Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/44 E. 2023/783 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/44
KARAR NO:2023/783

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:18/01/2023
KARAR TARİHİ:16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçluların yetki itirazının geçersiz olduğunu, davalılar ile müvekkili banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin “F – Kredilerde uygulanacak Hukuk, Yetkili Mahkeme ve Kurallar 43.Uygulanacak Hukuk ve Yetkili Mahkeme 43.2 Müşteri, işbu sözleşmeden doğacak her türlü anlaşmazlıklarda, Sözleşme’ye imzalayan Banka Şubesinin bulunduğu yer il İstanbul (Çağlayan) Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin ayrı ayrı yetkili olduğunu kabul eder. ” maddesi ile her türlü ihtilafta İstanbul icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle davalılar vekilinin yetki itirazının geçersiz bir itiraz olup, yerinde olmadığını, taraflar arasında yetki sözleşmesi yapılabileceğini, işbu yetki sözleşmesi nedeniyle genel yetkili mahkemeden başka bir mahkemede dava açılabileceğini ve genel yetkili icra müdürlüğünden başka bir icra müdürlüğünde icra takibi yapılabileceğinin açık olduğunu, davalılar ile müvekkili banka arasında akdedilen sözleşme hükümleri gereğince İstanbul icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğu açıkça düzenlendiğinden davalı-borçluların vekili aracılığı ile ileri sürdüğü yetki itirazının yerinde olmayıp reddinin gerektiğini, takip konusu kredi borcunun ödenmediğini, dava dışı, … Mad.san.ve Dış Tic.Ltd.Şti. müvekkili banka ile 19/08/2013 ve 24/10/2014 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve kredi kullandığını davalı borçlular … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve … …’nun işbu genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak borçtan aynı derecede sorumlu hale geldiğini, işbu Genel Kredi Sözleşmesi (GKS)’ne istinaden dava dışı şirketin müvekkili bankadan kullanmış olduğu kredi/krediler nedeniyle, davalıların müvekkili bankaya borçları bulunduğunu, ancak davalıların borcunu ödemediği için, 08/09/2018 tarihinde borçluların hesapları kat edilerek asıl borçlu ve müteselsil kefillere ….Noterliği’nin, 09.10.2018 Tarih, … Yevmiye no ile hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek, hesabın kat edildiğini, davalı-borçluların temerrüde düşürüldüğünü, temerrüde düşen borçla ilgili uzman görüşü alındığını, kredi asıl borçlusu ……Ltd.Şti.nin bankadan kullandığı kredinin teminatı için; mülkiyeti davalılardan ……Ltd.Şti.’ye ait olan … Köyü, 430 ada, 2 parselde kain taşınmaz üzerinde 20/09/2013 tarih ve … yevmiye ile 24.800.000,00 TL 3.derece ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun temerrüde düşmesiyle birlikte, teminattaki ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrilmesi yoluyla ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını ancak satışa çıkartılan taşınmaz için alıcı çıkmadığından satışın düştüğünü, yasal işlemlerin devamı sırasında kredi borcu ödenmediğinden, temerrüde düşen kredinin tahsili için fazlaya dair haklar saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından kefil davalılar ……Ltd.Şti. ile …hakkında 5.000.000,00 TL asıl alacağın temerrüt faiziyle birlikte genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, borçlular tarafından yapılan itirazla ilgili ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla açılan itirazın iptali dava dosyasında, mahkemece kısmi kabul, kısmi red kararı verildiğini, kararın istinaf edildiğini, davanın halen BAM’da olduğunu, tüm yasal işlemlere rağmen 2018 yılından bu yana kredi borcunun halen ödenmediğini, temerrüde düşen bankanın kredi alacağa yasal düzenlemelere uygun olarak yürütülen temerrüt faizi ile birlikte çok yüksek meblağlara ulaştığını, temerrüde düşen kredi borcunun ulaştığı rakamın tespiti için bankacı bilirkişiden 26/09/2022 tarihinde uzman görüşü alındığını, 26/09/2022 tarihli uzman görüşü ve krediyle ilgili GKS ve hesap kat ihtarnamesi dayanak gösterilerek ….ATM’nin … D.İş. sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını, 11/10/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının ….İcra … E.sayılı dosyasından infazının yapıldığını ve esas takibe geçildiğini, borçlulardan … San.ve Tic.Ltd.Şti. ve …hakkında ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından kısmi banka alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip açılmış olması nedeniyle, infaz anında söz konusu dosyada tahsilat olması halinde, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya hesabından düşülmesini, kredi borçlusu … Madencilik San.ve Dış Tic.Ltd.Şti. ile iş bu takibin borçlularından … San.ve Tic.Ltd.Şti. hakkında … San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin maliki olduğu ve kredinin teminatındaki … köyü, 430 ada, 2 parselde kain taşınmazdaki banka lehine tesis edilen 24.800.000,00 TL limitli ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından yasal takip işlemleri devam ettiğinden, yine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın infaz anında söz konusu dosyada tahsilat olması halinde, dosya hesabından düşülmesi, kaydıyla başlatıldığını, davalı borçlular tarafından işbu dilekçe tarihi itibariyle her iki icra dosyasına da yapılmış bir ödeme bulunmadığını, işbu dava konusu icra dosyasına vekilleri aracılığı ile yetkiye, borca ve tüm ferilerine, faiz oranına ve faize süresi içerisinde, hiç bir ödeme yapmadan yalnızca süreci uzatma amacıyla kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini, davalıların icra takibine itiraz etmesi üzerine İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na … Büro Dosya Numarası ile başvuruda bulunulduğunu, arabuluculuk sürecinde davalı-borçlular ile anlaşma sağlanamadığını ve17.01.2023 tarihinde son tutanağın imzalandığını, ancak davalı-takip borçlularının işbu itirazının yasaya aykırı, haksız ve mesnetsiz olup, borcu ödediğine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunmadıklarını, itirazlarının herhangi bir kesin delile dayanmayan, soyut ve mücerret olduğunu, zira davalı-takip borçlularının, kredi geri ödemelerini yapmadığını ve müvekkili bankaca kendilerine hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek temerrüde düşürüldüğünü, zaten mahkemece müvekkili bankanın defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi konusu borç miktarının ve davalıların sorumluluğunun tespit edileceğini, müvekkili banka ile davalı borçlular arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin banka defterleri ve kayıtlarının delil olacağına ilişkin maddeleri uyarınca, müvekkili banka kayıtlarının kesin delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu, dolayısıyla banka tarafından sunulan tüm belgeler ve kayıtların, tartışmaya mahal olmayacak şekilde, delil niteliğine haiz olduğunu, kefiller hakkında zamanaşımı süresinin dolmak üzere olduğunu, takip ve dava konusu edilen GKS’lerin tarihinin 19/08/2013 ve 24/10/2014 olduğunu, belirtildiği üzere dosyadaki mübrez uzman görüşü ve yaptırılacak bilirkişi incelemesinde tahsil edilmeyen banka alacağının, ipotekli takip ile kısmi genel haciz yoluyla takip dosyalarından yapılacak müstakbel tahsilatların bir kaç katı olduğunun görüleceğini, TBK gereğince müteselsil kefillerin kefalet sorumluluklarına dair zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, Haliyle dayanak GKS’lerin düzenlenme tarihleri dikkate alındığında, davalı kefillerin, kefalet sorumluluklarının zamanaşımına uğramasına kısa bir zaman kaldığını, kredi asıl borçlusu … …Ltd.Şti.’nin 24.800.000,00 TL limitli ipotekli taşınmazın satışı halinde tahsil edilecek tutarın, neredeyse 70.000.000,00 TL’ye ulaşan banka alacağının üçte biri kadar olduğunu, takip talebinde tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takip başlatıldığının açıkça belirtildiğini ve icra dairesinin dikkatinin bu duruma çekildiğini, davalılardan talep edilen temerrüt faizinin yasaya ve sözleşmeye uygun olduğunu, mahkemece gerek görülmesi halinde, uygulanan faiz oranlarının müzekkere ile müvekkili bankadan istenebileceğini, bu açıdan davalıların faize yönelik itirazlarının da, mahkemece reddine karar verilmesi gerektiğini, alacak likit olup davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının yasaya, dosyadaki delillere ve gerçeğe aykırı olup, haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu alacağın ise likit olduğundan davalılar hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel olmadığını, bu nedenle davalıların itirazı haksız olduğundan, %20’den aşağı olmamak üzere davalılar aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, açıklanan sebeplerden dolayı davalıların haksız ve dayanaksız …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devamına, asıl alacaklara her bir kredi için takip talebinde belirtilen tarihler arasında ve takip talebindeki oranlar üzerinden akdi faiz ve temerrüt faizi işletilmelerine ve asıl alacaklar ile birlikte tahsillerine, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı alacaklı (davacı) … Bank tarafından müvekkilleri aleyhine ilamsız takip (örnek no:7) yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin gönderilen ödeme emrine taraflarınca yasal süresi içinde, borca, faize, yetkiye, borcun ferilerine itiraz edildiğini, akabinde davacı tarafından huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını, takibe konu olan genel kredi sözleşmesinin ( GKS ) davacı … Bank ve davadışı … Madencilik Ltd. Şti. arasında 19.08.2013 tarihli 20.000.000TL bedelli, 24.10.2014 tarihli ve 13.200.000TL bedelli olarak imzalandığını, müvekkillerinin bu kredi sözleşmesinin müteselsil kefilleri olduğunu, her iki müvekkiline de dava dilekçesinin 09.02.2023 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içinde, usuli itirazlarını, cevaplarını, delillerini sunduklarını, öncelikle HMK 114/ı gereği derdestlik ve dava şartı yokluğu itirazları olduğunu, davanın 19.08.2013 tarihli 20.000.000 TL limitli GKS için, 5.000.000TL bedelli kısmi asıl alacak bedelinin tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, örnek no:7 ödeme emri ile takibe giriştiğini, bu takibe taraflarınca süresinde itiraz edildiğini, itirazın iptali davasının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya ile istinaf incelemesi aşamasında derdest olduğunu, aynı kredi sözleşmesindeki alacak için devam eden dava olması sebebiyle, 5.000.000 TL asıl alacak ve ferileri için dava şartı yokluğu olduğunu, aynı şekilde, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyanın gerekçeli kararında belirtildiği şekilde, dosyaya konu GKS yönünden, … için bu davanın görülmesinde hukuki yarar yokluğundan da dava şartı bulunmadığını, davacının dosyaya konu alacağın tahsili için, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyadan; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başladığını, davacının 14.11.2018 tarihinde, örnek no:6 kredi borçlusu … Madencilik aleyhine 24.801.218,45 TL asıl alacak bedelli ile takibe başladığını, davacı bankaya, birinci dereceden ipotek olarak verilen, ipoteğin paraya çevrilmesine konu, … Mah. , 430 ada, 2 parseldeki taşınmazın bedelinin 17/09/2021 tarihi itibariyle 133.833.370,00 TL olduğunu, … … Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı kıymet takdirine itiraz dosyasından tespit edildiğini, buna göre ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla asıl kredi borçlusuna takip başlatıldığını, birinci dereceden ipotekli taşınmazın 17.09.2021 tarihindeki değerinin davacı bankanın alacağını misli ile aşması, ipotek verilen taşınmazın dava tarihinde değerinin çok daha yüksek olduğunun da gözetilmesini, GKS kefilleri olan dosya davalıları hakkında örnek no: 7 takip yapılmasında hukuki yarar bulunmadığını, ayrıca İİK 45. Emredici normu gereği, yalnızca rehni aşan borçlar için haciz yoluna girişilebileceğinden, davanın reddinin gerektiğini, fahiş olarak talep edilen temerrüt faizinin genel işlem koşullarına aykırı olduğunu, faiz oranına itiraz ettiklerini, TBK 25. maddesi uyarınca sözleşmelere genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağını, karşı tarafın menfaatine aykırı olarak genel işlem şartları düzenlenmiş ise, bu koşulların varlığını koruyabilmesi için karşı tarafın bu koşullar hakkında açıkça, tereddütte yer vermeyecek, kapsamlı şekilde bilgilendirilmiş olması ve karşı tarafın da bunları kabul etmiş olması gerektiğini, kredi faiz oranına 20 puan ilavesi ile bulunacak faiz oranı üzerinden temerrüd faizi tatbik edileceği hükmünü kabul etmelerinin mümkün olmadığını, icra dosyasından işletilen faizin de fahiş olduğunu, GİK. ile konulmuş ve ticari baskı altında belirlenen faiz oranının hukuken hükümsüz olduğunun açık olduğunu, icra takibindeki faizi kabul etmediklerini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyadan alınan, ekte bilirkişi raporu sunulmuş olan, bu GKS ile temerrüt sonrasında, davacının işlettiği şekilde %44,24 değil, %38,18 işletilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bu itibarla, davacının alacağa, sözleşmedeki oranı aşan, fahiş faiz işlettiğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, icra dosyasındaki alacak meblağının, likit-belirlenebilir olmadığını, icra dosyası ile talep edilen, asıl alacağın 2 katı nispetinde işlemiş faiz kalemi bulunmadığını, faiz oranının sözleşme ile, temerrüt tarihinde davacı bankaca ticari kredili mevduat hesaplarını için uygulanan faiz oranına 20 puan eklenmesi ile tespit edileceğinin kararlaştırıldığını, kredi borçlusunun 2 tane GKS imzaladığını ve bunlara bağlı olarak birçok kredi kullandığı gözetildiğinde, icra ile tahsile girişilen dosya borcunda faizin ağırlığının fazla olması, aynı şekilde faizin belirlenebilir olmadığı birlikte değerlendirildiğinde likit bir alacağın olmadığının görüleceğini, faizin, dolayısı ile alacağın tespitinin ancak yargılama ile mümkün olduğunu, davacı tarafın kötüniyetle ( derdest dosyaların varlığı, fahiş faiz istemi ) icra takibine girişmiş olmasından İİK 67 gereği, davada reddedilen tutarın %20 si oranında, davacının tazminata mahkum edilmesini, arz ve izah edilen nedenlerle; davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, davacının İİK 67 gereği kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili talebi ile başlatılan ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplerinin sübut ve miktarına ilişkin olduğu görüldü.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından sunulan 28.11.2013 tarihli 20.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi aslı, 28.11.2012 tarihli 13.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi aslı, davalılara banka tarafından gönderilen ….noterliği, 09.10.2018 tarih, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi aslı mahkememizin 8338 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya, … … Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … D. İş sayılı dosya, …. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya, …. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya aslı uyap üzerinden dosya içerisine alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde, davacı şirketin davalılar aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı … nolu kredi için 15.324.209,83 TL asıl alacak, 27.714.616,72 TL işlemiş faiz, 1.385.730,84 TL BSMV, olmak üzere toplam 44.424.557,38 TL alacak; … nolu kredi için 7.966.889,07 TL asıl alacak, 14.408.526,08 TL işlemiş faiz, 720.426,30 TL BSMV, olmak üzere toplam 23.095.841,45 TL alacak; … nolu kredi için 132.929,15 TL asıl alacak, 240.460,86 TL işlemiş faiz, 12.023,04 TL BSMV, olmak üzere toplam 385.413,05 TL alacak; … nolu taksitli kredi için 367.391,54 TL asıl alacak, 665.875,13 TL işlemiş faiz, 33.293,76 TL BSMV, olmak üzere toplam 1.066.560,42 TL TL asıl alacak olmak üzere toplam 68.972.372,31TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüş, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazların borçlu ile davacı banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki yetki şartı gereği reddine karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 13/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı (asıl borçlu) … Mad. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, iş bu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, bahse konu sözlemeye istinaden taksitli ve rotatif krediler kullandırılmış olduğu, kulladırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaatinin edinildiği, kefalet limiti ve davalı kefilin sorumluğu bakımından; davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 33.200.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarının 23.791.419,59 TL’nin kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı, kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın (07/12/2015 T.2015/3357 E. Ve 2015/16301 s.K) borcun tamamından müteselsilen sorumlu olabileceklerinin düşünülebileceği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam alacak tutarının 1.066.559,37 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, yıllık %44,24 oranında işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSM) ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla istenebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı banka ile davalı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … Mad. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, davalı kefil … …’nun kredi tarihinde borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı olduğu anlaşıldığından TBK 584.madde gereği eş muvafakatine gerek olmadığı, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 19/08/2013 tarihli 20.000.000,00 TL bedelli ve 24/10/2014 tarihli 13.200.000,00 TL bedelli sözleşmeler nedeniyle 33.200.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya delil olarak sunulan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafı üzere İst. BAM, 14 HD’nin 2019/2558 E, 1738 K sayılı kararında da; “İİK.nun 45. maddesine göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesi uyarınca da kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz (Yargıtay 11. HD 2016/13086 E 2016/9051 K 22.11.2016 T. Yine Yargıtay 19 HD 2012/4803 E 2012/10127 K 14.06.2012 T. Ve 2010/6302 E 2010/10114 K 22.09.2010 tarihli emsal kararı).
Asıl borçlu … Madencilik… Ltd. Şti.’ne alacaklı Banka tarafından kredi kullandırılmış, …ve … ….Ltd. Şti. kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış, kredi borcu vadesinde ödenmediği için asıl borçlu ve kefillere hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Asıl borçluya hesap kat ihtarı tebliğ edilmiş olmakla, TBK’nın 586. maddesindeki “ihtarın sonuçsuz kalması” koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. …ve … ….Ltd. Şti. nin kredi sözleşmesinin müteselsil kefili oldukları ihtilafsızdır. TBK’nın 586. maddesi uyarınca, alacaklının rehni paraya çevirmeden önce, müteselsil kefiller hakkında takip yapmasına ve bu bağlamda ihtiyati haciz talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” denmiştir.
Aynı kararda, “İpotek senet içeriğinden, ipotekle güvence verilen borçlara ilişkin kısıtlamaya yer verilmediği, bu kapsamda verilen ipoteğin sadece asıl kredi borçlusunun borcunu teminat altına almak için verildiğinin söylenemeyeceği, kefil olan … ….Ltd. Şti.’nin kefalet borcunu da teminat altına aldığının kabulü gerektiği” belirtilmiştir.
Bu durumda kefalet tutarının … …şti yönünden kefalet borcunu da teminat altına aldığı kabul edilmiş ise de; takibe konu edilen borç miktarının ipotek limitlerinin çok üzerinde olduğu, ayrıca dosyaya sunulan davacı bankanın 25/08/2023 tarihli cevabi yazısında 28/09/2018 ile 25/08/2023 tarihleri arasında herhangi bir tahsilatın gerçekleşmediğinin belirtilmesi ve davacı tarafça davaya konu takipte açıkça tahsilde tekerrür olmamak üzere takip yapıldığı dikkate alındığında ipotek borçlusu yönünden de takip yapılmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 43.18 maddesinde faiz oranı olarak temerrüt tarihinde bankaca ticari kredili mevduat hesapları için uygulanan kredi faiz oranına 20 puan ilavesi ile bulunacak faiz oranı üzerinden temerrüt faizi tatbik edileceğini, döviz kredileri yönünden 10 puan ilave edilerek yapılacak hesaplamaya göre temerrüt faizi hesaplanacağı belirlenmiş ve davacı banka tarafından takip talebinde %44,24 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19 -1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında uygulanması gereken faiz oranı da %44,24 olarak hesaplanmış olup takipte talep edilen temerrüt faiz oranının geçerli olduğu kanaatine varıldığından bu orana itibar edilmiştir.
Davacı tarafça …. Noterliği’nin 09/10/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile; 23.791.919,59 TL yönünden hesabın 28/09/2018 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefillere tebliğe çıkarıldığı, hesap kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen 1 günlük mehil süresi bitimine müteakip dava dışı asıl borçlu ve davalı kefillerin 12/10/2018 tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan 13/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek … nolu kredi için 15.324.209,83 TL asıl alacak, 27.714.615,21 TL işlemiş faiz, 1.385.730,76 TL BSMV, olmak üzere toplam 44.424.555,80 TL alacak; … nolu kredi için 7.966.889,07 TL asıl alacak, 14.408.525,95 TL işlemiş faiz, 720.426,29 TL BSMV, olmak üzere toplam 23.095.841,31 TL alacak; … nolu kredi için 132.929,15 TL asıl alacak, 240.460,67 TL işlemiş faiz, 12.023,02 TL BSMV, olmak üzere toplam 385.412,84 TL alacak; … nolu taksitli kredi için 367.391,54 TL asıl alacak, 665.874,13 TL işlemiş faiz, 33.293,70 TL BSMV, olmak üzere toplam 1.066.559,37 TL alacak olarak genel toplam 68.972.369,30 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar tarafından bilirkişi raporuna temerrüt faizinin genel işlem koşulu olduğundan bahisle itiraz edilmiş ise de; genel işlem koşulları TBK’nın 20 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup tarafların sıfatı, sözleşmenin ve el yazısı bulunan kefaleti de içeren akdin yapıldığı tarih ve nitelikleri de gözetildiğinde somut olay bakımından genel işlem koşulu ile ilgili TBK’nın 20. ve 21. maddelerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Davacı bankanın, 20 puan fazla temerrüt faizi alacağı hükümleri dürüstlük kuralı kararına aykırı, haksız işlem şartı sayılamaz.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmiştir. Reddedilen miktar yönünden davacının takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalıların yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
a) … nolu kredi için 15.324.209,83 TL asıl alacak, 27.714.615,21 TL işlemiş faiz, 1.385.730,76 TL BSMV, olmak üzere toplam 44.424.555,80 TL alacak;
b)… nolu kredi için 7.966.889,07 TL asıl alacak, 14.408.525,95 TL işlemiş faiz, 720.426,29 TL BSMV, olmak üzere toplam 23.095.841,31 TL alacak;
c)… nolu kredi için 132.929,15 TL asıl alacak, 240.460,67 TL işlemiş faiz, 12.023,02 TL BSMV, olmak üzere toplam 385.412,84 TL alacak;
ç)… nolu taksitli kredi için 367.391,54 TL asıl alacak, 665.874,13 TL işlemiş faiz, 33.293,70 TL BSMV, olmak üzere toplam 1.066.559,37 TL alacak olarak genel toplam 68.972.369,30 TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren yıllık %44,24 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarının %20’i oranına tekabül eden 13.794.473,90 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
5-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.711.502,55 TL nispi karar harcından peşin alınan 833.013,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.878.488,72 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına;
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 833.219,33 TL (179,90 TL BVH, 25,60 VSH, 833.013,83 TL Peşin Harç) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.680,25 TL (180,25 TL Tebliğler ve postalar, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 2.680,24 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 993.723,69 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3,01 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 3.200,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.199,99 TL’nin davalılardan, 0,01 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır