Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1109 E. 2022/177 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1109 Esas
KARAR NO : 2022/177 Karar

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …Markası altında ülke çapında faaliyet gösteren bir akaryakıt dağıtım şirketi olduğunu, şirketin davalılardan …, … ve …’in maliki olduğu Bursa İli, M.K. Paşa İlçesi,…Köyü, Hamamlı Mevkii,… parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu istasyonda akaryakıt bayilik faaliyeti yürütmek üzere davalılardan… Şti ile bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu ilişki kapsamında davalı maliklerin, yukarıda nitelikleri belirtilen taşınmazı üzerinde 08.04.2005 tarihinde davacı şirket lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, yine aynı taşınmaz üzerinde diğer davalı…Ltd. Şti. de davacı şirket ile akdetmiş olduğu bayilik sözleşmesi ve bağlantılı sözleşmeler kapsamında davacı şirketin bayi olarak faaliyet gösterdiğini, taraflar arasındaki dikey ilişki, davalı …Petrol tarafından 30.06.2011 tarihi itibarı ile Rekabet Kurulu’nun 2002/2 ve 2002/3 kararlan ve 12.03.2009 tarihli duyurusu uyarınca sonlandırıldığını, Rekabet Kurulu’nun 05.03.2009 tarih,09-09/187-56 ve 09-09/187-57 sayılı kararlarına istinaden Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde 12.03.2009’da yayınlanan duyuru ile akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekipman, kredi, kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin, rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağını, bu tür anlaşmaların varlığı halinde beş yılı aşan süreler bakımından, 2002/2 Sayılı Tebliğ’de tanınan muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının kamuoyuna bildirildiğini, sözü edilen kararlar ve duyuruya göre; akaryakıt sektöründe, bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan intifa, kira, ekipman ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerden; 18.09.2005 tarihinden önce akdedilmiş olanların 18.09.2010 tarihine kadar grup muafiyetinden yararlanabileceklerini, 18.09.2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin, süreleri ne olursa olsun, yapıldıkları tarihten itibaren ilk beş yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanabileceğini, beş yılı aşan süreler bakımından Tebliğ’de belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının belirlendiğini, buna göre sözleşmelerin belirtilen süreleri aşması, 4054 Sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırı hale gelmekte ve aynı Kanunun 56. maddesi gereği geçersiz sayıldığını, buna göre, geçersiz sözleşmeler, haksız iktisap kurallarına göre tasfiye edilirken denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman göz ardı edilemeyeceğini, bu hususun hakkaniyetin ve adaletin bir gereği olduğunu, bu bakımdan iadeye karar verilirken, verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerektiğini, Aksi halde, kısmi iade durumunun oluşacağını, iade dışındaki zenginleşme, iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalmaya devam edeceğini. taraflar arasındaki bayilik sözleşmeleri ve bununla ilintili sözleşmeler, Rekabet Kurulu’nun 05.03.2009 tarihli kararlan ve Rekabet Kurumu’nun 12.03.2009 tarihli duyurusu nazara alındığında; “azami hadde indirme ilkesi” gereğince, dikey ilişkinin sonlandığı tarihe kadar Rekabet Kurumu’nun 2002/2 Sayılı Tebliğ’inde yer alan muafiyetten yararlanabildiğini ve bu tarihten sonraki süreler bakımından geçersiz hale geldiğini, davacı şirketin akdedilmiş sözleşmeler kapsamında üstlenmiş olduğu edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacı şirketin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla bugüne kadar istasyonun gelişiminde ve iyileştirilmesinde kullanılmak üzere, 124.229,00 TL işletme yatırım destek bedeli ödediğini, sözü edilen bedel ile değer kazanan istasyon ve ticari işletmeden bayi sıfatıyla diğer davalı… Ltd. Şti. de ticari faaliyetinde kazanç sağladığını, istasyona yapılan yatırım ile istasyonun kurulu bulunduğu taşınmazı değerlenen davalı malikler de bu surette fayda sağladıkların belirterek, fazlaya ve hataya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere; davacı şirketin dikey ilişkinin başlangıçta öngörülen süre devam edeceğini nazara alarak peşinen ödediği işletme yatırım destek bedelinin, geçersiz ve davacı şirket tarafından kullanılamayacak süresine karşılık gelen 72.748,76 TL kısmının (anapara) KDV’si ile birlikte, ödeme tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca söz konusu bedelin (ana paranın) dava tarihine kadar davalılar yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalılar davacı şirketin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 43.629,05 TL’nin KDV’si ile birlikte, dava tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV’si ile birlikte yine davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı şirket ile davalı …İnşaat Ltd. Şti. arasındaki anlaşmaların tamamen bu iki şirketin iç ilişkisi içinde olduğunu, bu nedenle davacı şirketin açmış olduğu davanın tarafı açısından husumet yönünden reddi gerektiğini, yine tarafların arasındaki bayilik sözleşmesinin tarafı olmadığını bu sözleşmeyi sona erdiren taraf işlemlerini gerçekleştirmediğini, davaya konu istasyonun bulunduğu tapunun Mustafakemalpaşa İlçesi …Köyü … parsel sayılı taşınmazdaki diğer davalılar … ve …’e ait hisseler ile taşınmazın müştemilatlar… isimli bir üçünçü kişi tarafından satın alındığını, davaya konu sözleşmelerde adı geçen tapunun … İlçesi … Köyü,… parsel sayılı taşınmaz hakkında … İnşaat Ltd. Şti. ile şahsı arasında mülkiyet ihtilafı bulunduğunu, tapulu taşınmazının davalı … İnşaata teslim ettiğini belirterek açılan davanın reddi gerektiğini savunma olarak ileri sürmüştür ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …Tic Ltd. Şti. cevap dilekçesinde özetle de: Şirketlerinin hiçbir borcu olmadığını, şirketin bir dönem için davacı şirketin bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, daha sonra bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, davacı şirketin gerek bayisi olduğu dönemde gerekse bayilik sözleşmesinin feshedildiği dönemden sonraki dönemlerde hizmet bedeli ve yatırım bedeli veya kredi veya benzer hiçbir nam altında şirketlerine ödediği bir tutar olmadığını, davacı şirketin dava konusu tutarı kime hangi davalıya ödedi ise bu davayı o kişiye ikame etmesi gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunma olarak ileri sürmüştür ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BOZMA ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin (İstanbul Kapatılan … ATM’nin), 16/07/2013 tarih ve… Esas ve …Karar sayılı kararının, Yargıtay 19. H.D.’nin, 27/01/2014 tarih ve 2013/16762 Esas-2014/2012 Karar sayılı bozma kararından önce yapılan yargılaması sonucu; “…Taraflar arasında akdi ilişki ve sona erdiği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalılardan …, … ve …’in maliki olduğu Bursa İli, M.K. Paşa İlçesi,…Köyü, …Mevkii, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu istasyonda akaryakıt bayilik faaliyeti yürütmek üzere davalılardan…İnşaat Şti ile bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu ilişki kapsamında davalı maliklerin, yukarıda nitelikleri belirtilen taşınmazı üzerinde 08.04.2005 tarihinde davacı şirket lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiği, yine aynı taşınmaz üzerinde diğer davalı…Ltd. Şti.’nin de davacı şirket ile akdetmiş olduğu bayilik sözleşmesi ve bağlantılı sözleşmeler kapsamında davacı şirketin bayisi olarak faaliyet gösterdiği, taraflar arasındaki dikey ilişkinin, davalı … Petrol tarafından 30.06.2011 tarihi itibarı ile Rekabet Kurulu’nun 2002/2 ve 2002/3 kararlan ve 12.03.2009 tarihli duyurusu uyarınca sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bu sektörde faaliyet gösteren…Dağıtım Şirketlerinin kendilerine bağladıkları (bayii ağına kattıkları) akaryakıt istasyonlarını kendilerine özgü standart projeleri gereğince kendi amblemi, logosu renkleri ile donatırlar, kurum kimliklerini giydikleri ve böylece dağıtım şirketlerinin bu akaryakıt istasyonlarının kendi markası, logosu, amblemi altında işletildiğini, kendi ürünlerinin satıldığını tüketiciye duyurma, onun dikkatini ve ilgisini çekme amacıyla hareket ettikleri ve keza dava konusu istasyon giydirme sabit yatırımında bu amaç ve kapsamdaki (malzemeleri, bu malzemelerin montaj işçiliğini, sarf malzemelerini) ödemeleri (yatırımları) kapsadığı, bu itibarla dava konusu akaryakıt istasyonun kurulu olduğu taşınmaz üzerinde davacı tarafından yapıldığı iddia edilen bu yatırımın dava konusu bayilik sözleşmesinin gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken teknik yatırımlar olduğu, dolayısıyla davacı tarafından bu yatırım ile ilgili davalıya bir ödeme yapılmadığı, bayilik sözleşmesinin geçersiz kalmasında davalı yanın bir kusuru bulunmadığı, keza 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 7. maddesi gereğince süre bitiminden itibaren en geç 1 ay içersinde eski dağıtım şirketi ile ilgili tüm belirtilerin kaldırılmasının zorunlu olduğu, ayrıca davacının davalıya yapmış olduğu istasyon giydirme bedeline ilişkin kalan net defter değerine ilişkin olarak, davacı yanın bayilik sözleşmesinin bitimini takiben fevkalade amortisman ayırarak gider yazmak sureti ile devletten geri fonlama yapabileceği de düşünüldüğünde, davalı yanın sebepsiz zenginleşmesine neden olan herhangi bir kaynak girişi de olmaması karşısında, geçersiz konusuz hale gelen sözleşmenin geriye kalan süreye karşılık gelen dava konusu yatırım bedelinin davalıdan talep edilmesinin verinde olmadığı, davacının akaryakıt istasyon giydirmesi ile ilgili olarak davalı yana bir ödeme yapmadığı, bu istasyon giydirme (sabit yatırım) bayilik sözleşmesinin gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırım olduğu; davacının davalıya yapmış olduğu istasyon giydirme bedeline ilişkin kalan net defter değerine ilişkin olarakta, davacı yanın bayilik sözleşmesinin bitimini takiben fevkalade amortisman ayırarak gider yazmak sureti ile devletten geri fonlama yapabileceği, bu itibarla, sözleşmenin geriye kalan süreye karşılık gelen dava konusu yatırım bedelinin davalı yandan talep edilmesinin yerinde olmadığı sonucuna varılarak davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarda açıklanan nedenlerle
Yerinde görülmeyen davanın reddine …” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
BOZMA İLAMI:
Mahkememizce (İstanbul Kapatılan …ATM) verilen, 16/07/2013 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararının, Yargıtay 19. H.D.’nin, 27/01/2014 tarih ve 2013/16762 Esas-2014/2012 Karar sayılı bozma kararı ile; “…Mahkemece; dava konusu akaryakıt istasyonun kurulu olduğu taşınmaz üzerinde davacı tarafından yapıldığı iddia edilen akaryakıt istasyon giydirmesi yatırımlarının(sabit yatırımların) dava konusu bayilik sözleşmesinin gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken teknik yatırımlar olduğu, davacı tarafından bu yatırımlarla ilgili olarak davalıya bir ödeme yapılmadığı, bayilik sözleşmesinin geçersiz kalmasında davalı tarafın bir kusurunun bulunmadığı, ayrıca davacının davalıya yapmış olduğu istasyon giydirme bedeline ilişkin kalan net defter değerine ilişkin olarak bayilik sözleşmesinin bitimini takiben fevkalade amortisman ayırarak gider yazmak sureti ile devletten geri fonlama yapabileceği, davalı tarafın sebepsiz zenginleşmesine neden olan herhangi bir kaynak girişinin de olmadığı, bu itibarla sözleşmenin geriye kalan süresine karşılık gelen dava konusu yatırım bedelinin davalı taraftan talep edilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf, bayilik ilişkisinin sözleşme süresince devam edeceği düşüncesiyle yapılan ve Rekabet Kurulu kararı gereğince sözleşmenin süresinden önce feshedilmesine rağmen davalı tarafça kullanılmaya devam edilen işletme yatırım destek bedelinden sözleşmenin geçersiz kalan süresine tekabül eden bakiye bedelin tahsilini istemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile, ödenen yatırım bedeliyle taşınmaz üzerinde kalıcı yatırımlar yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı tarafın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetsiz olup hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA …” gerekçesiyle bozulmuş, dosya yeniden yargılama yapılmak ve karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş, mahkememizce, bozma sonrası tensip tutanağı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saatiyle birlikte taraflara tebliğ edilmiştir.
BOZMA SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce yapılan 23/12/2014 tarihli celsede verilen ara karar ile; usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 19. H.D.’nin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve aynı celsenin 1 nolu ara kararı ile; “Öncelikle dava konusu yatırımların davacı defterlerindeki durumunun tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” 2 nolu ara kararı ile de; “Bilirkişi olarak …’in 450-TL ücretle görevlendirilmesine” karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 25/08/2015 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “Davalı şirketin davacı …Ş.’ye 11/04/2005 tarih ve 83263 sayılı faturası karşılığında 93.000,00 USD+KDV (125.131,50 TL ) tutarında “İşletme Yatırım Destek Bedeli” açıklamalı fatura düzenlendiği, düzenlenen bu faturanın Davacı şirketçe 11.04.2005 tarih ve …yevmiye numarası ile yasal defterlerine kaydedildiği, söz konusu fatura bedelinin KDV HARİÇ tutarı olan kısmının davalı yana 14/04/2005 tarihinde … Bankası aracılığı ile ödendiğinin tespit edildiği, ilgili belgelerin rapora eklendiği, davacı şirketin söz konusu fatura bedellerini… numaralı gelecek aylara ait giderler ve gelecek yıllara ait giderler hesaplarına borç kayderek aktifleştirdiği, davacı şirketin yasal kayıtlarına göre aktifleştirdiği KDV hariç toplam 125.131,50 tl İşletme yatırım destek bedelini 15 yıllık intifa sözleşmesi süresine göre hesaplayarak giderleştirdiği tespit edilmiştir” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizin 06/10/2015 tarihli ara kararı ile davamıza konu olan Bursa İli, Mustafa Kemal Paşa İlçesi, …Köyü, … Mevkii,… Parsel sayılı taşınmaz üzerinde mahallinde Keşfen inceleme yapılması için talimat yazıldığı, talimat mahkemesince 27/01/2016 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı ve bilirkişiden rapor alınarak mahkememize gönderildiği, iş bu raporun incelenmesinde özetle de; “Aktin feshinden sonra (30/06/2011) işletmenin aynı kalıcı yatırımlar ile kullanıldığı en azından 13/02/2012 tarihine kadar ticaret yapıldığının anlaşıldığı, ancak işletme sahiplerinin değiştiğinin anlaşılmakta olduğu, akdin feshinden sonraki kullanıcıların kim olduğu ve firma/şirket bilgilerinin…Belediyesi Çevre Koruma Şube Müdürlüğünden öğrenilebileceği, yapılan kalıcı yatırımların tesisin akaryakıt istasyonu olarak çalışabilmesi için gerekli olana yatırımlar olduğu, satış binası, istinat duvarı, Gaz Deposu, Mazot Depolarını, Su Deposunu, Mazot Pompalarını, Mazot Pompaları üzerinde bulunan Tonoz yapının taşınmaza değer kattığı, zira yatırımların büyük bir kısmının sökülüp taşınma imkanı olmadığı, ayrıca dava dışı gürpet akaryakıt tarafından 20014 sonu itibari ile hangi şekilde istasyonu teslim aldıklarına dair resimlerin dosyasında olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizin 01/07/2016 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “M…Asliye Hukuk Mahkemesinden gelen talimat cevabı doğrultusunda daha önce mahkememizde bilirkişilik yapan ve rapor düzenleyen bilirkişiden belirlenen oran kapsamında davacının talep edebileceği alacak miktarının tespiti yönünden rapor alınmasına” karar verildiği, bilirkişi tarafından iş bu kerre 20/01/2017 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davacını işletme yatırım Destek Bedeli alacağının güncellenmiş bedeli alacağının 114.453,59 TL olduğu, dava tarihi itibariyle hesaplanan avans faiz tutarının ise 14.535,61 TL olduğu, söz konusu tutarlara fatura kesilmesi durumunda %18 KDV ilave edilmesi gerektiği” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizde açılan davanın; ilk açıldığı sırada, …, …, …, … Ltd. Şti. İle …Ltd. Şti. Aleyhine açıldığı, mahkememizin ( İstanbul Kapatılan … ATM) … Esas sayılı dosyasında davalılar … ve …’in yetki itirazının değerlendirilmesi bakımından adı geçen davalılar yönünden dosyanın tefrik edildiği ve mahkememizin… Esasına kaydedildiği, iş bu esas dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu davalılar … ve … yönünden yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Bandırma Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, burada Bandırma .. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilerek, … Esas sayısını aldığı, yapılan yargılama sonucu davanın her iki davalı yönünden… Karar sayılı karar ile reddedildiği, ret kararına karşı davacı yanca yapılan temyiz başvurusu sonucu, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 19. H.D.’nin 2016/6017 Esas-2016/9277 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararının onandığı anlaşılmıştır.
Ayrıca mahkememizin 21/03/2022 tarihli celsesinde verilen ara karar ile davalı… Ltd. Şti. yönünden açılan davanın tefriki ile mahkememizin 2022/188 esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava; bayilik ilişkisinin sözleşme süresince devam edeceği düşüncesiyle yapılan ve Rekabet Kurulu kararı gereğince sözleşmenin süresinden önce feshedilmesine rağmen davalı taraflarca kullanılmaya devam edilen işletme yatırım destek bedelinden sözleşmenin geçersiz kalan süresine tekabül eden bakiye bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış ve ayrıca Yargıtay bozma ilamı kapsamında keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Sonuç olarak, Yüce Mahkemenin bozma ilamı sonrası toplanan deliller, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın bayilik ilişkisinin sözleşme süresince devam edeceği düşüncesiyle yapılan ve Rekabet Kurulu kararı gereğince sözleşmenin süresinden önce feshedilmesine rağmen davalı taraflarca kullanılmaya devam edilen işletme yatırım destek bedelinden sözleşmenin geçersiz kalan süresine tekabül eden bakiye bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu, dosyamız mündericatında yer alan 08/04/2005 tarihli sözleşmenin davacı ile hakkında açılan davanın iş bu dosyadan tefrikine karar verilen … Tic. Ltd. Şti. arasında, 05/03/2010 tarihli sözleşmenin de davacı ile davalı …Ltd. Şti. arasında akdedildiği, davalı …’in iş bu sözleşmelerin tarafı olmadığı, iş bu davalının, mahkememizce aleyhlerine açılan davanın tefriki ile yetkisizlik kararı sonucu Bandırma nöbetçi ASHM’ye gönderilen ve az yukarıda yazılı gerekçelerle aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilen ve ret kararının da Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği dava dışı … ve … ile birlikte davacı lehine intifa hakkı tesis edilen taşınmazın maliki oldukları; bu haliyle yapılan değerlendirme de; davalı … yönünden açılan davaya ilişkin olarak; İş bu davanın sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davası olduğu, davacı şirket tarafından nakdi olarak ödenen yatırım destek bedelinin, davalı …’e değil davacının bayisi olan ve davacının da kabulünde olan dava dışı… Ltd. Şti.’ye ödendiği, dolayısıyla da sebepsiz zenginleşmeye konu paranın iş davalıya verilmediği, sebepsiz olarak zenginleşen tarafın davacı şirketin daha önceki bayisi olan … Ltd. Şti. olduğu, ayrıca taşınmaz maliklerinin bir zenginleşmesi varsa bunu talep edebilecek olanın, davacı akaryakıt dağıtım şirketi değil davacıdan parayı alıp taşınmaza değer katan bayide olduğu, ayrıca davacının intifa hakkına ilişkin alınan en son tapu kaydına göre davanın açıldığı tarih itibariyle intifa kaydının halen halen devam etmekte olduğu ve intifa hakkı devam ederken davacının bir tazminat talebinde de bulunamayacağı anlaşıldığından, … yönünden açılan davanın iş bu gerekçelerle; diğer davalı…Ltd. Şti. Yönünden açılan davaya ilişkin olarak da; yine az yukarıda belirtildiği üzere, davacı şirket tarafından nakdi olarak ödenen yatırım destek bedelinin, davalı… Ltd. Şti.’ye değil davacının bayisi olan ve davacının da kabulünde olan dava dışı …Ltd. Şti.’ye ödendiği, dolayısıyla da sebepsiz zenginleşmeye konu paranın iş davalıya verilmediği, sebepsiz olarak zenginleşen tarafın davacı şirketin daha önceki bayisi olan… Ltd. Şti. olduğu ve ayrıca davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen 05/03/2010 tarihli bayilik sözleşmesi incelendiğinde, söz konusu yatırım bedelinin iadesine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu haliyle de davacı şirketin davalı şirketten işletme yatırım bedelini talep edemeyeceği (Benzer bir davada; Yargıtay 11. H.D. 02.02.2021 Tareh ve 2020/6240 Esas-2021/746 Karar nolu kararı) anlaşıldığından, davalı… Gıda ve Hayvancılık San ve Tic Ltd. Şti. yönünden açılan davanın da iş bu gerekçelerle reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı tarafından açılan davanın her iki davalı yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam, 1.728,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.647,55 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden davacı üzerine BIRAKILMASINA,
4-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
6-Davalı … tarafından yapılan 4,00 TL pul gideri yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
21/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır