Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/599 E. 2023/905 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/599 Esas
KARAR NO:2023/905

DAVA:Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ:20/09/2023
KARAR TARİHİ:21/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin %15,31 oranında paydaşı olduğunu, 21/06/2023 tarihinde yapılan “Olağan Genel Kurul” da toplantının gündeminin 5. Maddesi görüşülürken müvekkili tarafından verilen önerge ile şirketin TTK.376 maddesine göre sermayesini kaybettiğini belirterek bu konuda ne yapacaklarının sorulduğunu, şirketin mali işlerden sorumlu başkan yardımcısı tarafından şirketin borca batık olmadığı şirket aktifinde yer alan iştirak ve markaların değerlemesi sonucu bunun anlaşılabileceği, verilen önergede yer alan sorulara ve konulara ilişkin yönetim tarafından açıklama yapılacağı şeklinde cevap verildiğini, toplantı sonrası 14/07/2023 tarihinde yazılı olarak davalı şirketin cevap verdiğini, Davalı şirket tarafından genel kuruldan önce gönderilen “Bağımsız Denetim Raporu” “Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu” ve “Yönetim Kurulu Hakim Şirket Raporu” muğlak ve özel denetim gerektirdiğini, davalı şirketin internet üzerinden ve birçok mevcut mağazası ile satış yaptığını ancak ortaklarına kar dağıtımı yapmadığını, şirket nezdinde bulunan “Beymen” markasını elinden çıkarmak zorunda kaldığını, şirketin her yıl zarar ederek nakit bazında TTK 376 kapsamına girdiğini, bu konu ile ilgili şirketin cevabi beyanlarının ise afaki ve muğlak olduğunu, belirtilen nedenlerle TTK.439. ve ilgili maddeler gereği olarak özel denetçi tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının …’de sermayenin %15’ini oluşturan payların sahibi olarak azınlık pay sahibi konumunda olduğunu, özel denetçi atanması talebinin ilk kez Müvekkil Şirket’in 21 Haziran 2023 tarihli 2022 yılı olağan genel kurul toplantısında gündeme geldiğini, davacının toplantıda hazır bulunan vekili aracılığıyla müvekkil şirket’in finansal durumuna ilişkin birtakım sorular içeren bir önerge sunduğunu, genel kurul esnasında … mali işlerden sorumlu başkan yardımcısının önergede yer alan soruların hacimli olması da dikkate alınarak soruların net olarak cevaplandırılabilmesi adına önergede yer alan sorulara ve konulara ilişkin açıklamaların, yönetim tarafından en kısa sürede davacıya yazılı şekilde bildirileceğini beyan ettiğini, sorulara ilişkin hazırlanan evrakların17 Temmuz 2023 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacı tarafın cevapları beklemeden aynı toplantıda özel denetçi atanması talebinde bulunduğunu, tüm bu hususların TTK m. 422’ye uygun şekilde tutanak altına alındığını, davacının özel denetçi atanması talebinin TTK’de belirlenen şartların sağlanmamış olması sebebiyle genel kurulda hazır bulunan davacı vekili hariç diğer tüm pay sahiplerinin olumsuz oylarıyla reddedildiğini, Müvekkili Şirketin bağımsız denetime tabi bir şirket olduğunu, davacı tarafından özel denetim talep edilen “kanuna ve gerçeğe uygunluk” denetimlerinin bağımsız denetim şirketleri tarafından yapıldığını ve hazırlanan raporların bütün pay sahiplerinin incelemesine sunulduğunu, davacının dava konusu talep bakımından hukuki yararı bulunmadığını, Özel denetçi atanmasını talep edebilmek için gereken şartların oluşmadığını, Davacı tarafça özel denetime müracaatın, bu hakkın pay sahipliği haklarının kullanımı için gerekli olduğunu ispat edemediğini, davacının müvekkili şirket tarafından yapılan bilgilendirmeyi “muğlak” bulması nedeniyle bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmadığının kabul edilmesi gerektiğini, davacı tarafın özel denetçi atanmasını talep ettiği konularda daha önce hiç bilgi talep etmediğini, davacı tarafın özel denetçi atanmasını talep ettiği konuların genel nitelikte olduğunu, kanunen aranan “belirlilik” şartını sağlamadığını bu nedenlerle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine, HMK m. 329 uyarınca müvekkili şirket ile arasında kararlaştırılan vekalet ücretini ödemeye, davacının 5.000 TL disiplin para cezasına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından … Anonim Şirketi’ nin ticaret sicil kayıtlarının, 21/06/2023 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanakları, Hazirun Cetveli ve ilgili kayıt ve belgelerin mahkememize gönderilmiş olduğu görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Anonim Şirketlerde ortakların bilgi alma hakkını düzenleyen TTK’nun 437. Maddesinde “(1)Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. (2)Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200. madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz. (3)Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir. (4)Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir. (5)Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir. (6)Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz”hükmünü;
Özel Denetim isteme hakkı Genel kurulun kabulü başlıklı 438. Maddesinde; ” (1)Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. (2)Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmünü,
Genel kurulun reddi başlıklı 439. Maddesinde; “(1)Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir. (2)Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmünü haizdir.
Özel denetim ticaret hukukumuzda pay sahiplerine şirketin ekonomik durumu hakkında aydınlanma ve dolayısıyla yönetim kurulunu kontrol etme amacıyla yasanın ön gördüğü hallerde ve kapsamda tanınmış bir haktır. Yasamız her pay sahibine belirli olayları açıklığa kavuşturulmasını sağlamak amacıyla genel kurulda özel denetçi atanmasını isteme hakkı tanımıştır. Bu talep gündeme bağlılık ilkesine tabi değildir.
Yukarda metni verilen TTK 438/1 düzenlemesine göre Genel Kurulda özel denetçi atanmasının istenebilmesi için;
a) daha önce bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmış olmalı,
b) belirli olayların açıklığa kavuşturulması amaç edinilmiş olmalı,
c) özel denetim talebi pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olmalıdır. Bu düzenlemeye göre özel denetçi talep hakkı ikincil karakterde bir haktır. Bu hakkın kullanılması için daha önce bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olması şarttır. Amacı ise sorumluluk ve iptal davası gibi pay sahipliği haklarının kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla ortakların bilgi ve kontrol haklarını etkili şekilde kullanmasını sağlamaktır. Bu yapısıyla genel denetimin bir tekrarı olmayıp daha çok belirli olayların açıklanmasıyla ilgilidir.
Mahkemeden özel denetçi atanması isteminde bulunmanın şekli ve maddi koşulları bulunmaktadır. Şekli koşullar;
a) bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmış olmalı; genel kurulda bu hakkın fiilen
kullanılması, gündeme bağlılık kuralı olmasa da genel kurul toplantı tutanağına durumun geçirilmesi gerekir. Ayrıca bilgi alma ve inceleme hakkının mahkeme vasıtasıyla icra edilmesine gerek yoktur.
b) bilgi isteminin konusu ile özel denetim konusu aynı olmalı,
c) özel denetimle ilgili genel kurulun onay veya ret kararı olmalı,
d) red halinde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini, ya da payların itibari değerlerinin toplamı en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahipleri davacı olmalı,
e) dava genel kurulun kabulü halinde 30 gün, genel kurulun red kararı vermesi halinde 3 ay içinde açılmış olmalıdır.
Maddi koşullara gelince;
a) bazı belirli olayların özel denetçi vasıtasıyla açıklığa kavuşturulmasının pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olması,
b) davacının; kurucuların veya şirket organlarının kanun veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını ikna edici bir şeklide ortaya koyması,
c) davacının güncel hukuken korunması gereken bir menfaati olması şartları aranmaktadır.
Özel denetim isteyen pay sahibinin kendisinin aydınlatılmasının pay sahipliği haklarının kullanılması açısından objektif olarak yararlı ve gerekli olduğunu ispat etmesi gerekir.
Genel kurulda özel denetim isteminin kabulü halinde hem yönetim kurulu hem de her bir pay sahibi-genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olsun olmasın- mahkemeden özel denetçi atanamsını isteyebilir.
Genel kurulda özel denetim isteminin reddi halinde bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış paysahibi ile özel denetim isteyen pay sahibinin aynı kişi olmasının zorunlu olmadığı ancak konunun aynı olması gerektiği kabul edilmektedir. Hatta davacı pay sahiplerinin özel denetçi istemini reddeden genel kurula katılmış veya bu istem onay vermiş olması da gerekli değildir. Mahkemeden özel denetim isteminde bulunan pay sahibi payları genel kuruldan sonra özel denetim davası açılmasıyla ilgili 3 aylık süre içinde iktisap etmiş olabilir. Yasanın aradığı %10 veya %5 eşik oranların devamlılığı mahkemenin özel denetçi atanmasına ilişkin kararını verinceye kadar mevcut olmalıdır. Gerekli olan azınlık paysahibi sıfatının genel kuruldan sonra da iktisabı mümkündür. Şu kadar ki bilgi alma hakkı usulüne uygun olarak genel kurulda kullanılmış olması gerekir ve pay sahipliği sıfatının mahkemece özel denetçi atanmasına kadar devam etmesi zorunludur. Mahkemece özel denetçi atanmasından sonra payın devredilmesi halinde özel denetçinin raporu hazırlamasına engel değildir. Mahkeme şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir. Mahkeme istemi yerinde görürse istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzman görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı tarafça davalı şirketin 21/06/2023 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 5. Maddesi görüşülürken önerge ile şirketin TTK 376. Maddesine göre sermayesini kaybettiğini belirterek bu konuda ne yapacaklarının sorulduğu, davacıya genel kuruldan önce ve sonra yapılan bilgilendirme nedeniyle TTK 437. Maddesi kapsamında mahkemeye başvurma gereği duyulmadığı, elde edilen bilgilerin muğlak ve özel denetim gerektirdiği ileri sürülmek suretiyle davalı şirkete özel denetçi atanması istemiyle iş bu dava açılmış olup davacının kabulünde de olduğu üzere TTK 437. Maddesine göre bilgi alma ve inceleme hakkının genel kurulda ve sonrasında kullanılmadığı, davacının gündemin 5. Maddesi görüşülürken belirtmiş olduğu önergenin bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği, kaldı ki özel denetim yoluyla incelenmesi gereken konuların bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıldığı konularla aynı olması gerektiğine ilişkin şartın da somut olay yönünden gerçekleşmediği anlaşılmakla Özel denetçi atanmasına yönelik talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Özel denetçi atanmasına yönelik talebin dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85-₺ maktu karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden 17.900,00-₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının HMK md. 333 uyarınca hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2023

Başkan …
e- imza
Üye …
e- imza
Üye …
e- imza
Katip …
e- imza