Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/818 E. 2023/719 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/818
KARAR NO:2023/719

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:21/11/2017
KARAR TARİHİ:26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında 23/03/2016 tarihinde akdedilen genel kredi sözleşmeleri uyarınca davalıya 3.500.000TL taksitli ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalıların ise müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olduklarını, kredi borcunun vadesinde ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından kredi hesabının kat edilerek, …. Noterliği’nin 06.07.2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlulara sorumlu oldukları borç miktarının bildirilerek ödeme istenildiğini, borcun ödenmemesi sebebiyle …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı- borçlular tarafından 01/08/2017 tarihinde borca itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından başlatılan takip haksız olduğundan müvekkilleri tarafından itiraz edildiğini, hesap kat ihtarının hukuka aykırı olduğu gibi usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ödeme emrindeki faizin fahiş olduğunu ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı 20/12/2016 tarihli kararı ile davalı şirket hakkında İİK 287/7 maddesine göre yapılan ve yapılacak olan tüm takiplerin ihtiyati tedbiren önlenmesine karar verildiğini, icra müdürlüğüne bu durumu bildirdiklerini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek müvekkili şirket hakkındaki davanın husumetten reddine ve davacı aleyhine en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; banka kredisinden kaynaklı alacağa yönelik yapılan icra takibine itirazı iptali istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava konusu genel kredi sözleşmesi ve ihtarname aslı ile mahkememizin … kasa sırasına kayıt edilmiştir.
… … A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu sözleşmelerde eş muvafakatlarının olup olmadıkları hususları sorulmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyasının fotokopisi celp edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, temlik eden … … A.Ş tarafından davalılar aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı 501.839,79 TL asıl alacak, 11.325,00 TL işlemiş faiz 566,25 TL BSMV ve 1.101.39 TL masraf alacağı olmak üzere toplam 514.832,73 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 25/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile temlik eden … … A.Ş arasında 23/03/2016 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca davalıya 3.500.000,00 TL Taksitli Ticari Kredi açılıp kullandırılması konusunda anlaşıldığı, diğer davalılar …, …ve Turtadan … müteselsil ve müşterek kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalamış oldukları ve bundan dolayı sözleşme kapsamınca borçtan sorumlu oldukları, sözleşme ekinde …eşi …’ın davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefalet için eş muvaffakatnamesini kendi rızası ve el yazısı ile kabul edip ıslak imza ile 16.03.2016 tarihinde imzalamış olduğu, sözleşme ekinde … eşi … … davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefalet için eş muvaffakatnamesini kendi rızası ile kabul edip ıslak imza ile 16.03.2016 tarihinde imzalamış olduğu görüldüğü, yine taraflar arasındaki bankacılık genel kredi sözleşmesine göre müşterek borçlu ve müşterek ve müteselsil kefiller, 43 ana madde ile bu ana maddelere bağlı alt maddelerden oluşan 52 sayfadan ibaret işbu Genel Kredi Sözleşmesinin tamamım okuduklarını, her sayfayı imzalamaya gerek olmadığını, bu imzaların tüm sözleşme hükümleri için geçerli olduğunu beyan ve kabul etmiş oldukları, davacı bankanın davalıdan 25.07.2017 takip tarihi itibari ile 501.839,79 TL asıl alacak, 1,756,43 TL akdi faiz, 8,363,99 temerrüt faizi, 506,02 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 512.466,23 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek rapor alınmasına karar verilmiş olup 25/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında 23/03/2016 tarihindeakdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca davalıya 3.500.000,00 TL Taksitli Ticari Kredi açılıp kullandırılması konusunda anlaşıldığı, diğer davalılar …, …ve …’ın müteselsil ve müşterek kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalamış oldukları ve bundan dolayı sözleşme kapsammca borçtan sorumlu oldukları, sözleşme ekinde …’ın eşi … davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefalet için eş muvaffakatnamesini kendi rızası ve el yazısı ile kabul edip ıslak imza ile 16.03.2016 tarihinde imzalamış olduğu, sözleşme ekinde …’ın eşi … … davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefalet için eş muvaffakatnamesini kendi rızası ve el yazısı ile kabul edip ıslak imza ile 16.03.2016 tarihinde imzalamış olduğunun görüldüğü, yine taraflar arasındaki bankacılık genel kredi sözleşmesine göre müşterek borçlu ve müşterek ve müteselsil kefillerin, 43 ana madde ile bu ana maddelere bağlı alt maddelerden oluşan 52 sayfadan ibaret işbu Genel Kredi Sözleşmesinin tamamını okuduklarını, her sayfayı imzalamaya gerek olmadığını, bu imzaların tüm sözleşme hükümleri için geçerli olduğunu beyan ve kabul etmiş oldukları, davacı bankanın davalıdan 25.07.2017 takip tarihi itibari ile 501.839,79 TL asıl alacak, 1.756,43 TL akdi faiz, 8.363,99 temerrüt faizi, 506,02 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 512.466,23 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davanın 19/09/2019 tarihli karar ile reddine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından verilen karar istinaf edilmiştir. Verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2020/176 Esas 2022/1448 Karar sayılı ilamında; “Gerçek kişi davalıların usulen yapılan itirazları nedeniyle takibin durduğu anlaşılmakla ,itirazın iptali davasının incelenmesi gerekirken anılan gerekçeyle bu davalılar yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı şirket hakkında, ihtiyati tedbir kararı verilmesi nedeniyle takip yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş,ise de takip tarihi olan 06/07/2017 tarihinde ihtiyati tedbir kararının halen yürürlükte olup olmadığı araştırılmamış,takip yasağının itirazın iptali davasına etkisi üzerinde durulmamıştır. …. ATM nin … esas sayılı dosyasında 20/12/2016 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının devam edip etmediği araştırılmadan ihtiyati tedbir kararının davaya etkisi üzerinde durulmadan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle kaldırılarak mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince kaldırma sonrası bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 03/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı temlik eden banka ile davalı kredi lehtarı (asıl borçlu) …. Teks. Tic. A.Ş firması arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaatinin edinildiği, davalı kefilin kefalet limiti ve sorumluluğu bakımından davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerin 6.000.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 501.839,79 TL olduğu nazara alındığında hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin hem kendi hem de davalı kredi lehtarı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı (07/12/2015 T. 2015/3357 E ve 2015/16301 s.K uyarınca) borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabileceği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacaklarının davalı asıl borçlu şirket ile … … yönünden toplam 512.816,04 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 2.019,69 TL (514.832,79 – 512.816,04_=) reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 501.839,79 TL’ye yıllık %36 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceği, davalı kefillerden … … yönünden toplam alacak miktarının 508.658,33 TL olduğu, mahkeme raporunun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 6.174,40 TL (514.832,73-508.658,33=) reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 501.839,79 TL’ye yıllık %36 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceği, davalı asıl borçlu şirket hakkında konkordato mühlet tedbir kararı tesis edilmemiş olduğu anlaşıldığı için takibe devam edilebileceğinin söylenebileceği, davalı kefillerin (…-…-…) şirketin yönetim kurulu üyesi veya yetkilisi olup olmadıklarının teyide muhtaç olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı temlik eden banka ile davalı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … Tic. A.Ş arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, davalı kefillerden …’ın kredi tarihinde borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı olduğu anlaşıldığından TBK 584.madde gereği eş muvafakatine gerek olmadığı, diğer kefiller …ve … yönünden eş muvafakatlerinin dosyaya sunulduğu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı temlik eden bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davacı tarafça usulüne uygun temlik sözleşmesi gereği alacağın temlik alındığı, dolayısıyla temlik alan davacının da dava hakkının bulunduğu, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 16/03/2016 tarihli sözleşme yönünden 2.500.000,00 TL, 23/03/2016 tarihli sözleşme yönünden 3.500.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 22. maddesinde faiz oranı olarak bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının %100 fazlasının ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi belirlenmiş ve davacı eden banka tarafından TCMB’ye bildirdiği tabela niteliğindeki gösterge faiz oranları uygulanarak davacı tarafça takip talebinde %50 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19 -1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında bilirkişi tarafından davalı şirkete kullandırılan taksitli kredilere fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz oranı %18 ‘e sözleşmenin 22.maddesi tatbik edildiğinde bulunan ve bilirkişi tarafından hesaplanan %36 olarak belirlenen temerrüt faiz oranının geçerli olduğu kanaatine varıldığından ticari kredi yönünden bu orana itibar edilmiştir.
Davacı tarafça …. Noterliği’nin 06/07/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile; 501.839,79 TL nakdi alacak yönünden hesabın 06/07/2017 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefillere tebliğe çıkarıldığı, hesap kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen 24 saatlik mehil süresi bitimine müteakip davalı asıl borçlu ve davalı kefil …’ın 12/07/2017 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davalı kefiller … ve …’a çıkarılan tebligatların iade olduğu, buna nedenle bu davalılar yönünden temerrüt tarihinin takip tarihi olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda takip tarihi sehven 28/07/2017 tarihi olarak alınmış ise de; takip tarihi 26/07/2017 tarihi olup bu hususta mahkememizce resen hesaplama yapılabileceğinden ek rapor alınmasına gerek görülmemiş, sair hususlar yönünden bilirkişi raporu denetime elverişli olup yeterli teknik bilgiyi içerdiğinden yalnızca takip tarihi itibariyle mahkememizce resen hesaplama yapılarak rapora itibarla davanın kefiller yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Celp edilen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı şirket hakkında takip yapılamayacağından bahisle 06/07/2017 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği ve ihtiyati tedbir kararının 08/05/2019 tarihinde verilen hükümle birlikte kaldırıldığı, davaya konu takibin ise; tedbir kararından sonra tedbir kararı halen yürürlükte iken 26/07/2017 tarihinde açıldığı, takip yasağı nedeniyle davalı şirket hakkında açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine, davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Tic. A.Ş yönünden davanın HMK 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davanın davalılar … yönünden KISMEN KABULÜ ile;
-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalılar …’ın yaptığı itirazın kısmen iptali ile; davalı …yönünden 501.839,79TL asıl alacak, 8.414,41 TL işlemiş faiz, 420,72 TL BSMV, 1.101,69 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 511.776,61 TL alacak, davalılar … ve … yönünden 501.839,79TL asıl alacak, 4.949,65 TL işlemiş faiz, 247,48 TL BSMV, 1.101,69 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 508.138,61 TL alacak sınırlı sorumlu olmak üzere devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren yıllık %36 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarının %20’i oranına tekabül eden 102.355,32 TL icra inkar tazminatının davalılardan (davalı … ve … 101.627,72 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 34.959,46 TL nispi karar harcından peşin alınan 6.217,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 28.741,56 TL’nin davalılar …’dan (… ve …’ın 28.537,25TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına;
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 6.253,90 TL (31,40 TL BVH, 4,60 VSH, 6.217,90 TL Peşin Harç) harcın davalılar …’dan (… ve …’ın 6.173,70 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 4.211,75 TL ( 711,75 TL Tebliğler ve postalar, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul red oranına göre takdiren 4.186,75 TL’sinin davalılar …’dan (… ve …’ın 4.156,99 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 77.648,73TL nispi vekalet ücretinin davalılar …’dan (… ve …’ın 77.139,41TL’sinden sorumlu olmak üzere)alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen miktar üzeriden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.694,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …’a (davalı …’a verilmesi gereken miktarın reddedilen oran dikkate alındığında 3.056,12 TL ile sınırlı tutulmasına) verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 7/2.maddesi gereğince hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tic. A.Ş’ye verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalıların yokluğunda; 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır