Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/40 E. 2022/372 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/40
KARAR NO:2022/372

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:24/05/2021
KARAR TARİHİ:07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf, takip talebinde borç sebebini “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” olarak göstererek müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatmıştır. Davalı, müvekkil şirketin faaliyet yürüttüğü fabrika binasının kiraya vereni olup taraflar arasında cari hesap bulunmaktadır. Taraflar arasındaki cari hesap incelendiğinde takibe konu böyle bir faturanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine davalı şirket yetkilileri bir yanlışlık olduğunu, dosyada işlem yapılmayacağını beyan etmişlerdir. Nitekim davalı tarafından da dosyada 1 yıl 4 ay boyunca hiçbir işlem yapılmamış, taraflar arasındaki kira ilişkisi bugüne kadar süre gelmiştir. Ancak davalı tarafın müvekkil şirketi hukuka aykırı yollarla yıldırarak taşınmazdan tahliye saiki içine girdiği bugünlerde birden bire davalı taraf, icra dosyasından müvekkil şirket adresinde haciz talep etmiş ve müvekkil şirketin mallarına 18.05.2021 tarihinde haciz konulmuştur.Davalı tarafından icra takibine dayanak gösterilen fatura, hiçbir zaman müvekkil şirkete tebliğ edilmemiş, vergi dairesine BA-BS formları ile bildirilmemiş, taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarında yer almamış, müvekkil şirket tarafından böyle bir faturaya konu olabilecek bir hizmet alınmamıştır. Yani davalı tarafın icra takibine dayanak olabilecek bir alacağı bulunmamaktadır. 17.01.2020 tarihinden bu yana dosyada tek bir işlem dahi yapılmaması taraflar arasındaki cari hesabın da yıllarca mutabık olarak işlediği düşünüldüğünde; davalı tarafın da takibe konu gerçek bir alacağın bulunmadığını bildiği ancak müvekkil şirketi taşınmazdan tahliye etme saikiyle bu dayanaksız takipte haciz işlemlerine başladığı ortadadır.Öncelikle dava konusu mesnetsiz icra takibi sebebiyle müvekkil şirket her geçen gün telafisi imkansız zarara uğradığından nihai karar verilinceye kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasına,müvekkil şirketin … 4. icra dairesi … e. sayılı icra takip dosyasına konu fatura sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, davalının müvekkil şirketi taşınmazdan tahliye etme maksadıyla hukuka aykırı davranışlar içinde olduğu dönemde icra dosyasında haciz talep ettiği,Davalının kendi defterlerinde dahi takibe dayanak yaptığı faturanın işlenmemiş olduğu, Hiçbir zaman hayali faturaya konu bir borç doğmadığı nazara alındığından davalının kötüniyeti ispatlandığından davalı taraf aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına,yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada mahkemenizin görevine ve yetkisine itiraz ediyoruz. Huzurdaki davada görevli ve yetkili mahkeme … Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Zira Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında kiraya veren-kiracı ilişkisi mevcuttur. müvekkilim davacıya işbu kira ilişkisi nedeni ile kira ve aidat faturası kesmektedir. Takibe konu alacak da davacının müvekkilime takip tarihi itibari ile kira ve aidat borçlarını içermektedir. Bu durumda huzurdaki davanın temelinin kira ilişkisine dayandığı sabit olup arz edilen nedenlerle mahkemenizin görevsiz olduğu da açıktır. Zira; HMK md 4-1-A uyarınca “Kiralanan taşınmazların, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.” şeklinde belirtilmiştir. Bununla birlikte Kira ilişkisinden doğan davalarda yetkili mahkeme, kira sözleşmesinin ifa edileceği yer mahkemesidir. Bu duruma göre, sözleşmenin feshi, fesihle birlikte kira alacağı, kira tespiti, uyarlama gibi istemleri içeren davalarda kiralananın bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır. Kiralanan taşınmaz “… Köyü Yolu … Mevkii 1. Km. …/…” da bulunduğundan sayın mahkeme yetkisizdir. Yetkili ve görevli mahkeme … Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Sayın mahkemenizin görev ve yetkisine itirazlarımız doğrultusunda dava dilekçesinin görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmekteyiz.Davanın reddine, yargılama giderleri ile ücret- i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının davalıya … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında hizmet faturasından kaynaklanan bakiye borcu olup olmadığı, alacağın kira ilişkisinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, Mahkememizin görevli olup olmadığı, davacının borçlu olmadığının tespiti ile lehine kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… 4.İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu … 38.Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamenin fotokopisi Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak …/… D. İş sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… Vergi Dairesine, … Vergi Dairesine, müzekkere yazılarak davacının 2019 yılı BA-BS formları celp edilmiştir.
Mahkememizce davanın 17/09/2021 tarihinde görevsizliğine karar verilmiş, davacı vekili tarafından İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi’nin 2021/2977 Esas 2021/2174 Karar sayılı 15/12/2021 tarihli karar ilamı ile; “Davaya konu icra takibinde borcun sebebi olarak 22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak gösterildiği, takip talebi ekinde sunulan cari hesapta toptan satış faturaları ve gelen havalelerin yazılı olduğu ve cari hesapta kira takibe konu cari hesaba konu bakiye alacağın, kira alacağından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti için taraf delillerinin toplanması ve gerekirse tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle görevli mahkemenin tespiti gerektiği halde yazılı olduğu şekilde gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden görevsizlik kararı verilmiş olması sebebiyle mahkeme kararının yerinde olmadığı,” gerekçeleriyle kaldırılarak Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 13/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların incelenen 2019 yılı yasal ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nın ve 213 saılı VUK’nın ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun esaslarda tutuldukları, açılış kapanış noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış, onaylı oldukları ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde olduklarının tespit edildiği, tarafların incelenen yasal ticari defterleri kayıtlarından oluşmuş muavin defter bakiyelerinin davacı aleyhine olmak üzere takip tarihi itibariyle 102.591,81TL’de mutabık olduklarının tespit edildiği, tarafların zorunlu oldukları form Ba/Bs beyanlarını, davalı … İnşaat A.Ş’nin 12 adet belge ile 263.897,00TL olarak beyanda bulunduğu, davacı … Kimya Ltd. Şti’nin ise 2019 Nisan ayı ve 2019 Aralık ayı beyanında buunmadığı, 2019 diğer aylara ilişkin olarak 10 adet belge ile 220.564,00TL beyanda bulunduğu, taraf beyanlarının Mahkemenin celp ettirdiği beyanlarla örtüştüğünün tespit edildiği, nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere; davalı … İnşaat ve Tekstil San. Ve Tic. A.Ş’nin davacı … Kimya San.ve Tic. Ltd. Şti’den takip tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 102.591,81TL alacaklı olduğu, taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya istinaden davalının 102.591,81TL tutarlı asıl alacağına, takip tarihi itibariyle %18,25 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerekecek iken taleple bağlılık ilkesine göre talep ettiği %9 oranında yasal faiz uygulanması gerekeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yargılama konusu olayda: Davacının, davalı tarafın, takip talebinde borç sebebini “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” olarak göstererek davacı şirket aleyhine icra takibi başlattığını, davalının, davacı şirketin faaliyet yürüttüğü fabrika binasının kiraya vereni olup taraflar arasında cari hesap bulunmadığını, taraflar arasındaki cari hesap incelendiğinde takibe konu böyle bir faturanın bulunmadığı tespit edildiğini, davalı tarafından da icra dosyasında 1 yıl 4 ay boyunca hiçbir işlem yapılmadığını, taraflar arasındaki kira ilişkisinin de bugüne kadar süregeldiğini, ancak davalı tarafın davacı şirketi hukuka aykırı yollarla yıldırarak taşınmazdan tahliye saiki içine girdiği bugünlerde birden bire davalı taraf, icra dosyasından davacı şirket adresinde şirketin mallarına haciz konulduğunu, icra takibine dayanak gösterilen faturanın, hiçbir zaman davacı şirkete tebliğ edilmediğini, vergi dairesine BA-BS formları ile bildirilmediğini, taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarında yer almadığını, davacı şirket tarafından böyle bir faturaya konu olabilecek bir hizmet alınmadığını belirterek … 4. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasına konu fatura sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmektedir.
Somut olayda, davalı tarafça, davacı aleyhine … 4. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile borcun sebebi “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” gösterilmek suretiyle 102.591,81-TL asıl alacak üzerinden 22.11.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takip talebi ekinde sunulan cari hesapta, “toptan satış faturaları” ve “gelen havaleler”in yazılı olduğu sabittir.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle bilirkişi raporu alınmış, 05/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların incelenen yasal ticari defterleri kayıtlarından oluşmuş muavin defter bakiyelerinin, davacı aleyhine olmak üzere, takip tarihi itibariyle 102.591,81 TL de mutabık oldukları tespit edilmiştir.
Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının davalıya borçlu olduğu kabul edilerek kanıtlanamayan menfi tespit davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 1.752,02 TL harcın mahsubu ile artan 1.671,32TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.696,22TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
4-Dosyada arabuluculuk sarf kararı bulunmadığından bu hususta HESAPLAMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA;
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır