Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/22 E. 2023/321 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/22
KARAR NO :2023/321

DAVA ALACAK
DAVA TARİHİ:18/05/2022
KARAR TARİHİ:09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi olan … davalılardan … … A.Ş. Nezdinde 922 nolu hesabında 300 lot … hisse senedi bulunduğunu, murisin 2015 yılında vefat ettiğini, müvekkillerinin yaptığı araştırmada söz konusu hisse senetlerinin varlığının tespit edildiğini, davalıya yapılan müracaatta 04.02.2015 tarihli ve 5 nolu yazı ile müvekkillerine dava konusu hisse senetleri ile ilgili bilgi verildiğini, daha sonra müvekkili …’un … … A.Ş.’ye yaptığı müracaatta söz konusu hisse senetlerinin zaman aşımı nedeni ile diğer davalı … merkezine bilgi edinme dilekçesi ile müracaat ettiğini, bu davalının 29.07.2021 tarihli yazısı ile söz konusu hisse senetlerinin zaman aşımı nedeni ile kurumlarına devredildiğini ve şartları varsa uğranılan zarardan diğer davalı aracı kurumun sorumlu olacağını beyan ettiklerini, söz konusu hisse senetlerinin 23.09.2013 tarihinde zaman aşımına uğradığının iddia edildiğini, yasal yazılı bildirim gönderilmediğini, hatta davalı aracı kurumu yapılan müracaatta da davalı aracı kurum söz konusu hisse senetleri ile ilgili olarak 04.02.2015 tarihli yazılı beyan verilmiş ve söz konusu hisse senetlerinin uhdelerinde olduğunu beyan ettiğini, hisse senetleri ile ilgili olarak teyit amaçlı da olsa bir işlem yapıldığını, mirasçı olarak müvekkillerine herhangi bir yazılı bildirim yapılmadığını, davalıların ilgili taraflara yazılı bildirim yapmadan zaman aşımı nedeni ile devir yapmalarının yasal ve hukuki bir dayanağı bulunmadığını, müvekkillerine karşı sorumluluklarının bulunduğunu, ya hisse senetlerini iade ya da uğranılan zararı tazmin etmeleri gerektiğini, bu konuda yasal olarak arabuluculuk yoluna da müracaat edildiğini ve anlaşmazlık ile sonuçlandığını, davacılar murisine ait 300 Lot … senedinin müvekkillerine iadesine, iadesi mümkün olmaz ise ileride artırılmak üzere 10.000,00-TL’nin davalılardan tahsili ile müvekkillerine yasal faizi ile ödenmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacıların murisi …’un … … A.Ş. nezdindeki hesabına ilişkin olarak Davacıların aracı kuruma gönderdikleri 26.5.2021 tarihli dilekçede …’un yasal mirasçıları oldukları, yatırımcı’nın hesabında bulunan 300 Lot … Elektrik Ticaret A.Ş. hisse senedinin …’ye sehven devredildiğini öğrendikleri, 2015 yılında … hesapları için veraset ilamıyla sorgulama yapılmış olmasının zamanaşımı süresini kestiği belirtilerek, sehven yapılan devir işleminin iptali ve hisselerin hesaba geri aktarılmasının talep edildiğini, davacı … tarafından …’ye 31.05.2021 tarihinde tebliğ edilen bilgi edinme başvurusunda özetle; mirasçısı olduğu …’un … Yatırım nezdindeki hesabının SPKn. md. 83/4 hükmü uyarınca zamanaşımı nedeniyle …’ye devredildiği, ancak devir işleminin sehven yapıldığı iddia edilerek, hesabın iadesi talep edildiğini, …’un başvurusuna ilişkin incelemeye esas teşkil etmek üzere, …’nin Aracı Kurum’a gönderdiği 01.06.2021 tarih ve 1774 sayılı yazı ile; … hesabına ilişkin olarak Aracı Kurum nezdinde bulunan zamanaşımı hesaplamasına esas alınması gereken ve yatırımcının iradesi doğrultusunda gerçekleştirilen son işlemi tevsik edici bilgi ve belgelerin, hesaplamaya esas alınan son işlem tarihinden itibaren yatırımcının 10 yıllık hesap ekstrelerinin (nakit ve menkul kıymet, mevcut ise yatırım hesabı ile bağlantılı çalışan mevduat hesabı), varsa zamanaşımını kesen/durduran olayı tevsik edici bilgi ve belgelerin, varsa yatırımcıyla yapılan yazışmalara ilişkin belgeler (e-mail, posta vb.) ile telefon görüşmelerine dair ses kayıtlarının, … Yönetmeliği’nin 25 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Yatırımcı’ya gönderilen iadeli taahhütlü mektubun bir örneğinin ve söz konusu mektubun Yatırımcı’ya teslim edildiğine ilişkin teslimat bilgisinin, …’un Kurumlarına başvuruda bulunup bulunmadığının, … tarafından hesapta işlem gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin ve diğer tüm bilgi ve belgelerin onaylı birer örneğinin …’ye gönderilmesini talep ettiğini, … Yatırım tarafından …’ye iletilen 08.06.2021 tarih ve 3181 sayılı yazıda; …’un 04.02.2015 tarihinde vergi dairesine verilmek üzere portföy döküm talebini ilettiği, ayrıca 26.05.2021 tarihinde kurumlarına müracaat ettiği bilgisine yer verilerek, kurumları nezdinde bulunan evrakları yazı ekinde …’ye gönderdiğini, … Yatırım tarafından …’ye gönderilen bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılan incelemede; yatırımcı’nın 22.01.2015 tarihinde vefat ettiğini, yatırımcı hesabında gerçekleşen en son tarihli işlemin 23.09.2003 tarihli nakit ödeme işlemi olduğunu, 23.09.2003 tarihinden sonra yatırımcı tarafından gerek yatırım gerek mevduat hesabında iradi olarak işlem gerçekleştirilmediğini, hesapta zamanaşımını kesen veya durduran bir neden olmadığını, aracı kurumun yatırımcı ile yapılan yazışmaları ve bu yazışmalara ilişkin posta teslimat bilgilerini ibraz etmediğini, ses kayıtlarını sunmadığını, 23.09.2003 tarihli işlemi takiben …’un 04.02.2015 tarihli Aracı Kurum’a başvurusuna kadar hesapla ilgili hiçbir işlem tesis edilmediğini, 23.09.2003-23.09.2013 tarihleri arasında hesapta yatırımcı iradesiyle gerçekleştirilen herhangi bir işlem olmaması nedeniyle SPKn’nun işbu tarihte yürürlükte olan 83 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca yatırımcının hesabının 23.09.2013 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan yatırımcının hesabında yer alan bakiyenin mevzuata uygun olarak 2014 yılının Ocak ayı sonuna kadar …’nin hesap bakiyesine aktarılmasının gerektiğini, aracı kurum tarafından …’ye gönderilen zamanaşımı önbildirim listesinde yatırımcı hesabında gerçekleşen son işlem tarihinin sehven 31.12.2006 olarak belirtilmesi nedeniyle yatırımcının hesap bakiyesinin mevzuata aykırı ve gecikmeli olarak 05.01.2017 tarihinde …’ye devredildiği, ancak … Yatırım tarafından …’ye iletilen nakit ve hisse senedi ektrelerinden belirleneceği üzere hesapta 31.12.2006 tarihinde herhangi bir işlem gerçekleştirilmediğini, yatırımcının 22.01.2015 tarihinde vefat etmesini takiben yatırımcının mirasçısı davacı …’un … Yatırım’a başvuruda bulunması üzerine, aracı kurum’un 04.02.2015 tarihli yazısı ekinde yer alan 22.01.2015 tarihli Müşteri Portföyü başlıklı dokümanın hazırlandığını, anılan dokümanda aracı kurumun yatırımcının son işlem tarihini sehven 31.12.2006 olarak kaydetmiş olması nedeniyle fiilen yatırımcı hesabında olan 300 adet … paylarının bilgisine yer verildiğini, ancak bu payların hukuken zamanaşımına uğradığı ve …’ye devrinin kanunen zorunlu olduğunu, … Yatırım tarafından …’ye iletilen 08.06.2021 tarih ve 3181 sayılı yazısı ekinde yer alan tabloda Yatırımcı hesabında gerçekleştirilen son işlem tarihinin 23.09.2003 olarak tespit edildiğini, bu durumun …’nin tespitleri ile tutarlı olduğu, öte yandan işbu tabloda …’un iddiası uyarınca 22.01.2015 tarihli portföy dökümünün zamanaşımını kestiği/durdurduğu ifade edilmiş ise, 23.09.2013 tarihi itibariyle zamanaşımına uğramış yatırımcı hesabında zamanaşımına uğrama tarihinden sonra işlem gerçekleştirilmesinin hukuken zamanaşımına uğramış bir hak üzerinde bir etki yapması imkanı bulunmadığını, anılan tespitleri değerlendiren … Yönetim Kurulu’nun 29.07.2021 tarih ve 14/…-71 sayılı toplantısında verilen karar …’nin 29.07.2021 tarih ve 1939 sayılı yazısı ile …’a 30.07.2021 tarih ve 1942 sayılı yazısı ile de … Yatırım’a bildirildiğini, davacılar vekili tarafından arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de anlaşmaya varılamadığını, bir kamu kurumu olan …’nin iş ve işlemlerine karşı idari yargı yerlerinde dava açılması bir zorunluluk olup, Mahkemeniz nezdinde açılan işbu davada, davanın esasına girilmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, işbu davanın tüketici mahkemelerinin görev alanına girmediğini, davacı …’un …’ye başvurusunu müteakiben …’nin 01.06.2021 tarih ve 1774 sayılı yazısı ile Yatırımcı hesabına ilişkin tüm bilgi ve belgeler … Yatırım’dan talep edildiğini, … Yatırım tarafından …’ye gönderilen bilgi ve belgeler ile hesap ekstrelerinin incelenmesinden, yatırımcının hesabında iradî olarak gerçekleştirdiği son işlemin 23.09.2003 tarihli işlem olduğu, anılan işlemi müteakiben 2003-2013 yıllları arasında (Yatırımcı’nın vefat ettiği 22.01.2015 tarihine kadar) yatırımcı tarafından hesapta işlem gerçekleştirilmediği, bu nedenle hesabın SPKn 83/4 hükmü uyarınca zamanaşımına uğradığının belirlendiğini, … Yatırım’ın …’ye gönderdiği 08.06.2021 tarihli yazı ekinde yer alan formda da zamanaşımı hesaplamasına esas alınan son işlem tarihi 23.09.2003 olarak belirlendiğini, işbu tarih …’nin incelemesi sonucunda tespit ettiği tarihle uyumlu olup, yatırımcı hesabının 23.09.2013 tarihinde zamanaşımına uğradığını teyit ettiğini, bu çerçevede hesabın zaman aşımına uğradığını, davalı … Yatırım tarafından mevzuat gereğince yapılan devir işlemi hukuka uygun olduğunu, usule ilişkin itirazlarının kabul edilerek, Mahkemenin görevsizliğine, usule ilişkin itirazlarımızın kabul edilmemesi halinde, haklı herhangi bir gerekçeye dayanmayan davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirkete yapılan tebligatın 7201 sayılı tebligat kanunun 7/a maddesine aykırı olup usulsüz tebligat niteliğinde olduğunu, davanın konusu … (…) görev ve yetkisi dahilinde bir işleme ilişkin olup, bu tür davalarda 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunun 83’üncü maddesi kapsamında kurulan ve kamu tüzel kişiliğine sahip “yatırımcı tazmin merkezi” taraf sıfatına sahip bulunduğunu, bu itibarla müvekkili şirketin , şirketin husumet ehliyeti bulunmaması karşısında husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yine iadesi talep edilen 300 … hissesinin mülkiyetinin …’de olduğu nazara alındığında bu yönden de davanın muhatabının yani davalı sıfatının …’ye ait olması karşısında, davalı müvekkil şirketin pasif husumet ehliyeti ve dolayısıyla davalı sıfatı bulunmadığını, dava dosyasının görevli İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, idare mahkemesinin görevli olmadığına karar verilmesi halinde; dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini,davacılar murisi 922 müşteri no.lu … ile müvekkili şirket arasında 12.01.2000 tarihinde Kredili Menkul Kıymet İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, davacılar murisi … müvekkili şirket ile arasındaki Kredili Menkul Kıymet İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi kapsamında en son işlemini 23.09.2003 tarihinde gerçekleştirdiğini, zaman aşımının başlangıcına esas alınacak işlemler yönünden hesap sahibinin iradesini yansıtan işlem-talep ya da talimatın esas alındığı veya arandığı, hesap sahibinin hesabına yönelik iradesini yansıtan herhangi bir işleminin, talimatın veya talebinin zaman aşımını keseceğinin düzenlendiğini; bu kapsamda somut uyuşmazlık yönünden de davacı mirasçıların aracı kuruma başvurmak suretiyle zaman aşımını kesecek bir harekette / işlemde bulunmalarının yasal olarak zorunlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, …’a ait nakit ve hesap ekstreleri incelendiğinde açıkça görülecektir ki, müşteri tarafından yapılan son işlem 23.09.2003 tarihlii olup, devam eden 10 yıl boyunca yani 23.09.2013 tarihine kadar zaman aşımını kesecek nitelikte hiçbir hareket gerçekleştirilmediğini, hatta sonrasında da zaman aşımını kesecek bir hesap hareketi bulunmadığını, sonuç olarak zaman aşımının gerçekleşme tarihinin yatırımcı murisin hayatta olduğu 23.09.2013 tarihine tekabül ettiği ve bu tarihe kadar zaman aşımını kesecek tasarrufta bulunulmadığından 23.09.2013 tarihi itibarıyla davacı murisleri …’a ait hesaba ilişkin olarak hiç bir hak ve alacaklarının bulunmadığını, davacılar kendilerine bildirim yükümlülüğü bulunduğunu iddia etmişlerse de müvekkili şirketin böyle bir yükümlülüğü bulunmadığını, dava konusu hesap ise bu yükümlülüğün yürürlüğe girmesinden önce zamanaşımına uğradığını, Yatırım Tanzim Merkezine devredilecek emanet ve alacaklara ilişkin esaslar doğrultusunda müvekkili şirketin, anılan Yönetmeliğin yürürlük tarihi itibariyle 2015 yılı mart ayından önce dolan hesaplar yönünden zaman aşımına ilişkin ilan veya bildirim yükümlülüğü bulunmadığını, davacı mirasçıların müvekkili şirkete muhatap olarak başvuruları bulunmadığından kendilerine bildirim yapılması da mümkün olmadığını, müvekkili şirkete atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, dava konusu … hisselerinin borsadan kottan çıkarılmış olması, şirketin lisans sözleşmelerinin iptal edilmiş olması ve bunların haricinde şirketle ilgili diğer olumsuz vakıaların varlığı nazara alındığında dava konusu edilen şirket hisselerinin herhangi bir değerinin olmadığını, bu açıdan dahi değerlendirildiğinde davacıların her hangi bir talebe hakkı bulunmadıklarını, işbu davanın öncelikle yargı yeri yönünden görevsizlik nedeniyle usulden reddine, sayın mahkemeniz aksi kanaat ise davanın reddine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; murisinden davacıya intikal ettiği belirtilen hisse senetlerinin davacıya devri, bunun mümkün olmaması halinde dava konusu hisse senetlerinin bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 25/10/2019 tarih, 2018/1401 esas ve 2019/1375 karar sayılı ilamında; “…Yargıtay 11. HD 2017/1007 E 2018/3107 K 25.04.2018 tarihli emsal kararı da gözetildiğinde; dosya kapsamına göre, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak bankacılık ve benzeri sözleşmesi uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin anılan kanunun 3/1-k-j,4/3,73/1,83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirleneceği, sermaye piyasası yatırım araçlarının alım- satımına aracılık çerçeve sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğu, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağından; ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli tüketici mahkemesine gönderilmesi gerekirken işin esasının incelenerek hüküm vermesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. ” Emsal yargıtay kararları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; murisinden davacıya intikal ettiği belirtilen hisse senetlerinin davacıya devri, bunun mümkün olmaması halinde dava konusu hisse senetlerinin bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkin davalarda yapılan işlemin ticari işlem niteliğinde yatırım işlemi olduğu hususunun tespit edilemediği bu haliyle görevli mahkemelerin Tüketici Mahkemeleri olması sebebiyle; davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğuna, …. Tüketici Mahkemesi tarafından da görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle …. Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından dosyanın taraflarca istinaf edilmediği takdirde merci tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
2-…. Tüketici Mahkemesi tarafından da görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle …. Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından dosyanın taraflarca istinaf edilmediği takdirde merci tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE;
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/05/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır