Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1103 E. 2020/20 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1103 Esas
KARAR NO : 2020/20

DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 19/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan “Tazminat” davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekilinin Mahkememizce verdiği dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’un araç maliki, davalı …’un sürücüsü bulunduğu, diğer davalı …Ş’ye sigortalı bulunan … plakalı araç 17/06/2013 tarihinde müvekkilerin müşterek çocuğu …’e çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, aracın …’e sağ taraftan çarparak altına alarak kasık ve bel bölgesinin üzerinden geçmesi ve sürüklenmesi şeklinde olduğunu, …’in ayağında ve belinde muhtelif kemik kırıkları olduğunu, meydana gelen kazada yalnızca davalı anlatımına dayanılarak trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, davalının asli ve tek kusurlu olduğu tespit edildiğini, kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığı, …’in hayati tehlikeye maruz kalacak şekilde yaralanmasına sebep olduğu, kazadan sonra … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Hastanesi Fizik Tedavi Servisinde tedavi gördüğünü, hastane masrafı, ulaşım gideri, ilaç, tıbbi malzemeler için bugüne değin yaklaşık 3.000,00 TL müvekkillerin kendi cebinden harcamak zorunda olduklarını, maruz kaldığı ağır yaralanma neticesinde çalışmaya başlayacağı yaştan aktif dönem sonuna kadar meslekte kazanma gücünü kaybetmesinden doğacak maluliyet sebebiyle sürekli iş göremezliğe uğramak suretiyle yoksun kalınan kazanç kaybı doğacağı gibi bedensel güç kaybına uğrayacağını, tıbbi şifasının ne zaman gerçekleşeceği belli olmayıp uzun süre iyileşemeyecek durumda olduğunu, müvekkillerin aile olarak maddi, manevi yıprandığını bu nedenlerle 5.000,00 TL maddi tazminat, kaza nedeniyle oluşan ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar neticesi 80.000,00 TL, anne ve babanın yaşadığı manevi çöküş nedeniyle 10.000,00’er TL olmak üzere ceman 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı … Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu … adına tescilli … plakalı araç için, müvekkil şirketçe 06/05/2013-06/05/2014 tarihlerinde Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğu, ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami 250.000,00 TL ile sınırlandırıldığını, ancak trafik sigortası bir meblağ sigortalı olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmadığını, kazaya ilişkin gerekli bilirkişi incelemesinin yapılarak kusur hesaplaması yapılmasını, öncesinde hiçbir hasar başvurusunda bulunmaksızın açılmış bulunan işbu davada müvekkil sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemeyeceği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ilgili ferileri ile avans faizi de istenilmesinin hukuki olmadığını, talep edilen faize ve faiz oranına itirazda bulunduklarını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde küçük …’in kalıcı sakatlığından (maluliyet) bahisle sürekli iş göremezliğe uğramak suretiyle hem aktif dönem hem pasif dönem için yoksun kalınan kazanç ve bedensel güç kaybı olarak maddi tazminat talep edildiğini ancak somut olayda adı geçen küçüğün kazanç kaybına sebep olacak her hangi bir maluliyeti olmadığını gerekli hastane kayıtlarının ve tedavi evraklarının celbi neticesi Adli Tıp Kurumundan ve Üniversitelerde görevli öğretim üyelerinden oluşturulacak heyetten alınacak raporla bu durumun anlaşılacağını, davacı anne ve baba için küçüğün desteğinden yoksun kalma sebebiyle talep edilen maddi tazminat talebinin hiç bir yasal dayanağı olmadığını, her ne kadar hastane ve ilaç gideri, tıbbi malzeme vs. harcamalar yönünden şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiş ise de, hiç bir belge ve yazılı delile dayanmayan bu talebin de reddi gerektiğini, küçük çocuk için talep edilen 80.000 tl manevi tazminat ile, davacı anne ve babanın için her biri için 10.000 tl olmak üzere, toplam 100.000 tl olarak talep edilen manevi tazminat talebi de son derece fahiş olduğunu, pek çok Yüksek Mahkeme kararında, “manevi tazminatın zenginleşme amacı ve aracı olmadığı ve olmayacağı” vurgulandığını, müvekkillere atfedilecek hiç bir kusur olmadığından bu yönüyle de manevi tazminat talebinin yasal dayanağı olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Talep; 17/06/2013 günü trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacı …’in maddi ve manevi zararlarının tazmini ve davacılar … ve müteveffa …’in manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir.
17/06/2013 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı ibraz olunmuş, kazaya karıştığı bildirilen … plakalı aracın trafik kayıtları getirtilerek incelenmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılması bakımından ilgili kolluk birimlerine müzekkere yazılmış, düzenlenen tutanaklar dosya arasına alınmıştır. Kaza sebebiyle davacı Mazlum’un tedavi gördüğü yerlerden tüm tedavi evrakları getirtilmiş, tarafların usulüne uygun olarak bildirdiği tüm delilleri toplanarak davacının kaza sebebiyle oluşan maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu… Adli Tıp İhtisas Kurulu 24/10/2016 tarihli raporunda; … doğumlu …’in 18/06/2013 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı total kalça protezi, pelvis kırığı ve sinir hasarı arızası nedeniyle, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul edilerek Balthazard formülüne göre; %64,02, E Cetveline göre; %58 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği mütalaasında bulunmuştur.
Kazanın oluşumundaki kusur durumu ve talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında özetle ve netice olarak; davacı …’in, yüklü kamyonun üzerindeyken, dengesini kaybederek yere düşmüş olmasının, o sırada üzerinde bulunduğu kamyonun sol tarafından geçmekte olan … plakalı kamyonun altında kalarak yaralanmış olmasında birinci derecede ve % 75 oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’un, olayın meydana geldiği yerin Meyve ve Sebze Hali olduğu, günün ve gecenin her saatinde çok yoğun araç ve insan trafiğinin mevcut olduğu bilinen bu yerde kamyonu ile seyrederken çok dikkatli, tedbirli ve yavaş şekilde seyretmesi, dikkatini dağıtacak hareketler yapmaması, farlarının da yanmakta olmasının gerekli olduğu, yolun sağ tarafındaki kamyon üzerinde yük indirmekte olan insanları görmesi ve dikkate alması gerekirken, bu kurallara uymayıp, dikkatsiz seyretmesi sırasında duramayıp, yola düşen şahsın üzerinden geçmiş olmasında ikinci derecede ve % 25 oranında kusurlu olduğu, davacının Adli Tıp Kurumu raporuyla belirlenen %58 beden gücü kaybı oranına ve 18 aylık iyileşme süresine göre tazminat tutarlarının; geçici işgöremezlik yönünden 3.447,94 TL, sürekli kısmi işgöremezlik yönünden 119.789,16 TL olmak üzere toplam 123.237,16 TL olarak hesaplandığı, davalı … tarafından 09/01/2017 tarihinde ödenen 282.212,50 TL (sulh protokolünde 292.212,50 TL gösterilmiş) hesaplanan tazminatın üzerinde olması nedeniyle, davacı …’in bakiye bir alacağı olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 28/03/2017 tarihli dilekçe ile davalı …Ş. İle yapılan sulh anlaşması neticesinde davadan feragat ettiklerini bildirmiş ve ekinde 01/12/2016 tarihli “Sulh Protokolü”nü ibraz etmişir. Davalı … vekili 11/12/2018 tarihli duruşmada, davacı tarafla sulh olunduğunu, davacının davalı … yönünden davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Maddi tazminat talebi bakımından oluşan duruma göre yapılan değerlendirmede; davaya konu maddi tazminat istemlerine ilişkin davacının davalı …Ş ile anlaşarak davadan feragat etmesi sebebiyle davalı … yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş, adı geçen davalı ile Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesi kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunan diğer davalılar açısından da Türk Borçlar Kanunu’nun 166. Maddesi kapsamında maddi tazminat taleplerinin konusuz kalması sağlandığından diğer davalılar yönünden de maddi tazminat talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talepleri bakımından yapılan değerlendirmede; Manevi zarar, kavram olarak hukuka aykırı bir fiil sonucu kişinin şahıs varlığında (kişisel değerlerinde) uğradığı kayıpları ifade eder. Başka bir deyişle manevi zarar, kişinin duygusal dengesini bozan, yaşama sevincini ve keyfini azaltan, panik, korku, dehşet, yas, öfke, iğrenme, elem, küçük düşme, utanç duyma, moralsizlik, tedirginlik, ümitsizlik, yalnızlık hissi, aşağılık hissi, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygusal sarsıntılar ve fiziksel acılardır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Duyulan üzüntünün, çekilen elem ve ızdırabın parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Ancak haksız fiilden doğan bedeni ve ruhi ızdıraplar için bir miktar tazminata hükmedilmesi en azından bu ızdırapların hafifletilmesine yardım edebilir. (TUZTAŞ, Hüseyin, Trafik Kazalarından Doğan Cismani Zararlar ve Tazminat Davaları, http://www.sevgipinari.org, s.8)
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2014/13109 Esas, 2016/11967 Karar sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2016/4703 Esas,2016/6597 Karar sayılı Kararı)
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayı değerlendirdiğimizde de, mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, davacı …’in meydana gelen kaza sonucu %58 oranında maluliyetinin doğduğu, iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu ve bu haliyle de davacı … ve anne- babası … ve …’in manevi tazminat isteyebileceği, manevi tazminata ilişkin tüm koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacının yaşı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları, davacının kaza sonrası uğradığı maluliyet oranı, maluliyete bağlı olarak uğranılan manevi çöküntü ve paranın satın alma gücü ile tüm dosya kapsamı ve TBK’nın 56/1-2. maddesindeki özel haller de dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 20.000,00-TL, anne … için 5.000,00-TL ve müteveffa baba … için 5.000,00-TL manevi tazminatın, sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan tahsili ile davacılara (…’in yargılama sırasında vefat etmesi sebebiyle Mersin 6. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih ve 25143 Yevmiye Numaralı mirasçılık belgesinde belirtildiği şekilde miras payları oranında mirasçılaraına) ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MADDİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN;
1/a-Davalı …Ş. aleyhine açılan davadan feragat edildiğinden maddi tazminat davasının adı geçen davalı yönünden feragat sebebiyle REDDİNE,
1/b-Diğer davalılar bakımından maddi tazminat davası bu şekilde konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1/c-Harçlar Kanununu 22. maddesi de dikkate alınarak, alınması gereken 54,40-TL nin davacı …’ten tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA
1/d-Davacı ile davalı …Ş. arasında yapılan sulh protokolü doğrultusunda adı geçen taraflar yararına, maddi tazminat talebi bakımından masraf ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
1/e-Diğer davalılar yönünden davanın konusuz kaldığına karar verilmiş ve davacının da dava açmakta haklı olduğu anlaşılmış ise de, davalı vekilinin sigorta şirketine yönelik feragata ilişkin beyanı dikkate alınarak, davacı lehine maddi tazminata ilişkin vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
1/f-Yapılan giderlerinin taraflar üzerinde BIRAKILMASINA,
2-MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN;
2/a-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 20.000,00-TL, davacı baba müteveffa … için 5.000,00 TL ve anne … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp adı geçen davacılara asaleten ve küçük çocuklar açısından velayeten (… mirasçılarına Mersin 6. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih ve 25143 Yevmiye Numaralı mirasçılık belgesinde belirtildiği şekilde miras payları oranında) anne …’e ÖDENMESİNE, kaza tarihi olan 18/06/2013 tarihinden itibaren yasal faiz UYGULANMASINA, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen taleplerin REDDİNE,
2/b-Alınması gereken 2.049,30 TL karar ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
2/c-Manevi tazminat talebi bakımından davacı tarafça yapılan 95,60-TL posta masrafından ibaret yargılama giderinin, davanın red ve kabul oranına göre 28,68-TL’sinin davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı yana VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı yan üzerinde BIRAKILMASINA,
2/d-Davacılar, manevi tazminat davasında kendisini aynı vekil ile temsil ettirmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.500,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı yana VERİLMESİNE,
2/e-Davalılar … ve … manevi tazminat davasında kendilerini aynı vekil ile temsil ettirmiş ve davanın kısmen reddine karar verilmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre hesaplanan, 4.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınıp, davalılara VERİLMESİNE,
3-Taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
4-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ile davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .