Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/698 E. 2023/425 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/807
KARAR NO : 2023/426

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacıya ait …Izmit E-5 Şubesine ait keşide yeri İzmit olan 26/02/2022 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli … seri numarası çek ticari ilişkiye karşılık “… İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.” isimli firmaya verilmek üzere hazırlanmış, çekin alıcı kısmı hatalı doldurulmuş olduğundan bu çek alıcıya verilmemiş, aynı miktar ve tarihi ihtiva eden başka bir çek düzenlenerek alıcı şirket olan… Ltd. Şti.’ne verildiğini, lehtar kısmı yanlış yazılan çek davacı şirket tarafından kaybedildiğini, yapılan aramalara rağmen çekin hiçbir şekilde bulunamadığını, Kocaeli … Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı dosya ile çek zayi davası açıldığını, ayrıca…Ltd. Şti. tarafından icra takibinden önce alınan Kocaeli … Asliye Ticaret Mahkemesi… D. İş dosyasına ait tedbir kararı alındığını, çek zayi davası devam ederken 17.03.2022 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile kaybolan çek doldurularak kim oldukları şuan için bilinmeyen kişi/ler tarafından suç oluşturacak şekilde doldurulduğunu, sahte cirolar yapıldığını, takibe konu çek lehtar ve ilk ciro silsilesi kopuk olduğundan kanundaki amir hükme aykırı olduğunu davalı yetkili son hamil olmadığını, bu doğrultuda çek ve takibin iptali gerektiğini, … Izmit E-5 Şubesine ait keşide yeri İzmit olan 26/02/2022 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli …seri numarası çekin iptaline, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası ile açılan takibin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine, icra baskısı altında ödenmek durumda kalınan 128.200 TL’nin ödeme tarihi olan 17.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan istirdadına, davalının kötüniyetli takibi sebebiyle alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalının davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap ettiğini, iyi niyetli son meşru hamili olduğunu, davacının bu davayı açmasının hukuki bir yararının olmadığını, davalının davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap etmiş olduğunu ve iyi niyetli son meşru hamili olduğunu, çek vadesinde ve tutarında ödenmediğinden icra takibine konu edilmiş olup işbu çekin son yasal meşru hamili olan davalı tarafından takibe konulmasında ve çekte keşideci, lehtar ve ciranlar hakkında icra takibi yürütmesinde , ihtiyati haciz isteminde bulunmasında usul ve yasaya aykırı hiçbir durum bulunmadığını, davacının usul ve yasaya aykırı iddialarının reddi gerektiğini, keşideci şirket tarafından lehtar şirketin adının hatalı yazılması işbu çekin ciro silsilesinin kopuk olduğu sonucunu doğurmadığını, işbu davada yetkili mahkemeler İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemeleri olup yetkisiz mahkemede ikame edilen işbu davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, eksik harcın ikmali için davacı yana kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde eksik harç ikmal edilmediği takdirde işbu davanın usulden reddine, haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen işbu davanın esastan reddine , sırf icra takibini sürüncemede bırakmak gayesiyle işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davacı borçlu aleyhine %20 ‘den az olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına hükmedilmesine , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;
Davacının kaybettiği iddia edilen çekten dolayı, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olup olmadığının tepsitine, kötüniyet tazminatına ve çekin istirdatına karar verilip verilemeyeceği, davalının çekin iktisabında kötüniyetinin veya ağır kusurunun söz konusu olup olmadığı hususlarından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında bulunan ve mahkemenizin… Esas sayılı dosyasına gönderilen … İzmit E-5 Şubesine ait, keşide yeri izmit olan 26/02/2022 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli … seri numaralı çek aslı celp edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
…Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak …Soruşturma sayılı dosyası celp edilmiştir.
Kocaeli … Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak …D. İş sayılı dosyası celp edilmiştir.
Kocaeli… Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, …Izmit E-5 Şubesine ait keşide yeri İzmit olan 26/02/2022 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli … seri numarası çek ticari ilişkiye karşılık “… Alüm. İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.” isimli firmaya verilmek üzere hazırlanmış, çekin alıcı kısmı hatalı doldurulmuş olduğundan bu çek alıcıya verilmemiş, aynı miktar ve tarihi ihtiva eden başka bir çek düzenlenerek alıcı şirket olan… Ltd. Şti.’ne verildiğini, lehtar kısmı yanlış yazılan çek davacı şirket tarafından kaybedildiğini, çek zayi davası devam ederken kaybolan çekin 17/03/2022 tarihinde icra takibine konulduğunu beyanla menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Davalı taraf, davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap ettiğini, iyi niyetli son meşru hamili olduğunu, davacının bu davayı açmasının hukuki bir yararının olmadığını, davalının davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap etmiş olduğunu ve iyi niyetli son meşru hamili olduğunu ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
Borçlu, kambiyo senedi sebebiyle alacaklıya karşı, genel olarak ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir sebeple sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Başka bir deyişle borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan sebeplerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik sebeplere de dayanabilir.
Borçlunun, kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ileri sürerek açtığı menfi tespit davası esasında maddi hukuk anlamında bir itiraz sebebine dayanılarak açılmaktadır. Bu kapsamda hükümsüzlük sebebine dayalı menfi tespit davalarında, uyuşmazlık temel ilişkiden değil, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu davalarda, kural olarak, davacının iddiası çoğu kez tüm senet ilgililerine karşı öne sürülebilen mutlak def’îlere dayanmaktadır. Örneğin; kambiyo senedinin zorunlu şekil şartları içermemesi, kambiyo alacağının zamanaşımına uğraması, vadeyi beklemeden istemde bulunulması, ciro zincirindeki kopukluk, başvuru hakkının yitirilmiş olması, senette yazılı kısmî ödeme açıklaması, sorumsuzluk kayıtları ya da bir kambiyo taahhüdünün senet yapma iradesindeki bozukluk sebebiyle sahibini bağlamayacağı yönündeki iddialar hükümsüzlük sebebine dayalı menfi tespit talebine konu oluşturur.
Eldeki davaya konu çekin ön yüzü ve arka yüzü incelendiğinde, ön yüzünde lehtar ismininin …Ltd. Şti şeklinde yazıldığı, ayrıca pencere kelimesinden sonra sadettin isminin yazıldığı ve üstünün çizildiği; çekin arka kısmında ilk ciranta ismi olarak “…Ltd. Şti.” isminin yazıldığı çekin ön yüzündeki lehtar ismi ile arkadaki ismin farklı olduğu dolayısıyla ciro silsilesinde kopukluk olduğu anlaşılmış, davalı takip yapmakta haklı bulunmadığından davacının davasının kabulü ile davacının İstanbul …İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyası ve takibe dayanak çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından 24/03/2022 tarihinde davalıya ödenen 128.200,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile istirdatına, davalının takip tarihi itibariyle kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine; karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ İLE;
2-Davacının İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ve takibe dayanak çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından 24/03/2022 tarihinde davalıya ödenen 128.200,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile istirdatına,
3-Davacının yasal şartları oluşmayan kötüniyetli tazminat talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan8.757,34TL nispi karar harcının peşin alınan 1.886,64TL harçtan mahsubu ile geri kalan 6.870,70TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 20.230,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yapılan toplam 1.978,84TL(80,70TL BVH, 11,50TL VSH, 1.886,64TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 787,75TL (tebliğler ve posta) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00TL’nin davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır