Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/528 E. 2023/669 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/528
KARAR NO :2023/669

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:02/08/2022
KARAR TARİHİ:12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile … …A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan bu sözleşmeye istinaden davalı/borçluya krediler kullandırıldığını, 1/2 hissesinin davalı …’ya, geri kalan 1/2 hissesinin ise davalı … … …’ya ait olduğu; … Köyü, 11 Pafta, 43 Ada, 6 Parsel, 2 Katlı … Villa vasıflı taşınmaz üzerinde; borçlu … …A.Ş.’ne kullandırılan kredilerin teminatı olarak; müvekkili banka lehine 22/08/2017 tarih ve … yevmiye numarası ile 1.dereceden 15.000.000,00 TL bedelle ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun zamanında ödenmemesi üzerine; müvekkili banka tarafından kredi borçlusu … …A.Ş.’ne, ipotek borçlusu … ve … … …’ya T.C. … 48.Noterliği’nin 10/08/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile anapara, faiz ve BSMV olarak toplam 1.145.069,80 TL’ sının ödenmesi aksi takdirde tüm kredinin muaccel olacağına ilişkin ihtarat yapılarak hesabın kat edildiğini, borçlu davalıların bu ihtara rağmen borcu ödemediklerini ve ihtarnameye karşı herhangi bir itirazda da bulanmadıklarını, müvekkili bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibi başlattığını, davalılardan asıl kredi borçlusu … …A.Ş. ile ipotek veren …’nın; asıl alacağa/borca sadece, faiz oranına, işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile işleyecek tüm faizlere şeklindeki itirazları ile takibe itiraz ettiklerini, diğer davalı ipotek veren … … …’nın ise haksız ve yersiz olarak total alacağa, faizi, işleyecek faize, diğer eklentilerine şeklindeki itirazları ile takibe itiraz ettiklerini, müvekkili banka tarafından huzurdaki itirazın iptali davası açılmadan evvel; dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na … numarası ile başvuru yapıldığını, davalı borçlularla yapılan arabuluculuk görüşmesinin 07/07/2022 tarihinde düzenlenen anlaşamamaya dair Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı ile sona erdiğini, davalı borçluların haksız itirazlarının iptali için iş bu davayı açma gerekliliğinin hasıl olduğunu, davalı borçlu … …A.Ş. ile ipotek veren … yönünden; faiz oranına, işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile işleyecek tüm faizlere yönelik haksız itirazlarının iptali ile … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ipotek takibe konu … Köyü, 11 Pafta, 43 Ada, 6 Parsel, 2 Katlı … Villa vasıflı taşınmazın paraya çevrilmesine karar verilmesi gerektiğini, davalı borçlu ipotek veren … … … yönünden ise;”total alacağa, faizi, işleyecek faize, diğer eklentilerine yönelik haksız itirazlarının iptali ile; … İcra Dairesi … Esas sayılı ipotek takibe konu … Köyü, 11 Pafta, 43 Ada, 6 Parsel, 2 Katlı … Villa vasıflı taşınmazın para çevrilmesine karar verilmesi gerektiğini, davalı borçluların takibe kasten, bilinçli şekilde zaman kazanmak ve müvekkili bankayı zarara uğratmak amacıyla itiraz etmiş olup davalıların asıl amacının zaman kazanmak ve tahsilâtı geciktirmek olduğunu, dolayısıyla borcun miktarı belirli olup temerrütün de gerçekleştiğini, ayrıca borcun miktarı likit bir niteliğe sahip olduğundan gerek yasa gerekse Yargıtay İçtihatlarından malum olduğu üzere haksız itirazların icra inkar tazminatını gerektirdiğinin tartışmasız olduğunu, arz edilen ve resen belirlenecek nedenlerle ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalarının kabulü ile; davalı borçlular … …A.Ş. ile … yönünden faiz oranına, işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile işleyecek tüm faizlere yönelik itirazlarının iptaline, takibin takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek % 43,50 temerrüt faizi ile, temerrüt faizinin %5 nispetinde gider vergisi ile birlikte devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, davalı borçlu … … … yönünden ise total alacağa, faizi, işleyecek faize, diğer eklentilerine yönelik itirazlarının iptaline, takibin takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek % 43,50 temerrüt faizi ile, temerrüt faizinin %5 nispetinde gider vergisi ile birlikte devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında verilen konkordato kararına ilişkin olarak ilgili Ticaret Sicil Gazetesi görüntüsü ile mahkeme kararı işbu dilekçeleri ekinde sunduklarını, İİK m.295. maddesi uyarınca, konkordato mühletinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipler nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacağını ve rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceğini, hal böyle iken, müvekkilleri hakkında verilen konkordato mühleti ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı göz önüne alındığında, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 288/1 ve 294/1 ve 295. maddeleri ile ilgili hükümler uyarınca taşınmaza ilişkin muhafaza ve satış işlemlerinin durması gerektiğinin açık olduğunu, buna ek olarak, ödeme emrinde belirtilen faiz oranı fahiş olup herhangi bir hukuki dayanağı bulunmadığını, bu sebeplerle faiz oranına işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile işleyecek tüm faizlere itirazlarını tekrar ettiklerini, davalı tarafından belirtilen faiz oranlarının hukuki bir dayanağı bulunmamakta olup oranların bütünüyle hatalı ve fahiş olduğunu, belirtilen oranların tümünün dürüstlük kuralına aykırı nitelikte talep edildiğini, söz konusu oranların kabulünün hiçbir şekilde mümkün olmadığını, kaldı ki, davacının taleplerinin faize faiz işletilmesi yönünde olup hukuka aykırı nitelikte olduğunu, davacı tarafından belirtilen tutarların hatalı olup, yargılamayı gerektirdiğinin açık olduğunu, hal böyle iken, müvekkilleri yönünden yapılan itirazların haklı olduğunun sabit olduğunu, davacının icra inkâr tazminatı taleplerinin reddi gerekmekle birlikte,müvekkillerinin takibe itirazı haklı olduğundan davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davacı tarafın iddialarının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, alacak talebinin yargılamayı gerektirdiğinin açık olduğunu, müvekkillerinin takibe itirazı haklı olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, arz ve izah edilen ve mahkeme tarafından resen dikkate alınacak diğer sebepler ile birlikte; davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddine, davacı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … …’ya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili talebi ile başlatılan … Satış İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görüldü.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve tebliğ şerhleri, ödeme planı, müşteri hesap özeti ve ipotek resmi senet belgesinin örnekleri mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyanın uyap üzeriden celp edildiği, davalı şirket tarafından talep edilen konkordato istemli davada 04/01/2022 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı şirketin davalılar aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı 1.534.906,43 TL alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Borçlular … ve … …A.Ş. tarafından icra takibine yapılan itirazdan feragat edildiği, icra dairesinin 08/06/2023 tarihli kararı ile itirazdan feragat beyanının kabulü ile; borçlular yönünden takibin kesinleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 23/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi borçlusu kredi lehtarı (asıl borçlu) … … San. A.Ş firması arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı kefilinde (…) iş bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış bulunduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, görülmekte olan davanın dayanağı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla açılan bir takip olduğu için bu safhada kefalete ilişkin bir değerlendirme yapılmaya gerek duyulmadığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam alacak tutarının 1.532.431,99 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 2.474,44 TL’nin (1.534.906,43-1.532.431,99=) reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 1.145.069,80 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %43,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceği, davalı ipotek maliki … … …’nın ipotek akit tablosunda açıkça gösterilen adresine tebligat çıkarıldığı, ancak bu tebligat tebliğ edilmeden bila tebliğ geri döndüğü, bu durumun İİK’nun 68/b m.kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, şayet tebliğ edilmemiş sayıldığı kanısına varılır ise bu kez TMK 887 madde uyarınca ihbar keyfiyetinin yerine getirilememiş olacağı tartışmalı hale gelebileceğinin söylenebileceği, bunun sonucunda anılan malik yönünden (taşınmazın 1/2 hissedarı) takip safahatının ne yönde olacağının mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalı borçlular … tarafından davaya konu takibe yapılan itirazdan feragat edilip bu borçlular yönünden takibin kesinleştiği ve devam ettiği anlaşıldığından bu davalılar yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dava açılış tarihi itibariyle davalılar davanın açılmasına sebebiyet verdiklerinden haklılık durumuna göre aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunmuştur.
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … … San. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalı … … … ile …’nın 1/2’şer hisse ile sahip oldukları … Köyü 43 Ada 6 Parsel’de bulunan 2 katlı … villaya 22/08/2017 tarih ve … yevmiye nolu resmi senet ile borçlu şirket lehine 15.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, ipotek maliklerine ve borçlulara … 48. Noterliği’nin 10/08/2021 tarih, … yevmiye nolu kat ihtarının gönderildiği, ipotek borçlusu … … …’nın adresine çıkarılan tebligatın iade edildiği, ancak ipotek malikinin akit tablosunda gösterilen adresine tebligat çıkarıldığı, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2022/11960 Esas 2023/4185 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “İİK’nın 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrı nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149.madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikayette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir…” hükmüne yer verilmiştir. İİK’nın 68/b maddesinde ise; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır” düzenlemesi yer almaktadır. Görüleceği üzere, şikayetçi borçluya, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, takip borçlusuna, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Sözleşmede ya da ipotek akit tablosunda gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığı ile krediyi kullanan tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur. Yeni adresin bu şekilde bildirilmediği durumlarda, hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Öte yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK’nın 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İİK’nın 150/ı maddesinin son cümlesi; “Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.” hükmünü içermektedir. Anılan madde hükmü gereğince, ipotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK’nın 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir ve mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. İİK’nın 148/a maddesinde ise; “İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili müdürlüğünce reddolunur. Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi hâlinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Genel kredi sözleşmesinin tarafı olan borçlular yönünden hesap kat ihtarının tebliğ edilmiş sayılması açısından İİK’nun 150/ı ve 68/b maddelerindeki hükümlerin uygulanması gerekirken, ipotek veren taşınmaz malikleri açısından ise İİK’nın 148/a maddesi geçerlidir. Somut olayda, ……….. tebliğ iade sebebi de dikkate alındığında İİK’nın m. 148/a ve 150/1-son cümlesine göre hesap kat ihtarnamesinin adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılacağından şikayetçi ipotek verene hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğunun kabulü gerekir.” denildiğinden somut olayda da İİK’nın m. 148/a ve 150/1-son cümlesine göre hesap kat ihtarnamesinin davalının adresine ulaştığı tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilmiştir.
Borçlu ile davacı arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 5. maddesinde temerrüt faiz oranı olarak bankaca tespit edilen en yüksek ticari kredi faiz oranının %50 fazlası oranında temerrüt faizi belirlenmiş ve davacı banka tarafından GKS’nin 5.maddesi uygulanarak davacı tarafça takip talebinde %43,50 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19 -1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak bilirkişi tarafından davalı borçlu şirkete kullandırılan kredilere fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz oranı %29’a sözleşmenin 5.maddesi tatbik edildiğinde bulunan oran da % 43,50 olarak tespit edilmiştir.
Davacı tarafça … 48. Noterliği’nden 10/08/2021 tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile 1.145.069,80 TL nakdi alacak yönünden hesabın 10/08/2021 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefillere ve ipotek malikine tebliğe çıkarıldığı, tebligatların asıl borçlu ve kefil …’ya 13/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … … …’ya çıkarılan tebligatın iade döndüğü, hesap kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen 1 günlük mehil süresi bitimine müteakip davalı asıl borçlunun 15/08/2021 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan 23/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek toplam alacak 1.532.431,99 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden, tespit edilen borç tutarı ipotek bedelinin altında olduğundan rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … yönünden icra takibine yapılan itirazdan feragat edildiği ve takibe devam edildiği anlaşılmakla bu davalılar yönünden konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … … … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
a)… Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı … … …’nın yaptığı itirazın kısmen iptali ile; 1.145.069,80 TL asıl alacak, 368.916,38 TL işlemiş faiz, 18.445,81 TL BSMV olmak üzere toplam 1.532.431,99 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar dava tarihinden itibaren yıllık %43,50 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
c)Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarının %20’i oranına tekabül eden 306.486,40 TL icra inkar tazminatının davalı … … …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 104.680,43 TL nispi karar harcının, peşin alınan 18.537,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 86.142,59 TL harcın davalı … … …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 18,630,04 TL ( 80,70TL BVH, 11,50 VSH, 18.537,84 TL Peşin Harç) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalılar … ve … …A.Ş 362,05 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.444,00 TL ( 444,00 TL Tebliğler ve postalar, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.440,06 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 194.594,56 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.600,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.597,42 TL’nin davalılardan, 2,58 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalı yokluğunda; 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır