verirken imzaları kontrol etmesi gerektiğini, kısa sürede şirket cirosunun üzerinde hareket olmasına rağmen gerekli kontrolleri yapmaması sebebi ile uğranılan zarardan dolayı 2 000.-TL maddi, 3.000,-TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili gerektiğini, … firmasına ait çekleri davacının ticari itibarının sarsılmamsı ve olumsuzlukların ortak olduğu diğer şirkete yansımaması için ekonomik durumunu zorlayarak şahsi imkanları ile ödediğini, Davacının olaylardan gerçek boyutları ile haberdar olmadan önce ilgili bankanın kendisini araması üzerine 38.718,-TL tutarında … kanalı ile ödemede bulunduğunu, yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsil edilmesini, ilen sürerek; Davalılardan … A.Ş. ile ….Ltd.Şti. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmelerine şahsen kefil olan davacının … firması adına yapılan usulsüz borçlandırma ve tasarruf işlemlerinden dolayı davalılaradan …’a borçlu olmadığının tespitine, kullandırılan usulsüz kredilerden ve verilen çek karnelerinden dolayı fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak üzere davacının uğradığı zararlara ilişkin olmak üzere 2,000.-TL maddi, 3.000 -Tl manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, hukuka aykırı işlemlerden kaynaklanan ve bankaca davacıdan talep edilen toplam 38.718.-TL nin işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan istirdatına, Karar verilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA :Davalı … cevap dilekçesinde özetle; ….Ltd.Şti.’nin 22.12.2004 tarihinde kurulduğunu, diğer ortak … ile davacı …’nın her birinin 5.000.-TL sermayeli şirketin %50 payına sahip olduğunu,14.09.2007 tarihinde … ile …’nın hisselerinin tamamını… (%99) ve ..n (%1) tarafından devralındığını, … firması ile davalı banka arasında 08.05.2006 tarihinde 80.000.-TL bedelli 06.03.2007 tarihinde 100.000,-TL bedelli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığını, bu sözleşmelerin şirketi temsil ve ilzama yetkili davacı ile diğer ortak … tarafından davalı banka şubesinde banka yetkilileri huzurunda imzalandığını, davalı şirkete 02.06.2006 İle 16.07 2007 tarihleri arasında 8 adet çek karnesinin teslim edildiğini, teslimata ait talimatların firma yetkilileri tarafından düzenlenip imzalandığını, ve talimatta adı geçen kişiye imza karşılığı teslim edildiğini, çek karnelerinden 5 adedinin şirketin muhasebe sorumlusu …’a teslim edildiğini, adı geçenin 18.10.2007 tarihinden itibaren şirketi tek başına temsile yetkili olduğunu, çek karnelerinin şirket temsilcileri tarafından verilen talimatlar doğrultusunda ve talimatta belirtilen kişiye gerekli inceleme ve kontroller yapılmak sureti ile teslim edildiğini, Davalı şirketin hesaplarından 68,800.-TL tutarında 12 adet EFT, 31.518.14 Tl tutarında 7 adet havale işleminin gerçekleştirildiğini, 7 adet havale işleminin firmanın … ve … hesapları arasında gerçekleştiğim, 12 adet EFT İşleminin 10 adedinin firmanın diğer bankalardaki hesaplarına gönderildiğini, 2.000 -Ti tutarlı diğer 2 adet EFT nin 20,07.2006 tarihinde …’a 13.07.2006 tarihinde …’ın ortağı olduğu … San,ve Tic.A.Ş. ne gönderildiğini, bu Ödemelerin şirket yetkililerinin talimatı ile yapıldığını, yapılan işlemlerde kusur veya hata bulunmadığını, Bu işlemlerin yapıldığı tarihte davacının ortağı olduğu şirket talimat ve taleplerine uygun olarak gerekli kredi kullandırımlarının ve diğer bankacılık işlemlerinin yapıldığını, ileri sürerek açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
Davalı …’ ne şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, davalı … tarafından sunulan cevap dilekçeleri ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/518 Esas-2013/173 Karar sayılı dosyası aslı, …. İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas-…Karar sayılı dosyası aslı, …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası aslı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, menfi tespit, istirdat ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Mahkememizce imza incelemesi konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan 14/02/2014 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “inceleme konusu … … San. ve Tic Ltd. Şti. Tarafından düzenlenmiş 09/03/2007 tarihli, 13/04/2007 tarihli, 21/05/2007 tarihli, 05/06/2007 tarihli 05/06/2007 tarili, 16/07/2007 tarihli, 02/06/2006 tarihli, 11/09/2006 tarihli ve 27/12/2006 tarihli toplam 8 adet çek karnesinin teslimine ilişkin belgede … … San. ve Tic. Ltd. Şti. Kaşesi üzerine …’ya atfen bazılarında sağa bazılarında ise sola atılmış imzalar ile …’nın Mevcut mukayese imzaları arasında işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir hız ve baskı derecesi bakımından da farklılıklar saptandığından inceleme konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI kanaatini bildirir rapor olduğunu, ödem talimatlarında bulunan …’ya atfen atılmış imzaların da incelenmesi istenilmekte ise de dosyada belge asılları mevcut olmadığı ve dosyada asıllarının bulunamadığından dair herhangi bir bilgi de mevcut olmadığından bu yönde inceleme yapılamadığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce Bankacılık konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan 22/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı … İnşaat firmasına diğer davalı … tarafından rotatif kredi kullandırıldığı, 2007 yılı içerisinde 100.000,-TL ne kadar çıkan borç bakiyesinin 01/10/2007 itibarıyla (0) olduğu, davalı … tarafından diğer davalı … İnşaat’a davacının da kefaleti olan GKS’ler kapsamında kredilerinin yanı sıra diğer davalı … İnşaat’ın yazılı talimatları doğrultusunda basılı çek karnelerinin şirket yetkililerine teslim edildiği, davacının dava konusu ettiği 38.717,-TL nin kendisine ait … Firmasına ve ortağı olduğu … İnşaat a ait diğer banka hesaplarından diğer davalı … İnşaat firmasının davalı … nezdindeki şirket hesabına gönderilen paralar olduğu, söz konusu tutarların da içeresinde olduğu diğer davalı şirket hesabına gönderilen paraların yine diğer davalı şirketin (Çek, havale Eft Nakit) ödemelerinde kullanıldığı, davalı … tarafından davacının ortağı olduğu diğer davalı … İnşaatın vadesiz cari hesabından usulsüz olarak tahsil edilen/ödenen bir tutar olmadığı kanaatine varılmıştır ” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Taraf vekilleri tarafından bilirkişi heyeti raporuna yapılan itirazlar değerlendirilmiş ve mahkememizin 07/11/2017 tarihli celsesinde, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporun, dava ve cevap dilekçelerinin özeti haricinde, somut uyuşmazlığa ilişkin denetime elverişli tarafların idda ve savunmalarını irdeleyen bir rapor olmadığı ve bu haliyle de iş bu rapora göre hüküm kurulamayacağı anlaşıldığından, yeni bir bilirkişi heyeti tayin edilmiş ve rapor alınmıştır.
Bankacılık konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan 21/03/2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; “Davacının, 29.01.2007 tarihi ile 24.09.2007 tarihi arşındaki sekiz ay boyunca, İddia ettiği üzere bankanın talebi İle … firmasına ait çeklerin ödenmesi için davalı banka nezdindeki adı geçen şirketin hesabına muhtelif tarihlerde ödemelerde bulunduğu, bu süreçte çek karneleri teslim talimatların imzalamadığı halde söz konusu çeklerin hangi çekler olduğunu sorgulamadığı ve çek bedellerine mahsuben … firmasının hesabına havale yapmaya devam ettiği, bu nedenle davacıya sayın mahkemenin takdirinde olmak üzere %20 oranında müterafik kusur atfedilmesinin yerinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı,
Davalıların Sorumluluklarının Tespitine ilişkin olarak da;
Davalı Bankanın Sorumluluğunun Belirlenmesine ilişkin olarak;
a-Çek karnelerinin teslimine ilişkin talimatlar ile çekler üzerindeki davacıya atfen atılı İmzaların iğfal kabiliyetini haiz olması durumunda davalı bankanın yapılan işlemlerde sorumluluğunun bulunmadığı ve bu nedenle davacının borcu olmadığına İlişkin tespit talebi ile tazminat taleplerinin ve çeklerin ödenmesi için … firması hesabına yapmış olduğu toplam 38.718.-TL tutarındaki istirdat talebinin yerinde olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı,
b-Davacı adına atılan imzaların iğfal kabiliyetini haiz olmaması durumunda;
1-Davacı hakkında …,icra Dairesi’nin… E sayılı dosyasından yapılan takip İle talep edilen toplam 13.523,91 TL nln önceki bölümlerde izah edildiği üzere yerinde olamdığı davalı bankanın yasal yükümlülük çerçevesinde 646.38 TL üzerinde takip yapabileceği ve davacının %20 oranındaki müterafik kusur oranı dışındaki 517,10 Ti nin ödenmesinden davacının sorumlu tutulamayacağı, ancak %20 oranı üzerinden hesaplanan 129.28 TL den sorumlu tutulacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan davalı banka tarafından depo talebinde bulunulan 12,600.-Tl nin yine davacının %20 oranındaki müterafik kusur oranı dışındaki 10,080 Tl nin ödenmesinden davacının sorumlu tutulamayacağı, ancak %20 oranı üzerinden hesaplanan 2.520.- TL den sorumlu tutulacağı görüş ve kanaatine varıldığı,
2-Davacı tarafından talep edilen 2,000,-Tl maddi tazminat tutarı hakkında dosyaya gerekli belgeler ibraz edilmediğinden ve bu talebe İlişkin açıklamalar yapılmadığından söz konusu talebin değerlendirilmesi sayın mahkemenin takdirinde olduğu, ancak davacı adına atılı imzaların sahteliğinden kaynaklanan işlemlerden dolayı davacının piyasadaki itibarının sarsılmış olduğu iddiasının yerinde olduğu noktasından hareketle 3.000.-TI tutarındaki manevi tazminat talebi sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu,
3-Davacı tarafından çek bedellerinin karşılıksız çıkmaması amacı ile muhtelif tarihlerde Ödemiş olduğu toplam 38.718- TL den davacının %20 oranındaki müterafik kusuru dolayısı İle hesaplanan 7.743.60 TL düşüldüğünde kalan 30.974.40 TL nln davalı banka tarafından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacıya ödenmesi gerektiği görüşüne varıldığı,
B-Diğer Davalı … firmasının Sorumluluğunun Tespiti;
Karşılıksız çıkan çekler dolayısı İle piyasadaki İtibarı sarsılan davacının 3,000,-TL tutarındaki manevi tazminat talebinin davalı şirket tarafından davacıya ödenmesi sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu, yine davacının … firmasına ait çeklerin karşılıksız çıkmaması amacı ile davalı banka nezdınde ki sözü edilen şirkete ait hesaba yapmış olduğu toplam 38.718.-TL tutarındaki ödemenin tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı şirket tarafından davacıya ödenmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespitlere istinaden, mahkememizin 17/12/2019 tarihli celsesinde, dosyanın kül halinde (kasa evrakları da dahil) daha önce raporu düzenleyen grafoloji uzmanları bilirkişi heyetine tevdii ile, daha önce düzenlenen raporda tespiti yapılan ve davacı … Akıncıya ait olmadığı yönünde tespit yapılan çek karnelerindeki imzaların davacının dosyamız içerisinde yer alan imza sirküleri ile mukayese imzaları ve celbi talep olunan diğer imzaları karşısında iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilerek ayrıntılı ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 06/11/2020 tarihli rapor tanzim edilerek dosyaya ibraz edilmiş olup, bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “İnceleme konusu 8 adet çek karnesinin teslimine ilişkin belgelerde … adına atılmış sahte imzalar ile … ait mukayese imzaların biçimsel olarak benzerlik göstermeleri nedeni ile ilk bakışta imzaların sahteliği dikkat çeker mahiyette olmadığından inceleme konusu 8 adet çek karnesinin teslimine ilişkin belgelerde imza yönünden yapılan sahteciliğin İĞFAL KABİLYETİNİ HAİZ BULUNDUĞUNU Kanaatimizi bildirir rapordur ” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılıp karara bağlanan davanın, menfi tespit, istirdat ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, gelen yazı cevapları ve Savcılık dosyası aslının dosyamız içerisine alındığı, iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alındığı, alınan raporlardan 21/03/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki davalı Bankanın Sorumluluğunun Belirlenmesine ilişkin Çek karnelerinin teslimine ilişkin talimatlar ile çekler üzerindeki davacıya atfen atılı İmzaların iğfal kabiliyetini haiz olması durumunda davalı bankanın yapılan işlemlerde sorumluluğunun bulunmadığı ve bu nedenle davacının borcu olmadığına İlişkin tespit talebi ile tazminat taleplerinin ve çeklerin ödenmesi için … firması hesabına yapmış olduğu toplam 38.718,00-TL tutarındaki istirdat talebinin yerinde olmadığı şeklindeki kanaate ilişkin olarak alınan, 06/11/2020 tarihli rapor ile tespiti yapılan, İnceleme konusu 8 adet çek karnesinin teslimine ilişkin belgelerde … adına atılmış sahte imzalar ile … ait mukayese imzaların biçimsel olarak benzerlik göstermeleri nedeni ile ilk bakışta imzaların sahteliği dikkat çeker mahiyette olmadığından inceleme konusu 8 adet çek karnesinin teslimine ilişkin belgelerde imza yönünden yapılan sahteciliğin İğfal kabiliyetini haiz bulunduğu şeklindeki kanaat kapsamında, tamamen teknik inceleme ve değerlendirme sonucu alınan davalının maddi ve manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğun bulunmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından açılan davanın reddine kara verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … yönünden açılan menfi tespit, istirdat ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
2-Diğer Davalı … …. Ltd. Şti. yönünden açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL ilam harcının peşin alınan 606,50-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 547,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı … menfi tespit ve istirdat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 6.093,34 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile iş bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/4 ve 13/2. Maddeleri gereği takdir olunan 3.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile iş bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı Diğer davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2021

Katip …

Hakim …