Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/848 E. 2023/548 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/848
KARAR NO:2023/548

DAVA:Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ:14/11/2018
KARAR TARİHİ:14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı adi ortaklık arasında davalılar tarafından inşa edilmekte olan … konut projesinin daire içi ahşap imalatlarının yapımına ilişkin 12/07/2018 tarihli “Yapım işleri sözleşmesi” imzalandığını, davalıların vermiş olduğu iş programında 29/11/2018 tarihinde montaja başlayacaklarını ancak sözleşme tarihinden sonra döviz kurundaki öngörülemez yükselişe bağlı ekonomik kriz ve hammadde fiyatlarının artması nedeniyle fiyatların revize edilmesi yönünde davalılara başvurulduğunu, olumsuz yanıt aldıklarını, şantiyede davalıların diğer taşeronlarla da sorunlarının olduğunu, hakedişlerin ve ödemelerin uzatıldığını, taşeronların muhatap bulamadığını, davalıların taşeronlar üzerinden finansman sağlamaya çalışması gibi sebeplerle sözleşmenin ayakta kalmasının davacı için maddi ve manevi telafisi imkansız zararlar doğuracağını, bu nedenle dava ile sözleşmeden dönmek zorunda kalındığını, sözleşmenin ifasına başlanmadığını, dolayısıyla dava tarihi itibariyle henüz sözleşmenin ifası safhasına geçilmediğinden, davalıların her hangi bir zararının oluşmayacağını, davacının davalı adi ortaklığa 1.820.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu, 1.040.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu, kesin ve süresiz … A.Ş. 17/07/2018 tarih ve 483464 sayılı 1.430.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının teslim edildiğini, bu teminat mektupları karşılığında 2.860.000,00 TL avans ödemesi aldığını, müvekkilinin avans ödemesini iade etmeye hazır olduğunu, davalılardan alınan avansın ödemesiyle birlikte davalıların elinde davacılara iadesi gereken 1.430.000,00 TL tutarlı teminat mektubu kalacağını belirterek, davacının TBK’nın 138 ve 480 maddeleri uyarınca sözleşmeden haklı nedenle döndüğünün tespitine, teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulması ve davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 12/07/2018 tarihli yapım işleri sözleşmesine göre, montaja başlama tarihinin 22/10/2018 tarihi olarak belirlendiğini, 13/07/2018 tarihinde yer teslimi yapıldığını, davacı tarafından 15 gün içinde detaylı iş programının sunulmaması nedeniyle 18/07/2018 tarihinde davacıya ihtar gönderildiğini ve yine iş programının sunulmaması nedeniyle 04/10/2018 tarihli yazı ile davacı tarafın montaja başlama süresinin 29/11/2018 olarak tekrar belirlendiğini, bu tarihte de davacının montaja başlamadığını, işin süresinde ve eksiksiz tamamlanmasının imkansız hale gelmesi sebebiyle davalıların …. Noterliğinin 30/111/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldıklarını, davacının dava tarihi itibariyle aldığı 2.860.000,00 TL avans ödemelerini iade etmediğini, teminat mektubunun nakde çevrilmesini engellemeye çalıştığını, davacının eylemleri nedeniyle ciddi zarara uğradıklarını, sözleşmenin değişen koşulları uyarlanmasına sebep olmadığını, davacının aşırı ifa güçlüğü hükümlerine dayandığını, davalının sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmediğini iddia etmesinin öncelikle kendi borcunu ifa etmiş yada ifasını önermiş olması halinde söz konusu olacağını, inşaat sahasının imalata hazır olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/10/2021 tarihli beyan ve ıslah dilekçesi ile, söz konusu 2 teminat mektubunun ihtilaf dışında olduğunu, bu teminat mektupları ile ilgili tazmin veya iade talebinde bulunmadıklarını, dava konusunun 1.430.000,00 TL tutarlı teminat mektubu olduğunu ve davalılar tarafından haksız olarak paraya çevrildiğini, teminat mektubu paraya çevrildiği için davanın 1.430.000,00 TL bedelli teminat mektubu nedeniyle uğranılan zararın tazminine dönüştüğünü belirtmiştir.
Mahkememizce davanın 06/02/2020 tarihinde hüküm kurulmasına yer olmadığına kararı verildiği, kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 15/03/2021 tarih ve 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla “Harçlar Kanunu 16.maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve teminat mektuplarının iadesi isteminin dinlenebilmesi için sözleşme bedeli ile teminat mektupları bedelinin toplamı üzerinden nispi harcın yatırılması gerektiğinden ve davacı vekilinin 10/10/2019 tarihli dilekçesinde dava açıldıktan sonra davalı tarafça sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle davacıya HMK 31.maddesi uyarınca dilekçedeki beyanının 26/07/2018 tarihli 1.820.000,00 TL bedelli ve 26/07/2018 tarihli 1.040.000,00 TL bedelli teminat mektupları ile ilgili davasından feragat veya geri alma mahiyetinde olup olmadığı hususunun açıklattırılmadan karar verilmesi doğru görülmeyerek” gerekçeleriyle kaldırılarak dosyanın mahkememizin 2021/275 Esas sırasına kayıt edildiği, yeniden yapılan yargılamada davacı vekiline sözleşme bedeli ve teminat mektupları bedelleri dahil olmak üzere eksik harcı yatırmak üzere süre verildiği, harç yatırılmadığından 12/05/2022 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen kararın tekrardan istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2022/2788 Esas 2022/1846 Karar sayılı 02/11/2022 tarihli kararı ile; “Davacı vekili 13/10/2021 tarihli beyan ve ıslah dilekçesinde 1.820.000,00 TL ve 1.040.000,00 TL bedelli teminat mektubunun dava konusu olmadığı bu teminat mektupları ile ilgili tazmin ve iade talebininde bulunulmadığı 1.430,000,00 TL tutarlı teminat mektubunu haksız ve hukuka aykırı olarak paraya çevrildiğinden davanın bu teminat mektubu yönünden uğranılan zararın tazmini davasına dönüştüğü belirtilmiştir. Davacı tarafça dava açılırken sadece 1.430.000,00 TL üzerinden nispi peşin harç yatırılmış olup diğer teminat mektupları yönünden herhangi bir harç yatırılmadığı gibi mahkemece verilen kesin süre içinde de harç eksikliğinin tamamlanmadığından davanın sadece 1.430,000,00 TL tutarındaki teminat mektubuna ilişkin açıldığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Mahkemece 14.800.000,00 TL sözleşme bedeli üzerinden harcın tamamlanması yönünde ara kararı verilmiş ise de dava, bedel karşılığı eser sözleşmesine ilişkin olup kat karşılığı inşaat sözleşmesi sözkonusu olmadığından sözleşmenin fesih veya sözleşmeden dönme için mahkeme kararına ihtiyaç bulunmayıp, tek taraflı irade beyanı ile dönme ve feshi mümkün olduğundan, bu hususta ayrıca harç yatırılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu durumda, davada gerekli inceleme ve araştırma yapılıp delillerin değerlendirilmesi suretiyle esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçeleriyle kaldırıldığı ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edildiği görüldü.
DELİLLER;
… 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … D.İş sayılı dosya uyap üzeriden celp edilmiştir.
… 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … D. İş sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasında 12/07/2018 tarihinde yapım işleri sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında davalılara 1.820.000,00 TL, 1.040.000,00 TL ve 1.430.000,00 TL bedelli 3 adet teminat mektubu verilmiştir. 2 adet teminat mektubu olan 2.860.000,00 TL avans olarak davacıya ödenmiş, 1.430.000,00 TL bedelli teminat mektubu ise davalılarda kalmış olup, bu teminat mektubu sonradan paraya çevrilmiştir. Davacı vekili tarafından, davada davalının sözleşmeden döndüğünün tespiti, 1.820.000,00 TL, 1.430.000,00 TL, 1.040.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının davacıya iadesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekili 13/10/2021 tarihli beyan ve ıslah dilekçesinde 1.820.000,00 TL ve 1.040.000,00 TL bedelli teminat mektubunun dava konusu olmadığı bu teminat mektupları ile ilgili tazmin ve iade talebininde bulunulmadığı 1.430,000,00 TL tutarlı teminat mektubunu haksız ve hukuka aykırı olarak paraya çevrildiğinden davanın bu teminat mektubu yönünden uğranılan zararın tazmini davasına dönüştüğü belirtilmiştir. Davacı tarafça dava açılırken sadece 1.430.000,00 TL üzerinden nispi peşin harç yatırılmış olup diğer teminat mektupları yönünden herhangi bir harç yatırılmadığı gibi mahkemece verilen kesin süre içinde de harç eksikliğinin tamamlanmadığından davanın sadece 1.430,000,00 TL tutarındaki teminat mektubuna ilişkin açıldığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Dava, bedel karşılığı eser sözleşmesine ilişkin olup kat karşılığı inşaat sözleşmesi sözkonusu olmadığından sözleşmenin fesih veya sözleşmeden dönme için mahkeme kararına ihtiyaç bulunmayıp, tek taraflı irade beyanı ile dönme ve feshi mümkün olduğundan, bu hususta da ayrıca harç yatırılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Kesin olarak verilen istinaf kaldırma kararındaki gerekçeye uygun olarak davaya 1.430.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesi talebi ile sözleşmeden dönüldüğünün tespiti talebi olarak devam edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 2022/339 Esas 2022/461 Karar sayılı ilamında; “Dava tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6100 sayılı HMK’nın 106. maddesinde tespit davaları düzenlenmiştir. Sözü edilen maddenin birinci fıkrasında; tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesinin talep edilebileceği, ikinci fıkrasında ise; tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunması gerektiği belirtilmiştir. Aynı Yasa’nın 114/1-h maddesinde de; davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması gerektiği dava şartları arasında sayılmıştır. Bu husus olumlu bir dava şartı olup, varlığının mahkemece re’sen araştırılması gerekir. Hukuki yararın varlığı için öncelikle davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) ve ciddi bir tehditle karşı karşıya olması gerekir (HGK 2013/22-56 Esas,2013/734 Karar). Şayet davacı, açacağı bir eda davasında iddia olarak ya da aleyhine açılan bir davada savunma olarak ileri sürebileceği hususları tespit davasıyla ileri sürmüşse korunmaya değer güncel bir hukuki yararının varlığından bahsedilemez. Tespit davaları ise ancak, korunmaya değer güncel bir hukuki yararın bulunması ya da eda davasının açılamayacağı hallerde açılabilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; yanlar arasındaki sözleşme nakit bedel karşılığı düzenlenmiş olup, fesih tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuç doğuracağından, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde olduğu gibi fesih ve ileriye etkili fesih ile tasfiye için mahkeme kararına ihtiyaç bulunmamaktadır… Bu durumda mahkemece, idarenin tek taraflı olarak yaptığı feshin geçerli olup, fesih için tarafların anlaşmasına veya mahkeme kararına ihtiyaç bulunmadığından bu feshin geçersizliğinin tespitine karar verilmesinin talep edilemeyeceği ve feshe bağlı hakların ödenmesi talebini yani eda istemini içermeyen davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartlarından olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak yukarıda belirtilen gerekçelerle esastan reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, bu sebeple davacı vekilinin istinaf başvurusunun dairemizce kabulü gerekmiştir (Yargıtay Kapatılan 15.H.D.’nin 2013/5355-2014/4458 Karar ve 2017/1819 Esas-2017/3827 Karar sayılı ilâmları).”
Dava dilekçesinde belirtildiği ve taraflar arasında ihtilaf olmadığı üzere davacı tarafça dava tarihinde sözleşmenin ifasına başlanılmamıştır. Davacı, dava dilekçesinde ilk montaja 29/11/2018 tarihi itibariyle başlanması gerektiğini, dolayısıyla henüz ifa safhasına geçilmediğini, bu nedenle sözleşmeden dönülmesinin davalılara herhangi bir zararı olmayacağını, davacının sözleşmeye riayet etmesinin, davalı tarafça sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması yönündeki talebi olumlu karşılanmadığından büyük zarara uğrayacağını belirterek TBK 138.ve 480.maddeleri uyarınca 12/07/2018 tarihli sözleşmeden dönüldüğünün tespiti talep edilmiş olmakla yine davacı tarafından sunulan 10/10/2019 tarihli beyan dilekçesinde uyarlama talebinin davalı tarafça reddedilmesi nedeniyle haklı nedenle sözleşmeden dönüldüğünün tespiti istemi ile davanın ikame edildiği bildirilmiştir. TBK 480.maddesine göre davacının mahkemeden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması talebinde bulunmadığı, bedel karşılığı eser sözleşmesinde sözleşmenin feshi veya sözleşmeden dönme için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu anlaşıldığından davacının sözleşmeden dönüldüğünün tespiti talebi yönünden davasının hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2022/… Esas 2022/… Karar sayılı 02/11/2022 tarihli kararı ile davanın sadece 1.430.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun iadesine ilişkin açıldığının kabulünde zorunluluk bulunduğu yönündeki kesin kararı doğrultusunda 1.430.000,00 TL tutarlı 17/07/2018 tarihli teminat mektubuna ilişkin iade talebi yönünden ise; dava tarihi itibariyle yapılan değerlendirme kapsamında dava tarihinde sözleşmenin halen ayakta olduğu, davacı tarafça mahkemeden sözleşmenin yeni koşullara uyarlama talebi bulunmadığı gibi sözleşmenin 9.maddesinde belirtilen teminatın iadesine ilişkin şartların oluşmadığı, dava tarihi itibariyle ifa aşamasına geçilmediği gibi sözleşmenin de feshedildiği davacı beyanı ve dosya kapsamından sübut bulduğundan teminatın iadesi talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce her ne kadar davacının teminatın iadesi talebinin konusuz kaldığı değerlendirilmiş ise de; istinaf kararında ıslaha itibar edilerek, esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirtildiğinden kesin olarak verilen istinaf kararı doğrultusunda esasa ilişkin değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davacının sözleşmeden dönüldüğünün tespiti talebi yönünden davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca usulden reddine; davacının 17/07/2018 tarihli 1.430.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesi talebi yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sözleşmeden dönüldüğünün tespiti talebi yönünden davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE;
2-Davacının 17/07/2018 tarihli 1.430.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesi talebi yönünden davanın REDDİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85 TL maktu red karar harcından peşin alınan 24.420,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 24.150,98 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 162.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar … ve … tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 69,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır