Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/576 E. 2023/777 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/576 Esas
KARAR NO :2023/777

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:26/08/2022
KARAR TARİHİ:15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Banka ile borçlu arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, ödemeler zamanında yapılmaması üzerine hesap kat edildiğini, …. Noterliği’nin 24.02.2022 tarih … yev. No.lu İhtarnamesi ve hesap özetleri gönderildiğini hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterli olduğunu, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmadığını asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 s. TBK. 586. Md.de öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsur olduğunu bu itibarla mahkemece yukarıda da açıklandığı üzere, kat ihtarının alacağı muaccel hale getirdiğini ve ayrıca ihtarın tebliğinin gerekmediğini, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığını, bozmayı gerektiğini takibe dayanak kredi sözleşmesine ve sözleşmedeki imzalara herhangi itiraz olmadığını, Davalı borçları İİK. 68/b maddesi gereğince tebliğ olunan ihtarmnameye itirazda bulunmadığını, faizin sözleşme ile kararlaştırıldığını kredi alacağı likit, borçlunun itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesini davalı/borçlunun haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, Davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Genel kredi sözleşmesi nedeniyle alacaklı olunduğu iddiası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminden ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 10/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”58.227,97 TL. asıl alacak (istenen %33,60 yıllık diğer) 9.807,69 TL. 30.07.2021 tarihli işlemiş akdi faiz, 13.218,68 TL. işlemiş temerrüt faizi, 660,93 TL. BSMV 238,70 TL masraf, 121,44 TL. masraf, 82.275,41 TL, toplam alacaklı olduğu, takip 29.03.2022 tarihinden itibaren 58.227,97 TL. asıl alacak üzerinden yıllık, %33,60 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, Davalı müteselsil Kefil …; Madde 589- Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur. Hükmü ve yerleşik Yargıtay kararları gereği davalı kefiller takip tarihi itibariyle imzalamış oldukları sözleşme kefalet limiti ile sınırlı ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları bilinen bir olgu olarak, asıl borçlunun tüm borçlarından 500.000,00 TL kefalet limitleri ile sınırlı (Kefalet limitlerine kadar) olarak takip 29.03.2022 tarihi itibariyle yukarıda tespitimiz olan 82.275,41 TL’nın tamamından ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; davalı kefil aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacaklı olunduğu iddiası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminden ibaret olan itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 05/06/2017 tarihli sözleşme nedeniyle 500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 82.275,41 TL olduğu nazara alındığında, hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de dava dışı asıl borçlunun temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı, kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 10.5 maddesinde faiz oranı olarak bankaca cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi belirlenmiş ve davacı banka tarafından takip talebinde taksitli ticari kredi için %33,60 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Bilirkişi tarafından akdi faizin aylık %1,40, yıllık %16,80 olduğu, sözleşme gereği iki katının %33,60 olduğu, banka talebinin sözleşme ve yerleşik yargıtay içtihatları ile uyumlu olduğu görülmekle %33,60 oranında temerrüt faizi mahkememizce kabul görmüştür.
Davacı tarafça …. Noterliği’nden 25/02/2022 tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile 80,605,98 TL nakdi alacak yönünden hesabın 24/02/2022 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefile tebliğe çıkarıldığı, asıl borçlunun kredi sözleşmesindeki adresine 10/03/2022 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, davalı kefil …’ye çıkarılan tebligatın iade edilmesi sebebi ile takip tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan 10/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek toplam alacak 82.275,41 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen asıl alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 58.227,97 TL asıl alacak ve 9.807,69 TL işlemiş akdi faiz, 13.218,68 TL işlemiş temerrüt faizi, 660,93 TL BSMV, 238,70 TL ve 121,44 TL masraf olmak üzere toplam 82.275,41 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %33,60 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 11.645,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.620,23TL nispi karar harcının, peşin alınan 1.415,08 TL harcın mahsubu ile geri kalan 4.205,15‬ TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 1.507,28 TL (80,70 TL BHV, 11,50 TL VSH, 1.415,08 TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.681,00 TL (281‬,00 TL tebliğler ve posta, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.669,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 11,05‬ TL’sının davacıdan, 1.548,95 TL’sının davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır