Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/68 E. 2023/143 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/68
KARAR NO :2023/143

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:26/01/2022
KARAR TARİHİ:24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasıyla 29/05/2019 düzenleme tarihli, 20/08/2019 vade tarihli, 30.000,00-TL bedelli bono ve kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, müvekkili şirketin bono tutarlarının 55.000,00 TL’lik kısmı yönüyle davalıya borcu bulunmadığını, icra hukuk mahkemesinde borca itiraz davası açıldığı, ancak takip durdurulmadığı için hukuki yarar varlığı nedeniyle dava açma zorunluluğu doğduğunu, takibe konu senetlerin davacı şirketin borcuna karşılık verdiği senetler olmadığı, davacı şirketin eski yetkilisi …’ın şahsi borcu için davalıya verdiği senet olduğu, …. İcra Dairesi … esas sayılı takip dosyası ile takip konusu edilen 20/08/2019 vade tarihli 30.000,00 TL meblağlı ve 20/11/2019 vade tarihli 40.000,00 TL meblağlı senetlerle ile ilgili olarak alacaklıya toplamda 55.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu kapsamda 20/08/2019 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli senedin tamamı delil ödeme dekontu karşılığında senette imzası bulunan ve 08/03/2021 tarihinde vefat eden müvekkili şirketin eski ortağı … tarafından alacaklıya 20/08/2019 tarihinde banka kanalıyla senet bedeli açıklaması ile ödendiği, takip konusu senet ile ilgili olarak müvekkili şirket tarafından alacaklıya 20/08/2019 vade tarihli 30.000,00 TL meblağlı senet bedelinin tamamı banka kanalıyla senet ödemesi açıklaması ile yapıldığı, 20/11/2019 vade tarihli 40.000,00 TL meblağlı senetle ile ilgili olarak muhtelif tarihlerde banka kanalıyla müvekkili şirketin eski ortağı …’ın hesabından yapılan 25.000,00 TL ödeme hiç ödenmemiş gibi gösterilerek senet bedellerinin tamamı alacaklı tarafından kötü niyetli olarak takibe konu edildiği, 55.000,00-TL’nin borçlu gibi gösterilerek kötü niyetle haksız kazanç sağlamak amacıyla yapılan takip sebebiyle müvekkili tarafından ödenen 55.000,00 TL üzerinden %20 ‘ten az olmamak kaydıyla alacaklının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiasının aksine, davalı alacaklıya yapılan ödeme icra takibine konu bono ile ilgili olmadığı, dosyada mevcut ödeme belgesinde, davacı tarafın iddia ettiği ” senet bedeli” açıklaması da olmadığı, Yargıtayın devam eden kararlarında; yapılan bir ödemede açıkça ne için olduğu açıklanması gerektiğini, eğer açıklama yoksa iddiasını kanıtlayamadığını, davacı tarafın belirttiği gibi davalıya olan borç ödemeleri çok defa yapılmış olduğu ve hiç birisinde de açıklama olmadığı, davacı taraf tüm bonoları ve bonoya bağlı borcun tamamını kendi beyanları ile zımnen kabul ettiği, davalı alacağı halen ödenmediğini, iddia edilen 30.000 tl karşılığı ödeme 28.08.2019 vade tarihli bono için yapılmadığı, davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olan bir kişinin yaptığı işlemler TTK göre şirketi bağlamadığı, yasanın bu açık hükmü karşısında iddialarının aksine takip konusu borçtan davacı şirket sorumlu ve borçlu olduğu, davacı tarafın faizle ilgili itirazı da hukuki dayanaktan yoksun olduğu, bono borçlusu borcunu vadesinde getirip ödemekle yükümlü olduğu, borçlu ciranta olmadığından bononun protesto edilmesi şartı olmadığı, faiz başlangıcı ve uygulanan faiz oranı da yasaya ve yargı kararlarına uygun olduğu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacılar vekili 21/02/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını, davalı vekili ise 03/03/2023 tarihli dilekçesi ile feragat sebebi ile davalı taraf olarak herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafların kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. 6100 Sayılı HMK’nın 311 maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de 6100 Sayılı HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 939,27-TL harçtan mahsubu ile artan ‭759,37‬-TL karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacıdan tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından takdire yer olmadığına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/02/2023

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır