Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/339 E. 2023/858 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/339
KARAR NO:2023/858

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:22/05/2023
KARAR TARİHİ:12/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 01/12/2015 tarihinde yurtdışına çıktığını, davacı yurtdışına çıkış yaptıktan sonra … Bankası A.ş. … Şube Müdürlüğü’nden bir talimat verildiğinden bahisle; 12/01/2016 tarihinde, davacının …-4 hesabında bulunan 17.504,46 tl para, … hesabında bulunan 7.306.380,05 usd para, … hesabında bulunan 660.977,83 tl para, …-17 hesabında bulunan 8.645.229,74 tl para, …-19 hesabında bulunan 2.104.061,42 usd para, … hesabında bulunan 6.462.328,38 usd para, …-21 hesabında bulunan 1.715.236,14 tl para, olmak üzere toplam 1.200.000 usd, davacının bu yönde hiçbir talimatı olmaksızın tl’ye çevrilerek; şüpheli …’ye ödendiğini, akabinde davacının hesasında kalan paralar için de 3 aylık vadeli hesap açılması yönünde işlem tesis edildiğini, bahse konu talimatın sahte olduğunu, Türkiye’de 01/12/2015 tarihinde talimat verilip 12/01/2016 tarihinde işlem tesis edilirken, kur farkının yaklaşık 45 gün önceden tespit edilerek serbest döviz piyasasında bilinmesinin imkansız olduğunu, 01/12/2015 tarihinden sonraki tüm banka işlemleri ve çekilen para miktarlarının, vade hesaplarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığını veya 01/12/2015 tarihinde veya sonraki tarihlerde değişen vade hesapları değişmemiş olsaydı; davacının bankadan alacağı faizlerden uğramış olduğu zarar gibi tüm zararlarının; uygulanan faizlerin de doğru uygulanıp uygulanmadığı hususu göz önünde bulundurularak bilirkişi maarifetiyle tespit edilmesinin gerektiğini, davacının 12/01/2016 tarihinden itibaren faiz kayıpları, kendisinden habersiz çekilen paraların ve miktarların belirsiz olması sebebiyle bu rakam ve davacının uğramış olduğu zararların tespitine, bu tespit neticesinde davacının uğratılmış olduğu zararlara ilişkin alacağına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası A.ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacak talebini havi bu davada, dava şartı niteliğinde arabuluculuk aşaması tamamlanmadığını, bir davanın, dava ehliyetine sahip kişi veya yetkili vekili tarafından açılması dava şartı olup, somut olayda vekil tarafından açılmış gibi görünen dava, hukuken geçerli bir vekâletnameye dayalı olarak yetkili vekil tarafından açılmamış olması nedeni ile dava şartı oluşmadığı gibi asilin dava ehliyetinin olup olmadığının belli olmadığını, davacının cezaevinde olduğu hususu bizzat davacı vekili (bir kabul anlamında olmamak kaydı ile) tarafından belirtilmiş olmakla, davacının dava ehliyeti olup olmama ihtimali olması nedeni ile de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, dava dilekçesinde yer alması zorunlu olan hususlardan birisi de davacı adresi olup, davacı adresinin yazılmamış olması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacı yabancı uyruklu olup, dava açan yabancıların teminat gösterme zorunluluğu bulunmakta olup, teminat yatırılmasına karar verilmesini, teminat yatırılmaması halinde ise davanın reddine karar verilmesini, dava konusu yapılmaya çalışılan işlemler, hesap sahibi davacının konuya ilişkin açık ve özel yazılı talimatına dayalı olarak, talimata ve bankacılık uygulaması ile hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini, zarar oluşturucu hiçbir işlemin gerçekleşmediğini, bu yönü ile de tüm iddiaların haksız, gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, maddi gerçeğin teyidi açısından davacının isticvabına karar verilmesini, öncelikle dava şartları oluşmayan davanın bu yönüyle açılmamış sayılmasına, sonuçta haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde özetle; Konusu belirli bir miktar paranın ödenmesi olan ticari alacak davalarına arabuluculuk başvurusu dava şartı olmasına karşın, somut davada arabuluculuk başvurusu yapılmadığı için davanın öncelikle bu nedenden dolayı reddini, davacı asil tarafından veya hukuken geçerli vekâletnameye dayalı olarak yetkili vekil tarafından açılmış bir davanın sözkonusu olmaması nedeni ile dava şartı oluşmadığından, öncelikle dava şartı yokluğu nedeni ile bu yönden davanın reddini, davacının dava ehliyeti olup olmadığı bilinmediği için, dava ehliyetinin olmadığının tespiti halinde bu yönü ile de davanın reddini, davacı adresinin yazılmamış olması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, iradi taraf değişikliği ile de bu eksiklik giderilemez ve üstelik bu yönü ile dahi eksikliğin giderilemediğini, iddianın gerçek dışı olmanın ötesinde, sözkonusu iddia (talep) ile ilgili olarak davalı davada taraf gösterilemeyeceğini, zamanaşımı gerçekleşmiş olup, zamanaşımı nedeni ile davanın reddini, yabancıların teminat gösterme zorunluluğu nedeni ile teminat yatırılması gerektiğini, iddia olunan işlemlerin, davacı olarak gösterilen hesap sahibinin açık ve özel yazılı talimatına dayalı olarak ve tüm süreçlerin usulüne göre gerçekleşmiş olması, iddia olunan bir zararın olmaması nedenleri ile dava esastan da gerçek dışı, haksız ve kötü niyetli olduğunu, sair suretlerle tahkikat icrası sureti ile haksız dava ve iddialar ile ilgili olarak hukuki, cezai, idari ve sair tüm haklarının saklı kalmak kaydı ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı niteliğinde arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, davanın, dava ehliyetine sahip kişi veya yetkili vekili tarafından açılması dava şartı olup, mahkemede açılan dava hukuken geçerli bir vekâletnameye dayalı olarak yetkili vekil tarafından açılmadığını, davacı …’in halen çin halk cumhuriyetinde cezaevinde olduğunu, davalı …’ye ödeme yapılmasına dair … tarafından verilen talimatın sahte olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalı …’ye yapılan ödeme davacı …’in davalı …’ye olan borcuna karşılık ve borcun ifası amacıyla gerçekleştirilmiş bir ödeme olduğunu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi … Esas Sayılı dosyası ile davacı …’e kayyım atandığını, davalı … Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kazanmış olup dosyada mevcut tebligatın usulsüz olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle tedbir talebinin reddine karar verilmesini, arabuluculuk ve vekaletname dava şartlarının olmadığı için davanın usulden reddine karar verilmesini, davalının taraf sıfatının olmaması nedenleri ile husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, ve mahkemede haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın tüm dava değeri üzerinden %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
İstanbul CBS’ye müzekkere yazılarak … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiştir.
…. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
… Bankası Anonim Şirketine müzekkere yazılarak Bankada 2016 yılında çalışan … şube müdürü ile müdür yardımcısının isim, kimlik ve adres bilgilerinin, 2016 yılında … A.Ş Şubelerden sorumlu Genel Müdür ve Genel Müdür yardımcısının isim, kimlik ve adres bilgilerinin tespitinin yapılarak mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacının davalı banka nezdinde bulunan hesabından çekilen miktarın tespiti ile bu bedelin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Somut olayda davacı tarafça dava açıldığı anda zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadığı, davaya konu uyuşmazlıkta arabuluculuğun zorunlu dava şartı olduğu, arabuluculuğun sonradan giderilmesi mümkün eksiklik niteliğinde olmadığı, (Yrg. 9 HD’nin 2022/… Esas – 2022/… Karar) davacının dava açıldıktan sonra da arabuluculuğa başvurmadığı ve son tutanağın karar tarihine kadar da sunulmadığı görülmüştür.
Dava açılırken zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmediği açık olmakla, başkaca bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının dava şartı yokluğundan REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85 TL maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 179,90 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 10.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır