Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/275 E. 2023/431 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/275
KARAR NO :2023/431

DAVA:Bono İptali
DAVA TARİHİ:25/04/2023
KARAR TARİHİ:07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …, emlak danışmanı olarak çalışmakta olup, 31.03.2023 tarihli Alım Satıma Aracılık Sözleşmesi ile …’e ait taşınmazın…’ye satışında emlak danışmanlığı hizmetinde bulunduğu, Sözleşmenin 6’ıncı maddesi gereği müvekkil, emlak danışmanlığı hizmet bedeli olarak satış bedelinin %4 + KDV şeklinde anlaşıldığı, müvekkil emlak satışından kaynaklı hak ettiği emlak danışmanlığı bedelinin bir kısmı için alıcı…’den (T.C. No: …) 22.000 Amerikan Doları bedelli, 14.04.2023 düzenleme ve 21.04.2023 vade tarihli bonoyu teslim aldığı, taraflar bakiye kısımın ise nakit olarak ödeneceği hususunda mutabık kaldığını, Müvekkil Davacı, teslim aldığı bonoyu kaybettiği, bononun nasıl kaybolduğunu ve/veya birisi tarafından alınıp alınmadığını bilmediği, müvekkil tüm aramalarına rağmen borçlusundan almış olduğu bonoyu bulamadığı, bu hususta müvekkil ile birlikte aynı ofiste danışmanlık faaliyetinde bulunan iş arkadaşları söz konusu duruma tanık olduğunu, Müvekkil çalıştığı emlak danışmanlığı ofisi, … Merkezi No: 8/5 … adresinde faaliyette bulunan … Karma emlak danışmanlığı ofisi olduğunu, sözü edilen, 22.000 Amerikan Doları bedelli bono, müvekkilin zilyedinde iken rızası dışında elinden çıkmış ve kaybolduğunu, söz konusu bononun kötü niyetli şahısların eline geçmesi halinde paraya çevrilebileceği ve müvekkilin zarara uğrayabileceğinden bononun 3’üncü kişilerce paraya çevrilmesinin engellenmesi amacıyla ihtiyari tedbir kararı verilerek bononun ödemeden meni ile iptaline karar verilmesini, kötü niyetli 3. Kişilere ödeme yapılmaması için tedbir kararı alınmasına, ve 22.000 Amerikan Doları bedelli, 14.04.2023 düzenleme ve 21.04.2023 vade tarihli bononun iptalini karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK m. 778(1)-ı atfıyla aynı Kanun’un m. 757(1) hükmü gereğince iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişi tarafından açılan zayi nedeniyle bono iptâli talebine ilişkindir.
Kıymetli evrakın iptâli, kıymetli evraka ilişkin “umumi hükümler” arasında TTK m. 651 ve 652’de genel bir şekilde düzenlenmiş, ayrıca nama (TTK m. 657) ve hâmiline senetlerin iptâli hakkında (TTK m. 661-668) özel hükümler öngörülmüştür. TTK’da emre yazılı senetlerin iptâline dair ayrık hükümler bulunmamaktadır. Bunun yerine poliçenin iptâli için özel bir düzenleme (TTK m. 757-765) getirilerek bu hükümlerin TTK m. 778/1-ı yollamasıyla bonolar bakımından, 818/1-s yollamasıyla çekler bakımından da uygulanacağı öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden dava dilekçesinde 22.000,00 USD bedelli bononun bilgilerinin meblağının, borçlusu ve hamilinin bildirilerek zayi nedeniyle iptal isteminde bulunulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptâlini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Somut olayda, davacı tarafından dava konusu bonoların kayıp olduğu ileri sürülmüş, anılan bonoların içeriği hakkında bilgi sunulmuş ve ilgili evraklar dosyaya gönderilmiştir. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle kıymetli evrak iptâli hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, iptâl kararının iptâli talep edilebilecektir (Yargıtay 11. HD’nin 14/05/2018, E. 2016/11761, K. 2018/3544; 16/11/2017, E. 2016/13113, K. 2017/6302 tarih ve sayılı kararları).
Öte yandan, 6102 sayılı TTK’nın m. 778 (eTTK’nın m. 690) hükmü delaletiyle bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanun’un m. 688 ve 689 (eTTK’nın m. 600 ve m. 601) hükümleri uyarınca bonoyu tahsil veya rehin amacıyla elinde bulunduran hâmilin bonodan doğan bütün hakları kullanabilmesi mümkündür. Zayi nedeniyle iptâl davası açmak bu kapsamda bir hak teşkil ettiğinden, dava konusu senetleri tahsil cirosu ile alan davacının zayi nedeniyle iptâl davası açma hakkı bulunduğu da kuşkusuzdur (Yargıtay 11. HD’nin, 25/06/2012, E. 2011/11263, K. 2012/10903 tarih ve sayılı kararı).
TTK m. 778 atfıyla m. 760(1) hükmü uyarıca, Mahkemenin, dilekçe sahibinin, poliçe (bono) elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulması gereklidir. Dosya kapsamına göre, davacının bonoları kaybettiğine dair beyanının aksine bir delil bulunmadığı ve davacının meşru hâmil olduğu anlaşılmaktadır.
TTK m. 778 atfıyla m. 760(1) hükmünde, Mahkemenin, evrakın zıyaa uğradığına dair açıklamaları inandırıcı bulması halinde; verilecek ilanla, kıymetli evrakı eline geçireni, kıymetli evrakı belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde kıymetli evrakın iptâline karar vereceğini ihtar edeceğinin; m. 761(1) hükmünde kıymetli evrakı getirme süresinin en az üç ay ve en çok bir yıl olduğu ve m.761(3) te sürenin vadesi gelen poliçeler hakkında birinci ilan gününden itibaren işleyeceği; m. 762(1) hükmünde de kıymetli evrakın getirilmesine ilişkin ilanın, m. 35 hükmünde yazılı gazete ile üç defa yapılacağının hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
Ticaret Sicil gazetesinde üç kez ilan yapılmış, ilk ilan tarihinden itibaren 3 ay sürenin geçmesine rağmen dosyaya kıymetli evrakın sunulmadığı anlaşıldığından talebin kabulü ile bahse konu bononun iptaline karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davaya konu, 14/04/2023 tanzim tarihli 21/04/2023 vade tarihli, 22.000,00 USD bedelli 1 adet bononun
ZAYİİ NEDENİYLE İPTALİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır