Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/41 E. 2022/857 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/41
KARAR NO:2022/857

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:05.05.2016
KARAR TARİHİ:22.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi …’in 05.03.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, belirterek HMK’nun 107 maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir müvekkili için 10.000 TL maddi tazminatın ölümlü kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat avans faizi ile davalılardan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıyara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A. Ş. Cevap dilekçesinde özetle; Davanın muhatabının müvekkili şirket olmadığını, müvekkili şirketi kazaya konu aracın maliki olup, ancak işleteni olmadığını, söz konusu aracı … SAN. VE TİC. A.Ş.’ye kiraya verdiğini, tedbir talebinin reddi gerektiğini, Ticaret unvanından da açıkça anlaşılacağı üzere, davalı müvekkil şirket araç kiralama hizmeti veren bir ticari işletme olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu 3. ve 85. maddeleri uyarınca, müvekkil şirket “işleten” sıfatını haiz olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın 30.07.2015 -2016 tarihleri arasında müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin kusurumuna göre poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından talep edilen manevi tazminat fahiş olduğunu, Zira davalı müvekkilimin gelir durumu , ekonomik ve sosyal durumu iyi olmadığını, Meydana gelen bu olay neticesinde işini kaybettiğini, 3 çocuğu olan müvekkilim şu an için işsizsiz olduğunu, asli kusurlu olanın müteveffa olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili beyan dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş. tarafından davanın müvekkil şirkete ihbar olunması cevap dilekçesi ile talep olunmuş ise de; dosyada yapılan incelemede ön inceleme aşamasının tamamlandığı, dilekçe, beyan ve delil dilekçelerinin sunulduğu ve fakat eksik ve yetersiz inceleme neticesinde dosyanın kusur incelemesi için bilirkişiye tevdii ile rapor alındığı, dosyada kazanın oluş şekline ilişkin bir tek tanık dahi dinlenmeksizin ve kusur durumlarının tespiti açısından delil sunulmaksızın ve toplanmaksızın dosyanın bilirkişiye gönderildiği ve bu arada da müvekkil şirkete usul ve yasaya uygun olarak ihbar dilekçesi, dava dilekçesi, ihbar aşamasına kadar yoklukta yapılan işlemlere dair kayıtlar, duruşma gün ve saatini bildirir tebligat yapılmadığı, dosyada mübrez Alkol Tespit Tutanağında davalı …’in 0.54 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, bu kapsamda kaza anında aracı fiili hakimiyetinde bulunduran davalı …’in kusur durumu, alkollü olması, dosya kapsamında mübrez belgelerde ifade ve tespit edildiği üzere kazanın gece vaktinde ve aydınlatmanın olmadığı bir mahalde gerçekleşmesi, havanın yağmurlu ve zeminin ıslak ve dolayısı ile kaygan olması, kazanın yaya geçidine yakın bir mahalde gerçekleşmesi ve ayrıca müteveffa …’in kusur durumu birlikte değerlendirildiğinde müvekkil şirketin kiracı olması sebebiyle herhangi bir sorumluluğu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte ve bir an için müvekkil şirketin kiracı olması sebebiyle sorumluluğu cihetine gidileceği farz olunsa dahi, kazanın davalı ve müteveffanın kusurları sebebiyle gerçekleşmesi, kazanın mesai saatleri ve şirket işinin ifası dışında gerçekleşmesi, kazaya karışan aracın fiili hakimiyetinin davalıda olması, davalının müvekkil şirketin yazılı veya sözlü izni ve bilgisi olmaksızın söz konusu aracı gece yarısında özel işi sebebiyle kullandığı (davalı …’in kendi ifadesi ile dolaştığı saatlerde) esnada gerçekleşmesi sebepleri ile müvekkilin sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, davalı …’in müvekkil şirketin izni, onayı ve bilgisi dışında özel işi sebebiyle aracı kullanması ve aynı zamanda araca zarar vermesi sebebiyle de işine son verildiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce 02.03.2017 tarihli 4. Nolu ara karar ile dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verilmiş, dosyaya ibraz edilen Adli Tıp Raporunda; Davalı sürücü …’in %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, davacıların murisi yaya …’in %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 30.03.2018 tarihi dilekçesi ile davasını ıslah ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkil … için 311.913,88 TL ye müvekkil … için 60.554,88 TL ye çıkarmıştır.
Dava, trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 05/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacılar … ve …’nın murisinin vefat ettiği, davacı …’in eş olarak, davacı …’nın çocuk olarak destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakının bulunduğu, dava konusu kazada kusur oranlarının belirlenmesi için Adli tıp Kurumundan alınan raporda, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …’in %75 oranında kusurlu olduğu, davacıların murisi yaya …’in %25 oranında kusurlu olduğu, bu kusur oranı nispetinde davalı ZMMS sigortacısı … Sigorta A. Ş. ile …’in müştereken ve müteselsilen ( Sigorta şirketi açısından poliçe limiti dahilinde olmak üzere ) sorumluluğunun bulunduğu, ayrıntılı ve denetime açık aktüer bilirkişi 24/10/2018 tarihli raporunda, destekten yoksunluk tazminatını davacı …’in 281.947,53 TL, davacı …’nın 58.027,41 TL olarak hesaplanmış, rapor usul yasaya uygun denetime elverişli olduğundan Mahkememizce de kabul edilmiştir. Dosya kapsamı ve davalı …’in ekonomik durumuda değerlendirilerek davacı … yönünden 50.000 TL, … yönünden 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, davalı … A. Ş.’nin aracın ruhsat maliki olduğu ancak işleteni olmadığı, aracı dava dışı şirkete kiraladığı anlaşılmakla bu davalı hakkında açılan davanın husumetten reddine, ancak bu davalıya karşı davanın açılmasında davacının kusuru bulunmadığından aleyhe vekalet ücreti tahsisine yer olmadığına, karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacılar vekili, davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … AŞ vekili tarafından istinaf edilmiş , İstanbul BAM 8.Hukuk Dairesi’nin 2019/1599 Esas – 2021/1903 Karar sayılı 02.12.2021 tarihli kararı ile ” Mahkemece hükme esas alınan 24.10.2018 tarihli aktüer ek raporunda, destek …’in, davacı tarafça sunulan sigortalı hizmet bilgisi raporuna göre 16.11.2015 tarihinde çalışığı şirkette gelirinin 2.400,00-TL olarak belirtilmesi nedeniyle o tarihte geçerli asgari ücrete ( 1.000,54-TL) oranlanması sonucunda asgari ücretin 2,4 katı gelir elde ettiği kabul edilerek hesap yapılmıştır. Ancak 5510 sayılı yasaya göre SGK hizmet listesinde destek için belirtilen tutarın net mi brüt mü olduğu belli değildir. Mahkemece davalı sigorta şirketinin itirazına rağmen cetvelde yer alan rakamın net mi brüt mü olduğu araştırılmadan hesaplama yapan ek rapora göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; desteğin ölmeden önce elde ettiği kabul edilen 2.400,00-TL ücretin net mi yok ise brüt mü olduğunun destek …’in o tarihte çalıştığı işyerinden ve SGK’dan sorulmak suretiyle belirlenmesi, bu belirlemeden sonra asgari ücrete oranlanmasının yapılarak davacıların destekten yoksun kalma tazminat alacaklarının hesaplanması için aynı aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya yeni esasa kayıt edilmiştir.
Mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada desteğin ölmeden önce elde ettiği kabul edilen 2.400,00-TL ücretin net mi yok ise brüt mü olduğunun destek …’in o tarihte çalıştığı işyerinden ve SGK’dan sorulması için müzekkereler yazılmış, müzekkere cevapları doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından müzekkere cevabı dikkate alınmadan rapor düzenlenmiş olması nedeniyle ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi 21.10.2022 tarihli ek raporunda özetle; 12.10.2022 tarihli rapor sonrası dosyaya kazandırılan nüfus kayıt örneği incelendiğinde; müteveffa … ‘in anne ve babasının olay tarihi itibariyle hayatta olmadığı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, Karayolları Trafik Kanunu “nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayımlanan Kanun’un yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi “nin 2021/3089E. , 2021/3441K. , 2021/3834E. 2021/4568K., 2021/17154E. , 2021/4325K. Sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden; SGK tarafından davacıya rücuya tabi ölüm geliri bağlandığına dair herhangi bir belge ve bilgi görülmediği, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacıya ödeme yapılmadığı, davacıların zararından bu yönde bir tenzil yapılmadığı, müteveffanın payının hesaplanarak ayrıldığı, davacı paydaş eş … “in hesaplanan zararının; pasif dönem hesabında, eski adıyla AGİ ‘ye karşılık gelen Vergi İstisnası Düşülmüş Asgari Ücrete Göre 711.476,57 TL olduğu, paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş Eş … ‘in kaza tarihi itibariyle cari teminat limiti kapsamında kalan zararının 280.293,96 TL, teminat limitini aşan zararının 431.182,60 TL olduğu, pasif dönem hesabında, eski adıyla AGİ ‘ye karşılık gelen Vergi İstisnası Düşülmemiş Asgari Ücrete Göre 770.952,23 TL olduğu, tespit edilebilen tüm paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş Eş … in kaza tarihi itibariyle cari teminat limiti kapsamında kalan zararının 282.381,48 TL, teminat limitini aşan zararının 488.570,74 TL olduğu, davacı paydaş erkek çocuk … “nin hesaplanan zararının; pasif dönem hesabında, eski adıyla AGİ ‘ye karşılık gelen Vergi İstisnası Düşülmüş Asgari Ücrete Göre 75.403,52 TL olduğu, tespit edilebilen tüm paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş erkek çocuk … ‘nın kaza tarihi itibariyle cari teminat limiti kapsamında kalan zararının 29.706,04 TL, teminat limitini aşan zararının 45.697,48 TL olduğu, pasif dönem hesabında, eski adıyla AGİ ‘ye karşılık gelen Vergi İstisnası Düşülmemiş Asgari Ücrete Göre 75.403,52 TL olduğu, tespit edilebilen tüm paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş erkek çocuk … ‘nın kaza tarihi itibariyle cari teminat limiti kapsamında kalan zararının 27.618,52 TL, teminat limitini aşan zararının 47.785,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda istinaf kaldırma kararında belirtilen eksikliğe dair rapor alınmış olmakla davacıların murisi …’in 05.03.2016 tarihinde davalı …’in sürücüsü olduğu ve davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiği, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıkları, aldırılan kusur ve hesap bilirkişi raporları doğrultusunda davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 711.476,57 TL olduğu, davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 75.403,52 TL olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ise de; davacı tarafça sunulan 30.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için 311,913,88 TL, davacı … için 60.554,88 TL talep edildiği, taleple bağlı kalınmak suretiyle davacıların maddi tazminat talebi ile açmış oldukları davalarının kabulüne karar verilmiş, sürücü … kaza tarihi, davalı sigorta şirketi davacının sigorta şirketine başvurusunun kabul tarihi olan 28.03.2016 tarihine 8 iş günü eklenerek bulunan 07.04.2016 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarih itibariyle ve davalı sigorta şirketi poliçe limiti kapsamında davacı … yönünden 280.293,96 TL’den davacı … yönünden 29.706,04 TL’sinden sorumlu tutulmasına hükmedilmiştir.
Davalı … A.Ş’nin aracın işleteni olmadığı, aracı dava dışı şirkete kiraladığı anlaşılmakla bu davalı hakkında açılan davanın husumetten reddine, ancak bu davalıya karşı davanın açılmasında davacının kusuru bulunmadığından lehine vekalet ücreti tahsisine yer olmadığına, yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Dava konusu kazada davacıların murisinin vefatı sebebiyle davacılar manevi tazminat talebinde bulunmuştur. 6098 Sayılı TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca ölüm hâlinde, zarar ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği hükmü düzenlenmiştir. Davacılar …’in genç yaşta eşini ve …’in küçük yaşta babasını kaybetmesi sebebiyle büyük acı yaşadığı aşikardır. Bu nedenle davacılar lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, kazada davalı tarafın % 75 oranında kusurlu olması, meydana gelen sonucun ağrılığı, manevi tazminatın amacı dikkate alınarak davacı … için 80.000,00TL, davacı … için 40.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiş ve fazlaya ilişki talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Maddi tazminat taleplerine ilişkin açılan dava yönünden davanın KABULÜ ile;
1-Davacı …’in maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 311.913,88 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … kaza tarihi olan 05/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı … Sigorta A.Ş. Davacının sigorta şirketine başvurusunun kabul tarihi olan 28/03/2016 tarihine 8 iş günü eklenerek hesaplanan 07/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen (davalı … Sigorta A.Ş poliçe limiti kapsamında 280.293,96 TL’sinden sorumlu olmak üzere) tahsili ile davacı Kısmen Yükselir’e verilmesine,
2-Davacı …’in maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 60.554,88 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … kaza tarihi olan 05/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı … Sigorta A.Ş. Davacının sigorta şirketine başvurusunun kabul tarihi olan 28/03/2016 tarihine 8 iş günü eklenerek hesaplanan 07/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen (davalı … Sigorta A.Ş poliçe limiti kapsamında 29.706,04 TL’sinden sorumlu olmak üzere) tahsili ile davacı Kısmen Yükselir’e (…’e velayeten) verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 25.443,34 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 68,32 TL peşin harç ve 1.203,33 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 24.171,69 TL karar harcının davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmolunan maddi tazminat oranı dikkate alınarak sigorta şirketinin 20.117,73 TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak üzere)
4-Davacılar tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı, 68,32TL peşin harç, 1.203,33TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.305,15 TL nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmolunan maddi tazminat oranı dikkate alınarak sigorta şirketinin 1.086,26 TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak üzere)
5-Davacılar tarafından yapılan 4.889,37 TL yargılama giderinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmolunan maddi tazminat oranı dikkate alınarak sigorta şirketinin 4.069,35 TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak üzere)
6-Davalılar … Sigorta A.Ş ve … A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin bu davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 46.667,94 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmolunan maddi tazminat oranı dikkate alınarak sigorta şirketinin 41.937,03 TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak üzere)
8-Davacı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.688,78 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e velayaten …’e verilmesine, (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmolunan maddi tazminat oranı dikkate alınarak sigorta şirketinin 4.752,97TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak üzere)
9-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
B)Manevi tazminat taleplerine ilişkin açılan dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı …’in manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacı Kısmen Yükselir’e verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
2-Davacı …’in manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 8.197,20 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 512,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.684,88 TL karar harcının davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 512,32-TL peşin harcın davalı …’den tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden ayrıca yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.800,00- TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine,
7-Davacı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacı …’e velayaten …’e verilmesine,
8-Davalı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı …’e verilmesine,
9-Davalı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’e velayeten …’den tahsili ile davalı …’e verilmesine,
C)Davalı … A.Ş yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE;
Davalı … A.Ş yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de; davalıya karşı davanın açılmasında davacının kusuru bulunmadığından lehine vekalet ücreti tahsisine yer olmadığına,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne, diğer tarafların yokluğunda;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2022

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır