Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1462 E. 2018/1228 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1462
KARAR NO : 2018/1228
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/12/2014
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın eski çalışanı olan davalı …’un …A.Ş ‘yi kurarak müvekkilinin müşterilerini, güvenlik talimatlarını, iş metotlarını , kataloglarını , fiyat listelerini ve benzer ticari sır niteliğindeki gizli bilgilerini hukuka aykırı kullandığını, müvekkili şirket personelini ayartarak bunlarla işbirliği içerisinde bulunduğunu, davalının şirketi vasıtasıyla müvekkili aleyhinde rekabete aykırı davranarak müvekkilini maddi zarara uğrattığını, bu eylemlerin haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek haksız rekabetin tespitini, bu fiillerin önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla fiili zararlarının tazmini için 25.000.-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kararın basın yoluyla ilan edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK hükümlerine göre hem fiilen hem de hukuken haksız rekabet koşullarının oluşmadığını, davacının müvekkili şirkete kendi alt bayisi gibi çalışma teklifi götürdüğünü, müvekkilinin tedarik ettiği malzemeleri onların kendisine izin verdiği fiyatlar kapsamında satışını gerçekleştirdiğini, davacının bilgi ve onayı kapsamında aralarında anlaştıkları şekilde mal ve hizmet alışverişi yapıldıını, davacıya ait oduğu ve gizli öğrenildiği ileri sürülen fiyat listesi ve katalogların tüm bu yedek parça işini yapan kişilerin elinde bulunduğunu, herhangi bir ticari sır içermediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının eski çalışanı davalı … ve yeni çalıştığı şirketin davacı aleyhine haksız rekabet içeren eylemlerinin bulunup bulunmadığı ve bu kapsamda davacının maddi zararının olup olmadığı noktasındadır.
Dava açılıp ön inceleme aşamasının tamamlanmadığı dönemde davacı yanın ” delil tespiti” talebi üzerine davalı yan bilgisayar kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak kendi müşterileri ile olan e-mail yazışmalarının tespiti hususunda karar verilmiş ve yaptırılan delil tespiti raporunda
“…. 18.02.2015 tarihinde bilgisayarların formatlandığı bu yöndeki delillerin tespiti imkanı kalmadığı ancak e-mail yazışmaları incelendiğinde … @….com.tr adresinden …’a 2 adet bayi fiyat listesi gönderildiği bilgi olarak da bu listelerin bilgi olarak bazı bakırcı çalışanlarına da gönderildiği ( …, … … … ) diğer e mail yazışmalarının ise kurumsal kimlik taşıyan adresten değil özel e-mail adreslerinden yapıldığı …” tespit edilmiştir.
Ayrıca İstanbul … Asliye Ticaret Mahemesi’nin… Esas sayılı dava dosyası iş bu dosya ile birleştirilmiş ise de o dosya davalısına yüklenen eylem ” işçi işveren ilişkisinin devam ettiği döneme ilişkin” olmakla eylem açısından İş Mahkemesi görevli olduğundan TEFRİKİNE karar verilmiş ve … Esas ve… Karar sayılı kararımız ile İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. ( Gerekçeli karar bilgi mahiyetinde dosyada mevcuttur)
Davacı şirketin benzer eylemler nedeni ile iş akdini feshettiği eski çalışanlarının İstanbul iş Mahkemeleri nezdinde açtıkları ” işe iade ” davalarında tanıklar dinlenmiş, bilirkişi raporu alınmış ve bu kapsamda “….
İstanbul … İş Mahkemesi …Esas -… Karar sayılı ilamında “…dava dışı Yunus Güler isimli eski çalışan hakkında … ile birlikte işçilrin yazılı beyanları ve ikrarları da göz önüne alındığında şirketin çalışma metodu fiyat politikası bayilerine verdiği olanaklar gibi satış rakamını etkileyecek bilgilerin Ase otomotivle paylaşılmasının Bakırcı otomotiv için haklı fesih nedeni olduğu ” gerekçesi ile işe iade davasnı reddetmiştir.
Keza Hakam Bulut açısından açılan işe iade davası da aynı gerekçe ile reddedilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 1. Bilirkişi raporunda
“….hukukçu bilirkişinin muhalefeti ile davalıların eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin yeterli kanıt olmadığı, davacının ciro düşüklüğünün haksız rekabetle bağlantısının kesin olarak belirlenemediği beyan edilmiştir. Hukukçu bilirkişi muhalefet şerhinde davacı şirket çalışanlarının davalı yana özel e-posta adreslerinden ticari işlere ilişkin belgeleri göndermeleri , davacı firmanın satış yaptığı şirketlere davalı yanın da satış yapması ve davalı şirketin kuruluşundan sonra meydana gelen ortak müşterilerdeki kayıp ticari hayatta davalı yanın dürüstlük kuralına aykırı işlem yapması anlamını taşımaktadır denilmiştir.
Rapor muhalif görüşler içerdiği gibi , dosya kapsamına da uygun bulunmadığından yeniden rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Bunun üzerine 2. Ve farklı bir heyetten bilirkişi raporu alınmıştır. 2. Heyet raporunda ;davalı … ‘un Haziran 2014 yılında davacı firmadan ayrılarak 5.6.2014 tarihinde …Otomotiv firmasını kurduğu ve davacı şirkette çalışan birçok kişi ile bağlantı kurarak onları şirkete sermaye katkısında bulunmalarını sağladığı ( …,…, …, …, …, …, …, …,…) ve bu kişilerin davacı şirkette çalışmaya da devam ettikleri , 17.500 er TL sermaye katkısı yapan bu kişilerin davalı şirkete sürekli bilgi aktardığı anlaşılmıştır. Zaten menfaat olmadan veya böyle bir beklenti olmadan parasal destekte bulunup kuruluşta katkı sağlamak ticari hayatın olağan akışına da aykırıdır. Nitekim gerek iş mahkemesindeki dosyalardan gerek bu kişilerin yazılı ikrarlarından olayın bu şekilde cereyan ettiği, e-mail yazışmalarında teklif formlarından stok bilgilerine kadar pek çok ticari bilgiyi aktardıkları görülmektedir. Davalı şirketçe davacının çalıştığı firmalara yapılan satışlar da incelenmiş ve davacının kaybedilmiş müşterisi olarak bu firmalardan elde edemediği net karının 1.341,52 TL olduğu hesaplanmıştır.
İlk rapor ile son rapor arasında çelişki olup olmadığı;
İlk raporda tespit edilen hususlar ile ikinci raporda tespit edilen hususlar aslında birbirinin tamamen aynıdır. Tek fark hukukçu olmayan bilirkişilerin bu tespitleri ilk raporda haksız rekabet olarak nitelendirmemesidir.Bu anlamda raporlar arasında ” maddi vakıalar” açısndan farklılık olmadığından aslında ortada bir çelişki de yoktur.Bu nedenle 3. Bir heyetten rapor alınmasına gerek duyulmamıştır.
Davalı yanın davacının elemanlarını da kullanarak iş bilgilerini , ticari bilgilerini alıp kullanarak ticaret yapması TTK anlamında ticari dürüstlük kuralına aykırı bir eylem olarak haksız rekabet teşkil ettiğinden davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Tespit olunabilen maddi zarar açısından ise davanın kısmen kabulünü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalıların eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE,
2-Haksız rekabetin ÖNLENMESİNE,
3-Tespit olunabilenen ve illiyet bağı kurulabilen 1.341,52 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine talep edilmediğinden faiz uygulanmasına yer olmadığına, maddi tazminat yönünden illiyet bağı kurulamayan fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Kararın Borçlar Kanunu 58. Maddesi uyarınca ulusal düzeyde yayın yapılan gazetelerden birinde ilan edilmesine masrafın bilahere davalı yandan tahsiline,
5-Alınması gereken 77,60 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 426,95 TL harcın mahsubu ile arta kalan 349,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Tarafların dava sonucundaki haklılık oranına ve harçtan davada kısmen de olsa haksız çıkan davalının sorumlu olması gerektiği prensibine göre yapılan oranlama uyarınca peşin harç ve başvuru harcı toplamı 452,15 TL, posta gideri 487,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 5.500,00 TL ki toplam 6.439,15 TL’ nin 455,00 TL kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; MADDİ TAZMİNAT AÇISINDAN karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 1.341,52 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ VE ÖNLENMESİ DAVASI AÇISINDAN karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinine maddesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalılar davada kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.839,02 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalılara VERİLMESİNE,
10-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …