Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/839 E. 2023/712 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/839 Esas
KARAR NO:2023/712

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:05/12/2022
KARAR TARİHİ:25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili banka ile kredi borçlusu … arasında imzalanan 10.06.2020 tarihli Kredi Sözleşmesine istinaden …’a … nolu kredi hesabından taksitli ticari kredi kullandırıldığını, …’in sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, Kredinin geri ödenmesinde yaşanan sorunlar nedeniyle kredi hesabının … 1.Noterliğinden 16.12.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile kat edilerek borcun ödenmesinin İstendiğini, İhtara rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 28.01.2022 tarihinde haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, Borçlunun 06.07.2022 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye, borcun tamamına, faize ve takibin diğer ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, borca itirazın haksız olduğunu, tacir olan borçlu ile imzalanan kredi sözleşmesinde yetkili icra müdürlüğünün bankanın merkezinin bulunduğu yer mahkeme ve icra müdürlüklerinin olduğuna ilişkin yetki anlaşması yapıldığını, İstanbul Çağlayan Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, öte yandan T.B.K. 89. maddesi gereğince de alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde dava ve icra takibi açabileceğini, Kredi sözleşmesinde düzenlenen delil sözleşmesi gereğince banka kayıtlarında yapılacak bilirkişi incelemesi ile alacağın belirleneceğini, istenilen temerrüt faizi oranının kredi sözleşmesi ile belirlendiğini, Borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, alacağın %20’sinden az olmamak üzere lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap süresi geçtikten sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle;Davalı Müvekkilinin, müteselsil kefil konumunda bulunduğunu, 26/07/2003 tarihinden beri evli olduğunu, kefalet sözleşmesinin akdedildiği tarihte evli olan Müvekkilinin kefaletine ilişkin eş rızası alınmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu, müvekkili, huzura konu itirazın iptali isteminin bulunduğu icra müdürlüğü dosyasında dava dışı 3. Kişi olan asıl borçlunun kefili olduğunu borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte kefalet ilişkisi gereğince davacı/ Alacaklının öncelikle asıl borçluya gitmesi gerekmekte olduğunu davacı/ Alacaklı Bankanın kefil sıfatına haiz Müvekkiline karşı takibe geçmiş olması hukuka aykırı olduğunu davanın tümden reddine karar verilmesini faiz türü, faiz tarih başlangıcı ve sair tüm hususların hukuka aykırılığı olduğunu ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olarak konulduğunu ihtiyati haczin öncelikle ara karar tesis edilerek kaldırılmasına karar verilmesini mahkemenin aksi kanaatte olması halinde gerekçeli karar ile birlikte ihtiyati haczin kaldırılmasını davaya konu icra takibinin müvekkili yönünden tümden reddine karar verilmesini ve haksız icra takibi yapılmış olması sebebiyle %20’den az olmamak kaydıyla davacı şirketin kötü niyet tazminatına hükmedilmesini davacı banka, Müvekkili aleyhine icrai takibe geçtiğini ayrıca ihtiyati haciz işlemini tesis ettiğini davacı, kötü niyetli olarak hareket etmiş ve Müvekkili mağdur etmiştir. İzah edildiği haliyle %20’den az olmamak kaydıyla Davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ederiz. nkanın öncelikle asıl borçluya başvurması gerektiğini, faiz türü, faiz tarih başlangıcı ve sair tüm hususların hukuka aykırılığın söz konusu olduğunu, Davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Genel kredi sözleşmesinden kaynaklı müteselsil kefil aleyhine alacaklı olunduğu iddiası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminden ibaret olduğunun, kefilin eşinin rızasının kefaletin geçerli olması için gerekip gerekmediğinin, davacının kötü niyetli olup olmadığından ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 07/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Gerek İcra dosyası içeriği ve gerekse dava dosyası içeriği, taraflarca sunulan belgeler üzerinde yaptığımız inceleme ve değerlendirme sonuçları aşağıda arz edilmiştir. Alacaklı banka ile … arasında 10.06.2020 tarihli 800.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, …’in sözleşmeyi 11.06.2020 tarihinde, 800.000,00 TL limitle müteselsil kefil olduğunu bildirirek, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, Bankanın, …’a 11.06.2020 tarihinde, aylık %0,791666 (yıllık %9,50 ) faizli, 13 ay vadeli, 431.000,00 TL kredi kullandırdığı, Kredi geri ödeme planında belirtilen taksitlerin süresinde ödenmemesi nedeniyle … 1. Noterliğinden 16.12.2021 tarih, … yevmiye numarası ile gönderilen hesap kat ihtarnamesinin müteselsil kefil borçlunun adresine 13.01.2022 – tarihinde ulaştığı, ancak tebliğ edilemeden iade olduğu, İİK. 68/b maddesi kredi borçluları için uygulanabileceği, müteselsil kefiller için uygulanamayacağı dikkate alındığında müteselsil kefil …’in temerrütünün takip tarihi olan 28.01.2022 tarihi itibariyle başlayacağı, Banka kayıtlarına nazaran hesap kat tarihi ile temerrüt tarihi (takip tarihi) arasında herhangi bir ödemeye rastlanmadığı, Akdi faiz oranının yıllık % 9,50 temerrüt faizi oranının %19,00 olacağı, alacaklının %19,00 oranında talepte bulunduğu, …’in 11.06.2020 tarihinde kefil olarak imzaladığı tarihte evli olduğu, evliliğin 26.07.2003 tarihinden beri devam ettiği, dosyaya celp edilmiş nüfus kaydında verilmiş bir ayrılık kararının olmadığı, 11.06.2020 tarihli kefalet sözleşmesinde eş rızasının bulunmadığı, dosyada davalı kefilin ticari işletme sahibi veya şirket ortağı ya da yöneticisi olduğu ve kefaletin de şirket veya işletme sebebiyle verildiğine dair bir belge bulunmadığı, yargılama aşamasında davacı vekilince, davalının ticaret siciline kayıtlı bir ticari işletme sahibi olduğunun ileri sürülmediği gibi asıl borçlu ile davalının bir ticari iş ortaklığı bulunduğuna ilişkin bir bilgi veya belge ibraz edilmediği, ayrıca ticaret sicilinden araştırma yapılmasının da talep edilmediği, tarafların kredi ilişkisindeki durumuna göre güçlü konumda olan ve basiretli davranma yükümlülüğünde olan davacı bankanın, davalının kefaletinin geçerliliğinin eşinin yazılı muvafakatının alınmasına bağlı olduğunu bilecek durumda olduğu, Somut olayda eş rızası şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu, bu nedenle kefalet sözleşmesine dayalı olarak …’den talepte bulunulamayacağı, Ancak Sayın Mahkeme bilirkişi görüşü ile bağlı olmadığından, kefaletin geçerli olması hali için de hesaplama yapıldığı, Takip tarihi olan 28.01.2021 tarihi itibariyle alacak tutarı; 387.119,21 TL Ana para, 19.307,57 TL Hesap kat tarihine kadar işlemiş % 9,50 akdi faiz, 965,37 TL %5 gider vergisi, 4.622,77 TL hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş %9,50 faiz 231,13 TL %5 BSMV, 330,14 TL İhtar masrafı, olmak üzere toplam 412.576,19 TL, olarak hesaplandığı, takip talebinde alacaklı, kat tarihine kadar işlemiş faiz ve gider vergisini 39.567,30 TL olarak talep etmiş olmakla, işlemiş faiz ve gider vergisinden toplam 14.440,46 TL fazla istendiği, buna göre borçlunun yaptığı itirazın ana para için haksız, temerrüt faizi ve faize işleyen BSMV tutarı toplamı 14.440,46 TL için haklı olduğu, alacaklının icra takibine, 412.576,19 TL alacak üzerinden, 387.119,21 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,00 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devam edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; Genel kredi sözleşmesinden kaynaklı müteselsil kefil aleyhine alacaklı olunduğu iddiası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminden ibaret olduğunun, kefilin eşinin rızasının kefaletin geçerli olması için gerekip gerekmediğinin, davacının kötü niyetli olup olmadığından ibaret olan itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka ile dava dışı … (asıl borçlu) arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi davalı kefilin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalı kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 10/06/2020 tarihli 800.000,00 TL bedelli sözleşme nedeniyle, 11/06/2020 tarihli kefalet beyanıyla 800.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı borçlu kefilin icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmüş ise de itirazda yetkili icra dairesinin gösterilmediği, ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.1 maddesinde yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı birlikte değerlendirildiğinde davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde eş rızasının bulunmaması sebebiyle kefaletin geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı 12/07/2023 tarihinde sunduğu beyan dilekçesi ekinde eş rızasına ilişkin belgeyi sunduğu görülmüş olup, davalının icra takibine itirazında kefaletin geçersizliğini ileri sürmediği, süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, buna karşın beyan dilekçesinde eş rızasının süresinden sonra sunulmasına muvafakatinin bulunmadığına yönelik savunmasına itibar edilmemiş, imzası eş Nergis Ayberk’in tarafından inkar olunmamış eş muvafakatinin geçerli olduğu kanaatine varılmış, kefaletin bu suretle geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 12.2 maddesinde faiz oranı olarak akdi faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi tespit edilmiş ve davacı banka tarafından takip talebinde kredi yönünden %19 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Bilirkişi tarafından akdi faizin aylık %0,791666, yıllık %9,50 olduğu, sözleşme gereği iki katının %19 olduğu, banka talebinin sözleşme ve yerleşik yargıtay içtihatları ile uyumlu olduğu görülmekle %19 oranında temerrüt faizi mahkememizce kabul görmüştür.
Davacı tarafça … 1. Noterliği’nin 16/12/2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile; 417.093,45 TL yönünden hesabın 16/12/2021 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefile tebliğe çıkarıldığı, dava dışı asıl borçluya 24/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefile çıkarılan tebligatın ise iade döndüğü, İİK 68/b maddesi hükümlerinin müteselsil kefiller için uygulanamayacağı dikkate alındığında davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi olan 28/01/2022 tarihinde başlayacağı kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan 06/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek 387.119,21 TL asıl alacak, 23.930,34 TL işlemiş akdi faiz, 1.196,50 TL BSMV, 330,14-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 412.576,19 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden rapora itibar edilmiş, bilirkişi raporunda tespit edilen 412.576,19 TL yönünden talebi kabul görmüş olup artan kısım yönünden davanın reddine ve neticeten davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan asıl alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen asıl alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 387.119,21-TL asıl alacak, 23.930,34-TL işlemiş faiz, 1.196,50-TL BSMV, 330,14-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 412.576,19 TL üzerinden devamına, asıl alacağın 387.119,21 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %19,00 temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hükmedilen alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında (82.515,23 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Yasal şartlar oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 28.183,08 TL nispi karar harcının, peşin alınan 5.157,30 TL harcın mahsubu ile geri kalan 23.025,78 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 63.760,67 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.440,46 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 5.249,5‬0 TL (80,70 TL BHV, 11,50TL VSH, 5.157,30 TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.705,00 TL (105,00 TL tebliğler ve posta, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.647,34TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
10-Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00 TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 105,51 TL’sının davacıdan, 3.014,49 TL’sının davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır