Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1276 E. 2022/642 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/60 Esas
KARAR NO:2022/723 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/01/2017
KARAR TARİHİ:14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altında olan … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, dava öncesi sigorta şirketine yapılan yazılı başvuru sonrası kanuni süre içinde herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek; meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacı için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL geçici iş göremezlik ve şimdilik 1.500,00 TL sürekli maluliyet olmak üzere toplam 3.500,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen trafik Kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 11.02.2013-11.02.2014 başlangıç ve bitiş tarihli …/0 No.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami 250.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere; öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini ve davacının müterafık kusur durumunun ve hatır taşıması hususunun değerlendirilmesi ve maluliyet oranı tespitinin gerektiğini, hesaplamanın ZMMS Genel Şartlarında belirtildiği gibi aktüeryal olarak yapılmasını, davacıların SGK’dan rücüya tabi bir ödeme alıp almadıklarının tespitini talep ettiklerini, belgelendirilmeyen geliri olması halinde asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadıklarını, SGK’nın sorumlu olduğunu, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, yazı cevabı içerikleri, … CBS’nin … sayılı dosyasının UYAP mündericatı, ATK raporu, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan maddi (geçici iş göremezlik – sürekli iş göremezlik) zararların davalıdan tazmini isteğine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla mahkememizin 11/11/2019 tarihinde verilen ara kararla; “davaya konu somut olayda davacı tarafın talep ettiği şekilde herhangi bir maluliyetinin bulunup bulunmadığı (geçici ve sürekli maluliyet) ile kazanın olduğu tarihte yürürlükte bulunan (26/06/2013) yönetmelik hükümlerine ve davacının kurum nezdinde yapılacak muayenesi de değerlendirilerek maluliyet durumu ve oranının tespiti yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna sevkinin sağlanarak maluliyet raporunun aldırılmasına” karar verildiği, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından, 07/10/2021 tarih, …-101.01.01/2021/76289-2310 sayılı ve 1651 karar nolu kararı ile; “… ve … kızı, 05/05/1960 doğumlu …’in 23/06/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının:
A-) 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
B-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
ATK maluliyet raporuna yönelik itirazlar sonucu mahkememizin 11/11/2019 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Dosyanın ATK Genel Kuruluna gönderilerek; davaya konu somut olayda davacı tarafın talep ettiği şekilde herhangi bir maluliyetinin bulunup bulunmadığının; (geçici ve sürekli maluliyet) dosyaya alınan rapor ile dosya kapsamında yer alan raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde ve kazanın olduğu tarihte yürürlükte bulunan (26/06/2013) yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği, ATK İkinci Üst Kurulu tarafından 07/10/2021 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize gönderildiği anlaşılmış olup, raporun incelenmesinde özetle de; “… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
… ve … kızı, 05/05/1960 doğumlu …’in 23/06/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının:
A-)03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
B-)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 21/02/2022 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile; “… SGK’ya müzekkere yazılaraka; … T.C kimlik nolu …’e 23/06/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti ile mahkememize ivedi olarak bilgi verilmesinin istenilmesine” ve 3 nolu ara kararı ile de; “Davacı vekiline dava dilekçesinde harca esas değer olarak bildirilen 3.500.-TL maddi tazminatı somutlaştırmak (hangi tazminat kalemi için (geçici – sürekli iş göremezlik) ne kadar istediğini açıklamak) üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede beyanda bulunmadığı takdirde beyanda bulunmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına” şeklinde ara kararlar kurulduğu, gelen müzekkere cevabı ve davacı beyanının dosyamız arasına alındığı ve yargılamaya devam edildiği ve yine mahkememizin 29/06/2022 tarihli ara kararının 1 nolu bendi ile; “Davacı vekilinin yeniden maluliyet raporu alınması isteminin; mahkememizce ATK Üst Kurulundan alınan 07/10/2021/1651 karar nolu kararın ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından reddine” ve 2 nolu bendi ile de; “Dosyanın mahkememizce re’sen seçilen Aktüer konusunda uzman … ile Kusur konusunda uzman …’a tevdi ile ; taraf iddia ve savunmaları, dosyaya celp olunan kayıtlar, Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor düzenlenilmesinin istenilmesine” karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edildiği ve bilirkişi heyeti tarafından 02/08/2022 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; “23.06.2013 günü davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile teminat altında olan … plakalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki aracı ile, davacının yolcu konumunda bulunduğu ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması ile meydana gele çift taraflı trafik kazasında davacı …’in yaralandığı, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı … plakalı araç sürücünün kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olduğu, davacının içine yolcu konumunda bulunduğu araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı, Adli Tıp ikinci Üst Kurulunun 07.10.2021 tarih 1651 karar sayılı mütalaasında; … ve … kızı, 05/05/1960 doğumlu …’in 23/06/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğu ve sonuç olarak da; Davacının talep edebileceği maddi tazminatlarının; Hesap/ Rapor tarihi itibariyle, davacının 23.06.2013 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası; 3 hafta /21 Gün süre ile Geçici İş Göremezlik Zararının, kazada yolcu konumunda bulunan davacının kusura katılımı olmadığının kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 503,02 TL olduğu, SGK tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami sağlık giderleri tazminatı teminatı üst limiti 250.000,00 TL ile işbu hesaplanan tazminatlardan sorumlu olacağı, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte talep edilebileceğinin hukuki değerlendirmesinin elbette Yüce Mahkemenin takdirlerinde olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davalı vekili tarafından her ne kadar, mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile; Geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığı iddia edilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olduğu, kazanç kaybının da tazmini gereken zararlardan olduğu, anılan yasal düzenlemeyle, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmini gerektiğinin açıkça kabul edildiği, ayrıca, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğunun açıklanıp sınırlandırıldığı, KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderlerinin, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibaret olduğu, SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğunun kanunla belirlenmiş olduğu, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceğinin aşikar olduğu, açıklanan tüm maddi ve hukuki vakıalar kapsamında yapılan değerlendirmede de; Anayasa Mahkemesinin, KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp, TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan ve Sigorta Şirketlerinin sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulanmadığından, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmış ve davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu bilirkişisi raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan ve az yukarıda ayrıntıları yazılı olan 07/10/2021 tarihli ATK maluliyet ile 02/08/2022 tarihli Aktüerya ve kusur bilirkişisi raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve hükme esas alınmalarına karar verildiği, ayrıca davalı tarafça her ne kadar, geçici iş görememezlik tazminatından sorumlu olmadıkları iddia edilmiş ise de, yine az yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği; bu bağlamda yapılan değerlendirmede de, davacının 425,62 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep etmekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davanın bu miktar yönünden kısmen kabul kısmen reddine (somutlaştırma dilekçesinde 2.000,00 TL talep etmiş olmakla), ayrıca davacı yanın sürekli maluliyetinin doğmadığı anlaşıldığından sürekli iş göremezliğe ilişkin isteminin (1.500,00 TL) reddine ve ayrıca davacı yanca her ne kadar olay tarihi itibariyle ticari avans faizi talep edilmiş ise de; somut olayda davalı şirketin ZMMS sigortacısı olduğu aracın otomobil ve kullanım amacının da hususi olduğu ve davacının ancak yasal faiz isteyebileceği anlaşıldığından, yasal faize hükmedilmesine karar verilmiş ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olarak da davanın kabul ve ret oranı (Kabul:503,02 TL, Ret: 2.996,38 TL) göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile;
1-503,02 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 34,36 TL nisbi karar ve ilam harcının peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile alınan bakiye kalan 2,96 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harç parasının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
3-Davacının yaptığı başvuru harcı 35,90 TL, vekalet harcı 11,50 TL, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 2.475,25 TL, Adli Tıp Fatura gideri 3.132,50 TL olmak üzere toplam: 5.655,15 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 791,00 TL’lik kısmının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 503,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3. maddesine göre taktir olunan 503.02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/2. maddesi gereği miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar , açıkça okunup usulen anlatıldı.14.11.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır