Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/800 E. 2023/588 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/800
KARAR NO:2023/588

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:25/11/2022
KARAR TARİHİ:21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … şubesi tarafından … İnşaat Ticaret Anonim Şirketi lehine 16/11/2016 Tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi uyarınca dava dışı …’in müteselsil kefaletiyle ticari kredi hesapları açıldığını ve kullandırıldığını, borçlu tarafından kredi ödemelerinin geciktirildiğini ve …. Noterliği’nin 10 Aralık 2019 Tarih … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile kalan kredi borcunun yapılandırılmasının talep edildiğini, müvekkili bankanın borçlunun yapılandırma talebini olumlu değerlendirdiğini ve 15/02/2019 tarihinde yapılandırmanın gerçekleştirildiğini, dava dışı … ve …’in müşterek ve müteselsil kefaletiyle borçlu … İnşaat Ticaret Anonim Şirketi ile 15/02/2019 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedildiğini, borçlu şirketin yeniden yapılandırma sonrasında 17/09/2019 17/10/2019 17/11/2019 tarihli taksitlerini ödememesi üzerine, … 6. Noterliği’nin 17/12/2019 Tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile borçlu şirketin hesaplarının kat edildiğini ve temerrüde düşürülerek ödeme talep edildiğini, hesap katı ve ödeme talep edilmesine karşın borçlu şirket tarafından herhangi bir ödeme gerçekleşmemesi üzerine borçlular aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyadan 14/02/2020 Tarihinde 2020/… Karar sayılı ihtiyati haciz kararı alındığını ve …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyası ile ihtiyati haciz kararının infazının yapıldığını, takip dosyasından düzenlenen örnek no:7 ödeme emrinin … İnşaat Ticaret Anonim Şirketi’ne tebliğ edilmesi üzerine borçlu/davalının icra dosyasına haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı/borçlu şirket tarafından yapılan itiraz üzerine öncelikle dava şartı olan uzlaşma yoluna gidildiğini ancak sonuç alınamadığını, bu nedenle borçlu şirket aleyhine huzurdaki işbu itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemli davanın ikame edilme zaruretinin hasıl olduğunu, davalı borçlu ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını ve işbu sözleşmeler gereğince takip talebinde istenilen faiz oranlarının sözleşmelere uygun olduğunu, borçlularca imzalanan kredi sözleşmelerinde ihtilaf halinde bankanın defter ve kayıtları kesin delil olarak kabul edilmiş olup bankanın defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırıldığında alacaklarının mevcudiyetinin doğrulanacağını, arz ve izah edilen sebeplerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla, davalı borçlu hakkında başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında vaki itirazın iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi dolayısıyla itirazın iptali davasının yetkili icra dairesi ve mahkemelerde açılmadığını, müvekkilininin adresinin İstanbul Esenyurt ilçe sınırlarında olduğunu, icra takibinin Büyükçekmece icra dairelerinde başlatılması, davanın da Bakırköy ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu sebeple yetkiye itiraz ettiklerini, bu usuli nedenle davanın reddine karar verilmesini, müvekkilin yaptığı ödemelerin dikkate alınmadığını, bu itibarla fazla ve mükerrer talepli icra takibi başlatıldığını, haksız, yersiz ve kötüniyetle fazla talep edilen borcu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, müvekkiline gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, alacaklı bankanın hesap katının usulüne uygun olmadığını, bu itibarla takip öncesi işlemler tamamlanmadan icra takibi başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, temerrüt ihtarnamelerinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, Temerrüt faizi talebinde bulunulmasının usule aykırı olduğunu, bu itibarla takipten öncesine ilişkin faiz talebinde bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca talep edilen faizin fahiş olup tacirin mahvına neden olacak oranda olduğunu, bu şekilde talep edilen yüksek faizlerin kamu düzenine ve ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunun ortada olduğunu, davacının haksız taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının talep ettiği alacaklar için zamanaşımına uğrayan kısımları için zamanaşımı itirazları olduğunu, bu usuli nedenle davanın reddinin gerektiğini, belirtilen sebeplerle (fazlaya dair haklarımızı saklı tutularak); müvekkili hakkındaki haksız ve yersiz davanın usul ve esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 16/11/2016 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi uyarınca kullanılan krediden kaynaklı alacağın tahsili talebi ile başlatılan ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görüldü.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; genel kredi ve teminat sözleşmeleri aslı, hesap kat ihtarı, ibraname asılları ve ödeme planı aslı ibraz edilmiş ve mahkememizin 8276 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı şirketin davalı aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı 808.680,31 TL nakit, 1.255,00 TL gayri nakit olmak üzere toplam 804.935,31 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçtiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı, davacı tarafa gayri nakdi depo varsa bu hususta beyanda bulunmak ve harcı yatırmak üzere süre verildiği, verilen süre içerisinde beyanda bulunulmadığı ve harcın yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) … İnş. Tic. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi dava dışı kefillerinde mütesesil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeler kapsamında kullardırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oklukları nazara alındığında, davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanıaati edinildiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacaklarının, Nakdi kradiler yönünden alacak kalemleri talep edilen hesaplanan talep edilmesi gereken toplam alacağın 780.832,70 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 22.847,61 TL’nin (803.680,31-780.832,70 =) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren tahsilde tekerrür atmemek kaydıyla 743.150,88 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %32,60 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo talebi yönünden dosya içeriğinde bulunan çek statü raporlarına göre, ödeme yasağı kararlı (H) 1 adet çek yaprağından dolayı 1.255,00 TL bedelin zorlama yorumla depo edilebileceği, ancak bahse konu çek yaprağı baskı tarihi 06.02.2008 olduğuna göre gerek mülga 3167 sayılı Çek K. ve gerekse 5941 sayılı çek K’num 3/9 m. Kapsamında yasal yükümlülük süresi dolduğu gibi, genel zaman aşımı bakımından yükümlük süresi kanımca dolmuş olduğu, olaya bu bağlamda bakıldığında depo talebinin yerinde olmadığının söylenebileceği,… Mevzuatı Bakımından Takip Edilmesi Gereken Süreç yönünden; …’nun kefaletiyle davalı asıl borçlu … İnş. TİC. A.Ş firmasına 1 adet taksitli kredi kullandırıldığı, … —… A.Ş. dava tarihi 25.11.2022’den önce olmak üzere 10.02.2021 tarihinde davacı bankaya 510.000,00 TL tutarında tazminat ödemesi yaptığı, davacı banka, … A.Ş. ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında tazmin edilen iş bu bedelin işbu bedelin davalı şirket ile dava dışı kefilden tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı banka tazmin edilen işbu bedel (510.000,.00 TL) bakımından takiplere aynen devam yükümlülüğü bulunduğu, bir başka deyişle davacı banka, … A.Ş. İle imzalanan ek kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4 fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/15197-2015/… ve 2016/…) kapsamında, davalı – asıl borçlu firma ve/yeya dava dışı kefillerden … ‘nun kefaleti kapsamında kullandırılan doğan alacaklarını – tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen deva edebileceğinin düşünüldüğü, çünkü, bahse konu ödemeler/tazminatların davalı asıl borçlu firma vefveya dava dışı kefiller tarafından yapılmadığı, işte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında akdedilen ek kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında, …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 510.000,00 TL’nın davalı firmanın kredi borcuna mahsup | edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

Davacı banka ile davalı kredi lehtarı (asıl borçlu) … İnş. Tic. A.Ş. firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olup dosya içeriğinden davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 11. maddesinde faiz oranı bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibariyle bankanın TCMB’ye bildirmiş olduğu en yüksek olan kredi faiz oranına, bu oranın %30’unun ilavesi ile bulanacak oranda temerrüt faizi uygulanacağının belirlendiği, davacı tarafça takip talebinde %46,80 oranında temerrüt faizi talep ettiği görülmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19 -… Esas, 2019/… Karar sayılı ilamı dikkate alındığında dava konusu kredilere fiilen uygulanan akdi faiz oranı %25,08 olarak tespit edilmiş olup, sözleşme hükmü ve yerleşik içtihatlara göre bilirkişi tarafından hesaplanan % 32,60 olarak belirlenen temerrüt faizi mahkememizce de uygun bulunduğundan bu orana itibar edilmiş ve taraf vekillerinin bilirkişi raporuna faiz oranı yönünden yapmış oldukları itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafça … 6. Noterliği’nden 17/12/2019 tarih, … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi ile hesabın 17/12/2019 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının davalı asıl borçluya 19/12/2019 tarihide tebliğ edildiği, ödeme için verilen 1 günlük mehil müddeti bitimine müteakip 21/12/2019 tarihinde davalının temerrüde düştüğü görülmüştür. Bu doğrultuda hazırlanan 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek toplam alacak 780.832,70 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Her ne kadar davalı tarafça takip talebinde gayri nakdi alacak yönünden de talepte bulunulmuş ise de; gayri nakti alacak yönünden davacı vekiline beyanda bulunmak ve maktu harcı yatırmak üzere süre verilmiş, davacı tarafça harç yatırılmayıp beyanda da bulunulmadığından bu hususta bir hüküm kurulmamıştır.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile; 743.150,88 TL asıl alacak, 34.514,77 TL işlemiş faiz, 1.725,23 TL BSMV, 1.441,32 TL masraf olmak üzere toplam 780.832,70 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren yıllık %32,60 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarının %20’i oranına tekabül eden 156.166,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 53.338,68 TL nispi karar harcından peşin alınan 9.706,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 43.631,82 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 9.799,06 TL ( 80,70TL BVH, 11,50 VSH, 9.706,86 TL Peşin Harç) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.580,00 TL ( 80,00 TL Tebliğler ve postalar, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.506,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 115.316,58 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunun 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 3.120,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.118,74 TL’nin davalıdan, 1,26 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne (e-duruşma ile), ve davalı vekilinin 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır