Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2023/626 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/746
KARAR NO:2023/626

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:03/11/2022
KARAR TARİHİ:28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı bankanın … San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan genel kredi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılar borçlular … … ve … …’in anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bahse konu sözleşmelere istinaden borçlu firma adına krediler tashih edildiğini ancak borçlunun bankadan kullandığı kredilerden kaynaklanan borçlarını ödemediğinden borçlarını ödemeleri için …. Noterliği’nin 28.11.2018 tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamenin sözleşmede yer alan adreslerine keşide edilerek borçlu firma ve kefillere tebliğ edildiğini ancak borcun ödenmemesi üzerine firma ve kefiller hakkında haciz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiğini, davalılar borçluların … … San. Ve Tic. Ltd. ŞTi ile kefilleri … … ve …. … tarafından takibe konu borca, faize, yetkiye itiraz ettiklerini bildiren dilekçeleri ile itirazda bulunduklarını, yapılan itirazların haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı borçluların yetkiye ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını, takibe, faize ve faiz oranına yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, takibe konu … numaralı taksitli ticari kredilerin hazine desteği kapsamında … kefaleti ile tahsil edildiğini, borçlular aleyhinde açılan tüm takiplerin … ile müvekkili banka arasında imzalanan protokolün gereği olup ayrıya konuya ilişkin olarak 28.02.2015 tarih 29281 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2015/… sayılı Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde gerçekleştirilen bir işlem olduğunu, davalılar borçlular ile müvekkili banka arasında imzalanan sözleşmelerle müvekkili banka defterlerinin ve kayıtlarının delil olacağını ve esas alınacağının kararlaştırıldığını, bahse konu defter ve kayıtların iş bu dava kapsamında bilirkişi tarafından incelenmesi ile müvekkili bankanın alacağı ile ilgili olarak yapılan icra takibine itirazın haksızlığının ortaya çıkacağını, davalıların borçluların itirazları, yasal mevzuata ve banka ile imzaladıkları sözleşme hükümlerine göre geçersiz olup zaman kazanmaya yönelik olduğunu, bu nedenle takibe haksız olarak itiraz eden borçluların icra inkar tazminatına da mahkum edilmesi gerektiğini, Öncelikle … …. Ltd. Şti ve kefilleri ile … ve … … hakkında toplam 6.760.494,30 TL alacaklarını karşılayacak miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini ve iş bu kararın uygulanması için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yetki verilmesnii, icra dosyasına yapılan itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalılar usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı ile davalı … Otomotiv ve Oto Yedek Parça İmalat San ve Tic. Ltd. Şti arasında düzenlenen ve diğer davalıların kefil olarak yer aldıkları genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili talebi ile başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görüldü.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; genel kredi sözleşmesi, ihtarname aslı ve tebligat şerhleri ibraz edilmiş ve mahkememizin …. kasa sırasına kayıt edilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2018/… Esas sayılı dosyanın uyap üzeriden celp edildiği, davalılar tarafından talep edilen konkordato isteminin feragat nedeniyle reddine karar verildiği, konkordato talep edenler hakkında verilen tedbir kararlarının ve kesin mühletin 05/12/2019 tarihi itibariyle kaldırıldığı, tedbir kararı kaldırıldıktan sonra 16/07/2020 tarihinde davaya konu takibin başlatıldığı anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı şirketin davalılar aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı 6.760.494,30 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 05/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi lehtarı/borçlusu (asıl borçlu) … …. Ltd. Şti. Firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, kefalet limiti ve davalı kefillerin sorumluluğu yönünden davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 6.000.000,00TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl – borç tutarı 3.455.546,77 TL’sının kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin kendi temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın (07.12.2015 T. 2015/… E. ve 2015/… s.K uyarınca) müteselsilen sorumlu syılabileceklerinin söylenebileceği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacağının 5.515.241,98 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 1.245.252,32 TL (6760.49430 — 9.515.24198 =) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı olan 3.455.546,77 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %35 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi ile birlikte istenilebileceği, … Mevzuatı bakımından takip edilmesi gereken süreç yönünden, …’nin kefaletiyle davalı asıl borçlu … Otomotif Ve Oto. Yed. Par. İml. San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasına taksitli krediler kullandırıldığı, … —… A.Ş. ‘nin dava tarihi 03.11.2022’den önce olmak üzere 11.09.2020 tarihinde davacı bankaya 3.057.034,76 TL tutarında tazminat ödemesi yaptığı, davacı bankanın, … A.Ş. ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalı şirket ile davalı kefilden tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı bankanın tazmin edilen işbu bedel (3.057.034,76 TL) bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğü bulunduğu, bir başka deyişle davacı bankanın, … A.Ş. İle imzalanan EK kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4.fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/15197-2015/7331 ve 2016/9538) kapsamında, davalı asıl borçlu firma ve/veya davalı kefil/lerden … ‘nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edilebileceğinin düşünüldüğü, çünkü, bahse konu ödemeler/tazminatların davalı asıl borçlu firma ve/veya davalı kefil/ler tarafından yapılmadığını, işte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında akdedilen Ek Kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında, …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 3.057.034,76 TL’nın davalı firmanın kredi borcuna mahsup dilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … … Şirketi firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, davalı kefillerin kredi tarihinde borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı oldukları anlaşıldığından TBK 584.madde gereği eş muvafakatine gerek olmadığı, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 07/04/2017 tarihli sözleşme nedeniyle 6.000.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 10.5 maddesinde faiz oranı olarak bankaca cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi belirlenmiş ve davacı banka tarafından TCMB’ye bildirdiği en yüksek faiz oranı ile genelge ile deklere edilen %19,20 oranındaki faize GKS’nin 10.5.maddesi uygulanarak davacı tarafça takip talebinde %38,40 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19 -1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında bilirkişi tarafından davalı şirkete kullandırılan BCH kredilerine fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz oranı %17,50’ye sözleşmenin 10.5.maddesi tatbik edildiğinde bulunan ve bilirkişi tarafından hesaplanan % 35 olarak belirlenen temerrüt faiz oranının geçerli olduğu kanaatine varıldığından bu orana itibar edilmiştir.
Davacı tarafça …. Noterliği’nden 28/11/2018 tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile 3.910.450,56 TL nakdi alacak yönünden hesabın 25/11/2018 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefillere tebliğe çıkarıldığı, tebligatların asıl borçlu ve kefillere 30.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı asıl borçlu ve davalı kefillerin 01.12.2018 tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan 05/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek toplam alacak 5.515.241,98 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile; 3.455.546,77 TL asıl alacak, 1.961.614,49 TL işlemiş faiz, 98.080,72 TL BSMV, olmak üzere toplam 5.515.241,98 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar dava tarihinden itibaren yıllık %35 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarının %20’i oranına tekabül eden 1.103.048,40 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 376.746,18 TL nispi karar harcının, peşin alınan 81.649,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 295.096,30 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 81.742,08 TL ( 80,70TL BVH, 11,50 VSH, 81.649,88 TL Peşin Harç) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.470,00 TL ( 470,00 TL Tebliğler ve postalar, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.830,85 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 356.304,84 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 166.977,76 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.600,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.305,87 TL’nin davalılardan 294,13 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin (e-duruşma ile) ve davalı vekilinin yüzüne karşı; 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır