Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/6 E. 2023/198 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/6 Esas
KARAR NO:2023/198

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:04/01/2022
KARAR TARİHİ:15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren bir firma olduğunu, davalı şirketin talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde davacı şirketin, davalı borçludan 70.851,51.-TL tutarında alacağının bulunduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında 18.08.2017 tarihli özel kargo taşımacılığı sözleşmesinin akdedildiğini, işbu sözleşmeler uyarınca, davacı şirketin taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcunun doğduğunu, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edildiğini, herhangi bir olumlu netice edilemediğini, bunun üzerine davalı tarafa karşı …. İcra Müdürlüğünün … E. Dosyası üzerinden 70.851,51.-TL bedelli icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu, durdurulan icra takibi sonrasında arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, arabulucu tarafından gönderilen davet mektubuna davalı şirkete defalarca aranmasına ve ticaret sicil gazetesinde bulunan adrese arabuluculuk davet mektubu gönderilmesine rağmen ulaşılamadığını, davalı borçlu tarafın, borca, masrafa, faize ve tüm verilerine itirazının haksız olduğunu, davacı şirketin alacağı, davalı borçluya verilen hizmeti likit olduğundan alacağın %0’sindne az olmamak kaydı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle, fazlaya ve faize dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, haklı davanın kabulüne, 70.851,51.-TL tutarlı alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;
Taraflar arasındaki kargo taşımacılığı sözleşmesi kapsamında verilen hizmet nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 2022/45231 esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 21/02/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava dosyası münderecatında mübrez fatura ve eklerinin incelenmesi sonucunda, davacının davalıya düzenlediği faturada Alıcı bilgilerinin ve gönderi numarasının olduğu, fatura eklerinde; consingment note (sevk irsaliyesi) Gönderici ve alıcının unvanı, adresi, gönderi ağırlığı bilgilerinin olduğu, gönderici olarak davalının unvanının olduğu, davalının dava dışı firmalara düzenlediği mal faturaları, davalının düzenlediği mal faturaları ile ilgili Packing List” ler (gönderilerin, koli, paket, sayıları ve ağırlıkları) ATR Belgeleri, Serbest Dolaşım belgeleri ile ATR belgelerinde davalının ve alıcının bilgilerinin olduğu, belgelerde gönderici- ithalatçı olarak davalının görüldüğü, fatura bilgiler eklerdeki bilgilerin örtüştüğü tespit edildiği, dava dosyası münderecatında mübrez fatura ve eklerinin incelenmesi sonucunda, yüklerin davacı tarafından taşındığı ve düzenlen faturalar ile örtüştüğü tespit edildiği, davaya konu fatura muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafından yapılmış olduğu dolayısı ile hizmet bedelini hak edeceği kanaatine varıldığı, davacı ile davalı arasında 18.08.2017 tarihinde “Davalının, davacının yurt içi ve yurt dışında taşıma hizmeti verdiği bölgelere davacının “Kargo Taşımacılığı” hizmetlerinden yaralanarak gönderi yapması” ile ilgi Taşıma sözleşmesi imzalandığı, dava dosyası münderecatında mübrez fatura ve eklerinin incelenmesi sonucunda, yüklerin davacı tarafından taşındığı ve düzenlen faturalar ile örtüştüğü, davaya konu fatura muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafından yapılmış olduğu dolayısı ile hizmet bedelini hak edeceği, davaya konu asıl alacak yönünden; Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davaya konu alacak ile ilgili faturaları davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların itirazına / iadesine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, davacının takip tarihi itibari ile davaya konu asıl alacak tutarı olan 70.851,51-TL alacaklı olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasından kaynaklanan 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Taraflar arasında cari alacaktan kaynaklı takip başlatıldığı, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere davacı yanın cari hesap ekstresi ile faturalarına göre alacağın varlığı ve miktarının tespit edildiği, davalı tarafça ödeme olgusunun ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın kabulü ile; davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi takibin aynı koşullarla devamına, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 70.851,51-TL asıl alacak üzerinden ve takibin asıl alacağın %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.839,86-TL nispi karar harcının peşin alınan 855,71-TL harçtan mahsubu ile geri kalan 3.984,15-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 11.336,24-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yapılan toplam ‭947,91‬-TL( 80,70-TL BVH, 11,50-TL VSH, 855,71-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.221,00-TL ( 221,00-TL tebliğler ve posta, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2023

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır