Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/754 E. 2023/587 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/754
KARAR NO:2023/587

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:07/11/2022
KARAR TARİHİ:21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …Anonim Şirketi ile bankalarının …-… Şubesi arasında Genel Nakdi ve Gayrınakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı …’un da sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bunun üzerine borçlu firmaya çeşitli krediler kullandırıldığını, ancak bu alacağın geri ödemelerinin borçlular tarafından yapılmadığını, ödemelerin aksaması üzerine, hesap kat edilerek borçlu şirkete ve davalı kefile … 4. Noterliği’nden 02.07.2020 tarih, … yevmiye nolu ve 08.07.2020 tarih, … yevmiye nolu ihtarnameler keşide edildiğini, hesapları kat edildiğini, borcun ödenmesinin talep edildiğini, buna karşın yine herhangi bir ödeme yapılmadığını, hem borçlu firma hem de kefili tarafından ihtarnamelere itiraz da edilmediğinden, borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasından, … garantili taksitli ticari kredilerden kaynaklanan alacaklar ile ilgili olarak, “Genel Haciz Yoluyla” icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, davalı tarafca ödeme emrine yapılan itirazın hukuk aykırı olduğunu, davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisizliğine yönelik itirazı geçersiz olduğundan reddinin gerektiğini, davalı borçlunun icra dosyasına yapmış oldukları itirazında, öncelikle takibin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, müvekkilininin ikametgahının Bakırköy’de bulunduğunu, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirttiğini, davalı borçlunun bu itirazının yerinde olmayıp reddinin gerektiğini, davalı kefil ve kredi borçlusu firma ile imzalanmış bulunan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin “Yetkili Mahkeme ve İcra Müdürlükleri” başlıklı 13.4. maddesinde özetle; “Sözleşmeden doğacak her türlü anlaşmazlıklarda İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili kılındığı” açıkça belirlendiğini, davalı borçlunun yetkiye, borca, faizine ve fer’ilerine yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, davalının faiz hakkındaki itirazlarının da yersiz olduğunu, Çünkü 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizi’ne İlişkin Kanuna göre; temerrüt faizinin taraflarca serbestçe kararlaştırılacağının hükme bağlandığını, borçluların müvekkili banka ile imzalamış oldukları sözleşme ile tayin edilen oranlarda faiz ödemeyi kabul ettiklerini, Talep edilen faizin fahiş olmayıp taraflarca imzalanan sözleşme ile kabul edildiğini, bu nedenle davalıların faiz ve ferilerine yaptığı itirazın hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, davalı kefilin sözleşme hükümleri gereğince sorumlu olduğu borcu ödememesi üzerine başlatılan takibe itirazının müvekkili bankanın alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, müvekkili banka ile davalı borçlu arasında imzalanan sözleşme hükümleri ve yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu, itirazların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun anlaşılacağını, icra takibine devam ederek alacaklarının tahsilini temin için dava açılmak zorunda kalındığını, sunulan nedenlerle davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasından yapılan icra takibine yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine, icra ve yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalının kefili olduğu dava dışı … Matbaası … A.Ş ile davacı arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili talebi ile başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görüldü.
DELİLLER;
….İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 2020/… Esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan dava konusu genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin aslı, … 4. Noterliği’nin 02/07/2020 tarih … yevmiye nolu ve 08/07/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarname ve tebliğ şerhi asılları mahkememizin 8258 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … Matb. Basım Amb. San. Tic. A.Ş firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 1.000.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 493.317,17 TL’sinin kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefilin kendi temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak (07.12.2015 T. 2015/3357 E ve 2015/163011 S.K uyarınca) müteselsilen sorunlu sayılabileceklerinin söylenebileceği, mahkemece raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 20.022,52 TL (528.812,75 – 508.790,23=) reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 493.317,17 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık 36,96 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi ile birlikte istenebileceği, … Mevzuatı Bakımından Takip Edilmesi Gereken Süreç Yönünden; …’nun kefaletiyle dava dışı asıl borçlu … Amb. San. Tic. A.Ş firmasına taksitli krediler kullandırıldığı, … … A.Ş dava tarihi 07.11.2022’den sonra olmak üzere 29.12.2022 tarihinde davacı bankaya 159.966,92 TL ile 09.11.2020 tarihinde 262.235,55 TL tutarında olmak üzere toplam 422.202,47 TL tazminat ödemesi yaptığı, davacı banka, … A.Ş ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında tazmin edilen iş bu bedelin dava dışı şirket ile davalı kefilden tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı banka tazmin edilen iş bu bedel (422.202,47 TL) bakımından takiplere aynen devam etme yükümlüğü bulunduğu, bir başka deyişle davacı banka … A.Ş ile imzalanan ek kefalet protokolü (D bendinin 1.2.ve4.fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/15197 – 2015/7331 ve 2016/9538 ) kapsamında davalı asıl borçlu firma veya davalı kefillerden …’nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edilebileceğinin düşünüldüğü, çünkü bahse konu ödemeler tazminatlar daa dışı asıl borçlu firma veya davalı kefiller tarafından yapılmadığı, işte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş arasında akdedilen ek kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlak Kurulu kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 422.202,47 TL’nin dava dışı firmanın kredi borcuna mahsup edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirimiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) …Anonim Şirketi firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, davalı kefilin borçlu şirketin yetkilisi olduğu anlaşıldığından TBK 584.madde gereği eş muvafakatine gerek olmadığı, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 22/05/2017 tarihli sözleşme nedeniyle 500.000,00 TL, 15/06/2017 tarihli limit artırımı ile 500.000,00 TL olmak üzere toplam 1.000.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 493.317,17 TL olduğu nazara alındığında, hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de diğer davalı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı, kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 10.5 maddesinde faiz oranı olarak bankaca cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi belirlenmiş ve davacı banka tarafından TCMB’ye bildirdiği en yüksek faiz oranı ile genelge ile deklere edilen %19,20 oranındaki faize GKS’nin 10.5.maddesi uygulanarak davacı tarafça takip talebinde %38,40 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/… -… Esas, 2019/… Karar sayılı ilamı dikkate alındığında bilirkişi tarafından fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz oranı %18,48’e sözleşmenin 10.5.maddesi tatbik edildiğinde bulunan ve bilirkişi tarafından hesaplanan % 36,96 olarak belirlenen temerrüt faiz oranının geçerli olduğu kanaatine varıldığından bu orana itibar edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde akdi faiz oranının %19,20 olduğuna ilişkin emsal kredi bilgisi başlıklı belge ibraz etmiş ise de; sunulan belgenin mahiyeti dikkate alındığında fiilen uygulanan krediyi gösterir ispata yarar bir delil olarak kabul edilmesi mümkün görülmediğinden rapora itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafça … 4. Noterliği’nden 02.07.2020 tarih, … yevmiye nolu ve 08.07.2020 tarih, … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamelerinden son hesap kat ihtarnamesi olan 08/07/2020 tarihli ihtarname ile 600.566,52 TL nakdi alacak yönünden hesabın 27/06/2020 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefile tebliğe çıkarıldığı, tebligatların iade edildiği ihtarname ekindeki tebliğ şerhinden anlaşılmakla tebliğ edilmeyen hesap kat ihtarından dolayı davalı kefilin takip tarihi olan 25/08/2020 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek toplam alacak 508.790,23 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile; 493.317,17 TL asıl alacak, 14.736,26 TL işlemiş faiz, 736,80 TL BSMV, olmak üzere toplam 508.790,23 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren yıllık %36,96 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarının %20’i oranına tekabül eden 101.758,05 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 34.755,46 TL nispi karar harcının, peşin alınan 6.386,742 TL harçtan mahsubu ile bakiye 28.368,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 6.478,94 TL ( 80,70TL BVH, 11,50 VSH, 6.386,74 TL Peşin Harç) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.835,00 TL ( 335,00 TL Tebliğler ve postalar, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.727,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 77.230,63 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.560,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.500,93 TL’nin davalıdan, 59,07 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne (e-duruşma ile), davalı yokluğunda; 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır