Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1191 E. 2018/467 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1191 Esas
KARAR NO : 2018/467
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili…’nın karışmış olduğu kazada … plaka sayılı araç sürücüsü yüzde yüz kusurlu bulunduğu müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini davalılar kazaya karışan bu aracı sigortalayan firma olduğu, 1 numaralı davalı… Sigorta yönünden Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk Sigortası bulunmakta olduğu, diğer yandan 2 numaralı davalı … Sigorta yönünden ise Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi bulunduğu 3 numaralı davalı… Turizm’in kusursuz sorumluluk hali mevcut olduğu ve 4 numaralı davalı araç sürücüsü yönünden kusuru ile fiilden dolayı sorumluluğu bulunmakta olduğu, müvekkilinin otobüs içerisinde yolcu olarak bulunduğu bu kazada tamamen kusursuz olduğu bu kaza neticesinde müvekkilinin hastane raporları neticesinde %28 oranında sakat kaldığı, ve… Sigorta A.Ş başvuruda bulunup tazminat aldığı, fakat diğer davalılardan herhangi bir ödeme alamadığını,… Sigorta A.Ş den alınan tazminatın diğer sigorta poliçeleri etkilemeyeceği kanaatinde olduklarını, alınan tazminat miktarının gerçek zararı karşılamadığını, ayrıca müvekkilinin sakatlığının ömür boyu devam edeceği, borçlar kanununa göre bedelsel zarar uğrayan kimse çalışma gücününün tümünü veya bir parçasını yitirmekten dolayı kazanç kaybına uğramışsa ya da ileride ekonomik yönden zorluklarla karşılaşacaksa, bu maddi zararların giderilmesini isteyebilecek olduğunu, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 4.000,00TL tutarındaki maddi tazminatın davalılardan tahsiline ve 3 numaralı…r ve Turizm ile 4 numaralı araç sürücüsü…’den 20.000 TL Manevi tazminatın tahsiline, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini dava ve talep etmektedir.
S A V U N M A /
Davalı… Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava öncesi yaptığı başvuru neticesinde, dava konusu kazaya ilişkin davacıya 50.000 TL EFT gönderildiğini davacının ödemeyi kabul ettiğinden çekişmesizdir denilmetedir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebi yönünden zamanaşmını süresinin dolduğunu, … Plaka sayılı aracın müvekkil nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi ile sigortalı olduğu bu poliçedeki sakatlık teminatı kaza tarihi itibariyle kişi başına azami 50.000 TL olduğu kabul anlamına gelmemek üzere sorumlulukların poliçe genel ve özel şartları dahilinde sınırlı olduğu ve dava konusu kazanın meydane gelmesinde müvekkil şirkete sigortalı araç üsürücüsünün kusuru bulunmadığından meydana gelen kaza ile ilgili müvekkilinin herhangi bir tazmin yükümlülüğünün bulunduğundan bahsedilmesinin mümkün olmadını belirtmektedir.
Dava dosyasında 3. ve 4. Davalıların cevaplarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunda özetle; davalı sigorta şirketi… … Şirketi tarafından yapılan ödeme ile sorumluluğunun kalmadığı, teminat tutarının tamamını davacıya ödediği, davalı … sigortanın düzenlemiş olduğu zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yönünden maddi tazminat miktarının belirlenmesi için öcelikle heyete dahil edilecek doktor bilirkişinin davacı yönünden gerçekleşen maluliyete ilişkik arazların derdi kaza poliçesi genel şartları 8/B mad. Sıralanan tablodaki durumlarala kıyas yaparak esas alınacak maluliyet ortanını tespit etmesi gerekeçeceği, diğer davalılardan 3 nolu davalı … Şirketi ile 4 nolu davalı…’in sorumlu olduğu tazminat tutarının 124.954,91 TL olduğu manevi tazminat konusunda takdir ve değerlendirmenin yüce mahkememizin kanaatinde olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyet raporunda özetle; adli tıp kurumunun ve mutabık kalınan %33,2 meslekte kazanma gücü kayıp oranı gözetildiğinde de en uyumlu oranın yine sigorta bedelinin %35’lik oranı olacağı, davacının zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçe genel şartlarına bağlı olarak talep edebileceği tutarın 17.500,00TL olduğu sonuç kanaatine varmıştır.
Her ne kadar davacı taraf davalı … şirketi olan… … Şirketi bakımından dava açmış ise de davalı sigorta şirketinin teminat limiti (50.000,00 TL) doğrultusunda ödeme yapmış olduğu anlaşılmakla sigorta şirketinin sigortalının kusuru oranında ve sigorta limitine kadar sorumlu olması ilkesi uyarınca yapmış olduğu ödeme doğrultusunda artık limit itibariyle sorumlu olmadığından bu davalı bakımından limit gereği, diğer davalı olan ve …şirketi olan … sigorta bakımından ise bu sigorta şirketinin de limit ile sorumlu olması, taşımacılık gereği koltuk sigortası ile zorunlu mali mesuliyet sigortasının müteselsil bir sorumluluklarının bulunmaması, sıralı bir sorumluluk bulunuyor oluşu, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacak olması nazara alındığında sorumluluk sırası bakımından ikinci sırada bulunan … şirketi tarafından yapılan ödeme gereği artık limit dahilinde de tazminat talebi sigorta şirketleri bakımından tatmin olmuş olmakla bu davalı bakımından da yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No: …, Karar No : …sayılı kararında da “4925 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.” içtihadına yer verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No :… ve Karar No : … sayılı ilamında “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir. ” içtihadına yer verilmiştir.
Diğer davalılar bakımından ise; sigorta şirketlerinin limiti dışında ve ödeme ile bakiye kalan 124.954,91 TL maddi tazminatın davalı şoför kusuru oranında ve mahkememizce görevlendirilen bilirkişilerin ATK maluliyet oranı tespiti esas alınmak suretiyle yapılan hesaplama doğrultusunda davalı … Şti için ise işleten sıfatıyla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Zira 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından ise 5.000,00 TL üzerinden davalılar …Şti ve… bakımından kısmen kabul kararı verilmiştir. Davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu oluşu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması, davalıların maddi durumları da nazara alınmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No :… sayılı ilamında da belirtildiği üzere ” Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.”
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Maddi tazminat bakımından;
1-… ve …şirketleri olan… sigorta ve … sigorta bakımından davanın REDDİNE, teminat limiti dışında kalan miktar olan 124.954,91 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılar …Şti ve…’den dan alınıp davacıya verilmesine,
Manevi tazminat bakımından davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
2-5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalılar …Şti ve…’den alınıp davacıya verilmesine, fazlayan ilişkin 15.000,00 TL bakımından talebin reddine,
3-Kabul yönünden alınması gereken 8.877,21-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 531,48-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 8.345,73-TL harcın davalı …Şti ve…’den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 531,48-TL harcın davalılar …Şti ve…’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 35,60- TL, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 534,55-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 2.370,15-TL’nin red ve kabul oranına göre 2.093,55-TL ‘nın davalı …Şti ve…’ alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.146,39-TL (maddi tazminat) davalı …Şti ve…’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL (manevi tazminat) ücreti vekaletin davalı …Şti ve…’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı …şirketi olan … sigorta kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Davalı … şirketi olan… sigorta kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Reddolunan manevi tazminat bakımından (15.000,00 TL) 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılar …Şti ve…’e VERİLMESİNE,
8-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı… ile … sigorta vekili yüzüne karşı, diğer davalı yokluğunda ve, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır