Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/75 E. 2023/906 K. 22.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO2023/75 Esas
KARAR NO:2023/906

DAVA:Ticari Şirket
DAVA TARİHİ:14/11/2008
KARAR TARİHİ:22/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in davalılardan … … Sanayi Ticaret Limited Şirketindeki %70 oranındaki hissesinin, şirket paylarının %40’ına tekabül eden kısmını olarak, davacı … tarafından, şirketin tasfiyesini gerektirecek muhik sebeplerin oluştuğu ve uğranılan zararın tespit edilerek ortaklardan alınması ve şirket tasfiye hesabına verilmesi ile şirket defterlerinin mahkeme kasasına alınması talebi ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyası üzerinden başlatılan davaya karşın, davalı [arın da …. Aslîye Ticaret Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyası üzerinden davacı … hakkında, “davalının yetkili müdür olduğu dönemde usul ve yasalara uygun olmayan uygulama ve davranışlarının ortaya çıkmaya başladığı, …’in sonradan şirkete alınması ve imza yetkisinin devredilmesi ile ortaya çıkan çarpıklıkların giderilmeye başlandığı, davalının ortaklık hukukuna ve ticari teamüllere aykırı ve sorumsuz davranışlar sergilediği, şirketin tasfiyesini talep eden bir dava açlığı ve müvekkiller hakkında suç duyurusunda bulunduğu” gibi gerekçelerle ortaklıktan çıkarılması talebinde bulunulduğu ve her iki davanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında 26.02.2009 tarihinde birleştirilmesine karar verildiği, sürecin devamında görevlendirilen bilirkişi kurulunun 24.06.2010 tarihli ayrıntılı raporunda, 2007, 2008 ve 2009 yılları bilanço kalemleri itibariyle bîr değerlendirme yapılarak şirketin tasfiyesini gerektirecek bir durum olmadığı kanaatine varıldığı, itiraz üzerine oluşturulan yeni bilirkişi heyetince düzenlenen 09.03.2011 tarihli raporda, … … Fan San. Tic. Ltd. Şti, tarafından ticari defterlerin ibraz edilmemesi dolayısıyla, mali konuda değerlendirme yapılamadığından bahisle, heyetteki hukukçuların görüşü doğrultusunda haklı sebebe dayalı olarak fesih talebinin istenebileceği ve bu talebin yerinde olduğu sonucuna varıldığı, davacı …’in, bu rapor üzerine 27.04.2011 tarihli dilekçe ile, tasfiyenin yanı sıra usulsüzlüklerin tespiti, davalı ortakların uğrattıkları zararın tasfiye payına eklenmesi, kayıtlar sunulmamakla usulsüzlüklerin ortaya çıkmasının engellendiği, şirketin tabela şirketi haline getirildiği, içerisinin boşaltıldığı, dört yıldır genel kurul yapılmadığı, malvarlığının haraç mezat satıldığı öne sürülerek, davalı şirketin mevcut adresinin ve faal durumda olup olmadığının tespiti, şirket kayıt ve defterlerinin kolluk marifetiyle mahkeme kasasına alınması, şirket adına kayıtlı araçlara ilişkin trafik tescili ile ortak ve şirkete ait banka hesaplarının celp edilmesi ve zarar hesaplanarak tasfiye payına eklenmesi talebi 27.09.2011 tarihlî dilekçe ile yinelenmiş, aynı bilirkişi kurulunca hazırlanan 07.05.2012 tarihli raporda, 2006 yılından haşlayarak 2011 yılı dahil tüm belgelerin ibrazı halinde sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği belirtilmiştir. Aynı husus yine aynı heyetçe düzenlenen 24.09.2012 tarihli raporda da ifade edilmiştir. Bu bağlamda …İdaresi Başkanlığınca yapılan mutat 29.11.2011 tarihli incelemelerde şirketin bîr yıl önce ticari faaliyete son verdiği notunun düşüldüğü, vergi kaydının 31.12.2010 tarihi itibariyle resen düşürüldüğü, yine 22.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda, şirketin tasfiye edilmesi gerektiğinin vurgulandığı, davacı …’in, 16.01.2015 işlem tarihli dilekçesi ile daha önce belirtilen hususlara kısaca değinilmek suretiyle ve bilirkişi raporlarında beyan edildiği üzere, ticari defterlerin ibrazından kaçıldığından, şirketin ne kadar zarara uğratıldığına ilişkin veriler elde edilememekte ve gerekli incelemeler yapılamamakta olduğundan bahisle, “zarara uğratıldığı kesin olan şirketin davacı aleyhine ne kadar zarara uğratıldığını tespit etme olanağına sahip değiliz” denilerek, davalı şirket ve hissedarların banka hesap dökümleri dosyaya celp edilerek daha önceden sunulan bilanço ve gelir tabloları ile karşılaştırmalı olarak inceleme yapılması ve satılan araçlara ait kayıtların trafik sicil müdürlüğünden celp edilerek davalıların şirketi uğrattıkları zararın tespiti ve bunun tasfiye payına eklenmesi ve bu konuda rapor alınmasının laiep edildiği, yine davacının 27.052015 tarihli dilekçe ile şirkete ait araçların, banka hesaplarının ve malların şirketin zararına olacak şekilde elden çıkarıldığı, bunların gerçek değerlerinin faizi ile birlikte davalılardan alınarak tasfiyeye konu olmak üzere şirket hesabına geçirilmesi adına tespitinin gerektiği, şirket adına kayıtlı patentlerin davalı … tarafından …Makine İmalat İhr, İth. Ltd. Şti/ye (… Organize Sanayi Sitesi No: 333) devredildiği, bununla birlikte ayrıntılı listesi verilen demirbaş ve üretim malzemeleri ve 19.09.2010 tarihinde … plakalı aracın yine …Ltd. Şti/ye taşınarak elden çıkarıldığı belirtilerek, zararın tespiti için davalıların ve şirket hesap kayıtlarının, … ve … plakalı araçların tescillerinin celp edilerek zararın tespiti ve davalı …’ten tazmini karan İle şirketin tasfiyesine karar verilmesi talep edilmiş ve bu kapsamda yine mevcut bilirkişi heyetî tarafından düzenlenen 11.09.2017 tarihli raporda, muhtelif makine ve demirbaş listesi verilerek, hesaplara ilişkin olarak nakden yatırılan ve çekilen meblağların kim tarafından yatırıldığı veya çekildiği bilinmediğinden dekontların istenmesi gerektiği belirtilerek, değerleme için bîr makine mühendisi ve bankacı bilirkişiye ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma …’ın kurulduğu günden bu yana sürekli kendisini büyüterek geliştirmeye çalışan mal varlığını ve kazançlarını muhafaza edip yeni ticari yatırımlarını sürekli artıran bir firma olduğunu, davacının müvekkili firmadan sürekli para talep ettiğini, ortaklık payını aşan oranlarda sürekli olarak şirketten para talep ettiğini ve taleplerinin bir kısmının diğer ortaklar tarafından karşılandığını, ilk etapta borç talep ettiğini bunun üzerine 24.000- Liralık bir borcun şirket hesabından davacının hesabına geçirildiğini, hukuki dayanaktan yoksun asılsız iddialarla açılmış davanın reddine, dava masraf ve vekalet ücretlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava Limited şirketin haklı nedenle feshi ve şirket zararının tespiti ile ortaklardan tespiti ve şirkete verilmesi istemine ilişkin olup 21/09/2023 tarihli duruşmanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten itibaren de üç (3) aylık yasal süre içerisinde yenilenmemiş olduğu anlaşıldığından HMK 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 150/5. Maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu karar harcından peşin alınan 14,00 TL harcın mahsubu ile eksik 255,85‬ TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/1. maddesi gereği hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının, hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2023

Başkan …
e- imza
Üye …
e- imza
Üye …
e- imza
Katip …
e- imza