Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 E. 2022/757 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/347 Esas
KARAR NO :2022/757

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:12/01/2016
KARAR TARİHİ:29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekili verdiği dava dilekçesinde, davalının …. İcra Dairesinin …sayılı dosyasından dava dışı … ve … hakkında icra takibi başlattığını, 05.10.2015 tarihinde davacı …’ın sahibi olduğu diğer davacı … Gıda Sanayi Dış Ticaret Ltd. Şti. merkezine gelerek haciz işlemi uyguladıklarını, şirkette bulunan mallarla ilgili olarak davacı … Gıda Sanayi Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin istihkak iddiasında bulunması üzerine gittiklerini, dosyanın …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına gönderildiğini, bu dosyada davacı … Gıda Sanayi Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin istihkak davası açmasının muhtariyetine denildiğini ancak istihkak davası açmalarına fırsat verilmeden 07.01.2016 tarihinde tekrar haciz için gelindiğini, haciz baskısı altında davacı …’ın önüne konulan protokol ile davaya konu senedi imzalamak zorunda kaldığını, protokolde senedin teminat senedi olduğunun yazılı olduğunu, senede davacı şirketin de kaşesinin basılarak davacı şirketin de borçlu hale getirilmeye çalışıldığını, protokolde sözü edilen 203.500,00 TL tutarındaki senedin düzenleme, vade ve lehdar isimlerini taşımadığını, bu senedin …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibine konulduğunu, senedin haciz baskısı altında ve muzayaka altında alındığını bu nedenle de borçlu olmadıklarının tespitine ve % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde, önce davacı …’ın ev adresine hacze gidildiğini, iş yeri adresinin verilmesi üzerine davacı şirketin adresine haciz için gidildiğini, haciz yerinde borçluya ait çok sayıda evrak bulunduğunu, şirketin ortaklarının da borçlu …’ın ağabeyi ve kardeşleri olduğunu, birlikte çalıştıklarının ve organik bağ içinde olduklarının anlaşıldığını, borca konu canlı kuzu kesiminin asıl muhatabının davacı şirket ve yetkilisinin olduğunun doğrulandığını, borçlunun kardeş ve ağabeyleri, haciz işlemine gerek olmadığını, borcu zaten ailecek kabul ettiklerini beyan ederek, garantör sıfatıyla senet tanzim ederek taraflarına teslim ettiklerini, dosya kefalet harcının yüksek oluşundan kefillik yerine bu yöntemi tercih ettiklerini, taahhütler yerine getirilmediğinden dosyanın tahsilinin engellenmesi için muvazaalı devirler olabilir kuşkusuyla taahhüt sonrası ikinci bononun tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibe konulduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılmış icra takibine karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin … sayılı karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiş olup; verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 28/04/202 tarih, 2020/33 esas ve 2022/745 karar sayılı ilamıyla; ”Dava, İİK 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davalı taraf …. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasında dava dışı … ile … aleyhine çeke dayalı olarak icra takibi başlatmış, bu takip sırasında davacı şirketin adresinde hacze gidildiği, söz konusu haciz sırasında evrak araması yapıldığı ve … adına evrakların bulunduğu ve hacizlerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf davacıların borcu kabul ederek garantör sıfatıyla bu davaya konu senedi tanzim ederek taraflarına teslim ettiğini, taahhütler yerine getirilmediğinden dosyanın tahsilinin engellenmesi için muvazaalı devirler olabilir kuşkusuyla taahhüt sonrası tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla işbu bonoyu takibe koyduklarını savunmuştur. Bononun ise …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından davalı tarafından huzurdaki davanın davacıları aleyhine 04/02/2016 tarihinde takibe konulduğu, dosya içerisindeki ödeme emri ile takip talebinin fotokopilerinin incelenmesinde, tahsilde tekerrür etmemek kaydının yer almadığı görülmüştür. Ayrıca davacı taraf dosyadaki protokol başlıklı 07/01/2016 tarihli belgenin Avukat … tarafından yazıldığını konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını beyan etmiş, davalı taraf ise Adalet Bakanlığı tarafından adı geçen avukat hakkında soruşturma izni verilmediğini beyan etmiştir. Yine bahse konu protokole mahkemece davacı … tarafından tek taraflı düzenlendiğinden bahisle itibar edilmemiş ise de, söz konusu belge davacı … tarafından imzalanmış olmakla içeriği itibariyle adı geçen davacıyı bağlar. Bahse konu protokol başlıklı belgenin içeriğinde dava konusu 203.500-TL bedelli senedin teminat olarak verildiği, dosya borcunun yapılandırılması işinin 22/01/2016 tarihinde yapılacağı, yapılandırma yapıldığında teminat senedinin geçersiz olacağı, aksi takdirde yasal yollara devam olunacağı ve cezai şart sayılacağının belirtildiği görülmüştür. Her ne kadar söz konusu protokolde davalı tarafın imzası yok ise de, davalının davadaki savunmaları gözetildiğinde bononun …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki borcun teminatı olarak alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava konusu senedin …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki borcun teminatı olarak davacılar tarafından düzenlendiği gözetilerek söz konusu protokol başlıklı belgedeki yapılandırmanın yapılıp yapılmadığı ve …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki borcun ödenip ödenmediği, ayrıca konuyla ilgili istihkak davası açılıp açılmadığı, açılmış ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı üzerinde durularak yine Avukat … hakkında bulunduğu belirtilen hazırlık soruşturmasının bir örneğinin dosyaya celbiyle adı geçen avukatın ifadelerinin de karar yerinde değerlendirilerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken …” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 28/04/202 tarih, 2020/33 esas ve 2022/745 karar sayılı ilamıyla uyuşmazlık konusu senedin teminat senedi olduğunun kabulü ile yapılan yargılamada; mahkememizce kaldırma kararındaki eksikler tamamlanmış olup …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasındaki borcun ödenmediği, ayrıca entegrasyon ekranın yapılan incelemede herhangi bir davaya ( istihkak davası da dahil) konu olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenlerle ve ayrıca davalı yanın takip başlatmakta ağır kusuru ispatlanamamış olup; davanın reddine, yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 3.475,28-TL harçtan mahsubu ile geri kalan 3.394,58-‬TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 31.490,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı toplam 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 29/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸