Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1216 E. 2020/385 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1216
KARAR NO:2020/385

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:14/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı …’ın müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi bulunduğu, akdedilen bu sigorta sözleşmesi ile sigortalı tarafından gerçekleştirilecek taşımalarda meydana gelebilecek rzikoların müvekkili şirket tarafından sigorta himayesine alındığını, sigortalının sebze/meyve komisyoncusu sıfatı ile … ve …’de mukim üreticilerden toplam 10.000,00 kg ve 35.000,00 TL tutarında kiraz emtiası satın aldığını, satışa konu emtiların 07.06.2014 günü, davalı tarafından düzenlenen taşıma irsaliyesi kapsamında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca hasarsız olarak yüklenerek …’den …’e sevk edilmek üzere yola çıktığı, nakliye esnasında 08.06.2014 günü, … -… yolunda trafik kazası yapması neticesinde emtianın hasara uğradığının … Bölge Trafik Denetleme Amirliği tarafından düzenlenen trafik kazası tutanağında; kazanın oluşumunda sürücü …’ın kural ihlali yaptığı, diğer sürücü …’ın herhangi bir kabahatinin bulunmadığının tespit edildiğini, sigorta emtiada meydana gelen hasar ihbarından sonra müvekkili tarafından atanan eksper tarafından hasar miktarının belirlendiği, sovtaj değeri de düşüldükten sonra sigortalıya 32.236,00 TL sigorta tazminatı ödendiği, açıklanan nedenlerle; davalı -işleten …’ ile davalı -şöfor …’ın meydana gelen trafik kazası ve zararından sorumlu olduklarının tespitine, asıl alacak olan 32.236,00 TL’ye ödeme tarihi olan 16.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans oranında ticari faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili beyan dilekçesinde özetle; usül yönünden görev itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; meydana gelen trafik kazası sebebiyle sigortalı emtianın hasara uğramasına sonucunda düzenlenen ekspertiz raporunun gerçeği yansıtmadığını, iş bu rapora dayanılarak ödenilen bedelin müvekkilinden tahsilin haksız olduğunu belirterek, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı …’e tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde ; davalı yan duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, davalı … vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi heyeti raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş, davalı … vekili tarafından her ne kadar yetki ve görev itirazında bulunulmuş ise de, mahkememizin 12/05/2015 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı yanın yetki itirazının, tebligat tarihi ve cevap dilekçesi dikkate alındığında süresinde olmadığından reddine, görev itirazının da taraflar arasındaki kök ilişki taşıma hukukuna ilişkin olmakla ve taşıma ile ilgili hususların da TTK’da düzenlendiği anlaşıldığından reddine karar verilmiş ve bu haliyle de mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, sigortalı emtianın taşınması sırasında meydana gelen hasar bedelini dava dışı sigortalıya ödeyen sigortacının rücuen tazminat talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın;
“Taşıyıcının sorumluluğu” ana madde başlıklı, “Zıya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk” alt başlıklı 875. Maddesi;
“(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.” hükmünü,
“Sorumluluktan kurtulma” alt madde başlıklı 876. Maddesi; “Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.” … hükmünü,
“Özel hâller” madde başlıklı 878. maddesi;
“(1) Zıya, hasar veya teslimdeki gecikme, aşağıdaki hâllerden birine bağlanabiliyorsa taşıyıcı sorumluluktan kurtulur:
a) Sözleşme veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olması yahut güverteye yükleme yapılması.
b) Gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama.
c) Eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması.
d) Eşyanın; özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire yoluyla kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliği.
e) Taşınacak paketlerin gönderen tarafından yetersiz etiketlenmesi.
f) Canlı hayvan taşıması.
g) 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile diğer kanun ve düzenlemelerde yer alan hükümlerin taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını haklı gösterdiği hâller.” … hükmünü
“Yardımcıların kusuru” madde başlıklı 879. maddesi;
“(1) Taşıyıcı;
a) Kendi adamlarının,
b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.” hükmünü ve yine 6102 sayılı TTK’nın, “Halefiyet” madde başlıklı 1472. Maddesi;
(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmünü ve; 6098 sayılı TBK’nın “İndirilmesi” madde başlıklı 52. Maddesi de; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olay incelendiğinde de, davacı sigorta ettiren nezdinde … Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalanan eşyanın … plakalı araçla nakliyesi esnasında zarar gördüğü gerekçesiyle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı 3. kişi …’a 25/07/2014 tarihinde 32.236,00 TL hasar bedelinin banka ödeme dekontuna göre ödendiği, söz konusu aracın taşıma tarihi itibariyle davalı … adına kayıtlı ve diğer davalı …’ın da aracın sürücüsü olduğu görülmüştür.
Tüm bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak mahkememizce, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış, ve mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplandıktan sonra, davacı yanın talep edebileceği zarar miktarının tespiti bakımından konuda uzman bilirkişi heyeti marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişiler, Gıda Mühendisi …, Taşıma Uzmanı …, Doç. Dr. … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan kök bilirkişi raporunda incelenmesinde özetle; “…sigortalı kiraz emtiasında meydana gelen hasarın , nakliye aracının trafik kazası yapması neticesiyle meydana geldiği, ekspertiz raporunda yer alan fotoğraflardan görüldüğü üzere kirazların plastik kasalar içine yerleştirildiği, kasaların üst üste istiflendiği, kasaların yeterli derecede sabitlenmemesinden dolayı çarpanın etkisiyle sarsıldığı, özellikle üstlerde bulunan kasaların yerlerinden oynadığı , alttaki kasalarda olan kirazların ise kirazın yumuşak , kolayca ezilebilecek bir meyve olmasından dolayı hasarlandığı, ekspertiz raporunun 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu gereğince bağımsız eksperler tarafından düzenlendiği, bağımsız eksperlere itibar edilmesi gerektiği, ekspertiz raporuna göre toplam 10.000 kg hasara konu kiraz cinsi emtianın 8.080 kg’nın kaza mahallinde zayi olduğu, kurtarılabilen 1.920,00 kg malın sovtaj olarak değerlendirildiğinin belirtildiği görüşüne katılındığı, bu durumda davalıların sovtaj değeri düşüldükten sonra hasarlanan emtianın değeri olan 32.236 TL’den sorumlu oldukları, bu miktara 16.07.2014 tarihinden itibaren avans faizinin işletilmesi gerektiği….” şeklinde tespitler yapılmış, davalı yanca kök rapora itiraz edilmesi sonucu, kök rapora olan itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz edilen 1. Ek raporun incelenmesinde özetle; “Hasarın hem taşıyıcının azami dikkat yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 8/8 suçlu bulunduğu trafik kazasına sebebiyet vermesinden, hem de gönderenin gönderiyi doğru sabitlememesinden kaynaklandığı, toplam 10.000 kg. Kiraz emtiasının 35.000,00 TL tutarındaki müstahsil makbuzunun dava dosyasında yer aldığı, sigortalı …’ın … A.Ş. Nezdinde 07/06/2014 başlangıç, … poliçe nolu Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ile sigorta poliçesi ile 10.000 kg. Kiraz emtiasını 35.000,00 TL bedelle sigortalattığı, dava dosyasında yer alan müstahsil makbuzları ile örtüştüğü” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, 1. Ek rapora yapılan davalı itirazlarının değerlendirilmesi sonucu, bilirkişi heyetinden 2. Ek rapor alındığı, 2. Ek raporun incelenmesinde özetle de; “kök ve ek raporda varılan görüş ve kanaatlerin aynı kaldığı” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, iş bu kerre mahkememizce, 17/12/2019 tarihli celsede verilen; “Dosyanın daha önce raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdiyle 06/10/2017 tarihli ek raporun sonuç ve kanaat kısmının 2 nolu bendinde tespiti yapılan “hasarın hem taşıyıcının azami dikkat yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 8/8 suçlu bulunduğu trafik kazasına sebebiyet vermesinden hemde gönderenin gönderiyi doğru sabitlememesinden kaynaklandığı” şeklindeki tespite ilişkin olarak, taşıyıcı ve gönderenin sıfatları (kim oldukları) da belirtilerek somut olayda kusur oranlarının oranlı olarak tespit edilerek ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine” şeklindeki ara kararla, dosyanın yeniden raporu düzenleyen heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından 18/04/2020 tarihli 3. Ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği, 3. Ek raporun incelenmesinde özetle de; “Hasarın hem taşıyıcının azami dikkat yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 8/8 suçlu bulunduğu trafik kazasına sebebiyet vermesinden kaynaklandığı şeklinde yapılan tespitte, 1 numaralı davalı …’in taşıyıcı, 2 numaralı davalı …’ın taşıyıcının yardımcısı ve …’ın ise, gönderen sıfatında olduğu, somut olayda her birisinin eşit oranda kusurlu oldukları” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kök ve ek raporların denetlenmesinde, raporların birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, kök ve ek raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli oldukları anlaşıldığından, hükme esas alınmalarına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından her ne kadar, 32.236,00 TL’ye ödeme tarihi olan 16.07.2014 tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de, 16/07/2014 tarihinin davacı yanca dava dışı sigortalısını ibra ettiği tarih olduğu, ancak davacı yanca yapılan ödemenin mahkememizce talep olunması sonucu dosyaya ibrazı sağlanan, …’a ait dekonttan da açıkça anlaşılacağı üzere, 25/07/2014 tarihi olduğu, TTK’nın, “Halefiyet” madde başlıklı 1472. Maddesinde, sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceğinin açıkça hüküm altına alındığı, bu haliyle de davacının ancak ödeme tarihi olan 25/07/2014 tarihinden itibaren, sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşıldığından, faiz başlangıç tarihi 25/07/2014 tarihi olarak esas alınmış ve davacının fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Yine davacı vekili tarafından her ne kadar, dava dışı sigortalısına ödediği ve alınan bilirkişi raporu ile de uygun olduğu tespit edilen 32.236,00 TL’nin rücuen ödenmesi talep edilmiş ise de, dava dışı sigortalı …’ın mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan raporda gönderen sıfatına sahip olduğunun ve yine heyet raporunda gönderenin de taşıyıcı ile eşit oranda kusurlu olduğunun tespit edilmesi nedeniyle, zararın gönderen ile taşıyıcı arasında TBK.’nın 52. maddesi uyarınca paylaştırılması gerektiği ve bu haliyle de davalı taşıyıcının gönderen ile birlikte %50 oranında müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek, bilirkişi tarafından belirlenen 32.236,00 TL’den %50 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak, davacının ancak 16.118,00 TL vaki hasar zararından davalı taşıyıcıya ve kusurlu olduğu anlaşılan diğer davalı taşıyıcı yardımcısına rücu edebileceği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde de her ne kadar, mahkememizin görevli ve yetkili olmadığı ve ayrıca meydana gelen trafik kazası sebebiyle sigortalı emtianın hasara uğraması sonucunda düzenlenen ekspertiz raporunun gerçeği yansıtmadığı, iş bu rapora dayanılarak ödenilen bedelin müvekkilinden tahsilin haksız olduğu, taşıma konusu emtianın dava dışı gönderene eksiksiz olarak … ilinde teslim edildiği, müvekkilinin kusuru olmadığı ve yine müvekkilinin temerrüte düşürülmediği ve ancak temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği iddia edilerek, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, yukarıda belirtilen gerekçelerle, görev ve yetki itirazlarının reddine karar verildiği ve ayrıca mahkememizce alınan ve birbirini tamamlayıcı nitelikte olan ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere hükme esas alınmalarına karar verilen kök ve ek raporlar sonucu, davalının kusurlu olduğunun tespit edildiği ve yine dava konusu rücu alacağının konusu olan emtiada meydana gelen hasar miktarının da ayrıntılı olarak tespit edildiği, temerrüt konusunda ise dava konusu alacağın TTK’nın, “Halefiyet” madde başlıklı 1472. Maddesine göre davacı sigortalı tarafından sigortalısına ödenen alacağın rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu ve sigortacının ödeme tarihinden itibaren, sigortalısının haklarına halef olduğu ve bu tarihten itibaren faiz talep edebileceği ve davalının ayrıca bir temerrüte düşürülmesine gerek olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunarak, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca davaya konu somut olayda, her ne kadar davanın asıl alacak ve fazlaya ilişkin faiz istemi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; asıl alacak yönünden yasal düzenleme gereği; yani TBK’nın 52. maddesinden kaynaklanan takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, yapılan indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş ve ayrıca yargılama giderleri yönünden de, aynı sebeple taraflar arasında paylaştırmaya gidilmemiş, faiz alacağı yönünden ise, dava dilekçesinde, dava tarihinden önceki döneme yönelik hesaplanmış bir faiz miktarı olmadığı, faizin, asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olduğu ve dosyada hesaplanmış ve miktar itibari ile talep edilmiş faiz de bulunmadığından, feri nitelikteki bu talep yönünden davalı yan lehine ücreti vekalete hükmedilmemiş (Benzer bir konuda: İstanbul BAM 19. H.D. 07/12/2017 tarih ve 2017/2290 Dosya No-2017/1665 Karar sayılı kararı) ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-16.118,00 TL rücu alacağının, ödeme tarihi olan 25/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin rücu alacağı ve faiz isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.101,02 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 550,55 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 550,47 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 550,55 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
3-Tarafların dava sonucundaki haklılık oranına ve harçtan davada kısmen de olsa haksız çıkan davalının sorumlu olması gerektiği prensibine göre yapılan oranlama uyarınca başvuru harcı 25,20 TL, posta gideri 475,50 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.200,00 TL olmak üzere toplam: 1.700,70 TL’nin davalılardan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/09/2020

Katip …

Hakim …