Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/151 E. 2018/707 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/151 Esas
KARAR NO : 2018/707
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2013
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Davacının 12/05/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle yaralandığı ve sakat kaldığı, kazaya neden olan aracın davalı tarafından sigortalandığı, kazadan sonra yapılan başvuru üzerine, davacıya bir miktar ödeme yapıldığı, davacının bakiye zararının karşılanması için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E: sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazda bulunması üzerine, işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğu belirtilerek, itirazın iptaline, alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
… sigorta vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesini özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı araç müvekkil şirkete, 25/06/2010/2011 tarihleri arasında… numaralı Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalının kusuru oranı olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 200.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bidirmenin davayı kabul etmiş anlamına gelmeyeceğini, bu poliçeden dolayı başvuru üzerine müvekkil şirket tarafından…nolu hasar dosyası açıldığını, trafik kazası ile ilgili olarak bakiye maluliyet teminatı miktarının 121.328,00 tl olduğunu, maluliyete ilişkin tazminat için geçerli olan teminat her halükarda verileek bir teminat olmayıp, incelemeler sonucunda ortaya çıkacak bir tazminat olduğunu, Karayolları Trafik kanunu’nu n98/1 ve 99/1 maddeleri hükümlerinde sigortacının gerek bedensel, gerekse eşyaya gelen zararları ödeme yükümlülüğünün durumunu sigortacıya ihbarından itibaren sekiz iş gününde ödenmesi gerektiği hükme bağlanmış bulunduğunu, bu hükümleri esasen TTK’nın 1299. Maddesinin tekrarı niteliğinde olduğunu, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte muaccel hale geldiğini, davacı müvekkil şirkete müracaat ettiğini, hesaplanan tazminat bedeli davacıya ödendiğini, müvekkil şirket poliçeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğinden temerrüde düşmüş olmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olacağını, açıklanan bu nedenlerden dolayı; Esasa ilişkin cevap hakkının saklı kalmak kalmak kaydıyla davacı delillerinin taraf olarak tebliğine, tüm delillerin toplanması ve Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkil şirkete sigortalı arcın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranını tespiti için davacının Adli Tıp Üçüncü İhtisas dairesine sevk edilmesine, yine Aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasına, davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin talebinin reddine, Müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağını, davanın kabulü halinde müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmadığından tava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkil şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporuna göre; kazanın meydana gelmesinde davalı …Ş. Tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalamış olan … plakalı otomobilin maliki ve sürücüsü olan dava dışı …’ un Tam ( %100) kusurlu kazada malul kalacak şekilde yaralanan davacı …’ un kusursuz sayılmalarının uygun olacağını, T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 25.05.2017 tarih “Adli Tıp Raporu”na göre “… E cetveline göre %24,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzatabileceği …” şeklinde görüş ve kanaate varıldığını, davacı mağdur … adına söz konusu kaza nedeniyle davadan önce davalı … şirketine yapılan müracaat üzerine davacının isteyebileceği tazminat miktarının 78.672,00-TL olarak hesaplandığını ve 23.11.2012 tanrihinde ödendiğini, davacı mağdur …’ a ilişkin ödenebilir sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 47.714,69-TL hesaplandığını, davacı yana ödenen 78.672,00-TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 47.714,69-TL tazminat arasında -30.957,31-TL fark olduğu ve söz konusu farkın -%64,88 oranında olduğu tespit edildiğini, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik fark tespit edilmediğniden davalı … şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yerine getirdiğini, kaza tarihinde karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk trafik sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 200.000-TL olduğunu, davacı vekili tarafından toplam 68.086-TL maddi tazminat talep edildiğini belirtmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın isteyebileceği tazminat miktarının 47.714,69-TL olarak hesaplanması ve miktara göre davalının daha önce üzerine düşen tazmin sorumluluğunu yerine getirdiği, hesaplamada esas alınması gereken ücret bakımından ise her ne kadar davacı tarafça muhtarlıktan alınan belge doğrultusunda hesaplama yapılması talep olunmuş ise de söz konusu yazının objektif, tereddüte mahal vermeyecek derecede ve denetime elverişli bir yazı olmaması, emsal ücret durumunun tam olarak ve net şekilde kanıtlanamaması, emsal ücret araştırma talebi bakımından ise davacı tarafa delillerin açıklanması için süre verilmiş olması, HMK 140/5 uyarınca sürenin kesin olması, ve bu süre ve daha öncesinde davacının mesleği ve aylık kazancının tam olarak ispata medar delilin davacı tarafça bildirilmemesi ve kesin sürenin karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğurması nedeniyle mahkememizce de re’sen emsal ücret araştırması yapılamayacağından süresinden sonra talep olunan emsal ücret araştırma konusunda mahkememizce davacı talep ve beyanlarına itibar olunmayarak, asgari, ücret esas alınmak suretiyle hazırlanan bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun bulunup davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalıca talep olmadığından lehine icra-inkar tazminatı konusunda karar verilmemiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 1.162,75-TL’den mahsubu ile fazla yatan 1.126,85-TL ‘ nin karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 7.839.46-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
5-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır