Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1111 E. 2018/618 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1111
KARAR NO : 2018/618
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2014
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalılardan 28/12/2012 tarihli Satış sözleşmesinde söz konusu makinanın … marka … model olduğunu, 03/01/2013 tarihli proforma faturada söz konusu makinanın…marka … TEL EREZYON TEZGAHI olduğunu, davalılardan …ile müvekkili arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesi ekinde proforma muhteviyatı mallar olduğunu, davalı … tarafından 11/05/2013 tarihli Teknik servis formu ile makinin tesliminin ve kurulumunun yapıldığını, kurulumu yapılan malın satış sözleşmede belirlenen mal olmayıp ürünün modelinin … olduğunu, ve seri numarasının… bu durumun aliud teslimi satıcının ağır ihmali, hilesi ve taraflarını fatura açıklamasında belirtilen mal ile teslim edilen malın farklı olduğunu ticari örf ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı bir mal teslimi olduğunu, karklı mal teslimi yarı sıra teslim edilen malın ayıplı çıktığını, arızaların meydana geldiğini makinanın kullanılmaz hale geldiğni bu sebepten satış sözleşmesini ve finansal kiralama sözleşmesinin feshiti talep ettiğini, davalılara ödediği bedelin taraflarına idaesini makinan ayıplı olması ve sözleşmedeki nitaliklere uygun olmaması nedeniyle çalışmamasından kaynaklı iş ve ciro kaybının meydana geldiğini, farklı mal tesilimi ve ayıp nedeniyle Finansal kiralama şirketinin kusurlu olduğunu, Finansal kiralama sözleşmesinin feshedilmesi gerektiğini, 04/03/2014 tarihinde noter kanalı ile Davalı Uğursan makinaya ihtar çekildiğini, 30/04/2014 tarihinde davalılardan …kiralamadan noterden icra tehditli ihtarneme aldıklarına buna mukabil bakiye ödemelerin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı talep ettiklerini Davalılar arasındaki satış sözleşmesinin feshini finansal kiralama sözleşmesinin feshini, malın iadesi ile makine bedeli olan 81.302 – USD karşılığı 168.831,73 TL bedelin davalı uğursan makineden tahsilini, taleplerinin kabul görülmediği durumda finansal kiralama sözleşmesinin feshini ödemiş oldukları 31.358,93 USD karşılğı 65.119,95 bedelin …kiralamadan tahsiline, fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1,000 TL kazanç kaybı tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine, karar verilmesine, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin muhatabı mevekkkili Kiralama şirketi olmadığını, diğer davalı satıcısı ve ithalatçısı olan …Makina olduğunu, Davacı Tesellüm ve kabul belgesinde de olduğu gibi (proforma muhteviyatı ekipman) eksiksiz teslim aldığını ibra ettiğini, bir yılı aşkın süre sonra farklı makine teslim aldığını söylemesini izah edemediklerini, Diğer davalı şirket tarafından proforma faturada ve faturada sehven …’nin sehven yazıldığını sevk irsaliyesinde … yazılı olduğunu belirtildiğini, davacının beyan ettiği iddiaların hiç birinin mümkün olmadığını, müvekkil şirketin sadece finansman sağladığını, iddiaların muhatabının müvekkil şirket değil diğer davalı şirket olması gerektiğini, arızalar sebebiyle hiçbir sorumluluklarının olmadığını, sorumluluklarının satıcı – ithalatçı ile sözleşme yapmak, zamanında ödemek ve kiracıya (davacıya) malı sunmak olduğunu, ayıplardan sorumlu olmadıkların, müvekkil şirketin sözleşmeye aykırı davranmadığını, görevlerini eksiksiz ifa ettiğini, kefil olmadıklarını ve kefil borcu olmadığını, davacının dava dilekçesinin 9. Maddesinde proforma faturada yazan makinanını kendilerine teslim edilmemesi sorumluluğunun müvekkili şirkete yüklediklerini, sözleşmenin imzalanmasından ve malın teslim edilmesinden 1,5 yıl sonra dava açmasının mümkün olmayacağını, Davacının dava dilekçesinin 7. Maddesinde talep ettiği kendisi tarafından ödenmeyen bedelin kendisine iade edilmesi talebini ret ettiklerini, davacının dava dilekçesinin 12. Maddesinde tedbiren aylık ödemelerin durdurulması için ihtiyati tedbirin alınması talebini ret ettiğini, sonuç olarak davanın usulü dikkate alarak reddine, tedbirin reddine, davanın esasına girilmesi durumunda reddine, giderlerin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemektedir.
Davalı …Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hakksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin makinayı …şirketine sattığını, Davacının bu satışın muhatabı olmadığını ve iptalini de isteyemeyeceğini, davacının da makinayı …şirketinden satın aldığını ödemelerini buraya yaptığını müvekkiline bir ödemesi yokken bedel iadesi talep edemeyeceğini, eşdeğeri ile değiştirme talebinin muhatabının kiralama şirketinin olduğunu ve dolayısı ile açtığı davanın reddini, Davacının farklı bir makine teslim edildiği savının doğru olmadığını “C” harfinin bir yazım hatası olduğunu, makinanın ayıplı olmadığı ve normal işlevini yerine getirdiğini iddia ettiğini, ayıbın varlığına ve ayıp bildirimin süresine ve iade talebine itiraz ettiklerini , sonuç olarak davanın reddini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının finansal kiralama şeklinde satın alma amaçlı kiraladığı ve diğer davalı tarafından yapılan satışının bir aliud satış veya ayıplı satış olup olmadığı noktasındadır.
818 sayılı BK’nun 194. maddesine göre (6098 sayılı TBK’nun 219. maddesi) “ayıp, bir malın satıcı tarafından açıkça veya üstü kapalı olarak vaadedilmiş ya da sözleşmeyle izlenen amaç gereği bulunması gerekir ve beklenir (vaadedildiği varsayılmış) niteliklerden yoksun olması demektir. Eğer alıcı tarafından istendiği bildirilmiş eşyadan apayrı, bambaşka bir eşya teslim edilmişse, yani basit bir nitelik sapması(nitelik eksikliği) değil de apaçık bir özdeşlik veya türdeşlik sapması gerçekleşmişse, artık ayıplı ifadan değil de başka bir şeyle yanlış ifadan(aliud ifadan)söz edilir”(Prof.Dr. Rona Serozan, Borçlar Hukuku Özel Bölüm, İstanbul, 2002, syf.126,130). Başka bir deyişle “çeşidiyle belirlenen bir menkulün satımında, sözleşenlerin çeşidini belirlemek için sözleşmede öngördükleri vasıflardan biri teslim edilen şeyde bulunmazsa artık ayıplı teslim değil satılandan başka bir şeyin teslimi (aliud teslimi) söz konusudur”(Yargıtay 11.HD. 20.02.1999 tarih, … E., …K. sayılı ilamı). Bu durumda ise uyuşmazlığın çözümünde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 96. ve devamı hükümlerinin nazara alınması gerekecektir.
Bu temel ilkelere göre alınan rapor ve üç ayrı ek rapora göre :
Somut olaya dönüldüğünde davacının satın almak istediği makine …Marka … isimli … makinası olup, davacıya teslim edilen makina ise…Marka … dur. Makine üzerinde bizzat çalıştırılarak yapılan incelemede
…ile teslimi yapılan… makinası arasında TEKNİK OLARAK HİÇBİR FARK BULUNMADIĞI ( üretim kapasitesi, güç, enerji tüketimi, işlev, çalışma prensibi,teknik tüm özellikler bakımından)
Aradaki tek farkın makinenin kapladığı alandan ibaret bulunduğu
Davacının davalı yana gönderdiği ihtarnamede “ayıp” iddiasının yer almadığı, farklı makina teslimi nedeni ile makinanın hiçbir şekilde kullanılamadığını beyan ettiği
Oysa her iki makinanın üretim anlamında hiçbir farkının bulunmadığı
Yapılan test kullanımında sorunsuz çalıştığının görüldüğü
Makinanın ön yüzeyinde ve görülür şekilde makinanın marka ve modelinin açıkça yazılı olduğu ve teslim anında bunun görünmemesinin mümkün bulunmadığı
Teslimden uzun bir süre sonra teknik özellikleri aynı makine hakkında ” hileli satış” iddiasının reel gerçeklikle uyuşmadığı
Yurdışı firmadan gelen yazı cevabına göre zaten… modelin satış imkanının bulunmadığı, üretiminin yapılmadığı
anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada, teknik olarak birbiri ile aynı olan ve aslında aynı model olan bu iki makina arasındaki küçük bir boyut farkı dışında hiçbir fark olmaması karşısında buna ” farklı bir malın satıldığı” şeklinde bir çıkarım yapmak MK 2.yle de bağdaşmayacaktır.
Salt boyut farkı nedeni ile çalışır durumdaki makinenin çalıştıralamadığı , verim alınamadığı iddiaları ise davacı yanca kanıtlanamamıştır….satış için basit bir farklılık değil nicelik farkı gerekmektedir.
Bu nedenle davacının iddiası yerinde görülmediğinden davanın reddine karar vermek gerekemiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 2.900,35 TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 2.864,45 TL’nin davacı yana İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı Uğursan Makina tarafından yapılan 13,40 TL vekalet harcı ve vekalet pulu gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 50 TL posta masrafı olmak üzere toplamda 663,40 TL davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı … tarafından yapılan 13,40 TL vekalet harcı ve vekalet pulu gideri ile bilirkişi ücreti olan 700.00 TL olmak üzere toplamda 713,40 TL davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.139,90 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalılara VERİLMESİNE,
7-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarınca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı ve davalı Uğursan vekillinin yüzüne karşı diğer davalı yanların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …