Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/610 E. 2023/553 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/610
KARAR NO:2023/553

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:13/09/2022
KARAR TARİHİ:19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında süregelen ticari ilişki sebebiyle davacının davalıdan cari hesap olarak alacaklı olduğunu, davacının cari hesaptan kaynaklı alacağın ödenmesi hususunda davalı şirket yetkilileri ile görüşmeler yaptığını ancak olumlu bir sonuç alınamadığını ve ödemenin yapılmadığını, davalının borcunu ödememesi üzerine davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının alacağın tahsili amacıyla arabuluculuk yoluna başvurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlanması üzerinde iş bu davanın açılmasının hasıl olduğunu beyan ettiğini, netice ve talep olarak itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 24/01/2023 tarihli ara karar ile dosyanın SMMM bilirkişiye tevdi edilerek iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
16/03/2023 tarihli raporunda bilirkişi; davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi … esas sayılı dosyası ile, 17/03/2022 tarihinde 32.440,32-TL asıl alacak 951,88-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.392,20-TL tutarında haciz yolu icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 27/04/2022 tarihli dilekçe ile itiraz edilerek durdurulduğunu, icra takibinde borcun sebebine “cari hesap ve fatura alacağı 32.440,32.TL” denildiği, fakat, taraflar arasında, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 89 maddesi ve devamı hükümlerine göre akdedilmiş yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, bu bakımdan, taraflar arasında açık hesap şeklinde yürütülen bir ticari ilişki mevcut olduğu, davacı … tarafından, inceleme ibraz edilen 2021 dönemi yasal defterleri ve e-mail üzerinden sunulan 2022 dönemi yasal defter noter açılış kapak görüntülerinden anlaşıldığı üzere, söz konusu dönem yasal defterleri, fiziki olarak tutulmuş, açılış noter tasdiki ve yevmiye defteri noter kapanış tasdiki, usulüne uygun ve zamanında yaptırıldığı, davalı taraf, mahkemenizce belirlenen inceleme gününde, incelemeye gelmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, davacı tarafından, davalıya düzenlenen KDV Dahil toplam: 158.440,32.TL tutarındaki (3) adet fatura karşılığında, davalıya ilişkin 126.000,00.TL tutarında ödeme kaydı bulunmakta olduğu, fakat bu ödeme kaydı ile ilgili herhangi bir belge sunulmadığı için doğruluğu teyit edilemediği, hesap ve kayıt yönünden incelenen davacı yasal defterlerine göre; davalı 2021 dönemi sonunda (31.12.2022) 32.440,32.TL tutarında borçlu olduğu, davacı tarafından 2022 dönemi yasal defterleri incelemeye sunulmadığı için takip tarihi itibariyle 17/03/2022 davalının borç / alacak durumunun tespiti yapılamadığı, …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasıyla alakalı olarak takibin devamı veya iptali ve buna bağlı talep edilen faiz hesaplaması ile ilgili değerlendirme yapılamadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 25/04/2023 tarihli ara kararı ile dosyanın SMM bilirkişiye tevdi ile ek bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
10/07/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı tarafından, davalı aleyhine, ….İcra Dairesi … esas sayılı dosyası ile, 17.03.2022 tarihinde 32.440,32.TL asıl alacak, 951,88.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.392,20.TL tutarında haciz yolu icra takibi başlatılmış, davalı tarafından 27.04.2022 tarihli dilekçe ile itiraz edilerek durdurulduğunu, davalının yetkiye itiraz sonrasında ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında 26.04.2022 tarihinde aynı tutarla yeniden icra takibi başlatılmış olduğu, icra takibinde borcun sebebine “cari hesap ve fatura alacağı 32.440,32.TL” denilmiş olduğu, fakat, taraflar arasında, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 89 maddesi ve devamı hükümlerine göre akdedilmiş yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, bu bakımdan, taraflar arasında açık hesap şeklinde yürütülen bir ticari ilişki mevcut olduğu, davacı … tarafından, ibraz edilen 2021-2022 dönemi yasal defterleri fiziki olarak tutulmuş, açılış noter onayı ve yevmiye defteri kapanış noter onayı, usulüne uygun ve zamanında yaptırılmıştır. Davalı Asyateks tarafından ibraz edilen 2021-2022 dönemi defter-i kebir ve yevmiye defteri, e-defter olarak tutulmuş, beratları usulüne uygun ve zamanında oluşturulmuş, fiziki tutulan envanter defteri açılış noter onayı, usulüne uygun ve zamanında yaptırılmış olduğu, davacı yasal defterlerine göre davalı takip tarihinde (17.03.2022) 32.440,32.TL tutarında borçlu olduğu, davalı yasal defterlerine göre ise, davacı takip tarihinde (17.03.2022) 158.440,32.TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmekle birlikte davalı tarafından davacıya ödenen 126.000,00.TL tutarındaki banka transfer işleminin, hatalı şekilde dava dışı 3.kişi hesabına kaydedilmesi sebebiyle her ne kadar davalı yasal defterlerinde davacı 158.440,32.TL tutarında alacaklı olsa da hatalı işlemin bu tutardan düşülmesi halinde 32.440,32.TL (158.440,32.TL – 126.000,00.TL) tutarında davacının alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmış olduğu, ….İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında, yapılmış itirazın, iptali halinde, davacının, takip talebi öncesi faiz talebi ile ilgili olarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 117. Maddesine istinaden, takip öncesinde, davalının – temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir ihtarının olmaması ve ayrıca fatura üzerinde veya taraflarca belirlenmiş bir vadenin olmaması sebebiyle, takip öncesi faiz hesaplaması yapılmayacağı kanaati oluşmakla birlikte, mahkemenizin aksi kanaatte olması ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 1530/4/a maddesine göre, temerrüdün hesaplanması halinde, 11.10.2021 tarih … no.lu KDV Dahil 147.640,32.TL tutarındaki faturanın, 21.640,32.TL tutarındaki kalan bakiyesinin, 11.11.2021 tarihinde muaccel hale geldiği, (11.11.2021) tarihinden, takip tarihine (17.03.2022) kadar, %9 oranında, takip öncesi faizi, 672,33.TL tutarında, 04.11.2021 tarih … no.lu KDV Dahil 5.356,80.TL tutarındaki faturanın, 04.12.2021 tarihinde muaccel hale geldiği, (04.12.2021) tarihinden, takip tarihine (17.03.2022) kadar, %9 oranında, takip öncesi faizi, 136,05.TL tutarında, 17.11.2021 tarih … no.lu KDV Dahil 5.443,20.TL tutarındaki faturanın, 17.12.2021 tarihinde muaccel hale geldiği, (17.12.2021) tarihinden, takip tarihine (17.03.2022) kadar, %9 oranında, takip öncesi faizi, 120,79.TL tutarında olmak üzere toplam takip öncesi faiz:929,17.TL olduğu, takip talebi sonrası, faiz talebine ilişkin; takip talebinden (17.03.2022) dava tarihine (13.09.2022) kadar %9 oranında, takip Sonrası faizi 1.439,82.TL – tutarında hesaplanmış oluğu, davacının talep ettiği icra inkar tazminatı 6.488,06.TL (32.440,32.TL X %20) tutarında hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesaba konu ve …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından kaynaklanan 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Taraflar arasında fatura alacağından kaynaklı takip başlatıldığı, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere taraf ticari defter ve kayıtları ile alacağın varlığı ve miktarının tespit edildiği, faiz alacağına ilişkin temerrüt hususu ispat edilemediği ve en niyahetinde davalı tarafça ödeme olgusunun ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile; …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 32.440,32-TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 32.440,32-TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.216,00-TL nispi karar harcının, peşin alınan 570,26-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.645,74-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 951,88-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam ‭662,46‬-TL (80,70-TL BVH , 11,50-TL VSH, 570,26-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.186,00-TL (2.000,00-TL tebliğler ve posta, 186,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 2.123,69-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00-TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; ‭44,47‬-TL ‘sının davacıdan, 1.515,53-TL’sının davalıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır