Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/251 E. 2023/728 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/251 Esas
KARAR NO:2023/728

DAVA:Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ:02/10/2013
KARAR TARİHİ:02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin ortakları olduklarını, ancak 2004 tarihine kadar … no.lu ortaklıkların mali yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, 15/12/2004 tarihli yönetim kurulu kararında …, … ve … ile ilgili … no.lu müşterek ortakların ortaklığının iptal edilerek kişilerin kendi ortaklıklarına ilave edilmesine … … ile ilgili olarak 457 no.lu ortaklığının iptal edilerek 1A oranında 769 ve 1328 no.lu ortaklıklara ilavesine karar verildiğini, 11/12/2004 tarihli 73 no.lu kararla … ve …’ya ait 91 no.lu ortaklığın bölünerek 1A hissenin …’in 714 no.lu ve …’nın 171 no.lu hisselerine ilavesine karar alındığını ortakların bu sayede ileride kendilerine düşecek daire metrekarelerini arttırmayı amaçladıklarını, böylece ileride 100 m2 daire yerine 133 ve 150 m2 daire almayı amaçladıklarını, inşaatın kat karşılığı … A.Ş.’ye verildiğini, her ortağın 117 m2 daire alacağını, yapılan sözleşmede farklı m2’lerde ortaklıklarından doğan haklarının ellerinden alındığını, eski hale getirme taleplerinin kabul edilmediğini, 20/05/2012 tarihli genel kurulda, 20/05/2012 tarihli genel kurulda 5 adet konutun dava ihtilafların lehine sonuçlanan ortaklar için ayrıldığını, bu 5 adet dairenin kendi eski ortaklıklarına ait olduğunu, bu 3 adet ortaklığa birlikte sahip olduklarını birlikte devretmediklerini, bu sebeple ortaklıklarının tesbitini ve 11/12/2004 tarihli ve 15/12/2004 tarihli yönetim kurulu kararlarının iptalini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 11/12/2004 ve 15/12/2004 tarihli yönetim kurulu kararlarının davacıların kendi talep ve iradeleri ile alınmış olduğunu, davacıların bu konuda başka mahkemelerde değişik davalar açtığını ve red edildiğini, iptali istenen kararların üzerinden 9 yıl geçmiş olduğunu, davacıların iyiniyetli olmadığını, dava konusu ortaklıklar için herhangi bir aidat ödemediklerini ve genel kurullarda bu ortaklıklar için çağrı yapılmadığını, işlemin yapıldığı tarihte kooperatif arsasının tarla vasfında olduğunu ve projelerin yapılmadığını, bu sebeple daire metrekarelerinin de belli olmadığını, inşaat sözleşmesinin 08/11/2009 tarihli genel kurulda onandığını, bu genel kurulun iptali için dava açılmadığını, açılan davanın haksız olup, reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; kooperatif üyesi olan davacıların hisse birleştirmelerinin hukuka uygun olup olmadığı, yönetim kurulu kararının iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, kooperatif üyeliklerinin devam edip etmediği, bu üyeliklerine karşılık hisselerine taşınmaz tahsis edilip edilmeyeceği noktalarında olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER;
Davalı kooperatifin ticaret sicil kayıtları, Davalı kooperatifin defter ve kayıtları, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin, … esas sayılı dosyası, davalı şirketin ….. nolu ortaklıklarına ve bu ortaklık paylarının devrine ilişkin 73 ve 74 nolu 11/12/2004 ve 15/12/2004 tarihli yönetim kurulu kararları.
Mahkememizce davanın 28.12.2017 tarih ve …. Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup; taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/5488- 2023/216 E.K. Sayılı ilamıyla “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 18. ve 19. maddesi hükümlerine göre her ortağın en az bir ortaklık payı olması gerekir ve bu ortaklık hakkı bölünemez. Birden fazla kişinin aynı pay için hisseli ortak olması mümkün değildir. Kooperatif yönetim kurulu kararıyla bir ortaklığa birden fazla kişinin hisseli olarak kaydedilmesi ve hisseli ortak olarak tespit ve tescil edilmesi kooperatif bakımından hüküm ifade etmez. Hisseli ortaklık ancak taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurur. Bu nedenle Mahkemece; 157 numaralı ortak … dışındaki davacıların bir ortaklık üzerinde hisse oranlarına göre üyeliğinin tespitine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Bu durumda mahkemece davanın tam hisse sahibi olan … dışındaki diğer davacılar yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
” gerekçeleriyle mahkememiz kararı bozulmuş, dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiş ve Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Kendi adına asaleten diğer davacılar adına vekaleten … dava konusu 91 ve … nolu ortaklıklara ilişkin hisse devir sözleşmelerini dosyaya sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, davacıların dava konusu olan kooperatif hisselerinin ve bu hisselere ortaklıklarının devam edip etmediği ve bu hisselere tekabül eden dairelerin tahsisi, tapuda tescili ve 11/12/2004 tarihli 73 sayılı ve 15/12/2004 tarihli 74 sayılı yönetim kararlarının iptali talebine ilişkin olup mahkememizce daha önce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu toplam borç miktarı belirlenerek yargılama esnasında davacılar tarafından bu bedelin kooperatife ödendiği, bu sebeple davacıların davasının kabulüne karar verildiği, ancak Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/5488- 2023/216 E.K. Sayılı ilamıyla “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 18. ve 19. maddesi hükümlerine göre her ortağın en az bir ortaklık payı olması gerekir ve bu ortaklık hakkı bölünemez. Birden fazla kişinin aynı pay için hisseli ortak olması mümkün değildir. Kooperatif yönetim kurulu kararıyla bir ortaklığa birden fazla kişinin hisseli olarak kaydedilmesi ve hisseli ortak olarak tespit ve tescil edilmesi kooperatif bakımından hüküm ifade etmez. Hisseli ortaklık ancak taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurur. Bu nedenle Mahkemece; 157 numaralı ortak … dışındaki davacıların bir ortaklık üzerinde hisse oranlarına göre üyeliğinin tespitine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülerek davanın tam hisse sahibi olan … dışındaki diğer davacılar yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş ise de; bozma ilamı sonrası Kadıköy …Noterliği’nin 04/05/2023 tarih …iye nolu kooperatif hisse devri sözleşmesi ile 91 nolu ortaklıktaki hissenin … tarafından …’e devredildiği, yine Kadıköy 30. Noterliği’nin 09/05/2023 tarih 23951 yevmiye nolu kooperatif hisse devri sözleşmesi ile … nolu ortaklıktaki hissenin … ve … tarafından …’a devredildiği, bu sebeple 91 nolu ortaklığa …’in, … nolu ortaklığa …’un tam hisse ile tek başına ortak olduğu anlaşıldığından bu davalılar yönünden ve açıkça bir onama yapılmadığından yine 457 nolu ortaklıkta tam hisse sahibi olan … yönünden davanın kabulüne, ortaklık hissesini devreden davacılar …, …, … yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar …, …, … yönünden konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Davacılar …, … ve … yönünden davanın KABULÜ ile; davalı …’nin 91 nolu ortaklığına …’in, 457 nolu ortaklığına Atila Aykol’un, … nolu ortaklığına …’un tam hisse ile ortak olduğunun tespitine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-₺ harçtan başlangıçta peşin alınan 24,30-₺’nin mahsubu ile bakiye 245,55-₺ karar ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden yapılan yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine talep doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacılar …, …, …’den alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleşince HMK md. 333 gereği ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2023

Başkan …
e- imza
Üye …
e- imza
Üye …
e- imza
Katip …
e- imza