Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1022 E. 2020/557 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/504 Esas
KARAR NO:2020/361

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/05/2018
KARAR TARİHİ:09/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan “İtirazın İptali” davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında güvenlik hizmet sözleşmesine dayalı ticari ilişki bulunduğunu, taraflar arasındaki Özel Güvenlik Sözleşmesinin 6.12 maddesinde personellerin kıdem, ihbar, yıllık izin ve resmi tatil hak edişlerinin işveren yani davalı tarafça ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı şirket tarafından davalı şirkete aralarındaki sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle güvenlik personellerine ait kıdem ve ihbar tazminatları ve bakiye güvenlik hizmet bedellerinin fatura edildiğini, ancak davalının borçlarını ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu beyan ederek, itirazın iptal edilerek takibin devamını, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketin davacıdan almış olduğu hizmetin bedelini ödediğini, davacının iş bu davayla talep ettiği alacaklardan davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirketin davacıdan özel güvenlik ve koruma hizmeti aldığını, almış olduğu hizmetin bedelini ödemediğini, müvekkil davacıdan güvenlik hizmeti aldığını, davalı şirketin talep ettiği iş bu hizmeti hangi işçiler tarafından ifa ettireceğinin davacının uhdesinde olduğunu, işçi – işveren ilişkisinden doğan alacaklar sebebiyle davalı şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacının kendi inisiyatifiyle çıkarmış olduğu işçilerin kıdem ve ihbar tazminatını işveren sıfatıyla ödemekle yükümlü olduğunu, bu alacaklardan dolayı davalı şirkete rücu edemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.7. maddesinde “Personel …’te bir yıl kesintisiz çalıştığı takdirde yıllık izine hak kazanır. Ayrıca kıdem ve ihbar tazminatından yararlanması için …’in işçinin işine son verilmesini talep ettiği takdirde bu haktan yararlanır. Personellerin kıdem, ihbar, resmi tatil ve yıllık izin alacaklarından işveren sorumludur” denildiğini, iş bu ticari nitelikteki hizmet alım ve satım sözleşmesi hükümleri gereğince davasını ispatlayamayan davacının alacak kalemleri sebebiyle davalı şirkete rücu etmesinde haklı herhangi bir hukuki dayanak olmadığını beyanla, davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK 67. maddesi kapsamında itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu ihtilaf kapsamında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş; davacı/ alacaklının davalı/ borçludan 35.755,02 TL cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren artan oranlarda işleyecek avans faiziyle tahsilinin talep edildiği, davalı/ borçlunun borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince delil olarak, taraflar arasında 07/11/2015 tarihinde akdolunan “Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Sözleşmesi ve Eki”, cari hesap özeti ve dayanak faturalar, kıdem ve ihbar tazminatı alacak talebi kapsamında dava dışı …’ya ait işyeri özlük dosyası ve SGK kayıtları ibraz edilmiştir.
Tarafların usulünce bildirdikleri tüm delilleri toplanmış, iddia ve savunma kapsamında dosyaya yansıyan delillerin de değerlendirilmesi suretiyle takip/ dava konusu alacak isteminin taraf şirketlerin ticari defter kayıtlarına yansıyış şeklinin tespit bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler, sunmuş oldukları raporda özetle ve neticeten; davacı tarafın, sözleşmenin 17.11.2016 tarihinden önce feshedilmesi nedeni ile çalışan personelin 16 günlük alacaklarının bulunduğunu ve fazla mesai yaptıklarını, bu nedenle cari hesap alacağı doğduğunu iddia etmiş ve bu yönde ticari defterlerini delil olarak ibraz etmiştir. Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davalıya birtakım hizmet faturalarının düzenlenmiş olduğunu, bu faturaların neticesinde davacının 17.372,00-TL alacaklı hale geldiği görüldüğünü, bu alacağın 01.09.2016 ve 30.09.2016 tarihleri arasında düzenlenen 16 günlük güvenlik hizmet bedeli + Bayram ve fazla mesai için düzenlenmiş faturadan kaynaklandığı anlaşıldığını, bu faturaların davalıya tebliğ edilmiş olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılmamakla birlikte, davacının ticari defterlerini sunmuş olması, sunulan defterlerin usulüne uygun olmaları sonucu delil niteliği taşımaları, buna karşılık davalının ticari defterlerini sunmaması karşısında davacının anılan bedel oranında alacaklı olduğunun kabul edilebileceği, davacının diğer bir alacak talebinin de, 18.383-TL’lik kıdem ve ihbar tazminatı faturasından kaynaklandığı, bu bedele ilişkin olarak sadece … adlı işçiye ödenen bir miktar kıdem tazminatı belgelerinin dosyaya sunulduğunu, diğer işçilere ise herhangi bir ödeme yapılmadığını ve tedbir amaçlı olarak bu bedelin talep edildiğinin davacı vekilinin sunmuş olduğu 16.10.2018 tarihli dilekçesinden anlaşıldığını, davacı tarafından ödenmeyen bir bedelin davalıdan talep edilebilmesinin olanaksız olduğunu, davacı tarafın, kıdem ve ihbar tazminatı talep edilen işçilerin davalının işyerinde bir yıl süreyle kesintisiz çalıştıkları, başkaca bir işyerinde çalışmadıkları ve işçilerin davalının talimatıyla haksız olarak işten çıkarıldıkları ve bunun neticesinde de kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandıkları geçerli delillerle ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin talebinin yerinde olmadığı, davacının cari hesaba dayalı olarak talep edebileceği alacağın takip tarihi itibariyle 17.372,00-TL olarak hesaplandığı belirtmiştir.
Dosyaya sunulan kök rapora yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetine iş mevzuatı alanında uzmanlığı bulunan bir bilirkişi de dahil edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek raporda özetle ve neticeten; davalının takip tarihi olan 05/10/2016 itibariyle davacıya 17.371,75 TL borçlu olduğunun ibraz ettiği defter ve cari hesap ekstresi ile teyit edildiği, davacının takip ve dava konusu ettiği 30/09/2016 tarih, … no.lu ve 18.383,27 TL bedelli faturanın davalı defterine kayıt edilmediği, dosya kapsamında muvazaa olgusunu gerektirecek bir duruma rastlanılmadığı, davalı yanın itirazının 17.371,75 TL kısmının yerinde olmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 07/11/2015 tarihinde akdolunan Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında ticari ilişki bulunduğu, sözleşmesel ilişki kapsamında davacının bir kısım işçilerin davalının işyerinde çalıştıkları, davacının iddiasının, davalının işyerinde çalışan işçilerin cari hesaptan kaynaklanan bir takım alacaklarının ödenmediği ve yine bu işçilere ait kıdem ve ihbar tazminatının davalının işyerinde çalıştıkları süre dikkate alınarak davalıdan alınması gerektiği, davalının savunmasının ise davacı işçilerinin işyerlerinde çalıştıkları süre boyunca ücretlerinin ödendiği, işçilerin hiçbirisinin işten çıkarılmadıkları ve dolayısıyla ödenmesi gereken bir borcun bulunmadığı yönünde olmakla, iddia ve savunma kapsamında uyuşmazlığın davacının işçilerinin davalı işyerinde çalıştıkları sürede ödenmeyen ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı ve davalının, işçilerin işyerindeki çalışma süreleri ile sınırlı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava dosyasına sunulan ve mahkememizce de benimsenen kök ve ek bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere davacı defterlerine …no.lu Eylül güvenlik hizmet faturası olarak, davalı defterlerine … no.lu Ağustos güv. hizmet fat. olarak kaydedilen 17.371,75 TL bedelli fatura kapsamında davalı yanca ödeme yapıldığının ispat olunamaması sebebiyle davacının bu yöndeki alacak isteminin yerinde olduğu, diğer yandan 30/09/2016 tarih, … no.lu ve 18.383,27 TL bedelli faturanın davalı ticari defter ve kayıtlarında yer almaması, fatura konusu alacak istemine ilişkin kıdem ve ihbar tazminatı talep edilen işçilerin davalının işyerinde bir yıl süreyle kesintisiz çalıştıkları, başkaca bir işyerinde çalışmadıkları ve işçilerin davalının talimatıyla haksız olarak işten çıkarıldıkları ve bunun neticesinde de kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandıklarının ve kaldı ki, davacı yanca dava dışı işçilere kıdem ve ihbar tazminatı olarak ödeme yapıldığının elverişli delillerle ispat olunamaması sebebiyle 18.383,27 TL alacak talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış, hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöndeki itirazın da haksız olması karşısında davacı lehine hükmedilen %20 oranında icra inkar tazminatını da içerir şekilde davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 17.371,75 TL asıl alacak yönüyle KISMEN İPTALİNE, takibin 17.371,75 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında (3.474,35-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.186,66-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 610,61-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 576,05-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 610,61-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 49,30- TL, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 195,00-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 3.244,30-TL yargılama giderinin, davanın red ve kabul oranına göre 1.576,26-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalının yaptığı 14,60-TL vekalet harç ve pul ücreti ile 18,00-TL posta gideri olmak üzere Toplam, 32,60-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 16,76-TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00- TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/09/2020

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .