Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1302 E. 2021/535 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1302 Esas
KARAR NO:2021/535 Karar

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/10/2014
KARAR TARİHİ:05/07/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …/… şehrinde faaliyet gösteren, oteller için her türlü tekstil ürünleri üretimi, tedariki ve ticareti yapan köklü bir firma olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet konusu kapsamındaki tekstil ürünlerini Türkiye’de bulunan tedarikçi şirketler aracılığıyla ürettirdiğini ve … satış ve pazarlamasını yaptığını, müvekkili şirketin son olarak …’de bulunan yeni tedarikçi firmasına 36.881,25 Euro ve 16.186,12 Euro tutarlarında ürün siparişi verdiğini ve bu ürünleri teslim aldığını, esen bahse konu faturalar nedeniyle yeni tedarikçi firmaya havale yapılması gerekirken, maalesef müvekkili şirketin muhasebe departmanında çalışan bir elemanın hatası nedeniyle ödeme bekleyen tedarikçi şirketin hesabı yerine uzun süredir müvekkili şirket ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmayan davalı müflis şirket … A.Ş.’nin davalı banka … A.Ş.’nin … şubesinde bulunan banka hesabına; 11.06.2014 tarihinde 36.881,25 Euro, 18.06.2014 tarihinde de 14.186,12 Euro olmak üzere toplam 51.067,37 Euro tutarında havale yapıldığını, söz konusu havalelerin sehven yapıldığının farkedilir edilmez, gerek … havaleyi gerçekleştiren … Bank, gerek aracı banka ve gerekse davalı banka … A.Ş.’nin … şubesinin durumdan derhal haberdar edildiğini ve bankalar arası gerekli talimatlar yazılarak söz konusu havalelerin iptali ve müvekkili şirkete iadesinin istendiğini, ancak davalı banka … A.Ş.’nin … şubesinin, talep edilen iptal ve iade işlemini gerçekleştirmek ya da en azından söz konusu iptal ve iade talebinin nedeni olan hata tevsik edilinceye kadar parayı ayrı bir hesapta bloke etmek yerine, sehven havale edilen bu tutarın bir kısmını aynı zamanda kendisinin kredi borçlusu olan davalı müflis şirket … … A.Ş.’den olan alacağına mahsup ederek bloke ettiğini ve kalan kısmını da … İcra ve iflas Dairesi Müdürlüğü’ndeki iflas masasına gönderdiğini, davalı müflis şirket hesabına sehven yapılan söz konusu havalelerin tüm yazılı ve sözlü itirazlarına ve taleplerine rağmen sanki kredi borçlusu davalı müflis şirketin alacağıymış gibi telakki edilerek bir kısmının hukuka aykırı şekilde davalı banka … A.Ş.’nin … şubesi tarafından bloke edilmesi ve diğer kısmının da … İcra ve İflas Dairesi Müdürlüğü’ndeki iflas masasına gönderilmesinin, müvekkili şirketi maddi anlamda ve gerçek alacaklı karşısında zor duruma düşürdüğünü, her geçen gün müvekkili şirket zararının katlanarak arttığını, müvekkili şirketin bu mağduriyetin daha fazla artmaması için davalı bankanın … şubesine ve davalı müflis şirketi temsilen … İcra ve İflas Müdürlüğü’ne, …. Noterliği aracılığıyla 18.08.2014 tarihinde … yevmiye numaralı bir ihtarname göndererek sehven havalesi yapılan toplam 51.067,36 Euro’nun iadesini ihtar ve talep ettiğini, Ancak bugüne değin müvekkili şirketin hesabına iade işleminin yapılmadığını ve buna İlişkin bir açıklama dahi yapılmadığını, BK’nun 77. Maddesine göre sebepsiz zenginleşmeye dair hükümleri ile söz konusu paranın iadesinin zorunlu olduğunu, Müvekkili şirketin hiçbir şekilde davalı müflis şirkete borcunun bulunmadığını, taraflar arasında bir alacak borç ilişkisinin mevcut olmadığını, bu durumun davalı müflis şirket için açılan iflas dosyası kapsamındaki ticaret sicil kayıtlarından da itirazlara rağmen davalı bankanın ısrarla ve açıklama yapma gereği duymaksızın sehven gönderilen paranın bir kısmını bloke etmesi ve geriye kalan parayı da iflas masasına göndermesinin açıkça kötü niyet örneği olduğunu, davalı bankanın bu kötü niyetli tutumunun sehven havalesi yapılan meblağın tamamını iade yükümlülüğünü doğurduğunu, sonuç olarak da; öncelikle ivedilikle, müvekkili şirket tarafından sehven gönderilen ve halen iadesi yapılmadığından davalı banka … A.Ş.’nin … şubesinde ve Müflis davalı şirket … … A.Ş.’yi temsilen … İcra ve İflas Müdürlüğü hesaplarında bulunan meblağlar üzerine bloke konulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve müvekkili tarafından sehven davalı müflis şirketin davalı bankanın … şubesindeki hesabına gönderilen toplam 51.067,37 Euro tutarındaki havalenin, müvekkili şirket tarafından bu tutarın iadesi için …. Noterliği aracılığıyla gönderdiği 18.08.2014 tarihli … sayılı ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak en yüksek faiz oranına göre işleyecek faizi ile birlikte tahsiline ve müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu edilen bedelin …. A.Ş. hesabına gönderildiğini ve bu firmanın yarar sağladığını, bu nedenle davanın sadece bu firmayı temsilen iflas idaresine açılması gerekirken müvekkili bankaya da husumet yöneltilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, dava konusu bedelin 75.435,68 TL’lik kısmının müvekkili banka ile …. A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin müvekkili bankaya tanıdığı rehin, hapis, takas ve mahsup hakkına istinaden kredi borcuna mahsuben bloke edildiğini, 72.860,62 TL’lik kısmının ise 17.05.2013 tarihinde bankaya tebliğ edilen iflas yazısı kapsamında 26.06.2014 tarihinde … İcra ve İflas Dairesine gönderildiğini, Yargıtay kararlarına ve HMK’ya göre husumetin dikkate alınması gerektiği ve huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, yine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas-… Karar sayılı kararının, huzurdaki dava ile aynı nitelikte olduğunu, karar fotokopisinin ekte sunulduğunu, Havale işleminin gerçekleştirildiği anda havale göndericisi olan davacının, söz konusu para üzerindeki kullanım hakkını yitirdiğini ve bu anda havalenin yanlış kişiye yapılmasından ötürü bedeli tahsil eden yanlış havale alıcısı olan davalı müflis şirkete karşı söz konusu bedelin iadesi konulu şahsi talep hakkı kazandığını, Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, yabancılık teminatının bir dava şartı olduğunu, MÖHUK md. 48 uyarınca; Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan yada icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin yargılama giderleri ve karşı tarafın zarar ziyanını karşılamak üzere mahkeme tarafından belirlenen miktarda teminat yatırmakla yükümlü olduğunu, öncelikle mahkemece tespit edilecek teminatın davacı tarafından yatırılmasını, verilecek süre İçinde yatırılmaması halinde ise dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, Davacının delillerinin dava dilekçesi ile birlikte müvekkili bankaya gönderilmediğini, bu nedenle müvekkili bankanın davacının delillerini değerlendirilmeden cevap dilekçesini sunduğunu, esasa ilişkin olarak da; müvekkili bankanın sebepsiz zenginleşmediğini, söz konusu bedelin diğer davalı müflis şirket hesabına gönderildiğini ve bu şirkete yarar sağlandığını, bu nedenle davanın sadece bu şirketi temsilen iflas idaresine açılması gerekirken müvekkili bankaya da husumet yöneltilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, müvekkili bankanın gönderilen havalenin bir kısmını alacağına mahsup etmesinin, kalan bedeli ise; … İcra ve İflas Dairesine göndermesinin yasa ve usule uygun olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu doğrultuda olduğunu, havalenin bir ödeme vasıtası olduğunun kabul edildiğini, Davacının bir hafta arayla iki ayrı havale gönderdiğini, bu kapsamda müvekkili bankaya gönderilen paranın bilinçli olarak gönderildiğini, davacının …. A.Ş. hesabına gönderilen paranın, genel kredi sözleşmesinin müvekkili bankaya tanıdığı kredi sözleşmesine ilişkin borca mahsuben bloke edilmesinden ve kredi borcu üzerindeki kısmın iflas idaresine gönderilmesinden sonra paranın yanlışlıkla gönderildiğini bildirdiğini, davacının parayı hataen gönderdiği iddiasının yasal dayanağı bulunmadığı gibi, bunu ancak …. A.Ş.’yi temsilen … 9. İcra ve İflas İdaresine karşı ileri sürmesinin mümkün olduğunu, buna ilişkin Yargıtay kararlarının olduğunu, Davacı ile diğer davalı şirket arasında ticari ilişki olup olmadığının müvekkili bankayı ilgilendirmediğini, davacının dilekçesinde ticari ilişki içinde olduklarını beyan ettiğini, gönderilen paranın lehdar hesabına aktarılmış olmakla havaleden caymanın BK kapsamında mümkün olmadığını, sonuç olarak; usul ve yasaya aykırı olan huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, gerek talimat yoluyla ve gerek se mahkememizce alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Davaya konu somut olayda, davalılardan Müflis …. A.Ş. Hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iflas kararı verildiği, kararın … İcra Dairesi’nin … İflas sayılı sırasına kaydedildiği ve 2. Alacaklılar Toplantısı yapıldığı ve davacı …. Tarafından yapılan alacak kaydı başvurusuna ilişkin olarak da, alacak kaydının yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dava, davacının dava dışı havale alıcısına göndermek istediği paranın havale talimatında alıcının sehven hatalı bildirilmesinden doğan zararının tahsili istemine ilişkin olarak açılmış olmakla; davanın bu haliyle, davalılardan …. A.Ş.’nin Müflis olması nedeniyle iş bu davalı yönünden, “Kayıt Kabul Davası”, diğer davalı …Ş. (Eski Unvanı: … A.Ş.) yönünden ise; sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu bağlamda, mahkememizce toplanmasına karar verilen tüm deliler toplanmış ve gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmış ve mahkememizin 09/10/2015 tarihli ön inceleme duruşmasının 4 nolu ara kararı ile; … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/103 Talimat sayılı dosyası üzerinden yapılan görevlendirme sonucu, 22/12/2015 tarihli rapor tanzim edilerek dosyaya ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “…Davalı bankaya iade edilmeyen 195 adet çek yaprağından, 142 adet çek yaprağının 2005 ve 2006 yılından kaynaklandığının tespit edildiği, Bilindiği üzere bankaların ibraz edildiğinde karşılığı olmayan çekler için ödemekle yükümlü olduğu sorumluluk bedelleri ile ilgili zaman aşımı 10 yıl olduğu, dolayısıyla 2005 ve 2006 yılına ait çeklerin ödeme zamanaşımı dolduğu için bankaca bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, bu çeklerin de hesaplamaya dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğu, böyle bir durumda çekin bankaya ibraz edilmesi halinde dahi çek niteliği bulunmadığından ”karşılıksızdır” işlemi yapılmadan ve herhangi bir bedel ödenmeden çekin iade edileceği, İflas İdaresinin gönderdiği 08.05.2013 tarihli yazısının davalı bankaya17.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, Davacı firma tarafından 30.07.2014, 06.08.2014 ve 13,08.2014 tarihlerinde cayma beyanın gönderildiği, Davalı Müflis …. A.Ş.’nin, davalı … A.Ş, (Yeni Unvanı … BANKA A.Ş.) … Şubesi nezdindeki hesabına, Davacı firma tarafından ihracat bedeli olarak 12.06.2014 tarihinde 36.881.25 EUR ve 18.06,2014 tarihinde 14.136,12 EUR olmak üzere toplam 51.067,37 EUR gönderildiği, İflas İdaresine ödeme yapılan tarihin (26.06.2014) davacının dönme beyanından önce olduğu, havalelerin geldiği tarihte davalı müflisin bankaca hesabının kat edilmediği …” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Talimat raporu gelmesine müteakiben, mahkememizin 17/02/2016 tarihli celsesinde verilen; “Kronolojik olarak müflis şirket kayıtları ve iflas aşaması … Asliye Ticaret Mahkemesi kanalı ile incelenmiş olmakla; ayrıntılı olarak celse arası oluşturulacak görev kapsamında bilirkişiler Prof.Dr…. ile Bankacı bilirkişi … marifetiyle dosya kapsamında mahkememizce de rapor alınmasına” şeklindeki 2 nolu ara kararla, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişiler tarafından 02/12/2016 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle de; “… Davacı şirketin, davalı bankaya ve davalı … San. A.Ş.’ye borçlu olmadıkları, Havalenin yapılması gereken asıl firmanın … … … Tic. A.Ş ünvanlı dava dışı şirket olduğu, Davacı şirket tarafından sehven; Davalı Müflis …. A.Ş.’nin davalı … A.Ş. (Yeni Unvanı … Banka A.Ş.) … şubesi nezdindeki hesabına, davacı firma tarafından ihracat bedeli olarak 12.06.2014 tarihinde 36.881,25 EUR ve 18.06.2014 tarihinde 14.186,12 EUR olmak üzere toplam 51.067,37 EURO gönderilmiş olduğu, davacıya, Siparişleri karşılığında tedarikçi … … … Tic. A.Ş. firması tarafından kesilen iki adet fatura ile bu faturalara ilişkin ürün listesi ve ürünlerin gönderilmesine ilişkin gümrük belgeleri incelendiğinde de; 09.05.2014 tarihli ve … numaralı faturanın, … … Dış Tic. A.Ş. tarafından, davacı … firmasına kesildiği ve tutarının 36.881,25 Euro olduğu, 16.05.2014 tarihli ve … numaralı faturanın da … … Dış Tic. A.Ş. tarafından davacı … firmasına kesildiği ve tutarının 14.186,12 Euro olduğunun görülmüş olduğu, diğer bir deyişle davacının borcunun … Dış Tic A.Ş firmasına olduğu ve Davalı … Ltd. Şti’ne sehven gönderildiği hususunda tereddüt olmadığı, sehven davalı müflis şirkete gönderilen iki adet havale tutarından, Davalı bankanın cevap dilekçesinin ikinci sayfasında belirtildiği üzere, 75.435,68,-TL’lik (25.977,37 EURO) kısmının mahsup edildikten sonra, geriye kalan 72.860,72 TL’lik (25.090,64 EURO) kısmını icra idaresine gönderdiği, diğer bir deyişle davacı tarafından sehven gönderilen havalenin, 75.435,68 TL’lik (25.977,37 EURO) kısmının bankanın, 72.860,72 TL’lik (25.090,64 EURO) kısmının da diğer davalı Müflis …. A.Ş’nin zenginleşmesini sağladığı, temerrüt tarihlerinden itibaren tespit edilen matrahlara değişen oranlarda Devlet Bankalarınca EURO cinsinden uyguladığı en yüksek faiz oranı isteminin uygun olacağı görüşüne varıldığı, Yukarıda yer alan tespitler çerçevesinde de, her iki davalıya da borcu bulunmayan davacının, sehven gönderdiği havale ile gerçekleşen zenginleşmenin “Sebepsiz Zenginleşme” olduğunun anlaşıldığı, Sebepsiz Zenginleşme hususunun, Borçlar Kanunu’nun 77. vd maddelerinde düzenlendiği, 77. Maddede yer alan düzenleme gereği, davalıların sebepsiz zenginleştiği tutarı iade etme yükümlülüğü bulanmakla birlikte, davacı bankanın (mad.79) gereği elinden çıkmış olan ve diğer davalı Müflis …. A.Ş’ne ödenmiş olan 72.860,72 TL düşülerek, kendi uhdesinde kalan 75.435,68 TL’sını geri ödemesi, ikinci davalı Müflis …. A.Ş’nin ise 72.860,72 TL’sını geri ödemesi gerektiği kanaatine varıldığı…”şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizin 07/09/2020 tarihli celsesinde verilen 1 nolu ara kararla; “Dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi ile iflas masasına kaydı yapılan 72.860,72- TL (25.090,64-Euro)’nin 10.09.2014 tarihinden iflas tarihi olan 06.05.2015 tarihine kadarki ticari işlerde uygulanacak en yüksek faizin iflas tarihindeki kur da tespit edilerek ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından iş bu kerre, 01/03/2021 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “…İflas tarihi olan 06.05.2015 itibariyle, 72.860,72-TL masayı kaydı yapılan asıl alacak, 5.319,84-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 78.180,56-TL alacağı hesaplandığı, İflas tarihi itibariyle T.C MERKEZ BANKASI döviz satış kuru (1 Euro 3.0468) 78.180,56-TL/3,0468=25.659,89 EURO olarak belirlenmiştir…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce, gerek talimat yoluyla ve gerek se asıl dosya üzerinden alınan bilirkişi raporlarının incelenmesinde, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli oldukları anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacının dava dışı havale alıcısına göndermek istediği paranın havale talimatında alıcının sehven hatalı bildirilmesinden doğan zararının tahsili istemine ilişkin olarak açılmış olduğu, bu haliyle de davanın, davalılardan …. A.Ş.’nin Müflis olması nedeniyle iş bu davalı yönünden, “Kayıt Kabul Davası”, diğer davalı …Ş. (Eski Unvanı: … A.Ş.) yönünden ise; sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davası olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, celbi talep olunan tüm belge ve kayıtların getirtilerek dosyamız arasına katıldığı, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alındığı, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduklarının anlaşıldığı, bu bağlamda, davalılardan … A.Ş. (Eski Unvanı: … A.Ş.) Yönünden yapılan değerlendirmede; usule ilişkin olarak, her ne kadar davalı banka tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de, davalı bankanın somut olayda, havale ödeyicisi sıfatını haiz olduğu, bu haliyle de kendisine husumetin yönlendirilmesinde her hangi bir hata bulunmadığı anlaşılmış ve davanın esasına geçilerek yargılamaya devam olunmuş, esasa ilişkin olarak da; davalı banka yönünden açılan davanın, davacının dava dışı havale alıcısına göndermek istediği paranın havale talimatında alıcının sehven hatalı bildirilmesinden doğan zararının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tahsili istemine ilişkin olduğu, sebepsiz zenginleşme davasının konusunun, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi hak sahibine geri vermesi olduğu, sebepsiz zenginleşme davası kişisel nitelikte bir dava olduğu ve sebepsiz zenginleşme ilişkisinin borçlusunun da, malvarlığı haklı bir sebep olmaksızın başkası aleyhine artan, zenginleşen kimse olduğu, bu haliyle somut olay değerlendirildiğinde de, somut olayda, davacı …. tarafından ilki, 11.06.2014 tarihinde 36.88,25 Euro ve ikincisi de, 18.06.2014 tarihinde de 14.186,12 Euro olmak üzere toplam 51.067,37 Euro’yu, davalılardan …. A.Ş. Unvanı belirtilmek suretiyle iş bu davalının, diğer davalı … A.Ş.’nin … şubesindeki hesabına havale ettiği, havale lehtarı davalı Müflis …. A.Ş. ile diğer davalı banka arasında akdedilen 17/08/2005 tarihli kredi sözleşmesine istinaden havale alıcısı davalı Müflis …. A.Ş.’ye verilen 195 adet çek yaprağına ilişkin olarak davalı bankanın garanti yükümlülük sorumluluğunun devam ettiği ve bu haliyle davalı banka alacağının halen muaccel olduğu, bu hususa ilişkin olarak talimat yoluyla alınan 22/12/2015 tarihli raporda her ne kadar; “Davalı bankaya iade edilmeyen 195 adet çek yaprağından, 142 adet çek yaprağının 2005 ve 2006 yılından kaynaklandığının tespit edildiği, Bilindiği üzere bankaların ibraz edildiğinde karşılığı olmayan çekler için ödemekle yükümlü olduğu sorumluluk bedelleri ile ilgili zaman aşımı 10 yıl olduğu, dolayısıyla 2005 ve 2006 yılına ait çeklerin ödeme zamanaşımı dolduğu için bankaca bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, bu çeklerin de hesaplamaya dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğu” şeklinde tespit yapılmış ise de; 5941 sayılı Kanun’un 3. maddesi uyarınca, muhatap bankanın ibraz edilen her çek yaprağı için ibraz eden hamile karşılığının tamamen ya da kısmen bulunması halinde, hükümde belirtilen miktarını ödemekle yükümlü olduğu, bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu ve anılan Kanun’un geçici 3/4. Maddesinde yer alan; “Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3. maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/6/2018 tarihinde sonra erer” hükmü karşısında davalı bankanın bloke tarihi itibariyle sorumluluğun halen devam ettiği anlaşıldığından, bilirkişinin bu yöndeki tespitlerine itibar edilmemiş ve ayrıca havale alıcısı davalı Müflis …. A.Ş. İle diğer davalı banka arasındaki, nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin 14.1 maddesinde bankanın rehin/takas/mahsup hakkı, 14.3 maddesinde ise müşteri lehine gelen havalelerin kendisine ihbarda bulunulmadan önce banka tarafından borçlarına mahsup edilebileceği ve rehin/takas/mahsup hakkını kullanabileceği düzenlemesi bulunduğu ve davalı bankanın sözleşme hükümlerine dayanarak dava dışı havale alıcısının hesabına havale edilen para üzerinde genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi kapsamında mahsup işlemi yapıldığı, davacı, havalede yapılan hata nedeniyle havaleden cayma haklarını davalı bankaya bildirmiş ise de havale ve cayma hakkına ilişkin TBK m.555-559 maddesindeki düzenlemelere göre havale eden davacının havale ödeyicisi bankaya havale bedelini alıcının hesabına geçmeksizin iadesini istemesinin mümkün olduğu, belirtilen yasal düzenmeye göre eldeki davada davalı Müflis …. A.Ş. Hesabına ilki, 11.06.2014 tarihinde, ikincisi de, 18.06.2014 tarihinde yapılan havalelerin, davalı Müflis …. A.Ş. hesabına geçmiş olduğu, davacının ise, havalenin davalı Müflis …. A.Ş. Hesabına geçtikten sonra, 30.07.2014, 06.08.2014 ve 13,08.2014 tarihlerinde cayma beyanı gönderdiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; havale göndericisi davacının bu aşamadan sonra cayma hakkının bulunmadığı, havale lehtarı davalı Müflis …. A.Ş. ile diğer davalı banka arasında bulunan kredi ilişkisi nedeniyle, davalı bankanın alacaklı olduğu, aralarındaki sözleşmenin 14.1 ve 14.3 maddesine göre, davalı bankanın borçlunun hesabına havale edilen para üzerinde hapis/rehin/takas/mahsup hakkını kullanmasının sözleşme içeriğine ve yasal düzenlemelere uygun olduğu ve havale alıcısı davalı Müflis …. A.Ş.’nin davalı bankaya borcu nedeniyle davalı bankanın takas ve mahsup hakkını kullanmış olması karşısında, sebepsiz zenginleşinin davalı Müflis …. A.Ş. olduğu anlaşıldığından, davalı banka yönünden açılan davanın iş bu gerekçelerle REDDİNE, diğer davalı, Müflis …. A.Ş. yönünden yapılan değerlendirmede ise; somut olayda, az yukarıda da izah edildiği üzere, sebepsiz zenginleşinin davalı Müflis …. A.Ş. olduğu, davacının iş bu davalı hakkında dava açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu, ancak iş bu davalının müflis olması nedeniyle hakkında açılan davanın, “Kayıt Kabul Davası” olduğu, bu kapsamda tüm delillerin toplandığı, toplanan deliller sonucu, davalı Müflis …. A.Ş. Hakkında, … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iflas kararı verildiği, kararın … 9. İcra Dairesi’nin 2013/1 İflas sayılı sırasına kaydedildiği ve 2. Alacaklılar Toplantısı yapıldığı ve davacı …. Tarafından yapılan alacak kaydı başvurusuna ilişkin olarak da, alacak kaydının yapılmadığı, iflas masasının kanuni mümessili iflas idare memurlarına duruşma gün ve saatlerinin tebliğ edildiği, davalı banka tarafından toplam 51.067,37 EURO tutarındaki (36.88,25 Euro+14.186,12 Euro) havalenin, 72.860,72 TL’lik (25.090,64 EURO) kısmının davalı Müflis …. A.Ş. Adına, İflas İdaresinin 08.05.2013 tarihli yazısına istinaden iflas masasına alacak olarak gönderildiği ve bu miktarın iflas masasına alacak olarak kaydedildiği ve bu miktar yönünden (72.860,72 TL (25.090,64 EURO)) davanın konusuz kaldığı, ancak davacı vekili tarafından, işlemiş faiz alacağı yönünden de talepte bulunduğundan, masaya alacak kaydı yapılan 72.860,72-TL (25.090,64-Euro)’nin 10.09.2014 tarihinden iflas tarihi olan 06.05.2015 tarihine kadar ki ticari işlerde uygulanacak en yüksek faizin hesaplanması amacıyla ek rapor alındığı, alınan rapor sonucu davacının 5.319,84 TL faiz alacağının doğduğu ve ayrıca davalı banka tarafından yukarıda da izah edildiği üzere, sözleşme ve yasal düzenlemelere uygun bir şekilde hapis/rehin/takas/mahsup hakkı kapsamında bloke edilen 25.977,37 EURO’luk kısma ilişkin olarak da; davacı yanca her ne kadar dava dilekçesinde EURO olarak talep de bulunulmuş ise de; iş bu davalı yönünden açılan davanın kayıt kabul davası olduğu, yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İİK’da açık bir hüküm bulunmadığı, ancak sadece İİK’nın 198/1 maddesinde konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymette para alacağına çevrileceğinin öngörüldüğü, konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek iflas masasına yazdırılacağı hususunun öğretide de kabul edildiği (Kuru: B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2. Baskı, Ankara, sf.1244), ve çeviri tarihinin de, yabancı para alacakları ve konusu para olmayan alacaklar için iflas kararının verildiği tarih olduğu (Bknz. Yargıtay 11. H.D. 20/03/2017 Tarih ve 2015/13769 Esas-2017/1635 Karar sayılı kararı) anlaşıldığından ve mahkememizce alınan 01/03/2021tarihli ek bilirkişi heyeti raporu ile de 1 Euro’nun iflas tarihi itibariyle TL karşılığının 3.0468 TL olduğu tespit edildiğinden, davalı banka tarafından hapis/rehin/takas/mahsup hakkı kapsamında bloke edilen 25.977,37 EURO’nun iflas tarihi itibariyle TL karşılığı olan 79.147,85 TL’nin de davacı alacağı olarak iflas masasına kaydına karar verilmiş ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak da aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …Ş yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Diğer davalı Müflis ….A.Ş yönünden açılan davanın KABULÜ ile; davacının davalı şirketten olan 5.319,84 TL faiz alacağı ile 79.147,85 TL’lik alacağın iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne, davacının iş bu davalıdan olan 72.860,72 TL’lik asıl alacağı iflas masasına kaydedilmiş olmakla; konusuz kaldığından bu miktara ilişkin asıl alacak hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 5.769,94 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.494,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.275,65 TL harcın davalı Müflis ….A.Ş’den alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 2.494,25 TL harç parasının davalı Müflis ….A.Ş.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 25,20 TL, posta gideri (talimat bilirkişi ücreti dahil) 891,50 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam: 2.420,70 TL’nin davalı Müflis ….A.Ş.’den alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı …Ş tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp, iş bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.825,00 TL ücreti vekaletin davalı Müflis ….A.Ş.’den alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7- Davalı …Ş (Eski Unvanı: … A.Ş.) davada kendisini vekille temsil ettirmiş ve hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.825,00 TL ücreti vekaletin davalı Müflis ….A.Ş.’den alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
8-Varsa, taraflarca yatırılan gider avansının, HMK’nun 333. maddesi ve Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi gereğince kullanılmayan kısmının talep halinde yatırana İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ile davalı banka vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05.07.2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır