Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1411 E. 2022/55 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1411 Esas
KARAR NO : 2022/55

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 27/11/2014
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin …Yeşilköy Şubesinin özel bankacılık müşterisi olduğu, müvekkilinin bankaya güvenerek yüksek meblağdaki birikimini çeşitli yatırım araçları vasıtası ile değerlendirmek için davalı Banka’ya hesap açarak yatırdığını, müvekkilin davalı bankaya duymuş olduğu güvene rağmen, SPK ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu mevzuatları, Bankacılık etik kuralları ve taraflar arasında imzalanan tüm sözleşmeler hiçe sayılarak banka ve çalışanları tarafından ağır kusur ve ihmal neticesi müvekkilinin büyük zarara uğradığını; Dava konusu olan opsiyon, hisse senedi ve benzeri işlemler neticesinde müvekkil, banka tarafından ciddi meblağlarda zarara uğratıldığını; Döviz opsiyon sözleşmelerinin türev işlemleri olup SPK tebliğlerine tabi olduğu, Davalı banka ile müvekkili arasında imzalanan opsiyon sözleşmelerinin türev işlemleri olarak nitelendirildiği, gerçekleştirilen bu işlemlerin yani döviz opsiyon sözleşemlerinin türev işlemleri olup, Sermaye Piyasalarını düzenleyen 6362 sayılı sermaye Piyasası Kanunu 3. Maddesinin (S) bendinde bu hususun açıkça düzenlendiğini; Geçerliliği tartışmalı olan dava konusu sözleşmelerin Genel İşlem Şartlarına aykırı olduğu, özellikle Banka tarafından alınan teminatlar konsunda teminat tamamlanmasının hangi şartlarda, hangi oranlarda ne süre içinde, hangi teminat türü olması gerektiği, sözleşmede açıkça yazmadığını, dava konusu sözleşmelerdeki şartların genel işlem şartı (…) niteliğinde olup 6098 Sayılı TBK’nun 20 ve devamı müddeleri gereğince geçersiz olduğunu; Davalı bankanın, müvekkilinin hiçbir onayını almadan adete kendi kafasına göre müvekkili adına işlem yapmış olduğunu, daha sonra da işlemlere ait imzaları almak için müvekkiline baskı yaptığını, bankanın, müşteri menfaatlerini hiçe sayarak ve kendi karlılığını ön planda tutarak, müvekkilini aşırı ve yanlış yönlendirmiş olduğunu; Müvekkiline hiçbir detaylı açıklama yapmadan belirtilen uyuşmazlık konusu işlemleri yaptığını, bu işlemlere dair ses kayıtlarını talep etmelerine rağmen 6 ay süreyle oyalayarak, 22.09.2014 tarihinde ses kayıtlarına dair cd’nin teslim edildiğini, teslim tutanağında görüldüğü üzere 2011, 2012 ve 2013 yıllarına az sayıda kaydın kendilerine verildiğini, davaya konu işlemlerden sadece ikisine ait ses kaydı bulunduğunu, ses kayıtlarında da işlemin ne tür bir işlem olduğu, kim için yapıldığının anlaşılamadığı, kayıtlardan da görüldüğü üzere hiçhir detay, açıklama ve risk bildirimi yapılmadığını; Davalı bankanın, müşteriyi aşırı şekilde yönlendirme yoluna giderek Dolar Satış opsiyonlu işlemi (Türev Araç) yapılması suretiyle en iyi şekilde kullanılacağını taahhüt ettiğini, Şöyleki, bankanın türev araç işlemi yapması konusunda vekile vaatler ve aşırı ısrarlarda bulunduğunu, müşterisinin değil sadece kendi menfaatlerini önemseyerek işlem yaptığını, bankanın, yapılan dolar satış opsiyonu işlemi ile ile ilgili olarak müvekkilinin izni olmadan nakit blokaj (rehin) miktarını artırarak müvekkilinin hesabındaki paraları rehin etmiş olduğunu, ne için imzalattırıldığı belli olmayan boş rehin sözleşmelerini ileride kullanmak için hala muhafaza etmekte olduğunu; Bankanın, davaya konu opsiyon işlemlerine istinaden almış olduğu nakit blokaj (rehin) miktarlarına dair müşteriden onay almadığı gibi, yüksek meblağlı işbu opsiyon işlemlerine dair hesap ekstresi göndermemiş ve yolladığı hesap ekstrelerinde de bunlara dair işlemlerin görülmemekte olduğunu; Bankanın, dolar satım opsiyon işlemleri için nakit blokaj (rehin) miktarlarını müvekkilinin onayı olmadan artırdığı gibi, müvekkilinin yeni bir opsiyon işlemi yapmasına da mani olduğunu; Bankanın müvekkil adına yapmış olduğu türev araç ve hisse senedi işlemleri SPK ve türev araç lisansı olmayan kişiler tarafından yapıldığını, Lisansı bulunmayan Müşteri ilişkileri yöneticisi … tarafından tavsiye ve danışmanlık yapılması neticesi müvekkilinin zarara uğratıldığı, aşırı yönlendirildiğini; SPK’nın 01.06 2009 tarihli Bankalar için görev tanımları ve aranan lisanslar duyurusunda bildirildiği üzere, …araçlar Müşteri temsilciliği yapacak personelin “… araçlar müşteri temsilciliği lisansı” bulunması gerektiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Hileli ve ihmali davranışları nedeni ile vekalet sözleşmesine aykırı davranışından dolayı müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararların şimdilik 10.000 TL. sının işleyecek ticari işlemlere uygulanan reeskont faizi, masraf ve avukatık ücreti ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talcp etttiği görülmüştür.
S A V U N M A /
Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın da belirttiği gibi türev işlemlerin Sermaye Piyasası işlemleri olduğu, söz konusu işlemlerin yüksek getirisi nedeniyle tercih edilmiş olmakla kur riski ihtiva eden işlemler olduğu, bu tür işlemlerin içerdikleri kur riski nedeniyle Bankacılık Kanunu 48.Maddesinde de kredi olurak tanımlandığını; SPK mevzuatına uygun olarak davacı tarafça dava konusu işlemlere ilişkin çerçeve sözleşmeler, standart formlar ve işlem dekontlarının eksiksiz olarak imzalandığını, …’ın dava konusu işlemleri kendisi adına yapması için vekil tayin ettiği … tarafından Özel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi, Genel Kredi Sözleşmesi, Opsiyonlu Döviz Mevduatı Sözleşmesi, Risk Beyannamesi ve opsiyon işlem türlerinin ve uygulamasının anlatıldığı bilgi formlarının imzalandığını, imzalanan sözleşmelere istinaden dava konusu işlemler için …’a 1,5 milyon USD tutarında türev ürünler yabancı para ve 2,8 milyon TL tutarında türev ürünler TL. Limiti tanımlandığını, davacı tarafça her işlem özetinde dava konusu işlemlere ilişkin tüm detay bilgileri içeren işlem sonuç formlarının imzalandığını; Davacının şikayeti üzerine Özel Bankacılık Yeşilköy Şubesinde gerçekleştirilen teftişte, herhagi bir usulsüzlük veye eksiklik tespit edilmemiş olduğunu; Davacı tarafın müvekkil Bankanın matbu – bankacılık sözleşmelerindeki hükümlerin müşterinin menfaatlerine aykırı ve haksız şart oluşturduğu şeklindeki iddiasının hiçbir dayanağının bulunmadığını, davacı işlem zararının döviz fiyatlarına bağlı olarak meydana geldiğini, işlem zararının Akbank sözleşmelerindeki hükümlerle ilgili olmadığı, kur hareketleri nedeniyle müşterinin zarar ettiği işlemlerde bu zararın banka bünyesinden karşılanmasının söz kanusu olmadığını; Davacı tarafın işlemlere ilişkin dekontların müvekkili banka tarafından baskıyla imzalatıldığı şeklindeki iddiasının gerçek dışı ve tutarsız olduğunu; Davacı tarafın 2011 yılından beri 81 adet türev işlemi gerçekleştirdiğini, müvekkili banka personelinin davacı adına, davacının bilgi ve talimatı dışında opsiyon işlemleri yapmasında herhangi bir menfaati söz konusu olmadığını, zira dava konusu işlemlerin davacı tarafça yüksek getirisi nedeniyle tercih edilmiş, kur riski ihtiva eden vadeli işlemler olduğunu, dava konusu işlemlerin müşterinin talebi üzerine ilgili piyasada oluşan fiyat, vade ve tutarda mutabık kalınması üzerine opisyon işlemlerinin gerçekleştirildiğini, opsiyon priminin yani opsiyon işlemi için müşteriye ödenecek tutarın uluslararası türev işlem piyasasında işlem riskine göre
oluştuğunu, bu işlemler neticesinde bankanın cüz’i bir kar elde etmekte, davacının ise mevduat faizine ek olarak ilave kazanç sağladığını; Delil listelerinde yer alan belge ve kayıtların uzman bilirkişilerce incelenmesi neticesi görüleceği üzere, dava konusu işlemlere ilişkin gerçeğe aykırı, sahte yada tahrif edilmiş herhangi bir belge veya kanıtın mevcut bulunmadığını, bu tür vadeli işlemlerde, vadeye kadar olan dönemde piyasadaki kur hareketleri nedeniyle işlem zararının oluşma ihtimalinin mevcut olduğunu, türev işlemlerindeki kur riski nedeniyle opsiyon satıcısına opsiyon primi ödendiğini, Müşterinin opsiyon/dcd işlemi ile üstlendiği taahhüde karşılık Banka ikinci bir işlemle aynı taahhüdü yurt dışı bankaya verdiğini, bu bakımdan opsiyon/dcd işlemlerinde müvekkili bankanın esasen müşteriler adına aracılık yapmakta olduğunu, belirtilen nedenle opsiyon/dcd işlemleri nedeniyle zarar eden davacının tazmin talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu; Davacı tarafından düzenlenen özel vekaletnamede dava konusu işlemler için hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açık yetkilendirme yapıldığını; Dava konusu türev işlemlerine ilişkin tüm detay bilgilerin davacı tarafça imzalanan işlem sonuç formlarında yer almakta olduğunu, 2011 yılından bu yana müvekkili bankanın özel bankacılık Yeşilköy Şubesinde 11 adet dcd ve 70 adet opsiyon işlemi gerçekleştiren davacı tarafın bu işlemlerden mevduat faizine ek olarak taplam 208.897 – USD, 39.374 – EUR ve 48.269 – TL brüt prim kazancı elde ettiğini, bu güne kadar kadar kar ettiği aynı tür işlemlerde herhangi bir itirazda buılunmayan davacının kur hareketleri nedeniyle zararla sonuçlanan işlemlerin bilgisi ve onayı dışında gerçekleştiğini iddia etmesinin TMK’nun dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağını; Davacı tarafın dava konusu işlemlerde fiyatlamanın SPK lisansı olmayan personele yaptırıldığı şeklindeki iddiasının yerinde olmadığını; Dava konusu vadeli işlemlerin zararla sonuçlanması üzerine, davacı tarafça imzalanan çerçeve sözleşmelerin ilgili hükümlerine uygun olarak işlem zararının davacı hesabından tahsil edildiğini, taraflar arasında aktedilen sözleşme hükümleri ve ayrıca işlemler özelinde alınan rehin sözleşmeleri incelendiğinde görüleceği üzere davacının doğmuş ve doğacak tüm borçları için müvekkili banka nezdindeki hesaplarının rehinli olduğunun hükme bağlandığını, söz konusu sözleşmelerde müvekkili Bankanın rehin hakkının davacının bankaya olan tüm borçlarını kapsayacak şekilde düzenlenmiş olup rehin kapsamı konusunda tartışılacak bir hususun bulunmadığını savunarak; haksız ve dayanaksız olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı banka şubesince davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE/
Dava; Davalı Banka ve şubesinin, davacı adına yapmış olduğu türev araç ve hisse senedi işlemlerinde, hileli ve ihmali davranışları nedeniyle oluştuğu iddia olunan zararın davalılardan tazmini istemine istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davacı tarafça bildirilen tanıklar dinlenilmiş, uyuşmazlık teknik çözüm gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi emekli banka müdürü …tarafından sunulan 31.10.2016 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Opsiyon sözleşmesi ile dövizi belli bir kurdan satma veya alma yükümlülüğü altına giren davacının, aldığı prim veya komisyona karşılık, büyüklüğü belirsiz bir risk altına girdiğini, davalı bankaca davacının talebi doğrultusunda yapılan opsiyon ve dcd işlemlerinde kar oluşabileceği gibi zarar da oluşabileceği hatta anaparanın bile kaybedilebileceğinin açık olduğunu, davacının işlemlerini yürüten …’in profesyonel bir fon yöneticisi sıfatıyla davaya konu işlemlerini yürüttüğü nazarı dikkate alındığında davacının oluşabilecek riskleri öngörmemesinin düşünülemeyeceğini, kaldı ki emsal Yargıtay kararında da açıklandığı gibi, davacıya olası riskler konusunda davalı bankaca bilgilendirme yapıldığı gibi, davacı tarafça SPK işlemleri neticesi, zarar oluşabileceğinin/yatırılan paranın tamamının kaybedilebileceğinin, hayatın olağan koşulu uyarınca bilinmesi gerektiği kanaatinde olduğunu, netice itibariyle, davacının, işlemlerin SPK mevzuatına aykırı olarak yapıldığı, davalı bankanın müşterisini bankanın menfaatleri doğrultusunda yönlendirdiği, hileli ve ihmalkar davranışları neticesinde zarara uğradığı iddiasının maddi destekten yoksun olduğu kanaatinde olunmakla birlikte hukuki bir mesele olan bu konudaki takdirin Mahkemenin uhdesinde olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Dava konusu işlemlere ilişkin olduğu beyan edilen görüşme kayıtlarına ilişkin CD’lerin dökümü 29.03.2018 havale tarihli rapor ile adli bilirkişi …tarafından dosyamıza sunulmuştur.
Bankacı bilirkişi A… tarafından sunulan rapora davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine Sermaye Piyasası Uzmanı …, Bankacı Bilirkişiler Banka Emekli Müfettişi ve Banka Müdürleri …ve S…’ten oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 03.09.2019 teslim tarihli raporlarında özetle;
Davacı …’ın, davalı …Ş.’nin Özel Bankacılık Şubesi Yeşilköy Şubesi nezdinde vekil tayin ettiği dava dışı …’in aracılığıyla taraflar arasında imzalanan sözleşmeler çerçevesinde gerçekleştirilen döviz alım satım opsiyonu ve hisse senedi işlemleri neticesinde, davalı bankanın kusuru dolayısı ile maddi zarara uğradığı iddiasından kaynaklanan davada; Uyuşmazlık konusu USD ve EUR döviz alım satım opsiyonu ve ROYAL hisse senedi işlemlerinden dolayı toplam 357.062,00 TL zarar, 32.750,00 EURO kar oluştuğunun hesaplandığını, dava konusu 5 adet döviz satım opsiyonu ve Royal Halı pay senedi işlemlerinin, davacı …’ın, Bakırköy … Noterliğince düzenlenen 02.06.2011 tarih ve … yevmiye no’lu vekaletname ile vekil tayin etmiş olduğu …’in bilgisi, talimatları ve sorumluluğu kapsamında yapılmış olduğunu, davalı Bankanın söz konusu işlemleri BDDK ve SPK mevzuatı çerçevesinde davacı adına vekili … ile imzalamış olduğu çerçeve süzleşmeler ve ekleri kapsamında yaptığını, bildirim formlarının, yapılan işlemlere ait talimatların, dekont ve formların bizzat vekil olarak işlemleri yapan Ferhat Sünmez tarafından imzalanmış olduğunu, davacı vekili … ile Banka elemanlarının farklı tarihlerde yaptığı telefon görüşmelerini içeren ses kayıt deşifrasyonlarında, …’in profesyonel bir portföy yöneticisi, yatırım dunışmanı gibi hareket ederek kendisine vekalet veren davacı yanında başka fon sahiplerinin de yatırımlarını davalı banka ile birlikte dava dışı diğer bankalarda da değerlendirdiği, söz konusu işlemler hakkında en az davalı banka elemanları kadar bilgili olduğu izlenimi verdiği, tüm işlemleri davalı banka elemanları ile pazarlık yaparak, onları yönlendirerek en iyi fiyatlamayı, getiriyi sağlayacak rekabetçi bir şekilde ve muabakatla yürüttüğü, yapmış olduğu işlemlerin sonuçlarını bizzat ve karşılıklı olarak telefon ve e-mailler ile takip ettiğini, davacı … adına vekili … tarafından yapılan işlemlerin sonucunda
banka nezdinde herhangi bir alacağın bulunmadığı, yapılan işlemlere ait belgelerin bizzat imzalandığı, tarafların bilgisi ve iradesi çerçevesinde yapıldığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler …, … ve …tarafından sunulan 18.10.2020 teslim tarihli ek raporlarında özetle; Davacı vekilinin rapora itirazlarının ayrıntılı olarak değerlendirildiği, kök rapordaki tespit ve değerlendirmeleri saklı kalmak kaydıyla; Müşteri Emirleri, İşlem Sonuç Formları ve Sözleşmelerin Sermaye Piyasası mevzuatı uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan belgeler olduğu, dava dışı …’in bu belgeleri vekaleten bizzat imzaladığı, bu belgelerin hukuken tarafları bağlayıcı ve geçerli olduğunu; Dava dışı …’in profesyonel bir portföy yöneticisi, yatırım dunışmanı gibi hareket ederek kendisine vekalet veren davacı yanında başka fon sahiplerinin de yatırımlarını davalı banka ile birlikte dava dışı diğer bankalarda da değerlendirdiği, söz konusu işlemlerin sonuçlarını bizzat ve karşılıklı olarak e-mail trafiği ile takip ettiği; Dava konusu olayda …’in, müşteri ile banka arasında vekalet ilişkisi kapsamında davacı müşteri hesabına belirli bir ücret karşılığında işlem yaptığının göründüğünü, dosyaya sunulan belgeler içerisinde müşteri ile yapılan portföy yönetim sözleşmesi bulunmadığını, yapılan işlemler portföy yönetimi faaliyeti olarak değerlendirilemez ve mevzuata uygun olmadığını: Söz konusu döviz satım kontratlarında önceden befirlenen bir bariyer seviyesi bulunduğuna dair dosyaya sunulan bir bilgi veya belge bulunmadığını, uyuşmazlık konusu döviz satım opsiyonlarının Avrupa tipi opsiyonlar olup, vadeden önce sonlandırılıp başka bir pozisyon alınmasının mümkün olmadığını; …Araçların Alım Satım Aracılık Çerçeve Sözleşmesinin 6. ncı maddesinde Teminat ve Takas Mekanizmasına İlişkin margin call (teminal tamamlama çağrısı) esaslarının düzenlendiğini, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasındaki Türev işlemlerin belirli bir teminat düzenlemesi kapsamında yapıldığını, müşterinin teminat eksiği hesaplanmışsa, eksik teminatın müşteri tarafından tamamlanmaması halinde işlem yapmasının mümkün olmadığını, DCD işlemlerinden dolayı 11.656 TL ve 3.292 USD brüt prim ödendiği, opsiyon işlemlerinden dolayı 346.613 TL, 39.374 EUR, 206.913 USD brüt prim ödendiğine ilişkin bilgileri içeren hesaplama tablosu görüldüğünü, kapatılan pozisyonlara ilişkin kesin müşteri kar ve zarar tutarlarını içeren ekstre, dosyaya sunulan belgeler içerisinde bulunmadığını; Opsiyonlu Döviz Mevzuatı ve Opsiyon İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi bu sözleşmelerin ekinde yer alan Rehin sözleşmelerinin davacı …’ın vekil tayin ettiği … tarafından imzalandığı, hukuken geçerli olduğunu, vekilin, asil tarafından verilen yetkileri kullandığını,
kârlı pozisyonlarda, kur miktarı kadar teminat fazlasının oluştuğu, zararlı pazisyonlarda ise zarar kadar teminat eksiği oluştuğu, teminat fazlası/eksiği kadar kar/zarar oluştuğunu; Davacının itiraz ettiği işlemlerin, kök raporda belirtildiği üzere 11.01.2013-26.07.2013 arasında yapılan 5 adet döviz satım opsiyonu dikkale alındığında, ilişkili tarihler arasında davalı banka personelleri, …, …ve …’in… Lisansının bulunduğu, …’nın ise … Araçlar Müşteri Temsilciliği Lisansının bulunmadığını; Davacının cari hesap ekstresinde; 29.04.2013 tarihinde …Arz Talep formunun düzenlenmiş olduğunu, Özel Bankacılık Hesap Özeti ekinde menkul kiymetler yatırım hesabında 15.464 Adet ve 4.45 TL/adet maliyet bedeli üzerinden kayıtlı bulunduğu, dava dilekçesinin verildiği 27.11.2014 tarihi itibariyle BİST 2. Seans Günlük Ağırlıklı Ortalama Fiyatı 2,76 TL / adet değerlendirildiğinde Royal Halı pay senetlerinde 26.135,00 TL potansiyel zarar hesaplandığı
kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler …, … ve … tarafından sunulan 15.11.2021 teslim tarihli 2. ek raporlarında özetle; Davacı vekilinin ek rapora itirazlarının ayrıntılı olarak değerlendirildiği, kök ve ek rapordaki tespit ve değerlendirmelerini değiştirmelerini gerektirir farklı bir durumun olmadığını; Dava konusu işlemlere ilişkin maddi zararın, Uyuşmazlık konusu USD ve EUR döviz alım satım opsiyonu ve ROYAL hisse senedi işlemlerinden dolayı toplam 357.062,00 TL zarar, 32.750,00 EURO kar oluştuğunun hesaplandığı; Dava konusu 5 adet döviz satım opsiyonu ve Royal Halı pay senedi işlemlerinin, davacı …’ın, Bakırköy … Noterliğince düzenlenen 02.06.2011 tarih ve … yevmiye no’lu vekaletname ile vekil tayin etmiş olduğu …’in bilgisi, talimatları ve sorumluluğu kapsamında yapılmış olduğunu ve fiilen gerçekleşmemiş olmakla birlikte, alım fiyatı ile dava tarihindeki fiyatı arasında 26.135,00 TL potansiyel zarar bulunduğu; Davalı Bankanın söz konusu işlemleri BDDK ve SPK mevzuatı çerçevesinde davacı adına vekili … ile imzalamış olduğu çerçeve sözleşmeler ve ekleri kapsamında yaptığı, bildirim formlarının, yapılan işlemlere ait talimatların, dekont ve formların bizzat vekil olarak işlemleri yapan … tarafından imzalanmış olduğu, davacı vekili … ile Banka elemanlarının farklı tarihlerde yaptığı telefon görüşmelerini içeren ses kayıt deşifrasyonlarında, …’in profesyonel bir portföy yöneticisi, yatırım danışmanı gibi hareket ederek kendisine vekalet veren davacı yanında başka fon sahiplerinin de yatırımlarını davalı banka ile birlikte dava dışı diğer bankalarda da değerlendirdiği, söz konusu işlemler hakkında en az davalı banka elemanları kadar bilgili olduğu izlenimi verdiği, tüm işlemleri davalı banka elemanları ile pazarlık yaparak, onları yönlendirerek en iyi fiyatlamayı, getiriyi sağlayacak rekabetçi bir şekilde ve muabakatla yürüttüğü, yapmış olduğu işlemlerin sonuçlarını bizzat ve karşılıklı olarak telefon ve e-mailler ile takip ettiği, davacı … adına vekili … tarafından yapılan işlemlerin sonucunda
banka nezdinde herhangi bir alacağın bulunmadığı, yapılan işlemlere ait belgelerin bizzat imzalandığı, tarafların bilgisi ve iradesi çerçevesinde yapıldığı kanaatlerinde bir değişiklik olmadığının bildirildiği görülmüştür.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı … tarafından, davalı …Ş.’nin Özel Bankacılık Şubesi Yeşilköy Şubesi nezdinde vekil tayin ettiği dava dışı …’in aracılığıyla taraflar arasında imzalanan sözleşmeler çerçevesinde gerçekleştirilen döviz alım satım opsiyonu ve hisse senedi işlemleri neticesinde, davalı banka ve şubesinin çalışanlarının hileli işlem, ihmal ve kusurları dolayısı ile oluştuğu iddia olunan maddi zararlarının tazmini talep edilmiştir.
Davalı … TAŞ. tarafından davanın reddi talep edilmiştir.
Uyuşmazlık teknik çözümü gerektirdiğinden, CD içeriğindeki ses kayıtlarının uzman bilirkişiye çözümletilmiş, önce bir bankacı bilirkişiden, sonrasında ise bir SPK Uzmanı ve 2 bankacı bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan raporlar alınmıştır. Alınan Kök ve ek bilirkişi raporlarında sonuç olarak davacının davalı taraftan talep edebileceği bir alacak, tazminat bulunmadığı kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi raporları arasında bir çelişki bulunmamaktadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları denetime elverişli ve karar vermeye uygun bulunmuşlardır.
Dinlenen davacı tanıkları…ve … tarafından davacı bankaca müşterilerin yanlış bilgilendirildiği yönünde bir kısım beyanlarda bulunulmuş ise de tanık …’ın banka çalışanı olması ve davalı banka tarafından işten çıkarılması ve bu kapsamda uyuşmazlığın mahkemeye taşınmış olması, diğer tanık …’in dava konusu sözleşme ve işlemeleri davacı adına bizzat yapan ve yürüten kişi olması nedeniyle bu beyanlara itibar edilmemiştir.
TTK’nın 18/2 maddesine göre, her tacir, ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
TMK’nın 2. Maddesine göre, herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
TBK’nın 20. Ve devamı maddelerinde ise Genel İşlem Koşulları düzenlenmiştir.

Bilirkişi raporlarında da açıklandığı üzere, Opsiyonlu Döviz Mevzuatı ve Opsiyon İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi bu sözleşmelerin ekinde yer alan Rehin sözleşmelerinin davacı …’ın vekil tayin ettiği … tarafından imzalandığı, hukuken geçerli olduğu; Müşteri Emirleri, İşlem Sonuç Formları ve Sözleşmelerin Sermaye Piyasası mevzuatı uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan belgeler olduğu, dava dışı …’in bu belgeleri vekaleten bizzat imzaladığı, bu belgelerin hukuken tarafları bağlayıcı ve geçerli olduğu; Dava dışı …’in profesyonel bir portföy yöneticisi, yatırım dunışmanı gibi hareket ederek kendisine vekalet veren davacı yanında başka fon sahiplerinin de yatırımlarını davalı banka ile birlikte dava dışı diğer bankalarda da değerlendirdiği, söz konusu işlemlerin sonuçlarını bizzat ve karşılıklı olarak e-mail trafiği ile takip ettiği; Dava konusu olayda …’in, müşteri ile banka arasında vekalet ilişkisi kapsamında davacı müşteri hesabına belirli bir ücret karşılığında işlem yaptığı; Vekilin, asil tarafından verilen yetkileri kullandığı,
kârlı pozisyonlarda, kur miktarı kadar teminat fazlasının oluştuğu, zararlı pazisyonlarda ise zarar kadar teminat eksiği oluştuğu, teminat fazlası/eksiği kadar kar/zarar oluştuğu; Opsiyon sözleşmesi ile dövizi belli bir kurdan satma veya alma yükümlülüğü altına giren davacının, aldığı prim veya komisyona karşılık, büyüklüğü belirsiz bir risk altına girdiği, davalı bankaca davacının talebi doğrultusunda yapılan opsiyon ve dcd işlemlerinde kar oluşabileceği gibi zarar da oluşabileceği hatta anaparanın bile kaybedilebileceğinin açık olduğu; Davacının da kazancını daha fazla artırabilmek adına bu riskleri bilerek bu işlemleri yaptığı, bu işlemleri yapması için bankacılık alanında uzmanlığı bulunan …’e vekalet verdiği ve bu işlemleri vekili eliyle yürüttüğü, bu kapsamda davacı yanın kendisinin bilgilendirilmediği, banka çalışanları tarafından yanıltıldığı, aleyhine olan genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşme maddelerinin geçersiz olduğu yönündeki iddialarının dayanaksız olduğu, yine davacı tarafın davalı banka nezdinde dava konusu işlemler gibi birçok işlem yaptığı, ancak sadece zarar edilen dava konusu 5 işlemden dolayı sözleşmenin haksız şartlar içerdiğinin, davalı banka çalışanları tarafından bilgilendirilmediğinin, yanıltıldığının ve zarara uğradığının ileri sürülerek tazminat talebinde bulunulmasının TMK’nın 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına da, TTK’nın 18/2 maddesindeki basiretli tacir gibi davranma ilkesine de aykırı olduğu, davalıların davacının zararından sorumlu olmadıkları değerlendirilerek davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜ K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,80 TL’ den mahsubu ile fazladan alınan 90,10 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının sarf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 60.30 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır