Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1505 E. 2021/412 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1505 Esas
KARAR NO:2021/412

DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ:23/12/2014
KARAR TARİHİ:01/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: 22/10/2010 tarihinde müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu … plakalı aracın trafik kazası yapması neticesinde müvekkilinin malül olduğu ve yaralandığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 5.000,00 TL maddi tazminatın kazaya sebep olan aracın sigortacısı davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından, 12.01.2010-2011 tarihleri arasında, … numaralı Trafik Poliçesi ile sigortalandığını, davaya konu 22.10.2010 tarihli kazadan 4 yıl geçtikten sonra açılan huzurdaki davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı … tarafından huzurda görülen davadan önce müvekkili şirkete başvurulduğunu ve hesaplanılan tazminat miktarı müvekkil sigorta şirketince ödendiğini, başkaca ödemeye gerek olmadığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; 22/10/2010 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
22/10/2010 tarihinde davacınında içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın trafik kazası yapması neticesinde yaralandığı, kazaya sebep olan aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır.
Söz konusu kazaya ilişkin düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre, kazanın tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı kaza olduğu, … plakalı aracın sürücüsünün … olduğu, araçta bulunan yolcuların … Şedit ve dosyamız davacısı … olduğu, kazanın oluşumunda sürücünün 2918 sayılı yasanın 52/1b maddesini ihlal ettiği anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin … CBS’nin … Nolu Soruşturma dosyasında Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketince, … plakalı aracın ZMMS poliçesinin sunulduğu, incelenmesinde, poliçenin kaza tarihini kapsadığı anlaşılmıştır.
Davacının … ATK’dan alınan maluliyet raporunda, çalışma gücü kaybı olmadığı bildirilmiştir.
Bu rapor ile davacının … Devlet Hastanesinden alınan engelli sağlık kurulu raporu arasında çelişki olması nedeniyle bu sefer ATK’dan rapor alınmasına karar verilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 23/12/2019 tarihli … Karar sayılı raporda; … oğlu, 15.10.1972 doğumlu … 22.10.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine mahal olacak düzeyde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (işgöremezlik) süresinin 22.10.2010 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüşü bildirilmiştir.
ATK tarafından 18/02/2020 tarihli … numaralı toplamda 562,00 TL bedelli fatura dosyamıza gönderilmiş olup 04/03/2020 tarihli duruşmada verilen “Davacı vekiline 250,00 TL eksik gider avansını ve 562,00 TL ATK ücretini ikmal etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde gider avansı yönünden davanın usulden reddedileceğinin, ATK ücreti yönünden bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına” ara kararı ile davacı vekiline ihtarat yapılmış olmasına karşın, talik olunan 29/09/2020 tarihli duruşmada dosya HMK 150 maddesi gereğince takip edilmediğinden işlemden kaldırılmış, 22/12/2020 tarihli duruşmada ATK ücretinin yatırılmadığı tekrar tespit olunmakla pandemi şartlarından ötürü tekrar 2 haftalık kesin süre tanınmış, aksi takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtaratı yapılmış, 23/03/2021 ve 01/06/2021 tarihli duruşmalarda ATK ücretinin ödendiğine dair bir makbuzun dosyaya ibraz edilmemiş olduğu görülmüştür.
Verilen kesin süreli ihtaratlara rağmen davacı tarafça ATK ücreti yatırılmamış olduğundan, davacı taraf bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
Davacı taraf, 22/10/2010 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı taraf, zaman aşımı itirazında bulunmuş, ayrıca davacıya kaza nedeniyle başvurusu sonucunda ödeme yapıldığı savunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Öncelikli olarak davalı yanın zaman aşımı itirazının değerlendirilmesinde, kaza tarihi, dava tarihi, ceza zaman aşımı süreleri, 2918 sayılı yasanın 109. Maddesi kapsamında değerlendirildiğinde, zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Somut davamızda ispat külfeti davacı taraftadır. Davacı taraf, kazadan dolayı malul kaldığını, sigortalı şirkete ait araç sürücüsünün kusurunu, tazminat alacağının varlığını yasal deliller ile ispatlamak zorundadır.
Somut olayda, mahkememizce verilen kesin süreli ihtaratlara rağmen davacı tarafça ATK ücreti yatırılmamış olduğundan, davacı taraf bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmış olduğundan dosya kapsamında toplanan mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Dosya kapsamında toplanan delillerin değerlendirilmesinde, meydana gelen kazanın davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün ihlalli davranışı ile meydana geldiği anlaşılsa da, kusur oranı, alacağın varlığı ve miktarı noktasında bir delil ve ispat bulunmamaktadır. Bu hususların tespiti noktasında bilirkişi incelemesi gereklidir. Mahkememizce dosya üzerinden bir belirleme yapmak mümkün değildir. Davalı tarafında bir kabulü söz konusu değildir. Dosya kapsamında mevcut delil durumuna göre davacı taraf davasını ispatlayamamıştır.
Bu nedenlerle, ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20 TL’ nin mahsubu ile bakiye 34,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta hüküm tesisine yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza