Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/706 E. 2023/499 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/96 Esas
KARAR NO :2023/483

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:01/02/2017
KARAR TARİHİ:05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi özetle: Müvekkili … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’nin davalı … Bankası A.Ş. … … Şubesi nezdinde … numaralı mevduat hesabı bulunduğunu, müvekkil şirketin bankacılık işlemlerini bu hesap üzerinden gerçekleştirdiğini, Şirketin banka nezdindeki hesaplardan tasarruf edebilme yetkisinin şirket ortağı ve müdürü olan …’na ait olduğunu, Müvekkilinin hesapta yaptığı incelemede, hesaptan tasarruf yetkisi olmayan ve kendisine yetki verilmeyen bir kişiye farklı tarihlerde 16 ayrı işlemle ödeme yaptığının tespit edildiğini, Durumun anlaşılması sonrasında hesabin bulunduğu bankaya … 4. Noterliğinden 01.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının gönderilerek, hesaptaki paradan, hesap üzerinde tasarruf yetkisine sahip olmayan birisine yapılmış ödeme ve azaldığı günden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte üç gün içinde ödenmesinin istendiğini, ihtarın 03.11.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, bankanın ihtara rağmen ödeme yapmadığını, güven kurumu olan bankanın itibar müessesi olarak uzuv ve memurlarının basiretli bir tacirin göstereceği özenle hareket etmesinin, bankacılık işlemlerinde uzman olarak mesleklerinin gerektirdiği bilgi ve yeteneklere sahip olması gerektiğini, bankanın bu konuda gereken titizliği göstermediği, alacağın tahsil edilebilmesini teminen …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından haciz yolu ile yapılan icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu. Bu nedenle huzurdaki davayı açmak zorunda kaldıklarını, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, lehlerine %20’den az olmamak üzere tazminata, Davalı banka nezdindeki … numaralı mevduat hesabından tasarruf yetkisine sahip olmayan ve müvekkili şirket tarafından kendisine temsil yetkisi verilmemiş birisine bankacılık mevzuatı ve bankacılık etik ilkelerine aykırı şekilde 16 farklı tarihte yapılan toplam 88.716,84 TL ödemenin bankanın temerrüde düştüğü 03.11.2016 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık 4010,50 ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, hesaptaki işlemlerin yetkili temsilcinin verdiği yazılı talimatlara uygun yapıldığını, bu işlemlerden bir zarar doğmuş ise zararın lehine işlem yapılan … (…)’den istenmesi gerektiğini, bankanın ödeme yaparken gereken dikkat ve özeni gösterdiğini, bankanm zın kusurunun bulunmadığını, Davacının zararını ispat etmesi gerektiğini, Banka ile davacı şirket arasında talimat ile ödeme yapılması hem taraflar arasındaki sözleşmelere hem de taraflar arasında oluşan teamüle uygun olduğunu, Davacı şirketin yapılan işlemlere icazet verdiğini, basiretli bir tacir olarak hesaplarını kontrol etmesi gereken ve hesaplarında sıklıkla işlem yapan davacı şirketin tüm bu süre boyunca denetim ve kontrol yapmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, denetim ve kontrollerin makul süre içinde yapılmamasının davacının kusurunu ortaya koyduğunu, denetim ve kontrollerin süresi içinde yapılmış olması halinde davacının çalışanının yaptığı işlere ses çıkartmamasının, itiraz etmemesi durumunda işlemlere zımmen icazet verdiğinin kabul edileceğini, Dava konusu işlemler davanın ibraz ettiği evraka ve tüm mevzuata uygun olarak yapıldığını, işleme konu talimatlardaki imzaların şirketi temsil ve ilzama yetkili olan …’NA ait olduğunu, imza sirkülerindeki imza örneği ile talimatlardaki imzaların karşılaştırılmak suretiyle kontrolü sağlandıktan ve talimattaki imzaların sirkülerdeki imzaya uygun olduğunun tespitinden sonra işlemin yapıldığını Davacının tacir olmasının gereği olarak üzerine düşen denetim ve gözetim görevini yapmadığını, Bankanın herhangi bir kusurunun olmadığı gibi, müvekkili açısından davacının çalışanı …’in ağır kusurlu eylemleri nedeniyle illiyet bağının da kesildiğini, Davacının çalışanı aleyhine bir işlem başlatmamasının ve suç duyurusunda bulunmaması davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, Ayrıca faiz istenemeyeceğini, keza inkar tazminatına da hükmedilemeyeceğini, belirlenebilir bir alacağın olmadığını, Haksız davanın reddine, lehlerine tazminata karar verilmesini” istemiştir. 05.05.2017 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; “Husumet itirazlarını tekrar ettiklerin Taraflar arasında imzalanmış Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ile Müşteri Sözleşmesinin geçerli olduğunu, Davacının zararını ispat etmekle yükümlü olduğunu, Müşteri Sözleşmesinin 95. Maddesinde, Müşterinin, Bankanın faks metni ile asıl talimat yazısı veya imza sirküleri arasındaki ilk bakışta ayırt edilemeyecek imza benzerliklerinden, faks talimatı veya ekli belgelerdeki yanlışlık, hata, hile ve sahteciliğin Ssonuçlarından sorumlu olmayacağının kabul ettiğini, bu doğrultuda işleme esas talimatlardaki bankanın makul bir dikkat gösterdiği, talimattaki imzalar ile sirkülerdeki imzaları karşılaştırdığında ilk bakışta ayırt edilemeyecek bir benzerlik bulunduğunun açık olduğunu, bu çerçevede talimattaki imzalar sahte olsa bile bankanın sorumlu olmayacağını, Davacının kendi üzerine düşen özen ve dikkat sorumluluğunun yerine getirmediğini ve çalışanının denetlemediğini, Davacının kendi kusurunun sonuçlarından bankayı sorumlu tutmasının hukuka aykırı olacağını, Yapılan işlemlerin taraflar arasındaki işlem teamülüne uygun olduğunu, taraflar arasında 6 yıl süresince talimatlar ile şirket muhasebecisine ödemelerin yapıldığını, davacı şirketin işlemlere zımmen icazet verdiğini, Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davacı tarafından yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu görüldü.
DELİLLER; …. İcra müdürlüğüne müzekkere yazılarak … esas sayılı dosyası celp edildi, … 4. Noterliğine müzekkere yazılarak, 01/11/2016 tarihli ve … yevmiye numaralı işleminin ve tebliğ şerhi örneği celp edilmiştir. … Bankası … Şubesine müzekkere yazılarak … nolu hesaba ait kaytıların çıkartılması, hesabın kime ait olduğunun araştırılması ve 03/11/2016 tarihinde yapılan ödemeye ilişkin belgeleri celp edilmiştir. … Bankası … Şubesine müzekkere yazılarak …’nun imzası bulunan belgeleri celp edilmiştir, … 24. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine müzekkere yazılarak … yevmiye numaralı 30/01/2018 tarihli araç satış sözleşmesinden şirket adına imzaladığı evrakların aslı celp edilmiştir, … Turizm Ve Seyahat Ltd. Şti.’ye müzekkere yazılarak yetkilisi … TCK numaralı …’nun ıslak imzalı İmza Sirküleri aslı celp edilmiştir.

Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 30/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Banka tarafından taklit imzalara dayalı talimatlar uyarınca ödeme yaptığı … (…)’ün Davacı … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’nin çalışanı ve aynı zamanda şirkette %10 oranında hissedar olduğu, davacı şirketin çalıştırdığı adamları seçmedeki kusuru nedeniyle, nitelikli kişi çalıştırmayan davacının da olayda kusurlu olduğu, Hesap üzerinde 2005 tarihinden itibaren talimatla yapılan 319 işlemden sadece üç talimattaki … TURİZM” kaşe izi üzerinde atılı imzaların …’nun eli ürünü olduğu, … (…)’e nakit olarak kasadan 2012-2016 yıllarında yapılan toplam 33.200,00 TL tutarındaki işlemlere mesnet teşkil eden talimatlar üzerindeki imzaların Şirket yetkilisine ait olmamasına karşın bu işlemlere itiraz etmediği, bu şekilde gelen talimatlarla … (…)’e yapılacak ödemeler bakımından Bankada güven oluşturduğu, Davalı Bankaya … 4. Noterliğinden 01.11.2016 tarih ve … yevmiye numarası ile … (…)’e usulsüz ödemeler yapıldığı iddiasıyla ihtarname gönderdikten yani çalışanının taklit imzalarla şirket hesabından nakit çekilişleri yaptığını öğrenip, buna karşı banka nezdinde girişimde bulunduktan sonra, Bankaya 17.11.2016 tarihli başka bir talimat vererek; Şirketin … numaralı vadesiz TL hesabından … (…)’e ait … faturalarının otomatik olarak ödenmes için otomatik ödeme talimatı verdiği, bu talimat üzerindeki imzanın da Şirket yetkilisi …’na ait olduğu birlikte değerlendirildiğinde şirket çalışanının yaptığı iş ve işlemleri benimsediği anlamına geleceği, Banka ile Davacı şirket arasında yıllara dayalı oluşan teamül dikkate alındığında yapılan dava konusu 16 adet işlem bakımından Davalı Bankanın kusurunu ortadan kaldıracağı, yönündeki tespitleri mahkemeye ait olmak kaydı ile Sayın Mahkemenin takdirlerine saygılarımla arz edilmiştir.

Mahkememizce verilen ara karar gereğince ATK raporu alınmasına karar verilmiş olup 23/08/2021 tarihli ATK raporunda özetle; İnceleme konusu ”04.01.08-04.12.07” tarihli ve 5.500 YTL meblağlı belge; ”02.03.07” tarihli ve 2.292 YTL meblağlı belge; ”19.11.09” tarihli ve 10.000 YTL meblağlı belgede ”… TURİZM” kaşe izi üzerinde atılı imzalar ile …’nun mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’nun eli ürünü olduğu, inceleme konusu diğer 316 belgede ”… TURİZM” kaşe izi üzerinde atılı imzalar ile …’nun mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nun eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir rapor sunulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, davalı banka ile imzalanan ticari müşteri sözleşmesi uyarınca şirket yetkililerinin bilgisi ve izni dışında yapılan işlemler sonucunda uğranıldığı iddia olunan maddi zararın davalı bankadan tahsiline yönelik başlatılan icra takibine, davalının yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bankacılık hizmetleri sözleşmeleri, hukuki nitelikleri itibariyle vekalet benzeri isimsiz sözleşme ya da vekalet sözleşmesi niteliğinde olup, TBK.md.506/2 maddesi gereği, vekil (banka) üstlendiği hizmetleri, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlü olup, bankalar gibi, devletten aldıkları imtiyazla hizmet veren kurumların, ortalama bir vekilin göstermesi gereken özenden, daha yüksek derecede özen göstermesi gerekmekte olup, bankalar hafif kusurlarından dahi sorumludur. Banka ancak, özen borcunu ihlali sayılan kusurlu fiili bulunmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilecektir.
Davacı şirket ile davalı banka arasında ticari müşteri sözleşmelerinin imzalandığı hususu ihtilafsızdır. Sözleşmenin 77. Maddesinde faks talimatı ile işlem yapılmasından doğacak bütün sonuçları müşterinin peşinen kabul ettiği düzenlenmiştir.
Davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; 02.07.2012 tarihli ortaklar kurulunda, ortaklardan … 5 yıl süre
ile şirket müdürü olarak görevlendirilerek, şirketi her konuda münferiden temsil etmek üzere yetki
verilmiştir.
Ortaklar kurulu toplantısına ortak olarak …, …, …katılmıştır. Dava konusu işlemlere mesnet talimatların düzenlendiği tarih itibariyle …’nun … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’ni münferiden temsil ve ilzam eden müdürü olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu usulsüz olduğu belirtilen para çekme işlemleri 04/01/2016 ile 08/08/2016 tarihleri aralığını kapsamaktadır. Dava konusu edilen 16 işlemin tamamının dekontunda talimata istinaden … (…) …’e ödendiği ibaresi bulunmakta olup dekontlarda … (…) …’ün imzası bulunmamaktadır. Talimatların incelenmesinde hesap sahibi … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti’nin antetli kağıdına el yazısı ile yazılmış, … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti’nin kaşesi üzerine şirket temsilcisi …’na atfedilen imzanın bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce talimatlarda imzaların davacı şirket yetkilisi …’na ait olup olmadığı yönünde Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığından rapor alınmış; 13/08/2021 tarihli raporda, … Bankası A.Ş. … Şubesine hitaben düzenlenmiş, … numaralı hesaba ait 319 adet, … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’nin antetli kağıdına el yazısı ile yazılmış, … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’nin kaşesi üzerine şirket temsilcisi …’na atfedilen imzanın …’nun eli ürünü olup olmadığı incelendiği,
yapılan incelemede 319 adet belgeden; … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’nin … Bankası A.Ş. … Şubesi nezdindeki, … numaralı hesaptan işlem yapılmasına ilişkin 319 adet talimat yazısından sadece 3 tanesindeki “… Turizm” kaşe izi üzerinde atılı imzaların …’nun eli ürünü olduğu, bunlar dışında 316 adet belgede “… Turizm” kaşe izi üzerinde atılı imzaların …’nun eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan işlemlere ilişkin suç duyurusunda bulunulması üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosunun … soruşturma sayılı dosyasından, “Müştekinin … numaralı vadesiz TL hesabından 2007 ile 2016 yılları aralığında çeşitli tutarlardaki paranın çekildiği/havale edildiği, bankaca yaptırılan bilirkişi raporları dikkate alındığında Şirketin şikayetine konu işlemlerden 02.03.2007 tarihli 2.392,00 TL ve 04.01.2008 tarihli 5.500,00 TL’lik işlem dışında kalan tüm işlemlerin, Şirket şikayetine konu olmayan 13.12.2012 tarihli 6.000,00 TL, 02.01.2013 tarihli 5.000,00 TL, 19.08.2013 tarihli 22.900,00 TL, 17.09.2013 tarihli 11.741 TL ve 15.12.2015 tarihli 50.000,00 TL’lik nakit çekim işlemleri haricindeki diğer nakit çekim işlemlerinin tamamına mesnet teşkil
eden talimatlar üzerindeki imzaların ve internet bankacılığı kanalıyla yapılan 579.338,74 TL tutarındaki 148 adet para transferi işleminin dayanağında yer alan başvuru formu üzerindeki imzanın …’nun imzasının taklit edilerek sahte bir şekilde oluşturulmuş olabileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan Şirketin %85 ortağı, şirket müdürü ve imza yetkilisi olduğu göz önünde bulundurulduğunda basiretli bir tacir gibi davranması beklenen …’nun; Yıllara yaygın ve toplam tutarı 2 milyon TL’yi aşan işlemlerin bilgisi dışında gerçekleştiğini iddia etmesi; Şirketin şikayete konu … numaralı vadesiz TL hesabının eksi bakiyeye düştüğü aylarda Şirkete posta aracılığı ile hesap ekstresi gönderiminin yapılması, ekstre gönderimlerine ilişkin detay bilgilere bakıldığında da Şirketin şikayetine konu olan işlemlerden 31 adedinin (toplam tutarı 260.279,00 TL) söz konusu hesap ekstreleri içerisinde yer aldığının Banka Teftiş Kurulu tarafından tespit edilmesi, İnternet bankacılığı kanalıyla yapılan 579.338,74 TL tutarındaki işleme ilişkin internet bankacılığı başvuru formu üzerindeki imzanın da kendisine ait olmamasına (bilirkişi tarafından tespit edilmiştir) karşın bu işlemlere itiraz etmemesi, … …’e nakit olarak kasadan 2012-2016 yıllarında yapılan toplam 33.200,00 TL tutarındaki işlemlere mesnet teşkil eden talimatlar üzerindeki imzaların Şirket yetkilisine ait olmamasına karşın (Bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir) bu işlemlere itiraz etmemesi, 01.11.2016 tarihinde Bankaya … …’e usulsüz ödemeler yapıldığı iddiasıyla ihtarname gönderen Şirketin … numaralı vadesiz TL hesabından … …’e ait … faturalarının otomatik olarak ödenmesi için verdiği 17.11.2016 tarihli otomatik ödeme talimatının üzerindeki imzanın bilirkişi raporuna göre Şirket yetkilisi …’na ait olduğunun belirlenmesi hususları dikkat çekici bulunmaktadır.
… Hususları dikkate alınarak ilgili fiillerin banka personelleri tarafından bilerek ve isteyerek gerçekleştirildiği yönünde kesin bir bulguya ulaşılamadığından ekibimizce zimmet suçunun oluştuğu kanaatine varılamamıştır.” Şeklinde cevap verdiği, bu kapsamda söz konusu kurum başkanlığınca 5411 sayılı yasanın 162. Maddesi uyarınca yazılı başvuruda bulunulamayacağının anlaşıldığı, Bu haliyle her ne kadar müşteki vekilince şüpheli banka personeli hakkında 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 160. Maddesi kapsamında düzenlenen zimmet suçundan suç duyurusunda bulunulmuş ise de; aynı kanunun 162. Maddesi uyarınca BDDK’nnun şüpheliler hakkında soruşturma ve kovuşturma şartı olan yazılı başvuruda bulunmayıp eylemlerin zimmet suçu kapsamında kalmadığını tespit etmeleri karşısında kamu davası açılamayacağı tüm soruşturma evrakı kapsamında anlaşılmakla,
şüpheli kurum yetkilileri hakkında kamu adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına” karar vermiştir.
Davacı … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’nin davalı Banka nezdindeki hesabından, hesap sahibi şirketin temsilcisinin imzaları taklit edilmek suretiyle düzenlenen talimatlara istinaden … (…)’e 04.01.2016-08.08.2016 tarihleri arasında on altı ayrı işlemle toplam 83.332,00 TL ödeme yapıldığı, … Bankası A.Ş. … Şubesi nezdindeki … numaralı hesaptan işlem yapılmasına dair, 2005 yılından itibaren aralarında davaya konu 16 adet işlem talimatının da bulunduğu 319 adet, … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’nin antetli kağıdına el yazısı ile yazılmış, … Turizm ve Seyahat Ltd. Şti.’nin kaşesi üzerine şirket temsilcisi …’na atfedilen imzalardan; 04.01.08, 04.12.06 tarihli ve 5.500,00 YTL meblağlı belge, 02.03.07 tarihli 2.292,00 YTL meblağlı belge, 19.11.09 tarihli 10.000,00 YTL meblağlı belgede “… Turizm” kaşe izi üzerinde atılı imzaların …’nun eli ürünü olduğu,
bunlar dışında kalan 316 adet belgede kaşe üzerinde bulunan imzaların …’nun eli ürünü olmadığı, ticaret sicil kayıtlarından, talimatlarda ödeme yapılması istenen … (…)’ün şirket çalışanı ve aynı zamanda şirkette %10 oranında hissedarı olduğu, davacı Şirketin, davalı Bankaya … 4. Noterliğinden 01.11.2016 tarih ve … yevmiye numarası ile … (…)’e usulsüz ödemeler yapıldığı, usulsüz ödenen tutarların iade edilmesi isteğiyle ihtarname gönderdikten sonra, Bankaya 17.11.2016 tarihli başka bir talimat vererek; Şirketin … numaralı vadesiz TL hesabından … …’e ait … faturalarının otomatik olarak ödenmesi için otomatik ödeme talimatı verdiği, bu talimat üzerindeki imzanın şirket yetkilisi …’na ait olduğu anlaşılmıştır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Hukuk İşleri Daire Başkanlığının … Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosunun … soruşturma sayılı dosyasına sunduğu raporda “Yıllara yaygın ve toplam tutarı 2 milyon TL’yi aşan işlemlerin bilgisi dışında gerçekleştiğini iddia etmesi, Şirket’in şikâyete konu … numaralı vadesiz TL hesabının eksi bakiyeye düştüğü aylarda, Şirket’e posta aracılığıyla hesap ekstresi gönderiminin yapılması, ekstre gönderimlerine ilişkin detay bilgilere bakıldığında da Şirket’in şikâyetine konu olan işlemlerden 31 adedinin (toplam tutarı 260.279 TL) söz konusu hesap ekstreleri içerisinde yer aldığının Banka Teftiş Kurulu tarafından tespit edilmesi, İnternet bankacılığı kanalıyla yapılan 579.338,74 TL tutarındaki işleme ilişkin internet bankacılığı başvuru formu üzerindeki imzanın da kendisine ait olmamasına (Bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.) karşın bu işlemlere itiraz etmemesi, … …’e nakit olarak kasadan 2012-2016 yıllarında yapılan toplam 33.200 TL tutarındaki işlemlere mesnet talimatlar üzerindeki imzaların Şirket yetkilisine ait olmamasına karşın (Bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.) bu işlemlere itiraz etmemesi,” hususları dikkat çekici bulunup, Cumhuriyet Başsavcılığınca ilgili rapor kovuşturmaya yer olmadığı kararına dayanak yapılmıştır.
Davacı şirketin, dava dışı, davacı şirket çalışanı … …’e nakit olarak 2012-2016 yıllarında yapılan toplam 33.200,00 TL tutarındaki işlemlere mesnet teşkil eden talimatlar üzerindeki imzaların Şirket yetkilisine ait olmamasına karşın bu işlemlere itiraz etmediği, bu şekilde gelen talimatlarla …(…)’e yapılacak ödemeler bakımından bankada güven oluşturduğu ve yaptığı işlemlere de zımnen icazet verdiği anlaşılmaktadır.
Talimatlarda davacı şirket adına atılı bulunan imzalar ile davacının imza incelemesi için sunduğu imza örnekleri arasında ilk bakışta fark edilemeyecek derecede ancak kriminal inceleme sonucunda tespit edilebilecek iğfal kabiliyetine haiz benzerlikler bulunmaktadır. Davalı banka çalışanlarının talimat imzalarını kendilerinde bulunan davacı imzaları ile kontrol ederek imzaların gerçek olduğu kabulü ile işlem yapmalarında davalı bankalara atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır.
Banka çalışanlarının görevlerinin gerektirdiği özen ve dikkati gösterdikleri, kasıt ve ihmal şeklinde kusurlarının bulunmadığı ve davacı şirket ile davalı banka arasında süregelen talimatla havale yapılma işleminde, imza sirkülerindekilerle aynı imzayı taşıyan dava konusu talimatları işleme koyması nedeniyle davalı bankanın sorumlu tutulması ve hafif kusur dahi izafe edilmesi mümkün olmayıp, davacı şirket çalısanın ağır kusuru zararın oluşumunda davalı bankanın özen sorumluluğunda illiyet bağını kesecek ağırlıktadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nin 12/03/2015 tarih 2014/11979 Esas 2015/3382 Karar, 05/04/2016 tarih 2015/7897 Esas ve 2016/3670K,01.03.2010 tarih 2008/10406E-2010/2306K)
Ayrıca davacının davalı bankaya … 4. Noterliğinden 01.11.2016 tarih ve … yevmiye numarası ile … (…)’e usulsüz ödemeler yapıldığı, usulsüz ödenen tutarların iade edilmesi isteğiyle ihtarname gönderdikten sonra, bankaya 17.11.2016 tarihli başka bir talimat vererek; şirketin … numaralı vadesiz TL hesabından … …’e ait … faturalarının otomatik olarak ödenmesi için otomatik ödeme talimatı verdiği, talimattaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğu anlaşılmakla, davacının davalı banka nezdinde dava dışı … …’e talimatla işlem yapma konusunda güven oluşturduğu gibi yaptığı bir kısım işlemlere de zımnen icazet verdiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, davalı bankanın söz konusu işlemlerde objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı da ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE;
Davacının kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispatlanamaması sebebi ile kötüniyet tazminatı talebinin reddine.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 179,90-TL maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 1.071,49-TL harçtan mahsubu ile geri kalan 891,59-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 14.194,70-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE, ,
4-Davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 167,90-TL (167,90-TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2023

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır