Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/410 E. 2023/692 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/410 Esas
KARAR NO :2023/692

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:31/12/2015
KARAR TARİHİ:18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket, … tesisat numarası üzerinden elektrik abonesi alduğunu; abone olduğu andan itibaren fatura içeriğinde gizlenmek suretiyle tahsilatlar yapıldığı, elektrik abonelik sözleşmesinin ilgili maddelerinde her ne kadar kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, hizmet hedeli vb. adlar altırda ücret alımacağı belirtilmiş olsa bile bu sözleşmenin daha önce hazıtlanmış standart sözleşme olduğuna işaret etmekte ve tahsil edilen ücretlerin iadesinin gerekeceği yönünde emsal Yargıtay kararlarından bahsetmektedir, Davacı şirket, Kayıp kaçak, Dağıtım bedeli, İletim/İletim sistemleri kullanım bedeli, Perakende satış hizmet bedeli ile bu bedeller üzerinden alınan TRT payı, Belediye Tüketim vergisi, Enerji fonu, KDYV ve varsa başka adı altında haksız tahsil edilen paraların, tahsil edildiği günden itibaren avans faiziyle birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket, zamanaşımı, husumet ve görev yönünden itiraz etmiştir. Kayıp kaçak bedelinin, ilgili mevzuat çerçevesinde tüketicilere yansıtılan bir bedel olduğu ifade edilmiş ve ilgili mevzuat hükümlerine atıf yapılmış, Kayıp-kaçak bedelinin EPDK. tarafından belirlenen bir bedel olup, uygulanmasının yasal olarak zorunlu olduğu ileri sürülmüş, Kayıp kaçak bedellerinin faturaya yansıtılmasının EPDK kararına dayandığı belirtilerek, idari yargıda iptal davası açılması gerektiği belirtilerek yargı yoluna da itiraz edilmiştir. Kayıp-kaçak bedelinin daha önce de tahsis edilmekte olduğu, maliyet kalemlerinin ayrıştırılması sebebiyle EPDK tarafından alınan kararlar ve onaylanan tarife kapsamında alındığı ifade edildiği. Ülkemizde elektrik piyasalarındaki ulusal tarife esaslarının 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 9’ncu maddesi uyarınca düzenlenen … Bölgelerinde Uygulanacak Fiyat Eşitleme Mekanizması Hakkında Tebliğ ile bütün maliyet kalemleri ortaya konularak ülke genelinde tek bir fiyat ve tarife kaleminin her bit tüketiciye eşit yansıtıldığına işaret edilmiştir. Dağıtım, sayaç okuma, Perakende Satış Hizmeti bedeli, iletim bedeline ilişkin olarak “Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ile Görevli Perakende Satış Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar” gereğince perakende satış hizmet bedelinin muhatabının davalı … A.Ş olduğu iler sürülmüştür. 6446 sayılı Kanunun ilgili Hükümlerini değiştiren 6719 sayılı Kanunun aynı zamanda devam eden uyuşmazlıklara da uygulanacağı açıkça belirtildiğinden yeni düzenlemeler dikkate alınarak davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı … A.ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçesinde belirimiş olduğu … abone nolu ve … tesisat nolu abonelerinin bulunmadığını ayrıca davacı ….Tic.Ltd.Şti. ile müvekkili arasında imzalarımış elektrik satış sözleşmesine ve fatura kayıtlarına rastlanılmadığı belirtilerek, husumet yönünden davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı … A.ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunmuş , yetkisiz mahkemede ikame edilen davanın usulden reddi gerektiğini beyan etmiştir. Davacının davasını farazi bir bedel üzerinde değil, basit bir toplama işlemiyle belirleyebileceği bedel üzerinden ikame etmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu bedellerin tahsilinin zorunluluk olduğunu, aksi halde idari yaptırımlara maruz kalınacağını Kayıp-kaçak bedeli dayanağını yasal mevzuattan almakla birlikte hukuka uygun olarak tahsil edildiğini ve davacı tarafından dayanak gösterilen Yargıtay kararları huzurdaki dava bakımından emsal teşkil etmeyeceğini dolayısıyla talepleri yönünde karar verilmesini atz ve talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davalı elektrik şirketinin abonesi olan davacıdan kayıp kaçak, dağıtım bedeli, iletim/iletim sistemleri kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ile bu bedeller üzerinden alınan TRT payı, Belediye Tüketim vergisi, Enerji fonu, KDYV ve varsa başka adı altında haksız tahsil edilen miktarların tespitine ilişkin olduğu görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından davalı … Satış A.Ş yönünden yetkisizliğine karar verilmiş olup, dava Mahkememiz esasına kayıt edilmitir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye 10. fıkra eklenmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19. Madde; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici 20. Maddenin ise; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17’nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
15.02.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı ile 6446 Sayılı Yasanın 17. maddesinin (6) numaralı fıkrasının değiştirilen (a), (ç), (d) ve (f) bentleri ile Geçici 19. ve geçici 20. Maddelerinin Anayasaya aykırı olmaması nedeniyle iptal talebinin reddine dair karar verilmiş, 6446 Sayılı Yasanın 17. Maddesine eklenen 10. fıkranın ise Anayasa aykırı olması nedeniyle iptaline dair karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa değişiklikleri, emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/20106 Esas, 2017/9319 Karar sayılı ilamı ve Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle mahkememizde açılan davanın konusuz kalmış olduğu sabit olmakla karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yargılama Gideri ve Vekâlet Ücreti Bakımından Yapılan Değerlendirme:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda yargılamaya devam edilerek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunun tespit edilmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafa yargılama giderinin yükletilmesi gerekmektedir.(Yargıtay 3. H.D. 2016/16610 Esas, 2017/1011 Karar Sayılı Emsal İlamı)
Yukarıdaki açıklamalara göre dava dosyası incelendiğinde somut olayda, davanın açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar Sayılı ilamı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin kararları gereğince davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereğince davanın kabul edilmemesine rağmen davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla, davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kalmış olduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 269,85-TL, harcın peşin alınan 85,39-TL harçtan mahsubu ile geri kalan ‭184,46‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 875,30 TL (375,30 TL tebliğ ve posta, 500,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 18/10/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır