Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/47 E. 2022/95 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/47
KARAR NO :2022/95

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:12/01/2016
KARAR TARİHİ:22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, 25/06/2015 tarihinde karışmış bulunduğu kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kalıcı şekilde sakat kaldığını, fazlaya ilişkin her tür dava talep hakları saklı kalmak kaydıyla belirlenecek bedeni zarara istinaden maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden (davalı sigorta şirketi maddi tazminattan poliçe teminatı ve temerrüt tarihi ile sınırlı olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek ticari temerrüt – avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı sigorta şirketine yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 27.02.2015-27.02.2016 tarihleri arasında …/0 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 29.000,00TL bedeni zararlarda kişi başına 290.000,00TL ile sınırlı olduğunu, davacı…’in sigortalı araç sürücüsü olup kendi kusurundan yararlanmak istediğini, davacının taleplerinin sigorta teminatı dışında bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle kaydıyla bakıcı gideri taleplerinin de maluliyet teminatından ödendiğini, bakıcı giderinin tamamından sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, bu sebeplerle davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirketin aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 25/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğradığı bedensel zararın tazmini talebinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu; trafik kazası tespit tutanağını, … Devlet Hastanesi Genel Adli Muayene Formu ve araç ruhsat görüntüsünü Mahkeme dosyasına sunmuştur.
… Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu aracın poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın trafik sicil kayıtları celp edilmiştir.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … plakalı aracın trafik sicil kayıtları celp edilmiştir.
… Devlet Hastanesi’ne, … İl SGK Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacıya ait tedavi evraklı celp edilmiştir.
… İlçe Jandarma Komutanlığına müzekkere yazılarak davacının sosyal ekonomik durum tespitinin yaptırılması istenilmiştir.
… CBS’ye müzekkere yazılarak davacı ile davalı arasında soruşturma dosyası bulunup bulunmadığı hususları sorulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince maluliyet durumunun tespiti için dosya ATK’ya gönderilmiş olup 13/06/2018 tarihli ATK raporunda özetle; mevcut belgelere göre … oğlu, 1966 doğumlu…’in 25/06/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 2 haftaya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 25/09/2018 tarihli karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/3392 Esas 2021/1679 Karar sayılı 16/11/2021 tarihli ilamı ile ” Davaya konu kaza, … plaka sayılı araç ile davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın çarpışması şeklinde meydana gelmiş olup, zararının giderilmesini talep eden davacı taraf, sigortalı aracın sürücüsü konumundadır. Bu durumda, davacının, davalı sigortacıya karşı zarar gören 3. kişi konumunda olup olmadığı, bir başka ifadeyle davacının tazminat talebinin, trafik sigortası kapsamında olup olmadığı meselesi öncelikle çözümlendikten sonra davacının malul kalıp kalmadığı, giderek zararının araştırılması gerekirken, bu hususta bir değerlendirilme yapılmadan karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Kabul şekli bakımından da davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tespit ve tayini gerekirken 11/10/2008 tarih, 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği doğrultusunda düzenlenen rapora göre karar verilmiş olması doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle kaldırılarak Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Karayolları Trafik Kanununda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde:
“Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,…” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Somut olayda; davacı sürücü… sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortalı araçla meydana gelen trafik kazasında, kaza tespit tutanağına göre davacı sürücü …, %100 oranında kusurlu olup, davalı sigorta şirketinden maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı …, sürücü konumunda ve kendi kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunduğuna göre davalı sigorta şirketi karşısında 3. kişi durumunda olmayıp, kazaya bizzat sebep olduğundan KTK.nun 92/a ve ZMSS Genel Şartlarının A.1. ve A.3. maddeleri gereğince işletenin (sürücünün) eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltilebileciği talepler ZMSS kapsamı dışında tutulduğundan tazminat talebinde bulunamayacağından, davacı …’in açtığı davanın reddine karar verilmiştir. (Benzer şekilde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas no: 2015/10454 Karar no: 2018/5566 sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 29,20TL harçtan mahsubu ile eksik 51,50TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır