Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/316 E. 2022/916 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2013/316 Esas
KARAR NO :2022/916

DAVA:Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/10/2013
KARAR TARİHİ:27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Otel odası tahsis sözleşmesine istinaden … turizm AŞ namına, dava konusu çekler tanzim edilerek, sözleşme koşullarında yapılacak konaklama bedelinden alacak doğdukça tahsili amacıyla teslim edildiği, ancak … firmasını kiraca sıfatıyla işletmiş olduğu oteli tek bir satış dahi yapmadan terk ve tahliye ettiğ,i dolayısıyla sözleşme koşullarını ve müvekkil şirkete taahhüt ettiği edim ve ifa borçlarının yerine getirmesinin imkansız hale geldiği, durumun öğrenilmesi üzerine …’ya ihtarname keşide edilerek sözleşmenin feshedildiği, ödenen nakit bedeller ile dava konusunu oluşturan çeklerin işlemsiz olarak kendilerine iadelerinin talep edildiği, ihtara icabet edilmediğinden firma hakkında menfi tespit ve çek iptali ve alacak davası açıldığı, mahkemenin ihtiyati tedbir talebine uyarak 16/07/2023 tarihinde ödeme yasağı kararı verdiği ve durumun ilgili bankaya bildirdiği, çeklerin nama yazılı olarak tanzim edilmiş olmaları TBK 188/1 maddesine tabi olmalarını sağladığı, ilgili maddeye göre çek borçlusu konumundaki müvekkilinin alacağının alacağın temliki yolu ile devir ve temlik eden karşı sahip olduğu savunmaları, çekleri devir alan alana karşıda ileri sürebilmesi imkanının sağladığı, çeklerin nama yazılı olarak tanzim edilmesi amacının da esasen ileriye dönük yapılan ticaretin gereği, bu gibi çekleri teslim ettiği kişilerin vaat ettiği edim ve ifa borçlarını bir sebeple yerine getirmemeleri halinde olası maddi zararlara karşı kendilerini 3. Kişilere karşı da hukuken koruma altına almak için olduğu, nitekim … elindeki dava konusu nama yazılı çekleri vadeleri geldikçe bankaya ibraz ettiği, ibraz edilen çeklerin hesapta karşılığı olduğu halde tedbir kararı nedeniyle ödenmediği, çeklerin arkasına ihtiyati tedbir kararı derç edilerek işlem yapılamadığının yapıldığı, çeklerin bankaya ibrazı ile son hamilin kim olduğu öğrenilerek …. ATM’nin … esas sayılı dosyasından menfi tespit ve çek iptali- istirdat davası açıldığı, davalı faktoring firmasının ilk çek ile birlikte önce ihtiyati tedbir kararınını kaldırılması için kararı veren Anadolu … ATM’nin … esas sayılı dosyasına dilekçe verdiği, aynı zamanda elindeki çek hakkında …. ATM’nin … sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı talep edildiği, mahkemenin muhtemelen vaki ihtiyati tedbir kararının iş yoğuluğu nedeniyle araştırmadan hatalı bir şekilde ihtiyati haciz kararı verildiği, davalının kararı icraya koyarak müvekkilinden icra yolu ile çeklerin masraf ve vekaleti ile birlikte tahsil ettiği, davalı faktoring firmasının …’dan teslim aldığı çekleri araya başka cirolar koyarak hukukun önünde iyi niyetli 3. Kişi olmaya çalıştığı, davalının müvekkil ile … arasında ticari faaliyete olmadığını bildiğinden … ile … arasındaki fatura ilişkisini faktör etmeyi hukuken kendisine garantiye almak için özelikle yarattığı, zira davalı faktoring firmasının … ile …’ın ortaklık yapısını incelemeyecek kadar basiretsiz olamayacağını, şirketler arasında organik bağ olduğunu, davalı faktoring şirketini müvekkili şirketten varsa doğmuş bir alacağının tahsil edebilecek durumda olduğunu, ancak müvekkilinin itibarını zedelemek için haciz işlemi yaptığını, müvekkilinin cebri icra tehdidi altında tüm dosya borcunu yatırmak durumunda kaldığını, davalı şirketin 2. Çeki de tüm menfi tespit davalarından haberdar olmasına karşılık aynı yolla tahsil ettiğini, müvekkilinin ciddi anlamda maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin ödediği bedellerin istirdadı için takiplerden önce açılmış menfi tespit ve çek iptali davası bulunduğundan ve vaki ödemeler ile bu davaların istirdat davasına dönüştüğünden ödenmiş bulunan bedellerin bu davada istirdadı , derdesti rüyet olmaması bakımından talep edilmediği, davanın konusunun haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebi olduğu, davalının haksız takipleri nedeniyle ödemiş olduğu tüm bedellerin faizleri ile birlikte istirdatına ilişkin haklarının saklı olduğunu, İİK 259/1 maddesi gereğince alacaklının koydurmuş olduğu haciz kararlarının haksız olması sebebiyle borçlu ve üçüncü kişinin iş bu ihtiyati haciz sebebiyle uğrayacakları tüm zararlardan sorumlu tutulması gerektiğini, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 27.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat dahil toplam 37.000 TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile dava dışı 3. Kişi arasıda görülen bir dava nedeni ile verilen ihtiyati tedbir kararının müvekkil şirkete uygulanmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirketin davaya konu çekleri usulüne uygun olrak temlik aldığını, dava konusu çekler için Asliye ticaret Mahkemesinin ihtiyati haciz kararı alındığını, mahkeme kararının uygulanmış olmasının hukuka aykırılık unsurunu ortadan kaldırdığını, davacı tarafça … ATM ‘ce verilen ihtiyati haciz kararının iptali için itiraz edilmiş anca itirazın reddine karar verildiği, müvekkil şirketin tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için gerekli şartların oluşmadığı, hukuka aykırılık şartlarının oluşmadığını, davacı tarafından iddialarının gerçek dışı olduğu, müvekkil şirketin gereken özeni gösterdiği, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, huzurdaki , dava ile sebepsiz zenginleşmeyi amaçladığını, davacı tarafından dava konusu çekler için dava dışı Egerye firmasına protokol yapıldığı, dava dışı …’nın keşideci ve … giyim firmasının kefil olduğu bonolar alındığı, böylece borcun tasfiye olduğunu, ve davacı tarafça öz konusu bonoların İstanbul… İcra müdürlüğünün … esas, … ve … esas sayılı dosyalarından icra takibine konu edildiğini, kaldı ki davacı taraf ticari defterleri incelendiğinde sözü edilen bonoların alıma sebebi ile dava dışı … firmasının borçlu olmadığının açıkça anlaşılacağını, alınan bonolar ile borcun tasfiye edildiğini, kısaca davacı tarafın maddi olarak bir kaybının olmadığını, manevi tazminat şartlarının gerçekleşmediğinden bahisle usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, ilgili dosyalar celp edilmiş, taraf tanıkları dinlenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Mahkememizin 12/10/2015 tarihli celsesinde ara kararı gereğince bilirkişi inceleme kararı verildiği, 05/02/2016 tarihinde bilirkişilere tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …’in 11/02/2016 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın iddia ettiği üzere … AŞ nin herhangi bir alacağı doğmadığı halde alacağın temliki suretiyle dava konusu çekleri tedavüle çıkardığı, … AŞ ile … AŞ arasında organik bağ bulunduğu ve üçüncü bir kişiye alacağı temlik ettiğini göstermek amacıyla … faktoring şirketine temlik edilmiş olduğu hususlarının mahkemede subut bulması halinde , bu temlikin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağını, bu durumda olmayan bir alacak üçüncü kişilere temlik edilemeyeceği, dolayısıyla … Faktoring AŞ de sözde alacağı için aldığı ihtiyati haciz kararı ve bu kararın tatbikinin haksız olacağını, İİK hükümleri çerçevesinde haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat istenebilmesi için ihtiyati haczin haksızlığı şartı gerçekleşmiş olacak ve maddi zarar davalıdan istenebileceğini, manevi zarar bakımından ise davalının mahkemece kusurlu bulunmasının gerektiğini, bu zararların tazmininde faizlerin işlemeye başlayacağı tarihin ise davacının menfi tespit davasında istirdat davasına dönüşen davasının sonucuna göre alacağının mevcut olmadığının sabit olursa belirlenebileceğini, davalı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü gibi geçerli bir alacak temlikinin var olduğu mahkemece takdir edilecek olursa davalı … Faktoring AŞ nin alacağının tahsil için davacı … AŞ ye karşı takip yapması ve ihtiyati haciz uygulanmasının herhangi bir haksızlık içermeyeceği kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 11/04/2026 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince davacı vekilinin iddia ettiği valör zararının mevcut olup olmadığı, varsa oranı maddi tazminat oranının tespiti için dosyanın taraf itirazları alacağın varsa faiz başlangıç oranının ticari defter ve kayıtlar üzerinde değerlendirme yapılması için dosyanın resen seçilen bilirkişi …’a tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’ın 20/10/2016 tarihli raporunda özetle; Davacı … … Turistik Servisleri AŞ’nin dava dışı … Turizm Aş ile aralarında 15/092012 tarihinde akdedilen Hotel Kontenjan sözleşmesi kapsamında teslim edilen 29/08/2013 tarihli … seri nolu 90.000 TL ve 28/09/2013 tarihli … seri nolu 90.000 TL tutarlı nama yazılı iki adet … bankası çeki teslim edildiği, davacı iddialarına göre sözleşmenin feshi ve çeklerin konusuz kaldığı gerekçesi ile dava dışı firmadan iadesinin talep edildiği, iade edilmeyen çeklerin temlik cirosu ile tedavüle konulduğu en son davalı faktoring firması tarafından faktoring işleminin teminatı olarak devir ve temlik alınan çeklerin yine davalı firma tarafından alınan ihtiyati haciz kararlarının …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarında yapılan icra takibi neticesinde davacıdan toplam 238.691,80 TL olarak tahsil edildiğinin görüldüğünü, dava konusu çeklerin TTK 785/1-b ve 788/2 hükümleri gereğince emre yazılı olmayan çekler olup , bunların ciro yolu ile degil alacağın temliki sureti ile devredilebileceğini, davacı firmanın dava konusu çeklerin icra yolu ile tahsilinden önce Anadolu … ATM nin … esas sayılı dosyasında her iki çek için ihtiyati tedbir kararı aldırdığı, dava dışı … firmasına ödenmemesi için … bankasına bildirildiği, davalı faktoring firması tarafından bankaya ibraz edilen çeklerin arkasına bankaca ihtiyati tedbir kararını veren mahkeme kararı nedeniyle ödeme yasağı kararı dercedilerek işlemsiz iade edildiğinin görüldüğü, davalı faktoring firmasının davacı firma aleyhine giriştiği icra takibinin haksız olduğu kanaatine ulaşılması halinde davacı firmanın davalı faktoring firmasının 11/10/2013 tarihinde icra yolu tahsil ettiği çek bedellerinden ötürü uğradığı maddi zararı 57.789 TL olduğu, davacının 27.000 Tl maddi tazminat talebi ile bağlı olduğu şimdilik 10.000 manevi tazminat talebinin ise sayın mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 08/03/2017 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince; haksız ihtiyati haciz sebebiyle ödeme zorunda kalındığı bildirilen değerin bu dönemde valör değeri en yüksek bankaca değerlendirilebilecek faiz değerinin tespiti için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi 13/06/2017 tarihli ek raporunda özetle; davacı tarafından icra dosyasına ödenen tutarların ödeme tarihleri esas alınmak kaydıyla ödendiği tarihten dava tarihine kadar ilgili dönemde geçerli T.C.M.B bildirimli bankalarca TL üzerinden açılan 1 yıla kadar vadeli mevduata uygulanacağı bildirilen azami faiz oranı olan yıllık %18 esas alınmak kaydıyla davacının uğradığı maddi zararın karşılığı olarak 27.000,00 TL ve şimdilik 10.000,00 Tl manevi zararın tazmini talepli huzurdaki görülen davada davacı firmanın; 25/10/2013 dava tarihine kadar geçen süre içinde hesaplanan maddi zararı 2.644,81 TL olup, davacının aşan (27.000) talebinin yerinde olmadığı, 2.644,81 TL zararına tahsile kadar avans faizi işletilmesinin mümkün olduğu, 10.000,00 TL manevi tazminat talebinin ise sayın mahkemenin takdirinde olduğuna ilişkin rapor düzenlenmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde;

Dava konusu 29.08.2013 tarihli ve 90.000,00 TL bedelli ve 29.09.2013 tarihli ve 90.000,00 TL bedelli çeklerin davacı tarafından dava dışı … … Şirketi namına keşide edildiği, çeklerin temlik cirosu ile davalı … Faktoring AŞ.’ye geçtiği;
Davalı … Faktoring AŞ. Tarafından davacıya karşı dava konusu çeklere ilişkin İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı ve İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyalarından ihtiyati haciz kararı alarak, bu kararları …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyaları uygulattığı, davacı tarafından haciz baskısı altında bu icra dosyalarına (117.118,24 TL + 117.604,90 TL =) 234.723,14 TL toplam ödeme yapıldığı;
Davacı ile dava dışı …… Şti. arasında arasında, 15.09.2012 tarihli “Hotel Kontenjan Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşmenin akdedilmesinden sonra davalının bu sözleşmenin konusunu oluşturan otelin işletmeciliğini bırakması üzerine, davacı tarafından davalıya, 29.04.2013 tarihli ihtarname çekilerek taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete yapılmış olan ödemelerin ve çeklerin iadesinin talep edildiği ve sözleşmenin feshedildiği, akabinde, davacı ile dava dışı …… Şirketi arasında imzalanan 11/05/2013 tarihli sözleşme konusunun 15/09/2012 tarihli hotel kontenjan sözleşmesinin feshi olduğu, dava dışı şirketin dava konusu 2 adet çekte dahil olmak üzere 858.485,47 TL borçlu olduğunu kabul ettiği, dava dışı şirketin söz konusu borcun 600.000,00 TL tutarındaki kısmını davacının hesabına nakit olarak banka hesabına havale edeceği, bakiye 258.485,47 TL kısmı için 12 adet bono verileceği, bunun karşılığında davacının ise dava dışı şirkete verilen 3 adet çekin vadesi geldiğinde ödeyeceği ancak dava dışı şirkrt tarafından verilen senetlerin herhangi birisinin süresinde ödenmemesi halinde davacının çek ödemelerini durdurabileceği konusunda tarafların anlaştıkları;
Davacı tarafından, dava dışı … …Şirketine karşı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile, dosyamızda dava konusu olan 2 adet çeke ilişkin, ihtiyati tedbir talepli menfi tespit, çeklerin iptali ve istirdat talepli dava açıldığı, dava konusu çeklere 24.07.2013 tarihinde ödeme yasağı tedbiri kararı verildiği, tedbir kararının uygulandığı;
Davacı tarafından, dosyamız davalısı … Faktoring AŞ. Ve dava dışı ……Şirketi ile … … AŞ.’ye karşı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile, dosyamızda dava konusu olan 2 adet çeke ilişkin, ihtiyati tedbir talepli menfi tespit, çeklerin iptali ve istirdat talepli dava açıldığı, bu dava dosyasının …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği;
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile asıl ve birleşen dosya yönünden yapılan yargılamaya ilerleyen aşamalarda …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunduğu, karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesince bozulması üzerine, 2016/419 Esas sayılı esasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu ve yapılan yargılama sonunda …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı 15.12.2020 tarihli kararı ile;
A)Asıl dosya yönünden;
1-Davacının menfi tespit davasının KABULÜ ile, davaya konu … Bankası A.Ş … şubesine ait 29/08/2013 keşide tarihli … çek numaralı, 90.000,00 TL bedelli, … Bankası A.Ş … şubesine ait 28/09/2013 keşide tarihli, … çek numaralı, 90.000,00 TL bedelli 2 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çek bedeli olarak ödenen 234.723,14 TL’nin 112.300,00 TL tutarındaki kısmına 23/09/2013 tarihinden itibaren, 5.304,90 TL kısmına 08/10/2013 tarihinden itibaren, 117.118,24 TL tutarındaki kısmına 11/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacının kötü niyet tazminatının kabulü ile 2 adet çek toplam bedeli olan 180.000,00 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 36.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının alacak davasının kabulü ile 201.832,47 TL’nin 78.485,47 TL tutarındaki kısmına 17/07/2013 tarihinden itibaren, 123.347,00 TL tutarındaki kısmına 24/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
B) Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davası yönünden;
1-Davalı … … A.Ş aleyhine açılan davanın feragat nedeni ile reddine,
2-… Faktoring A.Ş ve … Giyim San.Tur. Ve Tic. Ltd.Şti aleyhine açılan davanın kabulü ile … Bankası A.Ş … şubesine ait 29/08/2013 keşide tarihli … çek numaralı, 90.000,00 TL bedelli, … Bankası A.Ş … şubesine ait 28/09/2013 keşide tarihli, … çek numaralı, 90.000,00 TL bedelli 2 adet çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile çek bedeli olarak ödenen 234.723,14 TL’nin 112.300,00 TL tutarındaki kısmına 23/09/2013 tarihinden itibaren, 5.304,90 TL kısmına 08/10/2013 tarihinden itibaren, 117.118,24 TL tutarındaki kısmına 11/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davallardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Dava konusu 2 adet çek toplam bedeli olan 180.000,00 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 36.000,00 TL’nin davalı … Giyim San.Tur. Ve Tic. Ltd.Şti’nden alınarak davacıya verilmesine, … Faktoring A.Ş aleyhine talep edilen kötü niyet talebinin reddine,
Dair karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıyay 11. Hukuk Dairesince onandığı, karar düzeltme isteminde bulunulmadığı, kararın 09.09.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada, davacı tarafça, dava konusu çeklerden dolayı haksız ihtiyati haciz uygulandığı ileri sürülerek, davalıdan 27.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir.
Davalı tarafça davanın reddi talep edilmiştir.
Haksız ihtiyati hacizden alacaklının tazminata mahkum edilebilmesi için; borçlunun malları için ihtiyati haciz kararı alınmış ve bu karar yerine getirilmiş olmalı, ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı, haksız çıkmış olmalı, borçlu (veya üçüncü kişi) malları üzerine ihtiyati haciz konulmuş olmasından bir zarar görmüş olmalı ve zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Burada davalı alacaklının kusurlu olması şart değildir, yani buradaki sorumluluk kusursuz sorumluluktur. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür
İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir (Bkz. Prof. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK’nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 15/06/2017 Tarih 2015/8279 Esas-2017/4104 Karar sayılı kararı).
Dava konusu çekler, TTK m. 785/1-b ve m. 788/2 hükümleri uyarınca emre yazılı olmayan çekler olup bunlar ciro yoluyla değil, alacağın temliki suretiyle devredilebilir ve bu devir alacağın temliki sonuçlarını doğurur. Alacağın devrinin geçerliliği adi yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır (TBK m. 184/1). Bir kişinin var olmayan veya sahibi olmadığı bir hakkı devretmesi hüküm ifade etmez. Buna karşılık bir kişi henüz henüz iktisap etmediği gelecekteki alacak hakkını önceden devredebilir. Böyle bir durumda alacağın devri, devredenin alacağı kazandığı anda hüküm ifade eder. Borçlu alacağın devredildiğini öğrendiği sırada mevcut olması şartıyla, devredene karşı ileri sürebileceği itiraz ve defileri, alacağı devralana karşı da ileri sürebilir (TBK m. 188/1).
Dava konusu çeklerin, davalı faktoring şirketi tarafından temlik cirosuyla geçtiği; Davacı ile dava dışı …… Şirketi arasında imzalanan 11/05/2013 tarihli sözleşme konusunun 15/09/2012 tarihli hotel kontenjan sözleşmesinin feshi olduğu, dava dışı şirketin dava konusu 2 adet çekte dahil olmak üzere 858.485,47 TL borçlu olduğunu kabul ettiği, dava dışı şirketin söz konusu borcun 600.000,00 TL tutarındaki kısmını davacının hesabına nakit olarak banka hesabına havale edeceği, bakiye 258.485,47 TL kısmı için 12 adet bono verileceği, bunun karşılığında davacının ise dava dışı şirkete verilen 3 adet çekin vadesi geldiğinde ödeyeceği ancak dava dışı şirket tarafından verilen senetlerin herhangi birisinin süresinde ödenmemesi halinde davacının çek ödemelerini durdurabileceği konusunda tarafların anlaştıkları; Kesinleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında, dava dışı … … Şirketinin bono ödemelerini yapmadığının tespit edilerek, dava konusu çeklerin bedelsiz olduğu kabul edilerek, hem dava dışı şirkete karşı açılan asıl davada, hemde dosyamız davalısına karşı açılan davada, dosyamız davacısının dava konusu çeklerden dolayı menfi tespit ve istirdat taleplerinin haklı olduğu kanaatine ulaşılarak, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verildiği, bu dosyanın davamız açısından kesin delil niteliğinde olduğu; …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında verilen kararına göre, davacının dava konusu çeklerden dolayı, ne dava dışı şirkete ne de çekleri temlik cirosuyla alan davalı faktoring şirketine borcunun olmadığı, hacizlerin haksızlığının ortaya çıktığı, davalı faktoring şirketinin, çekler için verilen ödeme yasağı tedbiri bulunmasına ve bunu bilmesine rağmen çekler için ihtiyati haciz kararları alarak, bu kararları icra takipleri yaparak uyguladığı ve haciz baskısı ile icra dosyalarınında tahsilat yaptığı, bundan dolayı kusurlu olduğu anlaşılmış ve değerlendirilmiştir.
Davacının maddi tazminat talebinin değerlendirilmesinde;
Davacı borçlunun malları için davalı tarafça ihtiyati haciz kararları alınarak ve bu kararların yerine getirilmiş olduğu, davalının ihtiyati haciz kararlarında haksız olduğu anlaşılmakla birlikte, davacının çek bedellerinin ödenmesinden doğan zararlarınının bedellerin ödeme tarihlerinden itibaren faizleri ile birlikte kesinleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında karara bağlandığı, davacının çek bedellerinin ödenmesinden doğan zararlarının dışında başkaca maddi zararı olduğu dosya kapsamında toplanan delillerden anlaşılamadığından bu kapsamda davacı tarafın da bir ispatı bulunmadığından, davacı tarafın maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde;
Davacının malları için davalı tarafça ihtiyati haciz kararları alınarak ve bu kararların yerine getirilmiş olduğu, davalının ihtiyati haciz kararlarında haksız olduğu, çekler için verilen ödeme yasağı tedbiri bulunmasına ve bunu bilmesine rağmen çekler için ihtiyati haciz kararları alarak, bu kararları icra takipleri yaparak uyguladığı ve haciz baskısı ile icra dosyalarınında tahsilat yaptığı, bundan dolayı kusurlu olduğu anlaşılmakla ve haksız yere davacının mallarının haczettirilmesi, davacının ticari itibarına saldırı teşkil eden ve TBK’nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranış olmasından dolayı, davacının manevi tazminat talebinde haklı olduğu, talep edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın makul olduğu kanaatine ulaşılarak, davacının manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı tarafça açılan MADDİ TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE,
2-Davacı tarafça açılan MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Maddi tazminat davası nedeniyle alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 631,90 TL harçtan MAHSUBU ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Manevi tazminat davası nedeniyle alınması gereken 683,10 TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 631,90 TL harçtan maddi tazminat bakımından alınması gerekip mahsup edilen 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 551,20 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 131,90 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 551,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Maddi tazminat davası yönünden; Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-Manevi Tazminat davası yönünden; Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 24,30 TL başvuru harcı, 277,00 TL posta gideri ve 1.700,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 2. 001,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 540,89 TL’sinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-HMK 333. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır