Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/426 E. 2019/721 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2009/426 Esas
KARAR NO : 2019/721

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 10/06/2009
KARAR TARİHİ : 23/10/2019

Davacı vekili tarafındaın davalılar aleyhine mahkememize açılan; “Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafındaın sunulan 10/06/2009 tarihli dava dilekçesinde özetle: Çanakkale’de bulunan …Çiftliğinin malikinin … olduğunu, …nun (…) bu çiftliği, yine sahibi (hakim ortak) ve tek imzayla yetkili bulunduğu … Ticaret AŞ’ye (…) organik tarım ve eko- turizm faaliyetlerinde bulunmak üzere kiralamış olduğunu, … ve sahip olduğu… kiraladığı bu çiftliğin, işletme ve elde edilecek ürünlerini pazarlama/satma yetkilerini müvekkile … ve sahibi ve temsilcisi olduğu şirkete devretmek istemiş, bu devirle ilgili sözleşme öncesi tüm görüşmeler… ile yapılmış olduğunu, yabancı olan müvekkilinin, …’nin muhatap olarak verdiği güvence ve taraf olduğu izlenimiyle akdi ilişkiyi kabul etmiş ve sözleşmeyi imzalamış olduğunu, sözleşmenin altına… dışında, …’nun ismi de açılmış ve imza; ismin altına ve kaşenin de üstüne gelecek şekilde atılmış olduğunu, …’ın müvekkilinin keşide etliği ihtarnamelere bir itirazı da olmamış olduğunu, taraflarca imzalanan 15.03.2005 tarihli …Çiftliği işletme ve ürün satış sözleşmesi 10 yıllık bir proje olduğunu, bunun ilk 3 yılı yapılanma ve yatırım dönemi olarak kabul edilmiş olduğunu, müvekkili şirket ve temsilcisi … sözleşmenin imzası tarihinden itibaren tüm emek ve birikmiş sermayesi ile bu iş için …Bankasından aldığı 150,000TL krediyi, …Çiftliğine hasretmiş, müvekkilince yapılan yatırım, iş ve verilen servis ve hizmetleri ile “…”ın bir marka olmuş, Türkiye ziyaretinde … onuruna İngiltere Başkonsolosluğunca verilen yemekte, İngiliz vatandaşı olan …’in özverili girişimciliği ile… organik ürünleri tüketilmiş olduğu, Bu durum …’in Türkiye seyahati boyunca devam etmiş, markanın tanıtımı yapılmış, ‘‘…” tüm basında yer almış olduğunu, bunun da pazar ve talebini arttırmış olduğunu, “…’ın kalitesi ve güvenilirliği tescil edilmiş, yol, elektrik, su bağlantı ve dağıtımıyla arazinin tamamı üretime sokulmuş olduğunu, ürün satış, pazarlama, dağıtım sistemi örgütlenmiş ve İstanbul-Ankara-İzmir abonelerine her hafta ürün (kutu) teslimatı sistematik olarak yapılmaya başlanmış olduğunu, turistik tesislerde organik menü zorunluluğu gündemde olduğu için tatil köyü zinciri …’ın ikisiyle temaslara başlanmış olduğunu, … ile ile ilgili 3 adet numune …yapılmış ve çalışmalar devam etmiş olduğunu, davalının müvekkili şirketin birikmiş alacaklarını ödememek için nitelikli dolandırıcılık iddiasında bulunmuş ve müvekkilini acze düşürmek İçin … Noterliğinden keşide ettiği 05.12.2008 Tarih ve… sayılı ihtarnameyle sözleşmeyi feshetmiş olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin bir taraftan Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na Hz.No, … savı ile suç duyurusunda bulunmuş, diğer taraftan İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde ‘”tahakkuk etmiş faturalı alacakların tahsili” için dava açmış olduğunu, davalıların hem sözleşmeye aykırı olarak sözleşmeyi haksız, zamansız ve dayanaktan yoksun feshederek, hem de tahakkuk etmiş müvekkil alacaklarını ödemeyerek akde muhalefet etmiş olduklarını ve müvekkiline zarar vermiş olduklarını, davalıların sözleşmeye göre ödeme ve müvekkilinin maddi ve manevi tüm zararlarını tazmin etme sorumluluğu olduğunu, sözleşmeye aykırı olarak “akdin feshi ve tahakkuk etmiş alacakların ödenmemesi” sebebiyle davalıların yol açtığı müvekkilinin zararlarını ortaya koyan, ödeme yapma mükellefiyeti getiren maddi vakıa ve delillerin, yoksun kalınan kazanç: bu süre içinde işletmeden elde edilmesi beklenen (planlanan) işletme karı, 6.535.982TL olup 1/2’si olan (sözleşme madde 11) 3.267.991 TL müvekkilinin alacağı olduğunu, 15.03.2005 tarihli sözleşme ile ilk İşletme yılı 31.12.2006 olarak kabul edilmiş olduğunu, bu yıl hariç olmak ve takip eden yıldan başlamak üzere mali yıl bazında 3 yıl fesih yasaklanmış, ancak bu süreyi takiben 2 yıl sonrasında hüküm ve sonuç doğurmak üzere taraflara fesih hakkı tanınmış olduğunu, bu durumda 2007,2008 ve 2009 yılları için sözleşmenin feshedilemeyeceğini, davalının 05.12.2008 tarihli feshinin, 2009 mali yılını takiben ve 2 yıl sonra hüküm ve sonuç doğuracağından sözleşmenin 2011 mali yılının bitiminde sona ermiş olacağını, böyle bir fesih halinde Sözleşme 13-a bendi ile 1 mali yıl daha işletme karı bazında kar payının ödeneceği kararlaştırıldığından, davalının, 2007-2012 yılı sonuna kadar olan 6 mali yıl için tahakkuk edecek işletme karının 1/4 ‘si tutarındaki bir miktarı müvekkiline borçlu olduğunu, bunun da miktarının 1,960.794,60 TL olduğunu, fesih/ödememe sebebiyle maruz kalınan zararların; Müvekkil şirket işletme sözleşmesine güvenerek, sürekli ve düzenli bir kazanç elde edeceğini planlayarak…Bankası’ndan … Şubesinden 150.000YTL kredi almış ve bu parayı çiftlik yatırımları için kullanmış olduğunu, her ay ödenmesi gereken paranın 6.414,88 TL olup fesih tarihi itibariyle kalan borç 83,393 TL ödenememiş olduğunu,…’ ın organik ürün dağıtımının müvekkili şirket ve çalışanları tarafından yapılmış olduğunu, bu nedenle ürünlerin bozulmaması için 2 tane…transit araç (… plakalı 28.508,03 TL değerinde ve …plakalı 27.536,90TL değerinde) alınmış ve yine dağıtım için 5,050TL’ye müvekkil şirketin Istanbul-Çubuklu’da bulunan fidanlıktaki iş yerinde bir soğuk hava deposu yaptırılmış olduğunu, nakliye-dağıtım ile ilgili petrolün, …’ten cari hesap ilişkisi içinde alınmış olduğunu, müvekkilinin …AŞ’ye dan borç ödenememiş olduğunu, Kadıköy … İcra müdürlüğü … sayılı dosyadan Beykoz İcra Müdürlüğü 2008/4282 Tal sayılı dosya ile 10.697,19TL için haciz uygulanmış olduğunu, sözleşmenin feshinin, Aralık 2008 tarihinde yapıldığı halde davalıların çiftliği Mart 2009 ayı içinde teslim almış olduğunu, bu tarihe kadar müvekkilinin Çanakkale İntepe’deki kiralık dairesini boşaltamamış, 4 ay fazladan (400TL kira, 180TL aidat, 154 Elktr, 38 Su) ki toplam aylık 750TL’den 3.000TL kira ve masraf ödemek zorunda kalmış olduğunu, çiftlikle çalışan müvekkilinin 4 çalışanın işi, çirtliğin geri alınmasıyla son bulmuş ancak tazminatları ödenememiş olduğunu, bu çalışanların …, …. …. … ve …Üsküdar … İş mahkemesinin … sayısında tazminat davası açmış olduğunu, müvekkilinin İstanbul-Çubuklu’da kiracısı bulunduğu fidanlığa ait kira (aylık 10.000TL) elektrik su parası, müvekkilin tahakkuk etmiş alacakları ödenmeyince ödenememiş olduğunu, daha önce kazanç temin ettiği bu yer de elinden alınmış olduğunu, müvekkiline ait … (16.000TL) – … transit (12.000TL)- … transit (14.000TL) – … transit (12.000TL)-… ( 6,500TL) Marka ve plaka sayılı araçlar üzerine hem … Vergi Dairesi ve hemde işçi alacakları için hacız ve tedbir konulmuş olduğunu, araç satışıyla finansman temini imkanı da ortadan kalkmış olduğunu, müvekkilinin, davalılar tarafından ödeme aczine düşürülmüş ve hiçbir gelir kaynağı kalmamış olduğunu, dava tarihi itibariyle Vergi borcu 33,003,00TL – SSK borcu 79.894,62TL- Bağ-Kur borcu 7.461,00TL- Şan oto araba tamir borcu 860,00TL tutarlarında borçlarının ödenememiş olduğunu, sözleşmeye göre ödenmesi gereken miktar; Çanakkale … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…esas sayılı dosyasıyla yapılan mahallen keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; 3 yıllık süre zarfında yapılan kültürel ve tarımsal çalışmalar neticesinde toprağın % 25 oranında değer kazandığı belirtilmiş ve ayrıca 570.472,71TL ederinde bir servet değerinin davalıya intikal ettiği belirlenmiş olduğunu, …çiftliğinin değeri, müvekkili ile sözleşmenin yapıldığı Mart 2005 tarihinde rayiç değeri, 2.000.000 US Dolar iken fesih tarihi itibariyle 2008 yılında rayiç değeri 8.000.000US Dolar, davalılar, en az 6,000.000 US Dolar zenginleşmiş olduğunu beyan ederek maddi ve manevi zararların ödenmesini güvence altına almak üzere işletilen ihtilaflı arazi üzerine öncelikle ihtiyati tedbir vaz’ına; yasa ve sözleşmeden doğan diğer tüm ve talep ve haklar ile belirtilen alacakların fazlası ve faiz hakkı saklı kalmak kaydıyla yoksun kalınan kazanç için 5.000 TL; ancak itfa veya tasfiye ile nihai olarak hesaplanabilecek olan fesih ve ödememe sebebiyle maruz kalınan zararlar için 5,000TL; bilirkişi raporuyla hesaplanan ve davalılara intikal eden servet değeri için 5.000TL; sözleşmeye göre yapılan yatırımlarla davalı arazisi en az % 25 değerlendiğinden bu miktar için 5.000,00 TL ile 20.000,00 TL manevi tazminatın yargılama masrafları ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı … Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava-dışı … ve …, hem müvekkil şirket olan … A.Ş..nin yetkilisi, ortağı ve müdürü olup, hem de davacı şirketin temsilcileri olduğunu. davacının var olduğunu iddia etmiş olduğu sözleşmenin müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 15.03.2006 tarihinde imzalanmış olduğunu, dayanak yapılan sözleşme edimlerinin davacı şirket tarafından yerine getirilmediği gibi, sözleşme hiçbir zaman yürürlüğe girmemiş olduğunu, düzenlenen herhangi bir tutanak mevcut olmadığını, Sözleşmenin II no’lu eki olmadığını, davacı şirketin, taahhüt etmiş olduğu işletme sermayesini temin etmemiş olduğunu, geçerli olmayan ve yürürlüğe girmeyen bir sözleşmeye rağmen davacı şirketin temin etmesi zorunlu olan tarımsal işletme ile … işletmesi için gerekli olan işletme sermayesinin, …Bankası A.Ş.’nden müvekkili şirket adına temin edilmiş ve müvekkilinin şirket borçlandırılmış olduğunu, davacı tarafından konulmuş herhangi bir işletme sermayesi olmadığını, davacı şirket yetkililerinin, fizibilite raporu hazırlamış ve 2006 yıimda 322.000-TL, 2007 yılında 727.000-TL ve 2008 yılı nda ise 1,647.000-TL kar edileceğine dair fizibilite raporu hazırlamış olduğunu, ancak defter ve kayıtlarla da sabit olmak üzere; 2006 yılında 559.000-TL, 2007 yılında 439,000-TL zarar yapılmış olduğunu, 2008 yılı itibariyle de şirket zarar etmiş olup, işçi aylıkları, SSK primleri ve başkaca borçların da ödenmemiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından taşınmaz kirası ödenmediğinden – müvekkil şirket yetkilileri aynı zamanda davacı şirketin de yetkilileri olup, kasıtlı olarak zarar ettirilmiş ve kira ödenmemiş olduğundan- kira sözleşmesi kiralayan … tarafından feshedilmiş olduğunu, fesih ihbarı, sözleşme gibi hukuken geçersiz olduğunu, davacı şirketin yürürlükte olmayan ve tatbik imkanı bulunmayan bir sözleşmeye dayanmak suretiyle hak iddia etmesi kötün iyetinin delili olduğunu, davacı şirket yedindeki ve/veya nezdmdeki aktifinden ve gelirlerinden herhangi bir para harcanmamış olduğunu, davacı şirket yetkililerinin kötü niyetle hareket ederek müvekkili şirketi sürekli, sevk ve teslimini ispat edemedikleri hayali mal ve hizmetlere kestikleri faturalarla borçlandırmış olduklarını, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarına işlenen borç kayıtlarının hayali olduğunu, davacı şirket adına faturaları düzenleyen ve müvekkil şirket adına faturaları alan kişiler aynı kişiler olduğunu; Davacının “yol, elektrik, su bağlantı ve dağıtımıyla arazinin tamamı üretime sokulmuştur” iddialarının da hilafı hakikat iddialar olduğunu, çünkü; arazinin üretim yapılan alanı tüm arazinin %10’nunun altında olduğu gibi, bu %10’luk kısımda üretim yapılabilmesinin finansmanı da davacı tarafından sağlanmamış olduğunu, hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceği geçerlilik hükümlerini taahhüt ederek ve buna rağmen kasıtlı olarak bunları ifa etmeyen davacı şirketin bu davranışlarından dolayı müvekkil şirket zarara uğratılmış olduğunu, borçlandırılmış ve olumlu karlarından yoksun bırakılmış olduğunu, davacı şirket kendi namına kredi almamış, hatta alamamış olup kredi başvurusu reddedilen davacı şirketin kredibiIitesinin bulunmadığının açık göstergesi olduğunu, davacı şirketin fizibilite raporunda 2006, 2007 ve 2008 yılındaki toplam kar öngörüsü: 2.696.000-TL olmasına rağmen kar elde edilememiş aksine müvekkili şirketin zarara uğratılmış olduğunu, 750-TL’sınin dâhi ödemeklen acze düşen davacı şirketin 10 yılda 6.535.982-TL kar elde edeceği iddiaları izahtan vareste olduğunu, maddi ve manevi zararı söz konuşu olanın müvekkili şirket olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebi istemi koşulları bulunmadığını beyan ederek dayanaksız ve haksız, yasal koşulları oluşmayan ihtiyati ledbir talebi ile davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davaya konu sözleşmenin ne tarafı ne de kefili olarak bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, Tarafların … A.s. İle …Şti. olarak belirlenmiş olduğunu, müvekkili tarafından … A.Ş.’ni temsilen, … tarafından da …Şti. temsilen imzalandığını,müvekkili …’nun… şirketi kaşesi üzerini imzalamış olduğunu, nitekim …’da… şirketinin kaşesi üzerini imzalamış olduğunu, bu hususlar sözleşmenin şirketler arasında akdedildiğini, hiçbir şeklide gerçek kişilerin bu sözleşmenin tarafları olmadığını da açıkça göstermekte olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı …Ş (…) ile davacı…- … Şti. (…) arasında yapılmış ve imzalanmış sözleşmenin incelenmesinde; Sözleşmenin tarihsiz olduğu ( Ancak dava dilekçesi ve davalı … AŞ’ nin … Noterliğinden gönderdiği sözleşmenin feshine ilişkin 05/12/2008 tarih ve… yev nolu ihtarnameden anlaşıldığı üzere sözleşmenin 15/03/2005 tarihinde imzalanmış olduğu)…, kuruluş amaçları doğrultusunda organik tarım ve … faaliyetlerinde bulunmak üzere aşağıda tanımlanan …Çiftliğinin kiralamış ve şirketin …şubesini oluşturmuş ve…, kiraladığı çiftliğin işletme ve elde edilecek ürünleri pazarlama/satma yetkilerini…’a devretmek istemiş olduğu,…’ın ise, …Çiftliği’nin tarımsal ve … işletmesini, ürün pazarlama ve satışım işbu Sözleşme şartlarında üstlenmeyi kabul etmiş olduğu, tarafların karşılıklı kabulle anlaşmış oldukları,…’ın, Sözleşme’yi imzalamakla , tüm varlıkları ile birlikle kiralamış olduğu …Çiftliği’ni ve elde edilen her türlü ürünü, “… “ markası ile pazarlanması kaydıyla…’a devretmeyi kabul ve taahhüt etmiş olduğu,…, Sözleşme’yi imzalamakla, …Çiftliği’nin TR Organik Tarım Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak tarımsal ve … işletmesini ve ürün satışını kabul etmiş ve üstlenmiş olduğu,…, …Çiftliği’nin rutin işletilme, ürün pazarlaması ve satışında…’ın tek yetkili olduğunu ve kararlarında muhtar olduğunu, doğrudan ve dolaylı olarak işletme, pazarlama ve satış süreçlerine müdahale etmeyeceğini, kendisinden beklenen kararlarda ve eylemlerde gecikmeyeceğini ve söz konusu süreçleri olumsuz etkilemeyeceğini, üçüncü kişilerden gelebilecek her türlü talep ve müdahaleleri önleyeceğini peşinen kabut ve taahhüt etmiş olduğu, sözleşmenin süresinin 10 yıl olduğu, işletme karının %50 %50 paylaşılacağı, ilk üç yılı hariç olmak üzere sözleşme süresinin kalan kısmı içinde ve herhangi bir zamanda 2 yıl öncesinden yazılı ihbarda bulunularak sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilebileceği, bu maddeye göre sözleşmenin… tarafından feshi halinde fesih tarihine ait mali yıl ve devamı 1 mali yıl için öngörülen işletme karı bazında kar paylarının toplam tutarını ve…’ın fesih tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş ancak ödenmemiş tüm alacaklarını fesih tarihinden itibaren 90 gün içinde… tarafından ödeneceğinin ve sair hususların hüküm altına alındığı anlaşılmış, sözleşmenin bir örneği dosya arasına aldırılmıştır.
Davacı tanığı … duruşmada; “Ben taraflar arasındaki ilişkide ve sözleşmenin başlangıcında davacı yanında danışman olarak yer aldım. Taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalı …’na ait taşınmaz, davacı şirket tarafından organik tarım yapılmak üzere işletilecek ve kârı paylaşılacaktı, kâr paylaşımı bu işletme sözleşmesi taraflar arasında imzalandıktan sonra davalı …’na ait 600 dönümü orman, 1000 dönümü tarım arazisi olan 1600 dönüm arazide davacı şirket organik tarım yapmak üzere yolları yaptı, 135 metre kazarak su çıkardı, serayı kurdu, paketleme bölümünü açtı, yapılacak iş uzun döneme yayılı olduğundan ve sözleşme 10 yıl süreli olduğundan ilk yıllar davacı tarafın bu taşınmaza yatırımı ile geçti, ürün alındıktan ve satılmaya başlandıktan sonra, ki davacı tarafın 200’e yakın satış abonesi oluşmuştu, davalı … tarafından kâr edilmediği, zarar edildiği gerekçesiyle sözleşme feshedildi. Ben sözleşmenin şekil şartlarına uygun olarak feshedilip edilmediğini bilmiyorum, benim bildiğim taraflar arasında yapılan bu sözleşme ve iş Çanakkale’de büyük ve önemli bir yatırımdı, 50’ye yakın personele istihdam sağlandı ve başarılı bir şekilde yürütülüyordu,
Davacı taraf bu işlemleri yaparken hatırladığım kadarıyla … Bankası’ndan 150.000-TL kredi aldı, ben bu krediye kefil oldum ve …’te bulunan şirketime ait taşınmaza ipotek tesis ettirdim, bu bedelin bu işletme ile ilgili alındığını biliyorum, ancak bu bedelin nereye kullanıldığını benim bilmem mümkün değildir, ayrıca böyle bir işletmenin ilk birkaç yıl yatırım amaçlı olması nedeniyle kâr etmesi mümkün değildir, sonraki yıllarda kâr edebilir, bu nedenle davalının sözleşmeyi feshinin davacıyı zarara uğrattığını düşünüyorum, zaten ilk 2 yıl organik tarıma geçiş süresi olarak arazinin temizlenmesi için organik tarım yapılamadı. Davalı şirket tarafından düzenlenen fizibilite raporundan bilgim vardır…. A.Ş. Davalı … ile davacı şirket arasında düzenlenen sözleşme aşamasında kuruldu, hatta… davalı …’in oğullarının ismidir, ancak ben sözleşmenin imzalanmasını ve bu işlemlerin davalı şirket adına mı, Münir adına mı olduğunu bilemem, ben … şirketinde % 1 pay ile ortağım, …şirketi de yine aynı proje ve sözleşmenin uygulanmasını teminen kurulmuştur, bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben dava konusu sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde davacı şirkette dağıtım bölümünde şoför olarak çalıştım, biz bu bölümde toplam 7 kişi toplam 5 araçla çalıştık, Cumartesi Pazar organik ürünler toplanıyordu, Pazartesi Salı İstanbul’a, Çarşamba İzmir’e mal gönderiliyordu, araçlardan 2 tanesi soğutuculu idi, Salı günü ayrıca Ankara’ya da mal gönderiliyordu, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra ben işten ayrıldım, davacı şirket bu sözleşme ve organik tarımdan sonra iki adet frigofrig dediğimiz soğutuculu taşıma araçlarını aldı ve ayrıca soğuk hava deposunu Beykoz’daki kiraladığı fidanlığa yaptı, dağıtımda herhangi bir müşteri şikayetiyle karşılaşmadık, bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben 2002-2003 yıllarında davacı …’de idari ve personel işte çalıştım, 2003 yılında …’den ayrıldım, 2004 yılında… A.Ş.’de çalışmaya başladım, Çanakkale’de bulunan arazinin maliki davalı … Babaoğlunun da ortak olduğu…..A.Ş. ile davacı şirket arasında bu arazinin kiralanması ve organik tarım yapılması, bunun için de çalışma yapılması konusunda anlaşmaya varıldı, bu çalışmalar ve anlaşmalar esnasında benim çalışmaya başladığım … A.Ş. danışmanlık görevi yaptı,… A.Ş.’nin başında A… vardı, taşınmazın maliki olan …’nun bu taşınmazın davalı …Ş.’ye mi yoksa davacı …’e mi kiraladığını tam olarak bilmiyorum, ancak taraf şirketler arasında davaya konu taşınmazda organik tarım yapması ve bu tarımın işletmeciliğini davacı … tarafından yapılması konusunda anlaşmaya varıldı,…’in aracılığı ile taraf şirketler İstanbul’da yaptıkları toplantıda yatırım ile ilgili yapılacak işleri belirlediler, yatırımla ilgili tüm ödemeler davalı … tarafından yapıldı, ancak davalı …’nin bu ödemeleri arazi maliki ve kiralayanı olarak mı yoksa… Şti.’nin ortağı olarak yaptığını bilmiyorum, ancak tüm yatırım ödemelerinin … tarafından yapıldığını biliyorum, işletmeci olan davacı … harcanması gereken bedelleri belirledi, bankalardan krediler… A.Ş. adına çekildi, daha sonra … ödeme sözü verdiği bu kredi bedellerini ödemedi,… A.Ş. ödemek zorundu kaldı, davalı … işletmecinin başına …’ı getirdi, ancak işletmeye uygun yapılmayan işler nedeniyle örneğin bir ıspanak tarlasının milimlik olarak 4000m2 olacağı hususunda verilen karar ve bu kısmın ölçülmesi ile ilgili harcanan emek ve mesai, üzeri örtülmemesi gereken kışlık sebzelerin üzeri örtülmeye kalkışılması, davacı şirket tarafından satın alınarak soğuk hava depolu nakil araçları ile taşınan sebze ve meyveler nedeniyle davacı şirketin davalı şirkete kestiği nakliye faturaları gibi pek çok nedenle… A.Ş. kar edemez, hale geldi, bu nedenle taraflar arasında anlaşmazlık çıktı ve sözleşme feshedildi. Davacı ve davalı şirketler arasında anlaşmaya varılmadan önce davada taraf olmayan ve benim çalıştığım … A.Ş. tarafından davalı …’na taşınmazın da organik tarımla ilgili yapılması gereken hususlar belirtildi, … A.Ş. önerileri üzerine …tarafından taşınmazına organik tarım ile ilgili tüm yatırımlar yapıldı, ancak ben bu yatırımların bizzat davalı … tarafından mı yoksa …’nin şirketi tarafından yapıldığını bilmiyorum, bu yatırımların yapılması sırasında ortada davalı ile davalı ile davacı şirket arasında bir ilişki yoktu, davalı …’nin yatırımlarından sonra … ile anlaşma sağlandı, …’ı göreve davacı … şirketinin sahibi…getirdi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat ile beyanı alınan Tanık … duruşmadaki beyanında; “Ben 2004 yılında … Tarım İl Müdürlüğünde çiftçi eğitim ve yayım şubesinde organik tarım konu sorumlusu olarak çalışıyordum, halen bu görevde çalışıyorum, 2004 yılında … dan yetkililer birimimize geldiler, intepe de bir çiftlikte organik tarım yapmak istediklerini söylediler projelerini gösterdiler bizden yardım istediler, daha doğrusu organik tarım konusunda teknik destek istediler, bize bir çiftliğin işletmeciliği konusunda sözleşme yapacaklarını söylediler, bizde onlara organik tarım kanununu kurallarını, yetiştiricilikle ilgili teknik bilgileri verdik, daha sonra bu kişiler gittiler 2005 veya 2006 yılında tekrar geldiler, sözleşme yaptıklarını böyle bir çiftlik kurduklarını söylediler, çiftliğin adı… çiftliği idi, benim bildiğim organik tarım yapılacak… çiftliği öncesinde zeytin ağaçları bulunan boş bir yerdi, üzerinde yanlızca zeytinlikler ve bazı orman bitkileri olan bir yerdi, çiftlik kurulduktan sonra zeytinin yanı sıra bazı sebze türleri, tarla bitkileri türleri, farklı alanlarda organik tarım kurallarına göre yetiştirilmeye başlandı, güzel bir çiftlik olmuştu, biz gidip gerek denetim gerekse teknik bilgiler veriyorduk, üniversiteden de öğrenciler gidip uygulama yapıyorlardı, ayrıca bu tesiste bazı işlemli ürünler yapılmaya başlamıştı, paketlenmiş zeytinler, soslar ve salça üretilmeye başlamıştı, 2-3 tane alçak tunel seraları kurdular, kışlık ve yazlık sebzeler üretilmeye başlandı, ilk yıllarda çok iyi değildi ama son yıllarda güzel bir çiftlik olmaya başlamıştı, ben davacı şirketin kredi kullanımından haberdar değilim, daha sonra çanakkale de bir orman yangını meydana geldi, yanılmıyorsam 2008 veya 2009 yılı idi, bu büyük yangında bir kısım zeytin ağaçları zarar gördü, ayrıca işletici bu çiftliğe ağaçtan yapılma 2-3 tane bungalov ev getirmişti, evlerden birinin yandığını hatırlıyorum, daha sonra sözleşmenin fesh edildiğini duydum ben taraflar arasındaki sözleşmeyi görmedim, sonra kapatılmış, bizde teknik destek yapmayı bıraktık,… çiftliği ilimiz için örnek bir proje idi, isim yapmıştı, başka illerden aranıyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat ile beyanı alınan Tanık … duruşmadaki beyanında; “Ben Mart 2009’da davalılardan… AŞ’deki çiftlik müdürlüğü görevinden ayrıldım daha önce orada çalışırdım, hatırladığım kadarıyla Mart 2006 yılında davalılardan Münir davacı ile bir sözleşme imzaladı, organik tarım yapılmak üzere 1513 dönümlük bir yer hakkında sözleşme yapılmıştı, bu amaçla Münir kurduğu işletme şirketini hizmet vermek üzere davacıya devretti, bu sözleşmeye göre şirket işletmesini yönetecek olan davacı ancak yatırımları yapacak olan davalı idi, davalı … bey kurulan bu şirketin tek yetkilisi olarak sözleşmede belirtilen önele ve fesih koşullarına uymaksızın davacıya bir e-mail gönderdi, sözleşmeyi feshettiğini bildirdi, hatırladığım kadarıyla 2008 Aralık başı-kasım sonu olabilir, davacı yan sürekli ilişki kurmaya çalıştı ancak davalı … yurt dışında olduğu için 21 Şubat’a kadar ilişki kurulamadı, o tarihte ticaret sicil gazetesinden davalının şirkete yeni bir yönetici atadığını öğrendik, 10 Mart’ta atanan yetkili şirketi teslim aldı, sözleşmeye göre yatırımı… yapması gerektiği halde davacının ayni ve nakdi yatırım yardımları da olmuştur, davacının 700.000 TL kadar alacağı olduğunu muhasebe kayıtlarından da biliyorum, müşteri ilişkileri davacı yanca yapılırdı, abone sistemimiz vardı, davacı şirketin sahibi … tüm zamanını ve kaynaklarını bu işe ayırdı bankadan kredi aldı, araçlarını işin kutu sevkiyatında kullandı, kestiği fatura bedellerini tahsil edemedi, nakit olarak verdiği hatırladığım kadarıyla 115 bin lira kadar bir parayı geri alamadı, ayrıca vergi dairesinde mali açıdan zor duruma düştü, fesihten sonra davacı İStanbul’daki fidanlığını da kapatmak zorunda kaldı, üstelik davacının bunlardan dolayı yabancı uyruklu olduğundan çalışma izni de alamadı, davacının yaptığı tüm çalışmlar sonucunda davalı arsa sahibi Münir …zenginleşmiş davacının her açıdan kaybı olmuştur, ürün dağıtımlarını davacı yapardı, bu sözleşme nedeniyle davacı intepede ev kiralayıp işin başında olmayı tercih etmiştir, davacının mağdur olduğunu biliyorum, davalı şirket alacakları ödememek için kendini tasfiye konumuna getirdi, bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur..
Talimat ile beyanı alınan davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben bağımsız organik tarımla ilgili denetim yapan bir şirketin yetkili temsilcisiyim. Dava konusu organik tarımla ilgili ….A.Ş. Diğer davalı … ile Organik tarım yapmak üzere anlaşma yapmışlar. Ben de bu anlaşma uyarınca gerekli incelemeleri yaptım. İncelemelerim sonucunda tarlanın organik tarıma uygun olduğunu tespit ettim. Rapor düzenledim ve organik tarım sertifikası düzenledim. davacı şirket ise davalı … A.Ş. adına projeleri hazırlayan ve… A.Ş. Adına işleri takip eden şirketti ve bizimle rapor düzenlenmesi için irtibata geçen firma ise davacı şirketti ancak benimle herhangi bir sözleşmesi yoktu. Bu nedenle raporumuzu ve sertifikamızı… A.Ş. adına düzenledik. ben her yıl tarım arazisini kontrole gitmiştim ve tarım yapıldığı sürece arazide su kanalları yapıldığı, sulama havuzları yapıldı. Sulu tarım yapmaya uygun hale getirildi. Bu işleri davacı şirket takip ediyor ve benimle irtibata geçiyordu. Ancak parasının kim tarafından ödendiğini bilemiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Aynı taraflar arasında İstanbul …ATM …Esas sayılı dosyası ile görülen fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasının bulunduğu, dava sonunda davalı … yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı … Şirketi yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyamızda taraf delilleri toplanmış, gerek talimat yoluyla gerekse doğrudan rapor ve ek raporlar alınmıştır.
Son olarak alınan 21/12/2018 tarihli Bilirkişi Kurulu Ek Raporunda Özetle; Davalının iş bu sözleşmenin feshi öncesi dönemlerde kar elde edeceğinin ön görüldüğü ancak davalı şirketin söz konusu dönem içerisinde herhangi bir karının olmadığı gibi 2009 yılı ve öncesinde 1.720.792,81 TL zararının olduğu; Teknik bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalarda 2009 yılı ve sonrasındaki 7 yıl içerisinde 1.400.028,66 TL gelir elde edileceğinin hesaplandığı, yine aynı hesaplamalara göre sözleşme kapsamında sonraki 2 yılda elde edilebilecek gelirin 328,181,45 TL olduğu, iş bu tutarların davalının önceki dönem zararlarının karşılanmasına yeterli olmayacağının belirlendiğini; Diğer yandan şirkete yapılan yatırımlardan dolayı hesaplanan değer artışı ile davalının sözleşme kapsamında mali yıl ve sonrasında elde edeceği karların toplamının ( Hesaplamalardaki en yüksek değerler üzerinden dikkate alınması halinde dahi) (328.181,45 TL+880.654,52 TL) 1.208.835,97 TL ‘sinin dahi davalının geçmiş yıl zararlarını karşılamaya yetmediği; bu değerlendirmelerine göre davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığı vurgulanmıştır.
Dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede;
Davalı …Ş (…) ile davacı…- … Şti. (…s) arasında 15/03/2005 tarihinde davalı şirketin kiraladığı Çanakkale’de bulunan …Çiftliğinin işletilmesi ve karının %50 %50 paylaşılmasına ilişkin sözleşme imzalandığı; Davalı şirket tarafından … Noterliğinin 05/12/2008 tarih ve… yev nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiği; sözleşmenin süresinin 10 yıl olduğu, ilk üç yılı hariç olmak üzere sözleşme süresinin kalan kısmı içinde ve herhangi bir zamanda 2 yıl öncesinden yazılı ihbarda bulunularak sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilebileceği, bu maddeye göre sözleşmenin… tarafından feshi halinde fesih tarihine ait mali yıl ve devamı 1 mali yıl için öngörülen işletme karı bazında kar paylarının toplam tutarını ve…’ın fesih tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş ancak ödenmemiş tüm alacaklarını fesih tarihinden itibaren 90 gün içinde… tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirket tarafından sözleşmenin 2 yıllık önel vermeden feshedilmiş ve bu yönüyle feshin haksız olduğu değerlendirilmiş ise de alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi heyeti ek raporuna göre, davalı şirketin iş bu sözleşmenin feshi öncesi dönemlerde kar elde edeceğinin ön görüldüğü halde söz konusu dönem içerisinde herhangi bir karının olmadığı gibi 2009 yılı ve öncesinde 1.720.792,81 TL zararının olduğu, teknik bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalarda 2009 yılı ve sonrasındaki 7 yıl içerisinde 1.400.028,66 TL gelir elde edileceğinin hesaplandığı, yine aynı hesaplamalara göre sözleşme kapsamında sonraki 2 yılda elde edilebilecek gelirin 328,181,45 TL olduğu, iş bu tutarların davalının önceki dönem zararlarının karşılanmasına yeterli olmayacağının belirlendiği, diğer yandan şirkete yapılan yatırımlardan dolayı hesaplanan değer artışı ile davalının sözleşme kapsamında mali yıl ve sonrasında elde edeceği karların toplamının ( Hesaplamalardaki en yüksek değerler üzerinden dikkate alınması halinde dahi) (328.181,45 TL+880.654,52 TL) 1.208.835,97 TL ‘nin dahi davalının geçmiş yıl zararlarını karşılamaya yetmediği, davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen edimini tam ve gereği gibi yerine getirmediği, davalı şirketi zarara uğrattığı anlaşıldığından tazminat talebinin haksız olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Bu sebepler ile davalı şirket yönünden açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı …’nun davacı tarafından dayanılan sözleşmede taraf sıfatının bulunmadığı, sözleşmenin davalı … Şirketi ile yapıldığı, şirketin kaşesi üzerine şirketi temsilen … tarafından imza atıldığı, her ne kadar davalı şirket kaşesinin üst kısmında bu davalının adı yazılmış ise de, atılan imzanın şirketi temsile yönelik olduğu, sözleşmenin … tarafından şahsen imzalanmadığı, kaldı ki sözleşmede tarafların davacı ve davalı şirketler olduğunun açıkça yazılmış olduğu anlaşılmakla iş bu davalının pasif husumetinin bulunmadığı kanaatine ulaşılarak bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, davalı … alehine açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının, davalı TASFİYE HALİNDE… A.Ş aleyhine açmış olduğu davanın esastan REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 540,00 TL’ den mahsubu ile davacı tarafından fazla yatırılan 495,60 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
4-Yargılama masraflarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı …Ş. Tarafından yapılan 284,00 TL davetiye masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 784,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak bu davalıya ÖDENMESİNE,
5-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ na ÖDENMESİNE,
6-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ na ÖDENMESİNE,
7-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ na ÖDENMESİNE,
8-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ na ÖDENMESİNE,
9-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ilgililerine İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …