Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/24 E. 2021/251 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/24 Esas
KARAR NO:2021/251

DAVA TARİHİ:14/01/2014
DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
— … ESAS SAYILI DAVASI —

DAVA TARİHİ:28/07/2017
DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ:31/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan asıl ve birleşen dosyaya konu tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili asıl davada; 02/09/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin sakatlanarak kısmi kalıcı şekilde iş göremez hale geldiğini, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin asli kusurlu olan minibüste yolcu olarak bulunduğundan müterafik kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin daimi maluliyet tazminatı için davayı açmadan önce davalıya başvuru yaptığını, müvekkiline yapılan ödemenin çok düşük kaldığını, ancak müvekkilinin aciz durumda olmasından dolayı parayı aldığını ve davalının müvekkilinin müzayaka halinde olmasından faydalanarak ibraname imzalattığını, söz konusu ibranameyi kabul etmediklerini beyan ederek belirsiz olan ZMMS daimi maluliyet tazminatının hesap edilmesini, şimdilik 100,00 TL daimi maluliyet tazminatının kaza tarihinden, aksi halde kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalı yandan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında; 02/09/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin kısmi kalıcı şekilde iş göremez hale geldiğini, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı aracın kusurlu olduğunu, davalı şirkete yapılan başvuruya istinaden daimi maluliyet tazminatına ilişkin olarak kısmi ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin yeterli olmadığını, daimi maluliyet tazminatının (ana dosya olan) …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyadan talep edildiğini beyanla, dosyaların birleştirilmesini, geçici iş göremezlik alacağı olarak 50,00 TL, tedavi gideri olarak 30,00 TL ve geçici ve/ veya daimi bakım ve/ veya bakıcı gideri olarak 20,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL tazminatın kaza tarihinden, aksi halde kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalı yandan tahsilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili asıl davada; dava dilekçesinin 4. maddesinde bahsedilen ibraname ile davacının alacağını aldığını ve müvekkili şirketi ibra ettiğini, bunun geçersiz olduğuna ilişkin iddiaların hukuki dayanağının olmadığını, müvekkili şirket tarafından 82.217,00 TL ve ayrıca sigortalı tarafından 5.000,00 TL ödeme yapıldığını, bunun 72.217,00 TL’nın hesaplanmış maluliyet bedeli olduğunu, ibranın geçerli olduğunu, davacının soruşturma dosyasında şikayetçi olmadığını, davacının ticari faiz talebinin ve kaza tarihinden itibaren faiz talebi yerinde olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile yasal faiz uygulanabileceğini ve faiz başlangıç tarihinin müvekkili sigorta şirketine ilgili belgeler ile eksiksiz başvuru yapılan tarih olacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında; zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden itirazlarının bulunduğunu, sunulan belgelere göre yapılan hesaplamada sigortalının ödediği 5.000,00 TL’nin düşülmesi ve 15.000,00 TL manevi tazminat eklenmesi suretiyle davacıya toplamda 82.217,18 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin ibra edildiğini, düzenlenen ibranamenin geçici ve sürekli maluliyeti kapsadığını, tedavi giderlerinden sorumluluğun SGK’da olduğunu, bakıcı giderine yönelik talebin ispatı noktasında delil ibraz edilmediğini, müvekkilinin sorumluluğunun kazada sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Asıl davada, 02/09/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan daimi maluliyetten kaynaklı zararların tazmini istenmiş, birleşen davada ise aynı kaza nedeniyle geçici iş göremezlik zararları, tedavi giderleri ve bakım/ bakıcı giderlerinin tazmini talep edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 20/02/2018 günlü ve … Esas, … Karar sayılı kararla dava dosyalarının birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davacı yanca daimi maluliyetten kaynaklı zararların tazminine ilişkin …Ltd. Şti’ne karşı açılan davada, (Kapatılan) …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 19/11/2013 günlü ve … Esas, …Karar sayılı kararla husumet yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmiştir.
Davacı yanca, davalı sigorta şirketi lehine tanzim olunan ibraname, ödemeye esas hesap tablosu, soruşturma dosyasında verilen karar, kaza tespit tutanağı, özürlü sağlık kurulu raporu, davalı şirketin sigortalısı ile yapılan protokol, 2012 Eylül ayına ilişkin ücret bordrosu ve gelir durumuna ilişkin muhtarlık yazısı ibraz edilmiştir.
Davalı yanca, ödemeye esas hesap tablosu, ibraname ve ödeme makbuzu ibraz edilmiştir.
Kazaya ilişkin yürütülen soruşturma dosyasına ilişkin kayıtlar ile davacının SGK kayıtları dosyamız arasına kazandırılmıştır.
Davaya konu kaza nedeniyle davacıda maluliyet oluşup oluşmadığı ve oluşmuşsa süresi bakımından rapor aldırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 19/06/2017 tarihli raporda; “… ve … oğlu,01.01.1974 doğumlu …’nun 02.09.2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 VIII (2Aa……….20)A % 24×1/3; %8, Gr1 XII ( 22Fa……….25)A % 29, Balthazard formülüne göre; %34,68, E cetveline göre; %34,2 (yüzdeotuzdörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iş göremezlik (iyileşme) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur.
Dosyaya mübrez, … Devlet Hastanesi’nin 06/12/2012 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının fonksiyon kaybı oranının %27 olduğu tespit edildiğinden ve dosyamızda alınan rapor ile çelişki oluşturduğundan çelişkilerin giderilmesi noktasında rapor aldırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından tanzim olunan 20/12/2018- 1573 karar sayılı raporda; “Ali ve Ferdane oğlu,01.01.1974 doğumlu …’nun 02.09.2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı diz hareket kısıtlılığı ve el bileği hareket kısıtlılığı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 VIII ( 2Aa——-20)A % 24×1/3 x 4/5=%6,4, Gr1 XII ( 22Fa——-25)A % 29, Balthazard formülüne göre; %33,54, maddi hata düzeltildiğinde E cetveline göre %33,2 (yüzdeotuz üçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iş göremezlik (iyileşme) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur.
Birleşen davada bakıcı gideri talebinde bulunulmasına rağmen alınan raporlarda bu yönde bir değerlendirme yapılmadığından davacının kaza nedeniyle bakıma/ bakıcıya muhtaçlık durumu ve süresinin tespiti bakımından ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … karar sayılı raporda; “iş göremezlik (iyileşme) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği, bunun ilk 2(iki) ayında bakıcıya ihtiyaç duyabileceği, sürekli bakıcıya muhtaç olmadığı” mütalaa olunmuştur.
Davaya konu kazanın oluşumundaki kusur durumunun ve davacı yanca talep edilebilecek tazminat miktarlarının tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, kusur ve hesap bilirkişileri tarafından tanzim olunan 10/02/2020 tarihli raporda; 02/09/2011 tarihinde, saat 23:10 sıralarında davalı tarafa sigortalı, araç sürücüsü dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile yerleşim yerinde gece vakti aydınlatma bulunan mahalde … Sokağı takiben seyir halinde iken olay yeri kavşak mahalline geldiğinde, orta ayırıcı ile bölünmüş … Bulvarına çıkarak orta ayırıcı arasındaki boşluğu kullanarak sola dönüş yapmak istediği sırada otomobilinin sol yan ön kısımları ile, … Bulvarını takiben düz seyir halinde olan davacı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısımları ile çarpması sonucu motosiklet sürücüsü …’nun yaralandığı, Kusur Yönünden; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı … marka otomobil ile yerleşim yerinde gece vakti aydınlatma bulunan mahalde … Sokağı takiben seyir halinde iken olay yeri kavşak mahalline geldiğinde, mahal şartlarını, görüş alanını ve bölünmüş yolda düz seyir halinde olan motosikletin uzaklık ve hızını dikkate almadan kontrolsüz şekilde dönüşe geçtiği, bölünmüş yolda düz seyir halinde olan motosikletin istikametini kapatarak olayın meydana gelmesine ağırlıklı sebebiyet verdiği anlaşılmış olup, olay mahallindeki yolun geometrik özelliklerinden yatay güzergahın düz, düşey güzergahın eğimsiz olduğu, aydınlatma bulunduğu, yerleşim yeri olduğu, görüşe engel cisim bulunmadığının işaretlendiği hususu ve araçların çarpışma anındaki konumları da dikkate alındığında, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d (Karayolundan faydalananlar, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar), 84/h (Kavşaklarda geçiş önceliği), 57/a (Kavşaklarda Geçiş Hakkı) maddelerini ihlal ettiği ve olayın meydana gelmesinde dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %75 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile orta ayırıcı ile bölünmüş … Bulvarını takiben seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, kavşağa yaklaşırken far ışıkları altındaki görüş alanını da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği, dönüş yapan otomobile tedbirsizce çarparak olayın meydana gelmesine katkı sağladığı anlaşılmış olup, olay mahallinin yerleşim yeri olduğu, yatay güzergahın düz ve görüşün açık olduğu hususu da dikkate alındığında, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b (Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak (Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak- Sürücüler araçların hızlarını aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.) maddesini ihlal ettiği anlaşılmakla dikkatsiz ve özensiz daranışlarından dolayı olayda %25 oranında kusurlu olduğu, Hesap Yönünden; dosya içerisinde sigorta poliçesi yer almasa da davalı şirket vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ödeme yapıldığının belirtilmesi ve kaza tespit tutanağında … plakalı aracın sigortasını düzenleyen şirketin … A.Ş olduğu görülmekle meydana gelen kazanın poliçe geçerlilik süresi içerisinde (02.09.2011) gerçekleştiği hususunda bir tartışma bulunmadığı, kaza tarihi itibarı ile kişi başı ölüm/sakatlık teminatı 200.000 TL olarak belirlendiği, dava dilekçesinde davacının gelir durumuna ilişkin bir beyanda bulunulmadığı, dosya içerisinde mübrez Eylül 2012 tarihli ücret bordrosunda davacının geliri brüt 940,50-TL olarak görüldüğü, davacının mesleğine ilişkin bir bilgi ve belge mevcut olmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının gelirinin yasal asgari ücret düzeyinde olduğu, hesaplamanın yasal asgari ücretler üzerinden yapılacağı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından 22.05.2018 tarihinde dosyaya ibraz edilen cevap dilekçesi eklerinde yer alan; ibranamenin Dosya No kısmı altında yazılı açıklamada “Maluliyet-Manevi Tazminat” ibaresinin yer aldığı, 13.02.2013 tarihli 82.214,00-TL tutarlı … ödeme dekontunun mevcut olduğu ve ilgili dekontun açıklama kısmında “Maluliyet+Manevi Tazminat” ibaresinin yer aldığı, sigorta şirketince düzenlettirilen hesap raporu ve üst yazıda sakatlık raporu hanesine %27 oran yazıldığı ve hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapıldığı, ayrıca davalı tarafça sunulan dilekçede yapılan ödemenin 72.217,18-TL’nın maddi tazminat 10.000,00-TL’nın manevi tazminat ödemesi olarak yapıldığının belirtildiği, ayrıca davacının kazaya sebebiyet veren kişiden 5.000,00-TL manevi tazminat ödemesi aldığının da belirtildiği, manevi tazminat olarak yapıldığı belirtilen ödemelerin maddi tazminat hesaplamasında dikkate alınmayacağı, davacı …’ya ait nüfus kayıt örneği incelendiğinde, davacı … 01/01/1974 doğumlu olup, kaza geçirdiği 02/09/2011 tarihi itibarı ile 38(37 yıl 8 ay 1 gün) yaşında olduğu, davacının evli ve 4 çocuklu olduğu, tazminat hesaplamasında AGİ dahil ücretler üzerinden hesaplama yapılacağı, SGK tarafından dosyaya sunulmuş 20/03/2014 tarihli cevap yazısı incelendiğinde, Kurum tarafından yapılan bir ödemenin ya da başvurunun tespit edilmediği, ayrıca davacının hizmet dökümünün dosyaya sunulduğu, dava konusu kaza tarihinin (zarar tarihi) 2011 olduğu dikkate alındığında, yapılacak olan hesaplamada PMF-1931 yaşam tablosu ve %10 arttırım %10 iskonto uygulanarak progresif rant yönteminin dikkate alınacağı, davacı …’nun 02/09/2011 tarihli trafik kazası sonucu; 6.802,49-TL geçici iş göremezlik, 1.255,50-TL geçici bakıcı gideri ve 192.857,62-TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam zararının 200.915,61-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan (72.214,00-TL + 45.441,40-TL faizi ile birlikte) 117.655,40-TL ödemenin güncellenerek toplam tazminattan mahsup edilmesine müteakip karşılanmamış / bakiye maddi tazminat miktarının 83.260,21- TL olduğu, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ne kadarının daimi ne kadarının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olarak yapıldığının tespit edilememiş olması nedeni ile güncellemenin ayrı ayrı yapılamayıp, toplam miktar üzerinden yapıldığı, kaza tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan mevzuatlar ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde; davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri tazminatı ve daimi iş göremezlik tazminatlarından sorumlu olduğu, kaza tarihi itibarı ile ülkemizde geçerli poliçe teminat limitlerinin 200.000 TL olduğu, yabancı poliçelerde bu miktarlar genelde daha yüksek olduğu, dosya içerisinde poliçe suretinin mevcut olmaması nedeni ile teminat limitine ilişkin bir tespit yapılamadığı ve ülkemizde geçerli mevzuatlar çerçevesinde kaza tarihi itibarı ile davalı sigorta şirketinin hesaplanan tazminatın tamamından sorumlu olduğu, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı tazminatı tedavi giderleri teminatı; daimi işgöremezlik tazminatı ise ölüm/sakatlanma teminatı kapsamında olduğu, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden … plakalı aracın 2004 model bir otomobil olduğu tespit edilmiş olup, davalı şirket sorumluluğundaki aracın hususi kullanıma tabi araç olması nedeniyle işletilmesi gereken faizin yasal faiz olduğu, dosya içerisinden Sigorta Şirketi’ne başvuru yapıldığı anlaşılsa da hangi tarihte başvuru yapıldığına ilişkin bir bilgi ve belgenin mevcut olmaması nedeni ile eksik ödeme tarihi olan 13.02.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, her ne kadar davacı tarafça 30,00-TL tedavi gideri talep edilmiş olsa da dosya içerisinde belgelendirilmiş bir tedavi gideri mevcut olmadığından bu hususta bir hesaplama yapılamadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Davalı vekiline sigorta poliçesini dosyaya ibraz etmesi, aksi halde poliçe teminat limitleriyle ilgili olarak savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı ihtaratını içerir şekilde kesin süre ve imkan tanınmışsa da davalı yanca poliçe ibrazında bulunulmamıştır. Taraflarca poliçe teminat limitlerine yönelik olarak rapordaki tespitlerin aksine iddia ve savunmada bulunulmadığından rapordaki tespitlere itibar edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Rapora yönelik itirazların ve davacı yanın tedavi giderine yönelik taleplerinin değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetine doktor bilirkişi de dahil edilerek ek rapor tanzimine karar verilmiş, 26/08/2020 tarihli ek raporda; davalı sigorta şirketi tarafından 13/02/2013 tarihinde yapılan 72.214,00 TL kısmi ödeme tarihindeki davacının geçici iş göremezlik zararı 6.802,49 TL, geçici bakıcı gideri zararı 1.255,50 TL, işlemiş aktif dönem zararı 980,34 TL, işleyecek aktif dönem zararı 52.511,44 TL ve işleyecek pasif dönem zararı 19.380,59 TL olmak üzere toplam zararının 80.930,36 TL olduğu, ödeme tarihi itibarı ile yapılan hesaplamadan açıkça anlaşılacağı üzere davalı şirket tarafından maddi tazminat ödemesi olarak yapılan 72.214,00-TL (toplam ödeme 82.214,00 olup, davalı tarafça bu ödemenin 10.000,00-TL’sinin manevi tazminat olarak ödendiğinin belirtilmesi nedeni ile) davacının maddi zararını karşılar nitelikte olmadığı, yapılan ödemenin, 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesi uyarınca yetersiz olduğu, kök rapordaki kusur nitelemelerinin değişmediği, sağlık kurumlarında yapılan tedavilerin kazada yaralanması ile ilgili ve uygun olduğu, gelecekteki olası tedavi giderleri için değerlendirme yapılamayacağı, sağlık kurumlarındaki tetkik ve tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, 1.674,00 TL 2 aylık bakıcı, 800,00 TL evde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç gideri, 1.500,00 TL sağlık kurumlarına kontrollere gidiş- geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam 3.974,00 TL tedavi gideri olduğu, kazanın meydana gelmesinde davacının % 25 oranında kusuru olduğundan 3.974 TL tedavi giderinin %75‘i olan 2.980,50 TL kısmını talep edebileceği, 10.02.2020 tarihli kök rapordaki yapılan hesaplamanın Yargıtay içtihatları ve yürürlükte bulunan mevzuatlara uygun olması nedeni ile herhangi bir değişiklik yapılmamakla; davacı …’nun 02/09/2011 tarihli trafik kazası sonucu; 6.802,49-TL geçici iş göremezlik ve 192.857,62-TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam zararının 199.660,11-TL olduğu, (1.255,50-TL geçici bakıcı gideri tazminatı tedavi gideri kısmında hesaplanmış olup, mükerrerlik olmaması adına iş göremezlik zararı kısmından çıkartıldığı), davalı sigorta şirketi tarafından yapılan (72.214,00-TL + 45.441,40-TL faizi ile birlikte) 117.655,40-TL ödemenin güncellenerek toplam tazminattan mahsup edilmesine müteakip karşılanmamış / bakiye daimi ve geçici iş göremezlik tazminat miktarının 82.004,71- TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekili 26/02/2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 84.785,21 TL arttırmış, arttırılan miktar üzerinden harç ikmali yapmış ve toplamda 84.985,21 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde: Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu; 54. maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde: Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı; 91. maddesinde: İşletenlerin bu Kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu; 97. maddesinde: Zarar görenin dava açmadan önce ZMMS sigortacısına başvurması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde zarar görenin dava açabileceği; 99. maddesinde: trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu; 111. maddesinde: bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmaların veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceği düzenlenmiştir.
Davalı yanca birleşen davada zamanaşımı def’inde bulunulmuşsa da, tazminat isteminin ceza yargılamasına konu bir fiilden kaynaklanması, 2918 sayılı Yasanın 109/2 ve 6098 sayılı Yasanın 72. maddeleri uyarınca ceza zamanaşımının uygulanmasının gerekmesi ve bu bağlamda kaza ve dava tarihlerine nazaran zamanaşımı süresinin henüz dolmaması nedeniyle, davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı yanca ayrıca hak düşürücü süre itirazında bulunulmuşsa da, davacının maluliyeti nedeniyle yapılan ödemeye nazaran düzenlenen ibranamenin geçici iş göremezlik zararlarını, tedavi giderlerini ve bakıcı giderlerini kapsamaması nedeniyle 2918 sayılı Yasanın 111/2. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin birleşen davaya konu talepler bakımından uygulanamayacağı, asıl dava yönünden ise 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmış olmakla davalının hak düşürücü süre yönüyle itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davaya konu 02/09/2011 tarihli trafik kazası nedeniyle yaralandığı anlaşılmış, asıl davada mezkur trafik kazası sonucu oluşan daimi iş göremezlikten kaynaklı zararların, birleşen davada ise geçici iş göremezlik zararlarının, tedavi giderlerinin ve bakıcı giderlerinin tazmini talep edilmiştir. ATK İkinci Üst Kurulu ve İkinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlara göre davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyetinin E cetveline göre %33,2 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği ve bu sürenin ilk 2 ayında bakıcıya ihtiyaç duyabileceği tespit edilmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 13/02/2013 tarihinde maluliyet tazminatı olarak 72.217,18 TL ve manevi tazminat olarak (15.000,00 TL olarak kararlaştırılan manevi tazminattan sigortalı tarafından ödenen 5.000,00 TL’nın tenzil edilmesi sonucu) 10.000,00 TL olmak üzere toplam 82.217,18TL ödeme yapılmıştır. Aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından ek raporda, davacının maluliyeti sonraki dönemde alınan ve Mahkememizce de benimsenen %33,2 oranındaki tespitler dikkate alınmadan ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından belirlenen %34,2 oranındaki maluliyet esas alınarak ve asıl ile birleşen davaya konu zararlar birlikte değerlendirilmek suretiyle sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin 2918 sayılı Yasanın 111. maddesi uyarınca yetersiz olduğu tespitinde bulunulmuşsa da, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 54. maddesinde her bir bedensel zararın tahdidi olmamakla birlikte ayrıca düzenlenmiş olması, asıl ve birleşen davalardaki talep sonucuna göre de her bir zarar kaleminin ayrıca değerlendirilmesinin gerekmesi ve davalı sigorta şirketi tarafından maddi tazminat olarak ödenen 72.217,18 TL’nın hesap tablosunda ve eki ibranamede açıkça maluliyet tazminatı olarak kararlaştırılmış olması nedeniyle aktüerya uzmanı bilirkişinin bu yöndeki tespitine itibar edilmemiştir. Ancak maluliyet oranında yapılan hata Mahkememizce de dikkate alınabilecek olmakla bu hususta yeniden veyahut ek inceleme de yaptırılmamıştır. Maluliyet oranındaki %1’lik farka nazaran fazladan yapılan hesaplamaya göre davacının 13/02/2013 ödeme tarihindeki daimi iş göremezlikten kaynaklı maddi zararları toplamı, 980,34 TL işlemiş aktif dönem zararı, 52.511,44 TL işleyecek aktif dönem zararı ve 19.380,59 TL işleyecek pasif dönem zararı olmak üzere 72.872,37 TL olup, davacının %33,2 maluliyetine göre Mahkememizce yapılan hesaplamaya göre ise bu zarar 72.143,65 TL’dir. Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 72.217,18 TL ödeme, bilirkişi tarafından hesaplanan davacı zararına nazaran %1’in de altında bir farkla eksik olmasına rağmen Mahkememizce yapılan hesaplamaya göre az bir miktar fazla olup, KTK’nun 111. maddesi uyarınca yetersiz ödeme olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda, davalı sigorta şirketi, daimi iş göremezliğe yönelik yaptığı ödemeyle borcunu sona erdirmiş olmakla, davacının asıl davaya konu taleplerinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, birleşen davanın konusunu oluşturan geçici iş göremezlik zararları, tedavi ve bakıcı giderleri ile kusur durumuna ilişkin bilirkişi tespitlerinin değerlendirilmesinde ise, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan ek raporun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, teknik ve gerekçeli olduğu anlaşılmış, raporun bu yönlerden hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmiştir. Kazanın oluşumundaki %25 davacı kusuru ile %75 davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuruna göre yapılan hesaplama doğrultusunda davacının davaya konu kaza nedeniyle 6.802,49 TL geçici iş göremezlik zararı ile 2.980,50 TL tedavi ve bakıcı gideri talep edebileceği, davalı sigorta şirketi vekiline poliçe ibrazı noktasında ihtaratlı olarak kesin süre ve imkan tanınmışsa da poliçe ibrazında bulunmaması nedeniyle bilirkişiler tarafından hesaplanan zararların poliçe teminat limitleri içerisinde ve kaza tarihine nazaran poliçe teminatları kapsamında kaldığı ve bu bağlamda davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, davacı yanca dava açılmadan evvel sigorta şirketine başvuru yapılmışsa da, birleşen davaya konu zarar kalemlerine ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığından ve ödemeye esas olmak üzere gerekli belgelerin sigorta şirketine teslim edildiği ve teslim edilmişse dahi tarihi davacı yanca ispat olunamadığından davalı sigorta şirketinin temerrüdünün dava tarihi itibariyle oluştuğu, sigortalı aracın şahsi kullanıma mahsus olması nedeniyle işleyecek faizin de yasal faiz olduğu sonucuna varılmıştır. Tüm bu nedenlerle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dosya bakımından; davanın REDDİNE,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası bakımından; davanın KABULÜ ile, geçici iş göremezlik zararına istinaden 6.802,49 TL ile bakıcı ve tedavi giderine istinaden 2.980,50 TL olmak üzere toplam 9.782,99 TL maddi tazminatın 28/07/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Asıl dava dosyası bakımından alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 25,20-TL’den mahsubu ile eksik kalan ‭34,10-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Birleşen dava dosyası bakımından alınması gereken 668,28-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 321,40-TL’nın mahsubu ile eksik kalan ‭346,88-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Davacının peşin ve tamamlama harcı olarak yatırdığı 321,40-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının asıl ve birleşen dava dosyası bakımından yaptığı 2.300,00-TL bilirkişi ücreti, 303,60-TL posta gideri, 1.896,30-TL Adli Tıp masrafı olmak üzere toplam 4.499,90-TL yargılama giderinin, giderlerin asıl ve birleşen dava açısından ortak yapılmış olması, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş olması da dikkate alınarak takdiren 1/2 oranında 2.249,95-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalının asıl ve birleşen dava dosyası bakımından yaptığı 35,00-TL posta giderinin, giderlerin asıl ve birleşen dava açısından ortak yapılmış olması, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş olması da dikkate alınarak takdiren 1/2 oranında 17,50 TL’nın davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Asıl dava dosyası bakımından davalı vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve Tarifenin13/4. maddesi dikkate alınmak suretiyle hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Birleşen dava dosyası bakımından davacı vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve Tarifenin13/1. maddesi dikkate alınmak suretiyle hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
31/03/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .