Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/70 E. 2022/753 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/92
KARAR NO :2022/754

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:04/02/2022
KARAR TARİHİ:29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ticari faaliyetine başladığı tarihden bu yana çeşitli bankalarla çalıştığını ve ticari krediler kullandığını, davacı bankalarca kullandığı kredilerini zamanında ve eksiksiz olarak ödediğini, bankalar nezdinde kredi notunu arttırdığı ve bankalarca kredi kullanımı konusunda risk grubunda bulunmadığını, davacının kendiisne ait ödenmemiş bir kredi borcu bulunmadığını düşünürken 29/11/2021 tarihinde 29/11/2021 tarihinde … Bankası’nın … şubesinin 500.000 TL… kredi kullanımı için başvuru yaptığından bankanın kendisine olumsuzluk nedeni ile kredi talebini uygun görmediğini, müvekkili şirketin … 7. İcra Dairesi … esas sayılı dosyasında borçlu olarak gözüktüğünün belirtildiği, icra dosyasında takip konusu olan çek ile müvekkili şirketin hiçbir ilgisi olmadığını, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini ve bankalarca kredi verilmesi hususunda risk gurubuna alındığını, davalı banka tarafından yapılan bu işlem sonucu müvekkili … Bankasından alacağı 500.000,00 TL’lik KGF kredisini kullanamadığını, keşidecisi ya da cirolamadığı bir çekin karşılıksız çıkması neticesinde 57.785,05 TL borçlu konuma düştüğünü, davacının maddi zararı bununla da sınırlı olmadığını , davalının … şirketine kaç yapraklık çek defteri düzenlediği ve hangilerinin karşılıksız çıktığının bilinmediğini, davalı banka, objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi, bankalara verilen çek defteri basma hak ve yükümlülüğüne uygun davranılmama sonucu oluşan zarar ziyan sebebiyle davacı şirket, halihazırda bankalardan kredi alamamakta, ülkenin içerisinde bulunduğu mevcut kriz döneminde ticari faaliyetleri ciddi anlamda sekteye uğradığını, bunun yanında davacı şirketin hiçbir hukuki dayanağı ve borç ilişkisi içerisinde olmamasına karşısında başkaca bir şirketin ticari faaliyetlerinden ötürü karşılıksız çek takiplerinin tarafı yapıldığı, davalı bankanın sebep olduğu bu maddi zararın tespit edilerek müvekkilinin ticari hayatında uğradığı zararın giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … 7. İcra Dairesi … E. Sayılı dosyada, alacaklı …, borçlu ise … Tar.Hayv. Ve Gıda Paz.İth.İhr.Tic.Ltd.Şti şirketi görüldüğünü, mersis numarasındaki bir hata sonucu oluşan bu durumda, davacının borçlu sıfatı da olmadığını, TTK 20/II. maddesine göre de her tacirin ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümü aslında objektif bir özen ölçüsü getirmekte ve tacirin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde, kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil, aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğu kabul edildiği, gerekli tedbirleri almadan sözleşme yapan ve borç altına giren tacirin alabileceği tedbirle önleyebileceği bir imkansızlığa dayanması kabul edilebilecek bir durum olmadığı, hayatın olağan akışına göre, davacı, … Bankası’ na kredi başvurusu yaptığı sırada ilgili takibi ve mersis numaralarının hatalı yazılımından kaynaklı olumsuzluğu öğrendiğinde müvekkil bankaya ya da ilgili icra dairesine bildirimde bulunması gerekirken , basiretli bir tacir gibi davranmamış olduğu, gerekli özeni göstermediği, davacı özen yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğu, müvekkilinin bankaya başvuruda bulunmuş olsa idi, bankaca buna ilişkin olarak gerekli aksiyonlar alınarak gerekli düzeltmeler yapılabileceğini, davacının sorumluluklarını yerine getirmeyerek , müvekkili bankaya kusur yükletmeye çalışmasının kötü niyetli olduğu, maddi ve manevi tazminattan bahsedebilmek için haksız fiil sorumluluğunun dört unsuru olan hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, maddi ve manevi tazminatın şartları yasada düzenlenmiş olduğu, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince davalının sorumluluğu için aranan şartların varlığını ispat etmekle yükümlü olan tarafın davacı olduğu, davacı, zararın ispatı hususunda davacının yalnızca zararı olduğunu dile getirmesi yeterli olmadığı, davacının iddia ettiği işlemlerin zararın varlığı ve ispatı açısından yeterli olmadığı, somut vakıalardan uzak bir şekilde soyut nedenler üzerine dayandırılan davacının zarar talebi hukuksuz olduğu ve davacı tarafından ispat edilemediğini, davacı zararını gidermek veya önlemek amacıyla sarf ettiği çabayı iddia ettiği zararı üzerinde sarf ettiğini ispat etmesi gerektiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Mersis numarasının yanlış yazılması nedeniyle haksız fiilden kaynaklı tazminat davası yasal şartları oluşup oluşmadığı hususundadır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı şirket 29/11/2021 tarihinde … Bankası’nın … Şubesine kredi kullanımı için başvuru yaptığında davacı şirketin … 7. İcra Dairesi … esas sayılı dosyasında borçlu olarak gözüktüğünden bahisle talebinin reddedildiği, davalı banka tarafından yapılan işlem sonucu davacı şirketin … Bankasından alacağı 500.000,00 TL’lik… kredisini kullanamadığının ve uyuşmazlık konusu çekin karşılıksız çıkması sonucunda davacı şirketin borçlu konumuna düştüğü, davacı şirketin ayrıca davalı bankanın … şirketine kaç yapraklık çek defteri düzenlediği ve hangilerinin karşılıksız çıktığının bilinmediğin iddia edildiği, mahkememizce uyuşmazlık konusu … 7. İcra Dairesi … esas sayılı dosyası dosyamız arasına alındığı yapılan yazışmada da alacaklı vekilinin talebi üzerine mersis numarası düzeltilmek suretiyle takibe devam olunduğu ve mersis numarasının doğru olması halinde taraf kaydının yapıldığı, mersis numarasının yanlış olması halinde sadece şirket bilgilerinden kaydın yapılabildiği hususunun belirtildiği, Halk Bankası’na uyuşmazlık konu dönem kredi süreci ile ilgili yazılan müzekkere de davacı şirket kaydına rastlanamadığından bahisle cevap verildiği, davacı yanın haksız fiil nedeniyle somut zararını ispat edemediği, kaldı ki davalı bankaca mersis numarasındaki hatayı düzeltmek suretiyle takibe devam olunduğu bu haliyle haklılığı ispat edilemeyen dava yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 68,31-TL karar harcının peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile artan 12,39-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu Lütfi Bal’a 1.560,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümlerine göre davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır