Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/852 E. 2023/713 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/852 Esas
KARAR NO :2023/713

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/12/2022
KARAR TARİHİ:25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflarınca…. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasındadavalı şirket aleyhine takip başlatıldığını, borçlunun, icra takibine haksız ve dayanaksız bir şekilde hiçbir gerekçe göstermeden itiraz etmiş ve itiraz neticesinde söz konusu icra takibi durduğunu, Davalının borca ilişkin beyan ve itirazları gerçeğe aykırı olduğu gibi kötüniyetli olduğunu, Takibe konu alacak, … irsaliye numaralı, 27.443,31 TL (kdv dahil) … nolu 15.09.2022 tarihli faturaya dayandığını, Davalı borçlu, haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğundan davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle, haklı davalarının kabulüne, …. İcra Müdı … E. Savılı takibe vavılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ve takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeni ile davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davalının faturadan ve cari hesaptan kaynaklı borcu olup olmadığı, davacının başlattığı icra takibine davalının itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükedilmeyeceğinden ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 11/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Taraflar arasındaki ihtilafın, davacı taraf vekilinin davalı aleyhine 10.10.2022 tarihinde…. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile; 27.443,31 TL tutarlı asıl alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalının takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, Davacının 2022 yılı e-defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davacı tarafından takibe konu edilen 15.09.2022 tarih ve 27.443,31 TL tutarlı e-faturanın davacının e-ticari defterinde kayıtlı olduğu, davalının faturaya 8 gün içerisinde itiraz etmediği görüldüğünden, düzenlenen e- faturanın davalı yanın bilgisi dahilinde olduğu kanaatine varıldığı, Mahkemeniz davacının davasında haklı olduğu yönünde karar vermesi durumunda; Davacının…. İcra dairesi … E. Sayılı dosyasında, takip tarihi olan 10.10.2022 tarihi itibariyle davalıdan 27.443,31 TL tutarlı asıl alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra ise talebiyle bağlı olarak değişen oranlarda faiz talep edebileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu, 01/05/2019 tarihli periyodik bakım sözleşmesine konu…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından kaynaklanan 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafça davalı aleyhine 15/09/2022 tarihli faturadan kaynaklı 27.443,31 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının takibe süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinde üzerinde inceleme yapılması hususunda ara karar kurulmuş, davacı tarafça ticari defter ve belgeler bilirkişi incelemesine sunulmuş, davalı tarafça davaya cevap verilmediği gibi ticari defter ve belgeler de bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Bilirkişi tarafından davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 27.443,31 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Taraflar arasında fatura alacağından kaynaklı takip başlatıldığı, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere davacı yanın faturalarına göre alacağın varlığı ve miktarının tespit edildiği, davalı tarafça ödeme olgusunun ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın kabulü ile; davalının…. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı koşullarla devamına, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile 27.443,31-TL asıl alacak üzerinden takibin aynı koşullarla devamına,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan hükmedilen alacağın % 20 si üzerinden hesaplanan 5.488,66-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.874,65-TL nispi karar harcının peşin alınan 331,45-TL harçtan mahsubu ile geri kalan 1.543,2‬0- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yapılan toplam 423,65‬‬-TL ( 80,70 -TL BVH, 11,50-TL VSH, 331,45-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.887,00-TL ( 287‬,00-TL tebliğler ve posta, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00-TL’nin davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesi
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 25/10/2023

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır