Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/745 E. 2023/593 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/745
KARAR NO:2023/593

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:03/11/2022
KARAR TARİHİ:26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu, müvekkili şirketten bir takım ürünleri almış oldğuğu söz konusu alım-satıma ilişkin müvekkili şirket tarafından faturalar düzenlendiği faturalar borçluya sevk irsaliyeleri ile birlikte gönderilmiş olup yasal süresi içerisinde dava konusu faturalara itiraz edilmeyerek borçlu tarafından fatura içeriği kabul edilmediği faturalar ve sevk irsaliyeleri ekte sunulduğu faturaya konu borç ödenmediğinden borçlu şirketin faturalarda ve sevk iİrsaliyelerinde yer alan adresine … 45. Noterliğinin 17.07.2018 tarih ve … yevmiye no’su ile ihtarname düzenlenmiş ve davalı borcu ödemeye davet edilmiş ve temerrüde düşürüldüğü, davalının borcu ödememesi sebebiyle ….İcra Müdürlüğü’nüm 2018/…. numarası ile davalı/borçlu hakkında 5.417,27 TL. tutarındaki alacağın tahsil amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından bu takibe haksız ve mesnetsiz olarak sırf takibi uzatmak ve sürüncemede bırakmak amacıyla borcu olmadığı yönünde itiraz edilmiş ve takip durduğu, arabuluculuk kurumuna müracaat edilmiş ise de anlaşma sağlanamadığı, ve anlaşamama tutanağı düzenlendiği, açıkladığı nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.

Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmış ve Mahkememizce 02/05/2023 tarihli ara karar ile dosyanın tarafların ticari defterlerinin SMM aracılığı ile incelenerek, alacak ve dosya kapsamında rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiştir.
05/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının incelenen yasal ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nın ve 213 sayılı VUK’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun ve e defter esasında tutuldukları, açılış kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış, onaylı oldukları, ticari defterlerin birbirini doğruladığı ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir. Davacının, davalıdan olan 5.417,27 TL. alacağının, 23.10.2017 tarih ve 745701 nolu davalı adına düzenlenmiş KDV öncesi 50.917,27 ve KDV sonrası 60.082,38 TL. tutarlı faturadan kalan bakiye olduğu, ticari defter ve muavin defter kayıtlarının doğruladığı, söz konusu faturanın davacının mükellefi olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Form BS ile beyanda bulunulduğu tespit edilmiştir. Davacının, davalıya 17.07.2018 tarihinde ihtarname keşide ederek temerrüde düşürdüğü, 27.04.2022 tarihinde ilamsız takip başlattığı ; incelenen dava dosyası kapsamında ihtarnamede tespit edilmiştir. Nihai karar, Sayın Mahkemenin takdirlerinde olmak üzere ; Davacı … Plastik San.ve Tic. A.Ş.’nin Davalı … Dış Ticaret A.Ş.’nden 5.417,27 TL. alacağı bulunduğu, Taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya istinaden, davacının 5.417,27 TL. Asıl alacağına 27.04.2022 takip tarihinden itibaren başlamak üzere %15,75 ve değişen oranlarda avans faizinin uygulanması gerekeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynaklı …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Taraflar arasında fatura alacağından kaynaklı takip başlatıldığı, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere taraf ticari defter ve kayıtları ile alacağın varlığı ve miktarının tespit edildiği, faiz alacağına ilişkin temerrüt hususu ispat edilemediği ve en niyahetinde davalı tarafça ödeme olgusunun ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın kabulü ile; davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin aynı koşullarla devamına, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin aynı koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 370,10-TL nispi karar harcının, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 289,4‬0-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.417,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam 172,9‬0-TL (80,70-TL BVH , 11,50-TL VSH 80,70-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.048,00-TL (48,00-TL tebliğler ve posta, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00-TL’nin davalıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.26/09/2023

Katip …

Hakim …