Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/396 E. 2023/691 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/396 Esas
KARAR NO:2023/691

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:28/12/2021
KARAR TARİHİ:18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … Hastanesi ünvanı ile faaliyette bulunduğunu, uzun yıllardır davalı bankanın müşterisi olduklarını, Bankanın, şirketin verdiği 27.07.2021 ve 30.07.2021 tarihli ödeme talimatların icra dosyalarına yasal süre haksız olarak yerine getirmeyerek ödeme yapılmaması nedeniyle yapılan icra, banka haciz işlemleri nedeniyle fazla ödeme yapılmak zorunda kalınarak zarara uğradıklarını, ayrıca, yine aynı süreçte davalı banka Plaza Kurumsal Şubesi tarafından Müvekkili Şirketin hesaplarında daha önce rutin işlemlerle yapılmasına rağmen vadeli mevduat bağlama işlemi yapılmadığı için de faiz zararının oluştuğunu, Bu hususun taraflar arasındaki e-mail yazışmaları ile de sabit olduğunu, Müvekkil Şirket banka hesapları nezdinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile de zararın ortaya çıkacağını, Davalı bankanın gerek zamanında ödeme talimatlarını yerine getirmemesi gerekse de hesaplarda vadeli mevduat bağlama işlemini yapmadığı için şirketin maddi zararı meydana geldiğini Dava konusu olayla ilgili olarak; … 3. Noterliğinden keşide edilen 30.07.2021 tarih ve …yevmiyeli ihtar gereğinin de davalı banka tarafından yerine getirilmediğini, Fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile; 10.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davayı açma iradesi ve davayı açanların aktif dava ehliyetinin olmadığını, Dava, şirketin farklı imza grubu yetkililerince açıldığını, “A” ve “B” grubu şirket ortakları arasında yaşanan güvensizlik ve anlaşmazlıktan müvekkili bankanın zarar görme ihtimali olduğunu, davanın “A” grubu imza yetkililerine ihbarını talep ettiklerini, Davacının 10.000,00 TL’lik kısmi dava açtığını, iddia ve davaya konu edilen zarar tutarı belli olduğundan davanın kısmi dava olarak açılması HMK’ya aykırı olduğunu, Davacı … A.Ş.’nin şirket ana sözleşmesine göre şirket yönetim kurulunun 3 üyesi A Grubu, 2 üyesi de B grubu hissedarların göstereceği adaylardan oluştuğunu, Şirketin A grubu ve B grubu temsil eden yönetim kurulu üyelerinden birer kişinin Müşterek imzası ile temsil ve ilzam edildiğini, Şirket ortakları arasında devam eden husumet nedeni ile 29.01.2021 tarihinde yönetim kurulu toplantısı yapılmış, şirket hissedarları arasında ihtilaflı olan konular ve devam eden davalar nedeniyle şirketin günlük ve operasyonel işlemlerinde sorun yaşandığı tespit edilerek geçici bir temsil ve ilzam kararı alınarak 20.03.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere 15.02.2021 tarih ve 1868 nolu imza sirkülerinin çıkarıldığını, Devam eden – süreçte ortaklar arasındaki anlaşmazlık ve güvensizliğin çözülemediğini, 30.07.20021 tarihinde yönetim kurulunun yeni bir karar alarak; başta … .A.Ş. olmak üzere şirketle ilgili her ne nam altında olursa olsun, her türlü tasarrufi işlemleri de kapsayacak şekilde herhangi bir ödeme ve işlem yapılmaması yönünde karar alındığını, Davacı şirket hissedarları arasındaki husumetin uzun süredir devam ettiğini, müvekkili Bankaya da bu konuda sözlü ve yazılı olarak bilgilendirilme yapıldığını, Davacı şirket tarafından müvekkili Bankaya aynı gün iki ayrı ihtaname gönderildiğini, ….Noterliği’nden 30.07.2021 tarih ve 21346 yevmiye numarası ile gönderilen ihtarnamede; Şirketle ilgili her türlü tasarrufi işlemleri de kapsayacak şekilde müvekkil şirket talimatlarının sayın muhatap tarafından yerine getirilmemesi’nin istendiğini, … 3.Noterliği’nden 30.07.2021 tarih ve 8116 yevmiye numarası ile gönderilen ihtarda ise; “talimatların yerine getirilmesi gerektiğini, şirketin bu nedenle zarara uğradığını” istendiğini, Davacı şirket tüzel kişiliğinin, aynı gün hem şirketten gelen hiçbir talimatın yerine getirilmemesini, hem de talimatların yerine getirilmesini ayrı ayrı noter kanalı ile ihtar ettiğini, Şirketten aynı gün gelen farklı yöndeki talimatlar karşısında müvekkil Bankanın basiretli davranarak verilmiş ödeme talimatlarının yerine getirilmediğini, Davacı şirket müvekkil Banka arasında, 31.07.2017 tarihi itibarı ile imzalanmış Ticari Bankacılık Hizmet Sözleşmesi” bulunduğunu, Tacir olan davacının imzaladığı Sözleşmenin 15.9.maddesi gereğince Banka ile davacı arasında çıkacak tüm uyuşmazlıklarda banka kayıtlarının tek ve kesin delil olduğunun düzenlendiğini, Şirket ortakları arasındaki güven sorunu ve husumetin olumsuz maddi sonuçları varsa bunun sorumlusunun ortaklar ve dolayısıyla davacı şirketin kendisi olduğunu, Şirket ortakları arasında yaşanan husumet ve güvensizlik nedeniyle yaşanan ve şirketin aynı gün farklı talimatları noter aracılığı ile göndermesine neden olan sorun şirketin sorunu olup bunun müvekkili Bankaya mal edilmeye çalışılmasının hukuka, taraflar arasındaki sözleşmeye ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davacının davalı bankada bulunan hesabından ödeme talimatlarının usulüne uygun yerine getirilip getirilmediği, mevduat bağlama işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve bu işlemlerden dolayı davacının maddi zararının bulunup bulunmadığı bu sebeple davalıdan manevi tazminat talep edip edemeyeceği hususularından ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER; … Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak (…) vergi numaralı davacı … Anonim Şirketinin 01.01.2021- 30.12.2021 tarihleri arasındaki imzaya yetkili kişilerin isim ve adreslerin celp edilmiştir. … Türk Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak VKN: …) … Hiz. A.Ş.’nin 01.01.2021-30.12.2021 tarihleri arasındaki hesap hareketleri celp edilmiştir.

Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 31/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında imzalanmış “Ticari Hizmetler Sözleşmesi”nin 15.10.2. Maddesi gereğince, Bankanın şüpheye düştüğü ve kendisine faks/elektronik posta ile gelmiş olan talimatını işlem güvenliği amacıyla, şüpheyi giderecek teyitleri almadıkça yerine getirmeyebileceği, Bankanın 27.07.2021 ve 30.07.2021 tarihli talimatları yerine getirmemesindeki şüpheleri sirket tarafından giderilmemis olmakla. talimatların verine setirilmemesinde Bankanın kusurundan söz edilemeyeceği, aksine işlemin gerçekleştirmemesinde Davacı Şirketin çelişkili ihtar ve davranışlarının etkili olduğu, talimatların yerine getirilmemesi nedeniyle bir zarar oluşmuş olsa bile bu zararın oluşmasına davacı şirketin çelişkili davranışının neden olduğu, bir kişinin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği, Davacı Şirket personeli …’ın şirket nam ve hesabına bankaya e-posta ile talimat vererek vadeli mevduat hesapları açtırabileceğine ilişkin bir yetki belgi sunulmadığı gibi, Şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin imzalarını taşıyan mevduat hesabındaki tutarlar için ON (Gecelik) mevduat yapılması için yazılı bir talimatın ta sunulmadığı, Bankanın, Davacı Şirketin mevduat hesabındaki tutarlar için O/N (Gecelik) mevduat hesabı açılmamasında kusurunun olmadığı, Yönündeki tespitlerimizi meselenin hukuki tavsifi ve takdiri 6100 – sayılı HMK’nın266/c.2 hükmü gereği tamamen ve münhasıran Mahkemeye ait olmak kaydı ile Mahkemenin takdirlerine arz edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı … A.Ş. davalı …’ye üçüncü kişilere olan borçlarının ödenmesi amacıyla verdiği 27.07.2021 tarihli ve 30.07.2021 tarihli EFT talimatlarının süresi içinde yerine getirilmediğinden, bu icra dosyalarına fazladan ödeme yapmak zorunda kaldıkları için doğan zararları ile mevduat hesaplarında bulunan tutarlar için O/N (gecelik) vadeli mevduat hesabı yapılmaması nedeniyle faiz kaybından doğan zararları olduğunu,
bankanın bu işlemleri yerine getirmemesinde kusurunun bulunduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL zararın temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalı …. verilen EFT talimatlarının yerine getirilip getirilmemesi hususunda tereddüt oluştuğunu, davacı Şirketin bankaya aynı günde hem talimatların yerine getirilmesi hususunda hem de talimatların yerine getirilmemesi hususunda ihtarname gönderdiğini, şirketin ortakları arasındaki ihtilaf nedeniyle gönderilen talimatların şirketin yetkili kurulunca benimsenip benimsenmediğinin anlaşılamadığını, e-posta ile gönderilen O/N (gecelik) vadeli mevduat hesabı açılması talimatının, şirketin temsil ve ilzama yetkili A ve B grubu Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından imzalanarak gönderilmesi halinde işlemin yapılacağının bildirildiğini, bankanın kusurlu bir hareketi olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkememize taraflar arasında imzalanan Ticari Hizmetler Sözleşmesi, davacının davalıya gönderdiği talimatların suretleri ve davacı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
31/03/2023 tarihli bilirkişi raporundan ve dosya kapsamından;
Davacı … A.Ş’nin ….’ye 27.07.2021 tarihli dört adet ve 30.07.2021 tarihli dört adet üçüncü kişilere olan borçlarının ödenmesi amacıyla EFT talimatı verdiği, tüm talimatların, şirket adına iki imza ile imzalandığı görülmüş olup, dosyaya sunulan imza sirkülerlerine nazaran talimattaki imzalardan bir tanesinin B
grubu imza yetkilisi …’e ait olduğu anlaşılmakla birlikte diğer imzanın ise kime ait
olduğu anlaşılamamıştır.
Davacı … A.Ş. vekili aracılığı ile … 3. Noterliğinden 30.07.2021 tarih ve 8116 yevmiye numarası ile ….’ne gönderdiği ihtarnamede; 27.07.2021 tarihli talimatların 24 saat içinde yapılması, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını, uğranılan zararlardan bankanın sorumlu olacağı belirtilmiş, aynı tarihte Davacı … A.Ş. vekili aracılığı ile …. Noterliğinden 30.07.2021 tarih ve … yevmiye numarası ile ….’ne gönderdiği ihtarnamede; şirketle ilgili her ne nam altında olursa olsun her türlü tasarrufi işlemleri kapsayacak şekilde şirket talimatlarının yerine getirilmemesi yönünde yönetim kurulu kararı bulunduğunu, verilen talimatların geçerli olmadığını, şirket bakımından bağlayıcı olmadığını, bu nedenle talimatlar gereği ödeme yapılmamasını, iletilmiş talimatlara muvafakatlarının olmadığını, talimatların yerine getirilmesi halinde uğranılacak zarar bakımından bankanın sorumlu olacağı belirtilmiştir.

Davacı şirketin vekili aracılığıyla gönderdiği ihtarname ile aynı gün hem işlemlerin gerçekleştirilmesini, hem de gerçekleştirilmemesini istediği görülmüştür.
Banka personeli Ahmet Arslan ile Şirket personeli … arasında yapılan 11 ve 12 Ağustos 2021 elektronik posta yazışmalarında;
bankanın ortaklar arasındaki ihtilaf ve bankaya gönderilen iki farklı içerikteki ihtarnameyi dikkate alarak; mevduat hesabındaki tutarlar için O/N (Gecelik) Mevduat yapılabilmesi için, elektronik posta ile yapılan talebin yeterli olmayacağı, bunun için şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin imzalarını taşıyan talimatın gönderilmesinin istendiği, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin imzalarını taşıyan talimatın gönderilmesi halinde işlemlere devam edilebileceğinin bildirildiği,
şirket personeli …’ın ise yapılacak işlemin şirketin yararına bir işlem olduğunu ileri sürerek ayrıca yazılı talimata ihtiyaç olmadığını belirterek bu duruma itiraz ettiği görülmüş, dosyaya davacı personeli …’ın şirket nam ve hesabına bankaya e-posta ile talimat vererek vadeli mevduat hesapları açtırabileceğine ilişkin bir yetki belgesi sunulmamıştır.
Davacı … A.Ş. 09.02.2021 tarih, 10263 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 728. Sayfasında yayımlanan 29.01.2021 tarih, 2021/2 nolu Yönetim Kurulu kararında şirketi temsil ve ilzamına ilişkin olarak alınan kararda; Şirketin 20.03.2021 tarihine kadar, her türlü hukuki, fiil, işlem ve operasyonlardan ötürü, birinin A grubu hissedarları temsilen yönetim kurulu üyelerinden Muharrem Usta, … veya … A.Ş.’ni temsilen …’dan herhangi birisinin imzası ile B grubu hissedarları temsilen Yönetim Kurulu Üyelerinden … veya …’dan herhangi birisinin imzasının olması şartıyla şirket ünvanı altına konmuş A grubunu temsil eden üyelerden herhangi birisinin ve B grubunu temsil eden üyelerden herhangi birisinin müştereken iki imzası ile en geniş şekilde temsil ve ilzam edilmesine karar verilmiştir. Bu kararda verilen temsil ve ilzama ilişkin yetkiler 20.03.2021 tarihinde kendiliğinden sona ermiştir.
Davacı … A.Ş.’nin 24.06.2021 tarihli genel kurulunda şirket yönetim kurulu üyeliklerine; …, … A.Ş. (Tüzel kişi adına …), … Tic. A.Ş. (Tüzel kişi adına …) ve …, … seçilmiştir. Muharrem Usta’nın önceki yönetim kurulu üyeliği sona ermiştir. Genel Kurul kararın 30.06. 2021 tarih, 10360 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 807 sayfasında ilan edilmiştir.
Ticaret sicil kayıtlarına nazaran 24.06.2021 tarihli genel kurulunda seçilen yönetim kurulu üyeleri bu tarihten sonra 22.10.2021 tarihine kadar şirketin temsil ve ilzamı hususunda bir karar almamıştır. Davacı şirketin 22.10.2021 tarihli, 2021/17 ve 2021/18 sayılı Yönetim Kurulu kararları Ticaret Sicil Gazetesinin 10437 sayılı nüshasının 829. Sayfasında ilan edilmiştir.

TTK 365. Maddesi; “Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Kanundaki istisnai hükümler saklıdır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK 367. Maddesi; “(1) Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Bu iç yönerge şirketin yönetimini düzenler; bunun için gerekli olan görevleri, tanımlar, yerlerini gösterir, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Yönetim kurulu, istem üzerine pay sahiplerini ve korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir biçimde ortaya koyan alacaklıları, bu iç yönerge hakkında, yazılı olarak bilgilendirir.(2) Yönetim, devredilmediği takdirde, yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir.” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK 369. Maddesi; “(1) Yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar.” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK 370. Maddesi; “(1) Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. (2) Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır. ” şeklinde düzenlenmiştir.

Ticaret Sicil kayıtlarına nazaran 24.06.2021 tarihli şirket genel kurulunda seçilen yönetim kurulu üyeleri bu tarihten sonra 22.10.2021 tarihine kadar şirketin temsil ve ilzamı hususunda herhangi bir karar almamıştır. 20.03.2021 tarihi ile 22.10.2021 tarihleri arasındaki dönem için şirketin temsil ve ilzama ilişkin yönetim kurulu kararı olmadığından, TTK.370. maddesi gereğince esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisinin çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olacağı anlaşılmaktadır.
“Şirketin Temsil ve İlzamı Yönetim Kurulu Üyelerinin Görev Taksimi” başlıklı 8. Maddesinde; “Şirket tarafından verilecek bütün belgelerin ve yapılacak sözleşmelerin geçerli olabilmesi için A ve B grubu hissedarlara ait yönetim kurulu üyelerinden birer yönetim kurulu üyesinin şirket ünvanı altına konmuş müşterek imzasını taşıması gereklidir.” düzenlemesi vardır. Buna göre; Şirket 20.03.2021 tarihinden itibaren 22.10.2021 tarihine kadar her türlü hukuki, fiili işlem ve operasyonlardan ötürü, şirketin temsili çift imza ile ve mutlaka bir A grubu imza yetkilisi ile bir B grubu imza yetkilisinin imzası ile temsil ve ilzam edileceğinden; yönetim kurulu üyesi … Tic. A.Ş. (Tüzel kişi adına …) …’den herhangi birisi ile müştereken atacağı imza ile şirketi
temsil edecektir. Yönetim kurulu üyesi …, …’den herhangi birisi ile müştereken atacağı imza ile şirketi temsil edecektir. Yönetim Kurulu üyesi … A.Ş. (Tüzel kişi adına …), …’den herhangi birisi ile müştereken atacağı imza ile şirketi temsil edecektir. Yönetim Kurulu üyesi …, …, … A.Ş. (Tüzel kişi adına …), … Tic. A.Ş. (Tüzel kişi adına …’’dan herhangi birisi ile müştereken atacağı imza ile şirketi temsil edecektir. Yönetim Kurulu Üyesi …, … A.Ş. (Tüzel kişi adına …), … Tic. A.Ş. (Tüzel kişi adına …’’dan herhangi birisi ile müştereken atacağı imza ile şirketi temsil edecektir.
A grubu imza yetkilileri …, …, B Grubu imza yetkilileri …’dir. Buna göre, 27.07.2021 ve 30.07.2021 tarihli talimatları şirketi temsilen mutlaka bir A grubu imza yetkilisi ile bir B grubu imza yetkilisinin imzalaması gerekecektir. Dosyaya fotokopileri sunulmuş 27.07.2021 ve 30.07.2021 tarihli talimatlar, şirket adına iki imza ile imzalanmıştır. Dosyaya sunulan imza sirkülerlerine nazaran talimattaki imzalardan bir tanesinin B grubu imza yetkilisi …’e ait olduğu anlaşılmakla birlikte diğer imzanın ise kime ait olduğu belirlenememektedir.
Talimatlardaki B grubu imza yetkilisi …’in imzası yanındaki imzanın A Grubu imza yetkilileri …, …’dan birisine ait olması halinde şirket yönünden yetkililer tarafından verilmiş bir EFT talimatı olarak kabul edilebilecektir. Davacı şirket bu imzanın A grubu imza yetkilisi …’ya ait olduğunu bildirmektedir.
Ancak, 27.07.2021 ve 30.07.2021 tarihli talimatlardaki B grubu imza yetkilisi …’in imzası yanındaki imzanın A Grubu imza yetkilileri …, …’dan birisine ait olması halinde şirket yönünden yetkililer tarafından verilmiş bir EFT talimatı olarak kabul edilse bile; davacı … A.Ş. vekili aracılığı ile … 3. Noterliğinden 30.07.2021 tarih ve 8116 yevmiye numarası ile ….’ne gönderdiği ihtarnamede; 27.07.2021 tarihli talimatların 24 saat içinde yapılması, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını, uğranılan zararlardan bankanın sorumlu olacağı belirtilmiş, Yine, Davacı … A.Ş. vekili aracılığı ile …. Noterliğinden 30.07.2021 tarih ve … yevmiye numarası ile ….’ne gönderdiği ihtarnamede; şirketle ilgili her ne nam altında olursa olsun her türlü tasarrufi işlemleri kapsayacak şekilde şirket talimatlarının yerine getirilmemesi yönünde yönetim kurulu kararı bulunduğunu, verilen talimatların geçerli olmadığını, şirket bakımından bağlayıcı olmadığını, bu nedenle talimatlar gereği ödeme yapılmamasını, iletilmiş talimatlara muvafakatlarının olmadığını, talimatların yerine getirilmesi halinde uğranılacak zarar bakımından bankanın sorumlu olacağı belirtilmiştir. Aynı EFT talimatları ile ilgili olarak davacı şirketin aynı gün işlemin hem gerçekleştirilmesini hem de gerçekleştirilmemesini istedikleri görülmektedir. Böylelikle verilen talimatların yerine getirilip getirilmemesinde banka nezdinde tereddüt oluşmasında davacı … A.Ş.’nin aynı gün içinde gönderdiği iki farklı ihtarname sebep olmuştur.
Taraflar arasında imzalanmış “Ticari Hizmetler Sözleşmesi”nin 15.10.2. maddesi gereğince; banka, şüpheye düştüğü ve kendisine faks/elektronik posta ile gelmiş olan talimatını işlem güvenliği amacıyla, şüpheyi giderecek teyitleri almadıkça yerine getirmeyebilecektir. Bankanın 27.07.2021 ve 30.07.2021 tarihli talimatları yerine getirmemesindeki şüpheleri şirket tarafından giderilmemiş olmakla, talimatların yerine getirilmemesinde bankanın kusurundan söz edilemeyeceği, aksine işlemin gerçekleştirmemesinde davacı Şirketin çelişkili ihtar ve davranışlarının etkili olduğu, talimatların yerine getirilmemesi nedeniyle bir zarar
oluşmuş olsa bile bu zararın oluşmasına davacı şirketin çelişkili davranışının neden olduğu, bir kişinin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği bilirkişi tarafından değerlendirilmiş olup, davacı tarafça mevduat hesabındaki tutarlar için O/N (Gecelik) mevduat hesabı açılmamasından kaynaklı zararın tazminine ilişkin yapılan incelemede de dosyaya Davacı Şirket personeli …’ın şirket nam ve hesabına bankaya e-posta ile talimat vererek vadeli mevduat hesapları açtırabileceğine ilişkin bir yetki belgesi sunulmadığı gibi, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin imzalarını taşıyan mevduat hesabındaki tutarlar için O/N (Gecelik) mevduat yapılması için yazılı bir talimat da sunulmadığından, davacı şirketi temsile yetkili olmayan personelin şirket adına hesap açtırması mümkün olmayacağından bankanın, davacı Şirketin mevduat hesabındaki tutarlar için O/N (Gecelik) mevduat hesabı açılmamasında kusurunun olmadığı değerlendirilmiş, mahkememizce bilirkişi raporu davacı tarafça davalıya gönderilen birbiri ile zıt iki farklı ihtarname içeriği gözetildiğinde denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmüş ve hükme esas alınmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85-TL maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 170,78- TL harçtan mahsubu ile geri kalan 99,07‬-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 10.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 228,50-TL (tebliğ ve posta) yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne ;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır