Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1534 E. 2019/123 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1534 Esas
KARAR NO : 2019/123
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2014
KARAR TARİHİ: 25/02/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/12/2013 tarihli Beyin ve Sinir cerrahisi işletme sözleşmesi akdedildiği, sözleşme gereğince davalı şirket bünyesinde işletilen … hastanesinde zorunlu Beyin ve Sinir cerrahisi kadrosu dışında özel mevzuat gereği Pr. Dr. … e tanınan 60 yaş üzeri emekli hekimlerce kullanılabilen kadro ile beyin ve sinir cerrahisi kliniği oluşturulması ve işletilmesi hususunda anlaşıldığını, sözleşme ile belirlenen işletim tarzının 01.12.2013 – 24.10.2014 arası nizasız ve ihtilafsız uygulandığını, davalı şirketin 20.10.2014 tarihli ihtar ile 3 ay sonra geçerli olmak üzere işletme sözleşmesini feshettiğini, davalının sözleşmenin 7.3 – 7.4 maddelerindeki taahhüdünü ihlal suretiyle mütemerrit duruma düştüğünü, mutabakat tutanağının davalı şirketin kusurlu davranışları nedeniyle gerçekleştirilemediğini, müvekkilinin alacağın kesinleşmesi ile fatura tanzim edebileceğini davalının sözleşmeye aykırı fiiller sergilediğini, müvekkilinin hak edişlerini ödemediğini, müvekkilinin manevi zarara uğradığını, davalının bu zararı da karşılaması gerektiğini belirterek işletme sözleşmesinin feshi dolayısıyla tahakkuk etmiş alacakları ile 3 aylık fesih önelinde tahakkuk edecek olası alacaklarının tahsiline ve sözleşmenin haksız olarak feshi nedeniyle 100.000,00TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren sözleşmenin 7.3 maddesi gereği aylık %1 faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından mahkemeye sunulan sözleşmenin hiçbir yerinde sözleşme ve tarih imzasının bulunmadığını davacının sözleşmenin 01/12/2013 başlangıç tarihli olduğunu ispatlaması gerektiğini, sözleşme içeriği ile sözleşme süresinin Pr.Dr. …’in hastane nezdinde resmi başlangıç tarihi itibari ile (28/06/2014) başladığını davacı tarafından ticari hayatın gerektirdiği özen ve ihtimamın yeterince yerine getirilmediği, davacı şirket yetkilisi …’in çalışma saatlerine riayet etmediği, ihbarnamede, sözleşmenin 10. Maddesi gereği fesih ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 3. Ayın sonunda sözleşmenin fesih olacağının, fesih tarihine kadar …in’in çalışma saatlerine uygun, aktif ve verimli çalışmasının sağlanmasının gerektiğinin davacı şirkete ve …’e bildirdiğini …’in 18/11/2014 tarihli yazılı beyanında iş saatlerini kendisinin planlayacağını, işe istediği zaman geleceğini belirterek aynı şekilde davranmaya devam etmesi üzerine …’in 27/05/2014 tarihli iş akdinin 24/11/2014 tarihi itibariyle sona erdiğini aynı zamanda bu tarihin 10. Madde gereği sözleşmenin de son bulduğu tarih olduğunu, …’in iş akdinin haklı nedenle fesih edildiğini, fesih ile sözleşmenin kendiliğinden son bulduğunu, bu durumda 3 aylık fesih önelinin söz konusu olmadığını, 3 aylık tahakkuk edecek alacakların talep edilemeyeceğini sözleşmenin 7/3 maddesinde yer alan akdi faiz oranının ciro paylaşımına esas alacak tutarları için uygulanacağını manevi tazminata ilişkin olmadığını, faiz başlangıcının faturalandırma işleminden sonra öngörülen 90 günlük sürenin geçmesini müteakip uygulanmaya başlayacağını davacının dönemsel mutabakat hususunda yükümlülüklerini yerine getirmediğini alacak miktarını faturalandırmadığını, 7.3 ve 7.4 hükümlerine göre 90 + 15 günlük vade süreleri dolmadan varlığı iddia olunan alacak muaccel hale gelmeden dava açıldığını davacı şirketin tutum ve davranışları neticesinde hastanede takip ve tedavileri devam eden ilgili birim hasta / hasta yakınlarına karşı ticari itibarı zarar görenin davalı müvekkil olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Açılan davada uyuşmazlıkğın taraflar arasında imza altına alınan “Beyin-Sinir Cerrahisi İşletme Sözleşmesi” kapsamında davalı şirketçe sözleşmenin haksız olarak fesh edilip edilmediği, davacı tarafın davalı tarafa müşteri kazandırıp kazandırmadığı ve manevi zarar talebinin yerinde olup olmadığı, davalı tarafça her ay hesap mutabakatı yapılıp yapılmadığı ve tasfiye alacağı varsa miktarı, 3 aylık fesih önelinde alacak ve faiz talebinin yerindeliği ve miktarına dair oluğu tespit olunmuş olmakla,
Mahkememizce dinlenen tanık beyanlarında;
Tanık … beyanında: “3 hazirandan 25 kasıma kadar … hastahanesinde beyin ve sinir cerrahisi uzmanı olarak görev yaptım. Ben profesör … ile sözlü görüşme ile onun tavsiyesi ile başhekimle kısa mülakat sonrası hastahanede sözleşme imzaladım hatırladığım kadarıyla … şirketinin sözleşmeli çalışanı oldum. Tam olarak hatırlayamıyorum hastahanede imzaladığım için sözleşmeyi işveren olarak kimin geçtiğini işletmecinin kim olduğunu hatırlamıyorum fakat sözleşmeli olarak 3 haziran 2014 25 kasım 2014 tarihleri arasında çalıştım. Bölümün sorumlusu …di. Hocaların bir şirket sahibi olup şirket adına o bölümü yönettiklerini biliyordum yoğun bir poliklinik vardı. Maaşın yarısı serbest meslek makbuzu ile karşılığı ödeniyordu. Aylık 10.000-TL gelirim vardı. 25 Kasımda gittiğimde kilit göbeklerinin değiştiğini anladım içeri giremedim o gün muhatap bulamadık. Ertesi gün gittiğimde iş yerine giremeyeceğini söyleyip özel eşyalarımı tutanakla bana teslim ettiler o güne kadar klinik sorunu yoktu hiç bir hastadan da şikayet almadık sadece 25 kasımda gittiğimizde kilit göbekleri değişmişti, genel olarak sorumlu olduğu için … Beyin odasına sık sık gidiyordum hastalarla ilgili görüşüyordum ayrıca problemlerden de bahsederdi. İlk başta şirket olarak çok cüzi bir miktar para yattığını, ondan sonra şirketin hiç bir alacağının karşılanmadığını … Bey söylüyordu” demiştir.
Tanık … beyanında “ben … hastahanesinde hasta hizmetleri müdürü olarak yaklaşık 3,5 yıldır çalışıyorum halen aynı hastahanedeyim. Doktor … beyin hastahane ile doktor olarak sözleşmesi ayrıca …sağlık şirketi olarak sözleşmesinin bulunduğunun buna göre hastahane içinde hastaların muayene ve tedavi işlerini yerine getirdiğini biliyorum. Ne kadar zamandır hastahanede çalıştığını hatırlamıyorum. … bey çalışma saatlerine riayet etmiyordu. Erken çıkıyordu yada hiç gelmiyordu. Profesör ile görüşmek isteyen hastalar bulamıyor, uzmana sevkediyorduk. Bu nedenle hastalardan da çok şikayet alıyorduk. Hasta kızıp gidiyordu. Hoca ameliyat yapmış olabilir….beyden randevu alan hastaların onun olmayışı sebebi ile hizmet almayışı çok sıktı. Hemen hemen hergün onun yokluğu sebebi ile hizmet almadan gidenler ya da benim yönlendirmem ile uzman görüşü alınması oluyordu. … bey randevu saatlerini bilmesine rağmen hastahaneye gelmiyordu. Hastaları uzmana ya da … beye yönlendirin diyordu. … beyin hekim çalışma sözlemesi vardı o saatte onun hasta bakması gerekiyordu. Tanıklık ücreti istemiyorum,… bey artık sizle çalışmıyorum dedikten sonra diğer uzman doktorlarda biz de hasta bakmıyoruz biz ekibiz dediler. Bu nedenle hastaların randevularını iptal etmek zorunda kaldık. Hasta bakmayan doktor uzmanlar doktor …, …’dir ben kendileri ile konuştum ekip olduğumuz için biz de hastaya bakmayacağız dediler” demiştir.
Tanık … beyanında “Gaziosmanpaşa hastahanesinde poliklinikler bölümü ekip lideriyim. Hastahanede 2008 yılından beri çalışıyorum. Beyin ve sinir cerrahisi bölümünde profesör … ile anlaşma yapıldığını biliyorum buna göre hastalar randevu alırdı fakat profesör sabah 08.00 akşam 15.00 mesaisine uymuyordu. Çoğu zaman hastahaneye gelmiyordu. Hastalar o olmadığı için diğer uzman doktorlara sevkediliyordu. Başhekimliğe durumu bildiriyorduk. Onlarda profesörün neden gelmediklerini bilmediklerini söylüyorlardı. … bey çoğunlukla hastahaneye gelmiyordu. Onun hasta baktığını hatırlamıyorum. 3 ya da 4 hasta bakmıştır. Normalde bakması gerekirken hastalara gelmediği için bakmıyordu. Sonra … beyin hastahaneden ayrıldığını öğrendik. Uzman doktorlar … … ayrıldığı için bizde hasta bakmayacağız dedi. Diğer uzmanlarda Nail beyde hasta almadı. Hiç bir doktor almadığı için beyin cerrahisi kabul yapmadı. Ekranları kapattık uzman doktorlar … bey olmadığı için biz de yokuz dediler kontrol hastalarına bile bakmadılar. Tanıklık ücreti istemiyorum” demiştir.
Tanık … beyanında “ben GOP hastahanesinde güvenlik müdürüyüm. …firması ve … ile hastahanenin anlaşması olduğunu biliyorum. Sonra hastahaneden ayrılmışlar bana son gün özel eşyalarını almak istediklerini söylediler. Özel eşyalarını tutanaklar doktorlara verdik. Tam tarihi hatırlamıyorum geçen yıl Kasım ayı içerisindeydi. Başkaca bilgim yoktur. Tanık ücreti istemiyorum” demiştir.
Tanık … beyanında “ben o tarihte GOP hastahenesinde başhekimdim. … Ankara’da tanınmış bir beyin cerrahı idi. Part Time çalışma imkanını İstanbulda değerlendirmek istemiş önce Kadıköydeki …bir müddet çalışmış sonra biz hastahane olarak beyin cerrahisinde bir uzmanlık teşkilatı yaratmak istedik. Beyin cerrahisi ve beyin damarları ameliyatında yetkinlik sağlayan bir hastahane olmak istedik. … hoca da bu konuda gerekli bir ekip kuracağını bizle çalışacağını söyledi. Biz SGK ya hizmet veriyoruz. Bizim doktorlarımızın Full Time çalışması zorunluluğu mevcuttur. Ekip kurma dışında kendisinden hastahanemize Full Time çalışması karşılığında sözleşme yapacağımızı söyledik. Kendisi hastahanemizde Full Time yani sabah 9 akşam 3 çalışması ve diğer ekibi de sabah 8 akşam 6 ya kadar çalışmak şartı ile anlaşma yaptık. Fakat anlaşmadan bir müddet sonra hoca hastahaneye gelmedi. Azerbeycana gittiğini öğrendik. Orada 1, 2 günlüğüne ameliyatta katkıda bulunacağını söylediğinden 1 seferlik hocaya müsamaha etmiştik. Fakat Azeybeycanda sıklıkla gidip uzun dönem kaldığı, sonradan öğrendiğimize göre Azeybeycanda farklı bir alan olduğu sıkça Azeybeycana gidip orada uzun sürede kalıyordu. Hastahaneye uğramıyordu. Gelmeyeceği günü de hastahaneye bildirmiyordu. Ne zaman çalışıp ne zaman gittiğini de hastahane yetkilileri bilmiyordu. Hatta özellikle bir dönemde Amerika’ya bizden habersiz gitmiş orada 20-25 gün uzunca bir süre kaldı. Nerede olduğuna biz iletişim kuramadık. Getirdiği iki uzman doktorda basit operasyonların dışında hoca olmadan ameliyatlara girmiyordu. Tam tarihini hatırlayamıyorum ben yurt dışında ya da şehir dışında bir geziden yeni dönmüştüm. Pazartesi günü hastahaneye geldiğimde hocanın getirdiği 2 uzman doktor benim odama geldiler. Bizim muayenehanemiz kapalı çalışamıyoruz dediler. Ben hemen nasıl olur. Yan odaları açtırırım bir sorayım dedim. Bunu araştırırken birden doktorlar tamam dedi. Fakat sonradan kantinden hastahaneyi terkedip gitmişler yeni muayene odası açılıp açılmadığını irtibat kuramadım. Zaten ben sonradan söylediğimde odalar açılmıştı fakat doktorlara ulaşamadık. Sonradan öğrendiğime göre bana başvurmadan 2gün önce hoca olmadığı için onlarda bırakmak istemişler. Hocamız olmadığı için cumadan doktorlar ayrılmış 2 gün gelmemişler. Pazartesi günü de gelip bana muayenehane kapalı dediler. Sonrada çalışabilirsiniz dememe rağmen ayrıldılar. Benim bildiğim kadarıyla biz … hocanın sözleşmesini fethettik. Diğer hekimlerin sözleşmesi bir fiili durum oldu. Diğer uzmanlar ayrılınca beyin cerrahisi bölümünde doktor olmadığı için beyin cerrahisi bölümü çalışmadı. Hatta ben iki üç gün sonra telefonla doktorları aradım. … hocayla birlikte çalışmadıkları için ayrılmak durumunda kaldık dediler, benim bildiğim kadarıyla hocaya ve hekimlere her ay belli bir miktar fix para ödeniyordu. Ayrıca gelen hastalarla ilgili ödeme yönünden bir mutabakata varılmamıştır, hoca tam gün çalışma şartı ile hastahanemize gelmişti. Onun dışında bir anlaşma mümkün değildir. Hocanın da sabah 09.00-15.00 saatleri arasında her gün gelmesi gerekiyordu. Yoksa beyin cerrahi bölümünü etkinleştirmek mümkün değil. Ondan yararlanamazdık. Bizim aksi türü bir anlaşmamız mümkün değildir. Beyin cerrahisinin teşkilatlanmasını 24 saate çıkarmayı hedefliyorduk. 24. Saat süresince çalışacak doktorlar acil müdahale doktorlarının nöbet usulü ve saatlerini hocanın kendisine verdik. Sözleşmede bu şekilde görevli doktorun kendi içindeki koordinasyonu amacıyla yetkiyi hocaya verdik. Hocanın gün içinde çalışma saatlerinde hazır bulunması gerekli idi. Beyin cerrahisi gibi önemli bir hayati konuda planlamanın hoca tarafından yapılması bir zorunluluktu. Hoca planlamaya uygun doktor bulunmadığında kendisinin müdahale edeceğini önceden beyan etmişti. Bir başhekim olarak o maddeyi o nedenle yazmıştık sözleşmeye,ben hocanın hastahaneye devamlı gelmediği, teşkilatta kurulmadı. Hocayı TV yede çıkartamadık. Yeterli tanıtım yapamadık. Bu sebeple hoca ile değişik zamanlarda konuştuk. Hoca yapacağım, edeceğim biraz zaman ver diyordu fakat bir türlü hastahaneye uyum sağlayamadı. En son Amerika’ya giderek bize haber vermedi. İyice koptu tanıklık ücreti istemiyorum” demiştir.
Tanık … beyanında “ben Ağustos ya da Eylül 2014 tarihinde Gaziosmanpaşa hastahanesinde beyin cerrahi olarak …şirketinin önerisi ve tavsiyesi ile gelip çalışmaya başladım. Kasım ayında işten ayrılmak zorunda kaldım ben …şirketi tavsiyesi ile geldim fakat Sağlık Bakanlığının zorunluluğu nedeniyle Gaziosmanpaşa hastahanesinin hekimi olarak onunla sözleşme yapmıştım. Benim gibi çalışan Dr. … ve ben çalışıyordum. Ayrıca …şirketinin diğer ortağı Dr. …’ın ihtiyaç olduğunda hastahanemize destek için geliyordu. Hocamız …’de hastahaneye geliyordu. Fakat zaman zaman Tıp kongreleri, toplantılar için yurt dışına gidiyordu. Biz hastalara müdahalede bulunuyorduk. Gelen hastalardan hiç birisinden şikayet almadık. Hocamız …’in olmayışı nedeniyle de hiç bir hastayı geri çevirmedik. Çalıştığımız bölüm beyin cerrahisi bölümüdür. Bölümün sevk ve idaresi … tarafından yapılıyordu. Daha doğrusu tıbbi hususlarla ilgili sevk ve idaresi … yapıyordu. Diğer idari işlemleri hastahane yönetimi ilgileniyordu. İzin, mesai geliş düzenini hastahane idare personeli ilgileniyordu. Ben …’in olmadığı tarihlerde dahi baktığım hastaları ve yaptığım müdahaleleri söylüyordum. Bizim çalıştığımız dönemde bizim müdahalemizle netice alamayacağımız ağır vaka gelmedi. Böyle bir hasta gelmedi. Biz tüm müdahaleleri zamanında yaptık. …’in gidiş gelişi ile ilgili idareye haber verip vermediği hususunda bilgim yoktur. Benim çalıştığım dönemde bildiğim kadarıyla hastahane …şirketine hiç bir ödeme yapmadı. Bununla ilgili görüşmeler oldu. Fakat netice alınamayınca para verilmediği için sözleşme feshedildi. Bir gün geldiğimizde kapılarımız kilitliydi” demiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında imzalanan Beyin ve Sinir Cerrahisi işletme sözleşmesi’nin sona ermesinde davalı yanın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, tarafların sözleşme hükümlerine göre uygun hareket etmeyerek alacağın tespitine yönelik aylık mutabakatları yapmadıkları bu konuda gerekli ihtarlarda bulunmadıkları davalı şirket ticari defterlerinde Beyin ve Sinir cerrahisi kliniğine ait gelir ve gider hesaplarını ayrı alt hesaplarda izlemediği dava konusu döneme ait elde edilen kazanç tutarının tespitini ticari defterler üzerinden mümkün olmadığı ancak davalı şirket bünyesinde tutulan hastane bilgi yönetim sistemi üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde raporumuzun LL/6.B bölümünde hesaplandığı üzere davacı şirketin davalıdan 214.179,67 TL alacaklı olduğu, kanaat ve sonucuna varmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporda belirtildiği üzere beyin ve sinir cerrahisi kliniğinin 01/12/2013 tarihinden itibaren işletilmesinden elde edilen kazancın taraflar arasında sözleşme hükümlerine göre paylaşılması gerektiği, beyin ve sinir cerrahisi işletme sözleşmesinin 10. Maddesinde tarafların 3 ay önceden bildirmek kaydıyla sözleşmeyi feshedebileceği, devamında ise ancak bu belirtilen süreler ve anlaşma kriterlerinin Prof. Dr….’in ayrılması ile son bulacağının kararlaştırıldığı buna göre 24/11/2014 itibariyle sözleşmenin sona erdiği, sözleşmenin sona ermesinde davalı yanın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kök raporda belirtildiği üzere tarafların sözleşme hükümlerine göre uygun hareket etmeyerek alacağın tespitine yönelik aylık mutabakatları yapmadıkları bu konuda gerekli ihtarlarda bulunmadıkları, kök raporda da belirtildiği üzere dava konusu döneme ait elde edilen kazancın tespitinin ticari defterler üzerinden mümkün olmadığı ancak davalı şirket bünyesinde tutulan Hastane Bilgi Yönetim Sistemi üzerinde yapılan çalışmalar ve mahkemeye sunulan bilgi ve belgelerin tetkiki neticesinde davacı şirketin davalıdan 237.055,32 TL alacaklı olduğu, kanaat ve sonucuna varmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; 01/04/2014 tarihinde davacı şirket kuruluş tarihinden sözleşmenin sona erdiği 24/11/2014 tarih aralığında Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü kazanç tutarlarının tespitinin ticari defterler üzerinden mümkün olmadığı ancak davalı şirket bünyesinde tutulan hastane bilgi yönetim sistemi üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde 01/04/2014 -24/11/2014 döneminde davacı şirketin, davalıdan 112.472,69 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi üçüncü ek raporunda özetle; hak ediş tutarlarının hesaplanması esas beyin ve sinir cerrahisi kliniğine ait gelir ve gider hesaplarının ayrı alt hesaplarda izlenmediği dava konusu döneme ait elde edilen kazanç tutarlarının tespitinin ticari defterler üzerinden mümkün olmadığı, hastane bilgi yönetim sistemi üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde önceki kök ve ek raporlarda ayrıntılı olarak hesaplandığı üzere 01/12/2013 – 24/11/2014 dönemine ilişkin olmak üzere davacı şirketin davalıdan 237.055,32 TL alacaklı olduğu, 01/04/2014 – 24/11/2014 dönemine ilişkin olmak üzere davacı şirketin davalıdan 112.472,69 TL alacaklı olduğu, yapılan hesaplamalarda görüş ve kanaatin değişeceği bir husus olmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya muhteviyatı, dinlenen tanık beyanları ve bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespitler hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imza altına alınan Beyin ve Sinir Cerrahisi İşletme Sözleşmesinde davacı taraf hekimleri tarafından verilecek hizmet karşılığında sözleşmenin 7.2 maddesinde gelirlerin nasıl paylaşılacağı belirtilmiş ve bu maddede sözleşmede sayılan ciroların taraflar arasında %50 oranında paylaşılacağı ve buna dair mutabakat yapılacağı, 7.3 maddesinde ödemelerle ilgili ayın son gününde sözleşmenin 7.4 maddesine göre yapılacak mutabakat ile taraflarca hesaplama yapılacağı ve işleten tarafından işverene fatura edilmesini takiben 90 gün içinde nakit olarak işletmeciye ödeneceği, yine 7.4 maddesinde müştereken imza ile hesap mutabakatının sağlanacağı, 10. sözleşme maddesinde son olarak tarafların 3 ay önceden bildirmek kaydıyla sözleşmeyi her zaman feshedebileceği konularında karşılıklı anlaştıkları, yukarıda yer verilen tanık beyanlarına göre Prof. Dr. …’in mesai saatlerine riayet etmediği, ilgili kolluk evraklarına göre 2014 yılında müteaddit defalar yurt dışına çıkış yaptığı, davalı tarafça iş akdinin 24.11.2014 tarihi itibariyle fesholunduğu, davacı tarafın sözleşmenin 3. Maddesinde yer alan yükümlülükleri gereği poliklinik hizmeti verme edimi bakımından Prof. Dr. …’in alanında isim yapmış bir hekim olması ve hastaların tercihinde önemli bir unsur olması nedeniyle davacının bu edimini tam ve eksiksiz olarak ifa edemediği, davalı tarafça sözleşmenin feshine dair 20.10.2014 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin feshinde haklı olduğu ve sona ermesinde herhangi bir kusurun bulunmadığı, davacı tarafça idddia olunan tasfiye alacağı bakımından ise her iki tarafa da hesap mutabakatı bakımından sözleşmede yükümlülük yüklenmesine karşın davalı tarafça sözleşmenin feshinden önce hesap mutabakatı konusunda herhangi bir ihtar veya talepte bulunulduğunun ispat olunamaması ve davalı taraftan tasfiye alacağının istenebilmesi için davacı tarafça bu alacağın fatura edilmesi şartının bulunuyor olması, celbi talep olunan iş mahkemesi ilamları incelendiğinde ise iş sözleşmesinin esas bakımından haklı veya haksızlığı konusunda bir değerlendirme yapılmış olmayıp işe iade davası ve iş güvencesi kapsamında sözleşmenin feshinde uygulanması gereken usul bakımından değerlendirme yapılmış olması, maddi ve manevi tazminat talebine dair davaların ise reddolunmuş olması nedenleriyle davalı tarafça sözleşmenin herhangi bir önele gerek kalmaksızın davacının edimi tam olarak ifa etmeyerek ihlali nedeniyle feshinde davalının haklı olduğu, alacağın doğması ve istenebilir olması için de davacı tarafça sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle yerinde olmayan ve ispat olunamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspat olunamayan ve mevcut delil durumuna göre de yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin ve ıslah harcından alınan 5.824,37-TL’den mahsubu ile fazla yatan 5.779,97-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından 4,10-TL vekalet harç giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-a-)Maddi tazminat yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 20.173,32-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı yana VERİLMESİNE,
b-)Manevi tazminat yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 10.750,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı yana VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider/delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı , kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
E-İMZALIDIR
Hakim …
E-İMZALIDIR